Jump to content

Liderlik Tablosu

  1. nevermore

    nevermore

    Moderators


    • Puan

      60

    • Toplam İleti

      13.762


  2. Absoluta Virtute

    Absoluta Virtute

    Members


    • Puan

      30

    • Toplam İleti

      140


  3. Adam Kadmon

    Adam Kadmon

    Members


    • Puan

      21

    • Toplam İleti

      120


  4. bpdI

    bpdI

    Members


    • Puan

      18

    • Toplam İleti

      110


Popüler İçerikler

17-04-2024 tarihinden itibaren, tüm alanlarda en yüksek itibara sahip içerik gösteriliyor

  1. Şahsi düşüncelerimdir ve eleştiri istemiyorum! Yaklaşık 16 yıldır bu forumdayım, altın çağını yaşadığı dönemler vardı. Şimdi ise gördüğüm şey sadece büyük soğuk bir mezarlık. Tema değiştikten sonra o tanıdık ortamda yok oldu. Bu forumda çok güzel arkadaşlıklar yaşandı, harika sohbetler, belkide mistik bir yolculuk. Sadece belirli bir kaç kemik üye halen aktif ama bazılarına baktığımdada hala aynı yerde saydıklarını görmekte üzüyor. Şahsi olarak kimseye bir sözüm yok yanlış anlaşılmasın, ama o eski günler artık yok.
    7 puan
  2. Sokak hayvanları konusunda endişeli ve üzüntülüyüm. Bir canlıyı böylesi hiçe sayan kimse insan olamaz, kalpleri balçığa batmış. Hayvan katlini destekleyen ve onaylayan herkesten acısının bir bir çıkmasını diliyoruz... Tanrı öcünü alsın masum canların.
    4 puan
  3. yok ebenin nikahı :d gerçi ana oğul sevişen bile var. hastalıklı zihniyetinizi normalleştirmeye çalışmayın.dünya tarihi toplumunda sizin gibi yüz karalarının soyu tükenmeyecek
    4 puan
  4. Benim olaya kendi çerçevemden baktığımda yorumum şudur, ben bu dünyada kişinin yaptığı iyilik yada kötülüklerin karşılığını almadan gitmeyeceği görüşündeyim. Dikkat edersen, hiç bir kötü yaptığı kötülüklerin cezasını çekmeden yatağında yaşlanarak ve huzur içinde ölmemiştir. Yada bana öyle tipler denk gelmedi bilemiyorum, tarihe baktığımda aldığım her örneğin aynı cevabı verdiğini görüyorum. Ne yaşattıysan karşılığını alır ve bu dünyadan öyle gidersin. Ben buna Allah'ın adaleti derim, sen evren karşılığını veriyor de, bir başkası ilahi adalet desin. Bir terazi var ve bu terazi eşitliği bir şekilde sağlıyor, iyi ki de sağlıyor Esenlikler...
    3 puan
  5. Gnoxis Gurme işidir, ağzının dadını bilenin kullanmaktan keyif aldığı bir sitedir. O yüzden herkes bilmez ve herkes kullanmaz. Old'lar için bir kaçış mekanı, arada uğranıp yad edilecek güzel insanlar ve 2000'lerin başından kalma güzel hikayelerin okunabileceği kadim bir diyardır. ❤️
    3 puan
  6. Hayrı olsa kendilerine olur onların Bir anımı anlatayım...Bir arkadaşım meşhur bir hocaya gidecekmiş Balatta, tesadüf ya yolda karşılaştık. O günüm de boştu eğlence arıyorum... Nereye gidiyorsun napıyorsun derken anlattı, dedim hadi geleyim bakayım ne yapıyor bu acaba diye gittik. İkimizi gördü hoşgeldiniz anlat derdini dedi arkadaşıma... Biraz ailevi problemlerden bahsetti vs bu da bakır bir leğene su koydu Arapça bir iki şey salladı, sonra ne ibranice ne de Arapça, bilmediğim dilde birkaç şey daha salladı ve dedi ki arkadaşıma, sende büyü var... Ee nasıl yapıcaz...İşte şu fiyata çözerim bozarım bilmemne, ne lazım dedi ? 7 tane camiden alınacak 7 farklı suyu toplayıp bana getir dedi. Tamam dedi arkadaş, toplayıp getireyim. Konuştum bununla bak bu şarlatan bir deneme yapalım gör. Tabi korkuyor bir şey olursa da ben yaptım derim ne büyüsü yapacaksa bana yapsın falan neyse velhasıl kelam ikna oldu, gittik köşedeki çeşmeden doldurduk pet şişeyi birer kahve içtik biraz da vakit geçsin diye götürdük. Ben dedim ki, Hoca efendi Yalnız 7. camiyi yakında bulamadık 6 ve 7. suyu aynı camiden koyduk. Bir bakar mısın...Tamam ben bir cinlerime sorayım dedi...Sordum, yok olmaz 7 sinin farklı olması lazımmış dedi. Çıktık tekrar tamam bakalım dedik, aynı yerden gene doldurduk suyu götürdük akşam üstüne doğru Hoca efendi gene sordu cinlerine...Heh dedi işte Tamam bak, bu 7 farklı caminin suyu cinlerim onayladı.... 😂 Artık bozma işlemine başlayabilirim ama ücret lazım. Tabi insanları böyle korkutarak koşturduğu, iş verdiği için psikolojik olarak da hiç bir şey yapmayacak olsan bile ya o kadar uğraştık verelim üç beş, doğru yanlış bozulsun demeye getiriyor ki başta camilerde su toplanmaya göndermeden ücreti almıyor 😂 Neyse tabi arkadaş da dolandırıcı olduğunu anladı falan. Dedim ki buna ya büyü yapıp yapmaman mesele değil uydurup uydurup duruyorsun da bari bilmediğin şeye biliyorum diyip insanları kandırma...Sen göreceksin şöyledir böyledir muhabbetlerine girdi. Biraz daha konuştum ya dedi ben insanları zorlamıyorum ki kendileri geliyor. Kimsenin evine gitmiyorum onlar bana para vermeye geliyor... Neyse Allah akıl fikir versin dedik çıktık ama yani afedersin salak olduktan sonra hakikaten insanlar kendi tercihleri ile yaşıyor Bunlardan medet umanlara ; elimde iki kıtayı birbirine bağlayan uygun fiyatlı 2 adet köprü var maliyetine veriyorum, 3 tane vardı 2 tane kaldı desen ciddi ciddi inanacak insanlar bile halen yok değil
    3 puan
  7. Spiritüel yolculuk ve destek dışında birbirinden beklentisi olmayan bir grup veya çember gerçekten çok zor. Bu ara doğal seçilimle toplumdan silinmemek için verdiğim çaba epey bunalttı beni. İnsan olma vazifesi sanırım bana ağır geliyor bu ara. En azında şuraya yazayım da sabah hiç bir şey olmamış gibi devam edeceğim
    3 puan
  8. Yumurta ile büyüler yapılır. Yumurtayı alıp, soldan sağa (saat 12 den başlayıp) kalemle ayetel kürsi ile daire kurup okuyup kapatın. Nas felak ile de aynısını yapsanız daha iyi olur. Sonra yeşil bir çimenliğe atarak kırın. Kırılması lazım. Zaten içinden irin gibi pislik akar. Büyü amaçlı bırakıldıysa da kalmaz etkisi.... Farklı kitaplardan lafızların senkronize okunduğu derin detay bazı büyüler hariç ki bunları yapabilecek kişi azdır, yumurta ceviz kaşık makas kilit ...ne bulursanız bulun soldan sağa ayetel kürsi ile daire kurup atın gitsin bir hiç bir halta yaramaz. Ha ben olsam okuduktan sonra makas kaşık gibi şeyleri israf olmasın diye kullanırım niye atalım. Ama tedirgin olmak istemiyorsanız atın.
    3 puan
  9. hayır bi de komik olan tarafı 2019da kalan bir konuyu arkadaş özellikle aratmış bulmuş öyle yanıt vermiş ensest lavuk
    3 puan
  10. Ben giriş yapmayalı çok şey değişmiş ancak en çok üzen de sitenin kanatlarını görememek oldu...
    3 puan
  11. Bu konuda engin bilgiler içeren bir kitap türkçe olarak şuan piyasada mevcut . Cinsel güç veya kanatlı ejderha - Omraam Mikhael Ainvanhov . Öğreneceğiniz temel şey zaten majikal müdahaleye bile gerek kalmadan enerjilerimizin çalındığı . Buradaki nihai korunma tasarruflu olmak ve manevi pratikler ile hayvansal tabiatımızın ürettiği yayılımlardan olabildiği kadar arınmak olacaktır . İçeriden korunmayan bir kaleye dışarıdan sızmak zor olmayacaktır . ;))
    3 puan
  12. Cinsel enerji cinsel birliktelik yaşadığınız kişi tarafından çalınabilir. Çare bağ koparmak.
    3 puan
  13. Mum rünleri. Büyücüden büyücüye aktarılan eski, çok katmanlı bir seri. Büyücüler ya tedavi için ya da çeşitli büyülü çalışmalarda destek olarak kullanmışlar, kendilerininkini eklemişler, seriyi genişletmişler. Her rune ikilitir, yani niyete bağlı olarak, iki konumda çalışır. Açma ve kapatma, Kaldır ve Ekle vb. a – Karanlığı ve engelleri ortadan kaldırın, çalışma için alanı açın. b – Şırınga. Vücuda veya duruma verilmesi gereken bir vitamin veya gerekli madde. c – Kıymık. Bir gövdeye veya duruma bir şeyi çıkarmak veya eklemek için. Veya bir şeyin içinde bulunan bir şeyle (evdeki insanlar gibi.) çalışmak. d – Ritüel için kapalı bir alan yaratmak. Bu işarete sahip bir mum, bir cadının çemberinin yerini alabilir veya bir ustanın çalışma odasını izole edebilir. e –korumaları acar, bariyerleri catlatır. p - Önemli bir işi, amacı veya önemli bir nesneyi nazardan ve müdahaleden korumak. r - Korkutmak, sersemletmek veya uyanıklığını uyuşturmak. s – Her türlü titiz ve hassas çalışma için. Laboratuvar hassasiyeti ve hassasiyeti gerektiren manipülasyonların gerçekleştirilmesinde hedefli bir vuruşa ve en iyi temizliğe yardımcı olabilir. Görünüşe göre bazı şamanlar tarafından pire ve diğer küçük parazitleri öldürmek için kullanılmıştı. t – Sakin ve sorunsuz bir şekilde konuyu sonlandırın. u – Çalışmayı geri alın, bir işlemi iptal edin, bir şeyi düzeltin veya geri yükleyin q – Birleşme. Bir mumdaki elementleri karıştırmak ve aşk büyüleri için uygun. x – Eczorsizm, musallatları, enerji parazitlerini vb. kovmak için. z – Kimsenin sizi bulamaması için güvenli ve sıkı bir şekilde saklayın. Rakibin üzerine yerleştirildiğinde kör edici ve kafa karıştırıcı bir etki yaratabilir. Bir alanın veya evin çevresinde aşılmaz bir alan oluşturarak davetsiz misafirleri uzaklaştırabilir. Belirli nesneleri gizlemek için onu özel olarak kendinize koymak yerine bir odaya, alana koymak daha iyidir. ae - Tuzak - kafa karışıklığı, kaybolmasına neden olur, yönünüzü şaşırtır ö – Avınızı yemle takip edin ve yakalayın, ihtiyacınız olanı yakalayın, yollar ve patikalar boyunca gizlice gizlice girin.
    3 puan
  14. f - Bir çizgiye veya yapıya bir şeyler eklemek. İş yerine kendinizi mi yoksa başka birinin hayatına bir hastalık mı? i – Sırları açığa çıkarın, bilgi edinin. g – Çapa. h – Temizlik için rune. Belirtilen enerjileri ve elementleri uzaydan yakalayıp balmumunun içine çeker ve orada kilitler. k – Büyülü çalışmanın yükselticisi. l – Fehu'nun tam benzeri. Ateş unsuruna bağlı. m – Tuzaktan çıkın, durumdan bir çıkış yolu bulun, fark edilmeden bırakın. n – pus,hem operatörü, hem alanı, hem de operatörün istediği bir kişiyi gizleyebilen. Herhangi bir kılık değiştirme, niyete bağlıdır. o – Doğum. Döllenmeden doğuma ve geriye kadar ikili bir süreç. Her alana uygulanabilir (yatırımcılıga ilgi duydular, paraya hamile kaldılar, daire doğurdular).
    3 puan
  15. Doğaüstünü konu alan bir forumda, doğaüstü olay deneyimlediğini iddia eden herkese ya müptezel ya şizofren muamelesi yapılması hoş değil. En büyüğünden en küçüğüne kadar herkes birbirine yapiyor bunu. Bu kadar imkansız geliyorsa eğer mantiginiza insanların yaşadığı deneyimler, o zaman bu forumda bulunmanız sizler için boşa zaman kaybı değil midir ki? Neresinden tutsan elinde patlıyor.
    3 puan
  16. Peki ya hiç doğmamışsak ? Doğum ,yaşam , ve ölüm üçlüsünü ayrı ayrı ele almak çok yanlış . (bence) hepsi bir bütünün parçası sadece ''var''ız .. Şu anın bir parçasıyız , hatta ''O'' anın parçasıyız hepsi o kadar .. Anda hissettiklerin bir sonraki anın şekillenmesine olanak sağlayacak şekilde devam edersen ölüm kavramının doğum kavramından pek de farklı olmadığını görürsün .. Dolayısıyla hiç bir an da boşa harcanmış olmaz
    3 puan
  17. Bunlar, balmumu üzerine oyulmuş mum büyüsü rünleridir. İzlanda'dakiler arasında en sıradışı ve en eski runelerden biri. İlk ve en önemlisi: Bu alfabe mum büyüsü içindir. Bu harfler bir mum üzerinde kazılır ve istenen amaç için yakılır. Mumun üstünde tek bir rune çizilir. BİR MUM İÇİN, TEK BİR RUNE. Bu runeleri sadece tek bir mum yakarak uygulayabilirsiniz ya da kağıtta veya başka bir nesneye çizdiğiniz formül ile birlikte uygulayabilirsiniz. Yaptığınız ritüeli güçlendirmek için, mumun üstünde amaca uygun runeyi kazarak , ritüeli guclendirebilirsiniz. Muma kazılan runenin hangi yöne baktığı önemlidir: Aşağı - maksimum gücü kullanın, bir kerelik güçlü bir vuruş yapın. Sola - engelleri temizlemek, çok sayıda bloğun veya işlemden önce ortadan kaldırılması gereken sorunların olduğu bir alanla çalışmak. Yukarı – uzun süreli yoğun etki, tekrarlanan etki. Kısacası uzun bir vuruş. Sağına - Orada işlerin nasıl olduğunu bilmiyorsanız, alevi kendi takdirine göre çalışması için serbest bırakın. b – Arzu veya Hedef. Belirli bir programı yürütür. c – Hakikate ulaşır, gizliyi ortaya çıkartır, veya korumayı kaldırır. d – Pus. Bir kısım gizlenir, bir kısım (istenen kısım) normalden daha parlak bir şekilde vurgulanır. e – Bir şeyi açmak, hacklemek değil, açık erişim f – Zorla açar ve bu konumda sabitler. Yamalanamayacak bir delik açar. g – Tamamlama, idealleştirme, gereksiz şeyleri ortadan kaldırma. h – İki veya daha fazla yapının iç içe geçmesi. Örneğin insanları birbirine bağlamak veya yolları birbirine bağlamak. i – Savunma yoğun ve puslu. k – Tüm gücün tek noktada toplandığı, hedefe yönelik bir saldırı. l – Çemberleme. m – Tanrılara çağrı, projenin yukarıdan beslenmesi. in – Yolda koruma. pn – Agresif savunma. qo – Ateşleme, ısı, yanma. ro – İki kişi veya iki nesne üzerinde eşleştirilmiş etki. sr – Yelken. Yol maksimum hızda ve koruma altındadır. s – Olumsuzlukları temizler. t – Yok edin, kesin olarak bitirin. u – Pil. æ – Tamamlama ve temizleme. y – İyileştirme runesi. Detoksifikasyon, yara iyileşmesi. z – Aynı anda savunma ve saldırı. Arkasından saldırabileceğiniz bir kalkan. p– İki süreci bir araya getirin. ð – Çaba. Finale ulaştıran son bir gayret.
    3 puan
  18. Her şey olacağına varır, geçmiş kuleyi oluşturur ama gelecek için artık o kulenin yıkılma zamanı gelmiştir. Sorulan soruya göre içinde bulunulan durum dahilinde kulede bulunduğunu varsaydığımız herkesin tepeden düşüşü gerçekleşir ve büyük bir yıkım, değişim yaşanır hayatlarında; majör bir kart olduğu için yoğun enerjiler barındırır. Belki geçmiş karmalarımız, hatalarımız, korkularımız, konfor alanımız artık yıkılmalıdır ve bu noktada buna mecbur kalabiliriz kule kartı bu ve benzeri durumları gösterebilir; belki riskli belki acı ama her zaman olumsuz sonuçlar doğuracak bir yıkım getirmeyecektir bize. Kule kartını gördüğümüzde belki de kaçınılmaz sondan kaçmaya(!) çalışmak yerine kendimizi ona hazırlamamız için bir işarettir bize. Aynı zamanda büyük dersler de verecektir kişiye. Şu an göklerde, sağlam bir kulenin penceresinden güvenli bir şekilde dünyayı izliyor olabilirsin ama ne kadar yüksekten düşersen o kadar canın acır, en güvendiğin yuvan bir gün senin de başına yıkılır, kulede dost sandıkların belki ilk seni itenler olacak; belki de sen yeterince ermiş olacak ve o kuleyi kendin ateşe vereceksin der. Kaçamazsın ama hazırlıklı olursan düşündüğün kadar korkunç olmayabilir ama umursamaz davranırsan savunmasız kalırsın. Başta da dediğim gibi kimi zaman içimizdeki buzdan şatomuz yıkılacaktır ki bu dışarıyı da şekillendirir kimi zaman hayatımıza direkt somut yıkımlarla değişimlerle bizi manevi bir tadilata sokacaktır zorunlu olarak. Biz bunu görmek istemezsek her seferinde o enkazın altında kalmak zorunda olacağız. Dengeyi sağladığımız ve şifalanmayı sürdürdüğümüz takdirde uyanışlarımız devam edecek ve bir döngü kapanacak, yeni bir yolculuğa hazır olacağız. Elbette kuleler yıkılmaya devam edecek, gerçek gücün içimizdeki münzevide olduğunu fark edeceğiz, adaletin terazisinden her zaman geçecek, kaderin cilveleriyle sınanacağız, ay ışığından sonra güneşi görecek ve yeniden bir maceraya atılacağız. Hepimize şifa ve esenlik olsun.
    3 puan
  19. Başta meditasyon yaptım bir rehberle beraber ciktim yatagin sallandigini hissettim vücudumun titreşimini hissettim sonra ruhumun yükseldiğini hissettim kendimi izlerken buldum sonra arkadaşımın yüzünü düşünüp onun evine gittim işin garip olan kısmı şu ben arkadaşımın evini daha önce hiç görmemiştim ama arkadaşıma odasını anlattığında hepsini doğru bildim oda çok şaşırmıştı bundan 6 gün önce yaşadığım bir olay daha var sabah ezanina 3 4 dakika kala tüm vücudumun titredigini hissettim bı 3 4 saniye sonra yavaş yavaş ruhumun yükseldiğini hissettim ama çok korkmuştum hazır değildim bu yüzden geri döndüm ve bu olay gerçekleşmeden önce çok dua etmiştim gerçekten çıkmayı istiyordum ama bu kadar korkacagimi tahmin etmemiştim umarım sende deneyimlerin gerçekten çok güzel bir his
    2 puan
  20. Bugün sizlere: -parapsikolojinin tanımından -parapsikolojinin neden bilim olarak kabul edilmediği den -bir olayın var olduğunu anlamak için beş duyu organımız kullanmamiz gerekirmi -bir olayın var olduğunu anlamamız için bilimsel verimi gerekir -parapsikoloji hakkında yapılan ve başarılı sonuclanan videolu bir deneyden -parapsikoloji alanında ilerlersek hayatımızda nerelerde kullanabileceğimiz den bahsedicem. Parapsikoloji kelime anlamı itibari ile de psikolojinin yaninda demektir. psikoloji ötesi anlaminada gelen parapsikoloji , mevcut bilimsel veriler ile açıklanamayan olayları örneğin; telepati, gaipten haber verme ,duyu ötesi algı ve telekinezi gibi konuları inceleyen bir bilim dalıdır, demek isterim ama maalesef bir bilim dalı olarak kabul edilmiyor. bilim dalı olarak kabul edilmemesinin nedeni bilindiği üzere bilim tekrarlanabilir bir özellige sahiptir. ancak parapsikoloji olayların tekrarlanmaması hep bir dezavantaj olarak görülmüş ve paranormal olaylarin incelenmesi hep geri planda kalmıştır. ancak şunu unutmamalıyız ki , bir olayın tekrar edilememesi o olayın hiç gerçekleşmediği anlamına gelmez. bu olayların istenildiği yerde ve zamanda tekrarlanilamamasi , onlarin oluş şartlarinin ve kanunlarının tam olarak bilinmemesi den kaynaklidir. Ve şöyle söyleyeyim bir şeyin var olduğunu anlamamız için beş duyu organimizla algılamamiz veya bilimsel verilere dayandırılması gerekmez. örneğin: telefon frekanslarıni beş duyu organimizla algilayamayiz ama bizim bir insanla telefon aracılığıyla görüşme yapmamızı sağlar yani bir olaya inanmamız için o olayın sonuçları olmalı yada tanrının varlığına ya da var olmadigina dair tek bir bilimsel veri bile bulamazsınız ama kainatın müthiş bir düzen içerisinde olması bir yaraticinin olduğunu gösterir. Bide birşeyi hiçbir şekilde araştırma yapmadan tamamen reddetmek veya tamamen kabul etmek açık fikirli olmadığınızı gosterir açık fikirli olmamakta hem bireysel hem de toplumsal olarak gelişimi engelleyen en önemli unsurlardandir. Şimdi de size telekinezi hakkında yapılan bir deneyden bahsedicem: Nina Kulagina, 20. yüzyılda telekinezi alanında dikkat çeken isimlerden biri olmuştur. 1926 yılında Sovyetler Birliği'nde doğan Kulagina, özellikle nesneleri zihinsel odaklanma yoluyla hareket ettirdiğini iddia ettiği gösterileriyle ün kazanmıştır. Çalışmaları ve Deneyleri Nina Kulagina'nın yetenekleri, 1960'larda Sovyet bilim insanları tarafından araştırılmaya başlandı. Çeşitli deneylerde, masanın üzerine yerleştirilmiş küçük nesneleri (kibrit kutuları, cam toplar, pusulalar) dokunmadan hareket ettirdiği gözlemlendi. Bazı deneyler şu şekildeydi: Pusula Deneyi: Kulagina, ellerini pusulanın üzerine yerleştirmeden pusula ibresini döndürdü. Cam Kubbe Testi: Cam bir kubbenin altına yerleştirilen hafif nesneleri hareket ettirdi. Bu, hile yapma olasılığını en aza indirmeyi amaçlıyordu. Organik Maddeler Üzerindeki Etkisi: Bazı deneylerde biyolojik materyaller (örneğin, bir kurbağanın kalbi) üzerinde zihinsel etkilerde bulunduğu iddia edildi. Söylenene göre, odaklanarak bir kurbağa kalbinin atışını hızlandırıp yavaşlatabiliyordu. Telekinezi Mekanizması Kulagina, telekinezi yeteneğini kullanabilmesi için derin bir odaklanma ve zihinsel enerji gerektiğini belirtti. Gösteriler sırasında yoğun bir zihinsel çaba sarf ettiği, hatta bazen yorgunluk, baş ağrısı ve vücut ısısında artış gibi fiziksel semptomlar yaşadığı rapor edilmiştir. Parapsikoloji hakkında daha yapılmış yüzlercesi hatta binlercesi deney var ama ben sadece en belirgin olanlarından bir tanesini vermek istedim eğer detaya girmek isterseniz araştırabilirsiniz. Youtubeye Nina kulağına deneyi yazarsanız deneyin videosu çıkar. Parapsikolojinin gelecekteki önemi, hem bilimsel hem de insanlık açısından farklı boyutlarda değerlendirilebilir. İşte bu alanın potansiyel katkılarını ve önemini açıklayan bazı ana noktalar: 1. İnsan Bilincini ve Potansiyelini Anlamak Parapsikoloji, bilincin sınırlarını keşfetmek için eşsiz bir kapı açar. İnsan zihninin telepati, durugörü veya telekinezi gibi potansiyel yeteneklere sahip olabileceği fikri, bilinçle ilgili sorularımızı genişletir. Bu, bireylerin zihinsel kapasitelerini anlamalarını ve geliştirmelerini sağlayabilir. 2. Bilimsel Paradigmaların Genişlemesi Günümüzde bilimin mevcut paradigması, yalnızca fiziksel ve ölçülebilir olgulara dayanır. Parapsikoloji, bu sınırları zorlayarak bilimsel yöntemin daha kapsayıcı olmasını teşvik edebilir. Örneğin: Bilim, elektromanyetik dalgalar gibi daha önce görünmez olan fenomenleri kabul etti. Benzer şekilde, parapsikoloji gelecekte şu an ölçülemeyen olgulara dair yeni teknolojiler geliştirebilir. Bilimsel yöntemlerin genişletilmesi, henüz keşfedilmemiş doğal yasaların bulunmasına yol açabilir. 3. Ruhsal ve Manevi Alanlarda Katkı Parapsikoloji, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi yönlere de ışık tutar. İnsanların ölüm ötesi deneyimler, ruhsal bağlantılar ve bilinç ötesi algılar hakkında daha derin bir anlayış geliştirmesine katkıda bulunabilir. Bu, bireylerin hayata ve evrene dair daha bütünsel bir bakış açısı kazanmalarını sağlayabilir. 4. Teknolojik ve Pratik Uygulamalar Parapsikolojik araştırmaların bazı pratik uygulamalara yol açma potansiyeli de vardır: Telepati: İletişim teknolojilerinde devrim yaratabilir. Özellikle internet ve diğer dijital iletişim araçları yerine zihinsel iletişim için bir temel oluşturabilir. Durugörü: Askeri ve stratejik alanlarda kullanılabilir. Nitekim Soğuk Savaş döneminde, ABD ve Sovyetler Birliği bu tür yetenekleri istihbarat toplamak için araştırmıştır (örneğin, Stargate Projesi). Enerji Çalışmaları: Biyoenerji ve şifa yöntemleri gibi uygulamalar, tıbbi tedavilerde tamamlayıcı yöntemler olarak kullanılabilir. 5. Bilimsel ve Toplumsal Önyargıların Kırılması Parapsikoloji, bilimsel ve toplumsal önyargıları sorgulamak için bir araçtır. Bu alanın araştırılması, bilimin yalnızca geleneksel bakış açılarına bağlı kalmaması gerektiğini ve yeniliklere açık olmasının önemini gösterir. Geçmişte reddedilen birçok teori (örneğin, mikroorganizmaların hastalıklara neden olması veya kuantum fiziği) sonradan bilimsel devrimlere yol açmıştır. Ben sadece akıllarda bir soru işareti bırakmak istedim. sizce bir insan olarak daha fazlası değil miyiz eğer böyle yeteneklerimiz varsa neden bunları iyiye kullanmayalimki.
    2 puan
  21. Bildiğim ve tanıdığım kadarıyla bu tip vakaları ve çözüm için yapılan rukyeleri psikolojik olarak yorumluyorlar... Genelde bu tarz işlerde rukye yani okuma işleri risklidir çünkü kişinin kalp tansiyon gibi fizyolojik bir rahatsızlığı olabilir ve bu okumalarda kişiye acı verir ters tepebilir ki bunun örnekleri çok. En doğrusu işin ehli birinden hüddamlar ile destek almaktır.
    2 puan
  22. Arkadaşlar, Bu konuyu açma sebebim, yönlendirmeler yaparak bir yol çizmeniz. Haliyle burada yoğun bilgiler verilmeyecektir. Forumda bir çok konu var ve önemli olanları üste sabitliyoruz. Ama bu oldukça fazla yer kaplıyor. Amaç bunları biraz azaltmak ve sürekli gelen “cadılığa nasıl başlarım?” sorularına yanıt vermektir. İşte bu konu altındaki aşamaları takip ederseniz, cadılık yoluna adım atmış sayılırsınız. BU yüzden forum içinde paylaşılan temel ve ileri cadılık derslerine (bunları ders olarak nitelendirmek doğru değil ama o şekilde başlatıldığı için böyle devam ediyorum) yönlendirmeden önce başlangıç sürecini paylaşacağım. Aslında daha önce “cadılığa nasıl başlarsınız?” Diye bir konu paylaşmıştım. Ama benim öngörüm zaten temel ruhsal bilgileri olanların ilk araştırmalarını yaptıktan sonra girmek isteyecekleri yönündeydi. Sonradan şunu fark ettim ki, sıfır temelle, doğrudan cadılığa girme eğiliminde olanlar büyük bir çoğunlukta ve temel ruhsallıkla ilgili bilgileri olmadığı için çok büyük karmaşaya giriyorlar. O yüzden o konu yerine bunu açıp, cadılık öncesini de kapsayacak şekilde daha detaylı bir başlangıç kaleme almak elzem oldu. “Çok fazla bilgi karmaşası var, kafamız karışıyo” diyenler için; FORUM NEDİR? Sürekli gelen mesajlar ve serzenişlerden anlıyorum ki, forum mantığını pek kavrayamıyoruz. O yüzden önce bu giriş yazısını yazmak faydalı olacaktır. Forumlar, salt bilgi verme için oluşturulmuş platformlar değillerdir. Tek taraflı bilgi vermek için internet siteleri, dergiler, bloglar ve nice oluşum söz konusudur. Forumlar, bilgi paylaşımının yanı sıra, alakalı bilgiyi geliştirmek, bilgiyi tartışmak, karşılıklı bir tartışma ortamı (saygı çerçevesinde elbette) yaratmak için kurulmuştur. Yani bir foruma girdiğinizde ve bir konu okuduğunuzda “harika” demek dışında, o konuya bildiğiniz bilgi varsa onu ekleyebilir, bir bilgi üzerine saygı çerçevesinde tartışma başlatabilir veya konuyu açan kişiye konuda aktarılan bilgi ile alakalı soru sorabilir ve sorgulayabilirsiniz. Yani bilgi karmaşası olduğunu düşündüğünüz bir konu varsa hiç çekinmeyin, sorun-sorgulayın. Amaç da budur zaten. Herkes kendi açtığı konudan (alıntı da olsa) belli bir düzeyde sorumludur. Lütfen “bu neden böyle” “bu konudaki bilgiyle bu çelişiyor” “bunu detaylı açıklar mısınız?” gibi sorularınızı alakalı konularda esirgemeyiniz. Forumlar aktif katılım yerleridir, bu yüzden “bilgi karmaşası” var bahanesini üretmeyin, aktif olun. Konuları okuyun ve çelişen bilgiler görürseniz alakalı konular altında sorun-soruşturun…. 10 adımda Cadılığa Nasıl Başlarım? 10 adımda aydınlanma, 5 adımda feng shui, 7 adımda yoga, 9 adımda cinsellik gibi konular çok popüler olduğu ve sevildiği için ben de o formatlara uygun hale getirdim. Belki bu başlık altında ilginizi çekmeyi başarabiliriz… Eğer bunu da başaramazsam bir sonraki konum “witchcraft for dummies” tarzı olacaktır. Bu aşamaları bir klavuz gibi varsayabilirsiniz. Doğru ve emin adımlarla nasıl bu yola girersiniz onu göstermektir asıl amaç. Zaten yola girdikten sonra nasıl ilerleyeceğinizi keşfetmek zor olmayacaktır. 1- Bol bol teorik bilgi edinin, bol bol okuyun. Mesela aşağıdaki tüm konuları okuyarak başlayabilirsiniz. 2- Teorik bilgileri okurken içselleştirerek yavaş yavaş okuyun ve notlar alın. İçselleştirmek uzun zaman alacaktır. Bunlarla yetinmeyin alabileceğiniz kitapları edinin ve okuyun. Bu kitaplarla sınırlı kalmayın, ezoterizm içeren, ruhsallık içeren hatta kişisel gelişim içeren kitaplar okuyun. Bunlar ilk adım olarak önemlidir. Kafanızdaki soru işretlerini alakalı konularda sorabilirsiniz. ve 3- Cadılığın teorik kısmı çok önemlidir. Peki ne öğrenmem gerekiyor? Diye soranlara şunları kafadan sıralayabilirim · Aura, çakralar, enerji kanalları · Enerjinin işleyişleri, kullanımları · Temel inançlar, Yasalar (mesela 3 kat yasası nedir, sempati büyüsü nedir) · Ruhsal erdemler ve etikler · Dinler tarihi-ezoterizm ve kadim sembolizm · Paganizmin ve büyünün tarihsel süreci · Altar nedir, altar malzemeleri, anlamı · Renkler, amaçları · Mevsim döngüleri, amaçları · Bol bol mitoloji ve yorumlamaları · Tekamül bilgileri, reenkarnasyon okumaları · Parapsikoloji konuları · Spiritüalizm okumaları (bolca var) · Az biraz astroloji, zamanlama bilgisi (Okültizm ve cadılıkta timing önemlidir yani zamanlama. Gezegen saatlerine bakabilirsiniz.) · Vs. vs. liste daha da uzar gider… Ne bulursanız –kitap olarak- okuyun. · Mesela 13 prensibi okurken cadılık hakkında neleri araştırmanız gerektiğinde fikir verebilir: 4- Paganizm ve cadılık hakkında okumalara öncelik verin ve size uyup uymadığını bakın. Belki bu yol size uygun değildir. Bu konularda yeterince okumak tabi ki aylar ve yıllar alan bir süreç. Bunun için kendinize 1 yıl ayırın. (1 yılın sonunda düşünceleriniz daha net hale gelecektir.) 5- Peki, pratik yapmayacak mıyım? Elbette yapacaksınız. Teorik bilgi, pratik ile içselleşmediği sürece önemsizdir. Ama teorik bilgi sağlam olmadan pratik uygulamaya da geçilmez, binanın zemini gibi düşünebilirsiniz. Haliyle pratiklere meditasyon ile başlayın. Meditasyonu hayatınızın bir amacı haline getirin. Meditasyonu yoga veya tai-chi gibi bir bedensel pratikle destekleyebilirsiniz. En az 1 ay-3 ay kadar devam edin, alışkanlığınız haline gelsin. 6- Mutlaka bu süreçte rüyalarınızı takip edin. “Rüya Güncesi” tutun. Başlangıçta olan biri için rüyalar çok önemli rehberlerdir. Hatırlamıyorum diyen arkadaşlar için yenileyeyim; herkes rüya görür sadece hatırlamaya niyet edin ve her sabah zihninizi hatırlamak için zorlayın. 2-3 hafta içinde hatırlamaya başlayacaksınız. 7- Meditasyondan sonra, gerekli görürseniz sezgileri arttıracak çalışmalara başlayabilirsiniz. Veya usui Reiki gibi bir sisteme uyumlanırsanız o da ilerlemenizi sağlayacaktır. 8- Bunları yaptıysanız ve cadılığa adım atacaksanız, meditasyonun yanı sıra cadılık araştırmalarını yoğunlaştırabilirsiniz. Yani bitkiler, renkler, genel kurallar, etikleri. Bunlar için yabancı kaynaklara bakmanız gerektiğini hatırlatırım. 9- Ardından element meditasyonları, doğa meditasyonları ile enerjinizi yükseltmeye başlayın. Ayrıca farklı meditasyonlar yapabilirsiniz. Affetme, topraklanma gibi meditasyonlar yaygın ve temeldir. Bunlar dışında farklı kaynaklardaki güvenilir meditasyonları yapabilirsiniz. 10- Yavaş yavaş altarınızı tamamlayın. Tamamladıkça çember pratiklerine başlayabilirsiniz. Çember pratikleri öncesinde element çalışmaları, imgelemeler ve meditasyon konusunda yeterli olmalısınız. Çember pratiklerini, güçlü bir çember açtığınızı hissedene kadar devam edin. Lütfen şu konuyu bir bakınız: 11- Ve ardından temel ve ileri cadılık dersi uygulamalarına başlayabilirsiniz. Zaten sonrası gelecektir. Beraberinde araştırmalarınıza devam edebilirsiniz. 11 adım oldu ama sıkıntı değil… Bu adımları çoğaltmak oldukça mümkün. Devam eden araştırmalarınızda, büyü pratiklerini deneyebilirsiniz. Büyü pratikleri için tek bir kaynaktan yararlanmamanızı tavsiye ederim ve basit büyülerle örneğin basit düzeyde korunma büyüleri deneyerek yapabilirsiniz. Örneğin korunma büyüsü yapacaksınız, iyice araştırın farklı ritüelleri karşılaştırın; dualarınızı yazın. Renkleri, günü ve zamanlamayı doğru tercih edin. Ve ritüelinizi oluşturmaya başlayın. Malzemeler nelerdir? Neyden korunacaksınız? Vs. vs. ana taslağı belirleyin ve formülünüzü deneyebilirsiniz. Şunu hatırlatmamda fayda var. Basit büyü dediysem genelleme olarak algılamayın. Büyülerin seviyesi sizin seviyeniz ve formülü geliştirmenize bağlıdır. Yani bir negatif enerjilerden korunma var, ki zor değildir, bir ileri seviyesi hem negatif enerji hem negatif varlıklardan korunma var. Daha ilerisi kara büyü dahil hepsinden korunma var. Hatta doğal afetlerden korunma var… ? Yani korunma büyüsü örneğinde olduğu gibi büyülerin de seviyeleri vardır. Siz ilk büyülerinizi olabildiğince basit amaçlar için tutmaya özen gösterin. Zamanla detaylandırabilirsiniz. Zamansal Planlama Bütün bu süreç için bir plan çıkarmak gerekirse şöyle bir planı takip edebilirsiniz. Bu kendi planınızı çıkarmak için bir örneklemedir. 1 yıllık araştırma süreci ve paganizmi/cadılığı anlama süreci olarak kendinize tanıyın. 1,5-2 ay : teorik araştırma - cadılık, paganizm, enerjiler – Bu süre zarfında sadece teorik araştırmaya odaklanın. Bol bol okuyun. Bir defter edinin ve notlar alın. 1,5-3 Ay : Meditasyon Alışkanlık haline getirebilirsiniz. Zazen: -Mutlaka rüya güncesi tutmaya başlayın- 3-4 Hafta : Nefes pratikleri 2-3 Hafta : İmgeleme çalışmaları (yukarıda bahsettiğim farklı meditasyonlar) 2-3 hafta : konsantrasyon çalışmaları (forumda bolca var. Her çalışma için önemlidir) İsterseniz 1-2 aylık süreçte de sezgileri ve görünüzü güçlendirmek için forum çalışmalarından faydalanabilirsiniz 3-4 Hafta : Tai Chi, Yoga veya başka bir bedensel pratik Kendinizi hazır hissettiğinizde. Altarı ve ritüel malzemelerini tamamlama 3-4 Hafta : Element meditasyonları 3-4 Hafta : Çember pratiği Adanma / Ritüel Aletlerini kutsama ve diğer pratikler… -Bütün bu süreçte elbette okumaları bırakmamak gerekir. TEMEL CADILIK DERSLERİ İLERİ CADILIK DERSLERİ Bütün bu sürece eklemeler yapılabilir. Dilerim bu taslak sizin yolunuzu çizmek için yardımcı olur. Artık özelden gelen tüm "cadılığa nasıl başlarım, kafam çok karışık, içimde dark magic mi var, cadı nasıl olacağım" sorularını buraya yönlendireceğim veya siz de yönlendirebilirsiniz. Ayrıca katkı yapmak isteyen arkadaşlar yeni başlayan arkadaşlar için katkıda bulunabilirler. Dileriz yardımcı olur... Sirius
    2 puan
  23. +1 Arkadaş, dost olarak benimsediklerimize bile o gözle bakamazken aynı kandan biri kabul edilemez derecede iğrenç ve ürkütücü.
    2 puan
  24. Evinize ailenize kimin zarar verdiğini bulmak için, ateşe bir tava koymanız ve ısındığında üzerine tuz dökmeniz, bıçak ile saatin ters yönünde karıştırmanız ve 3, 6 veya 9 kez okumanız. Tamam yeter hissedene kadar. "Bana zarar veren, bana kötülük dileyen, beni rahat bırakmayan, kıskanç gözuyle bana bakan, mutluluğu çalan, şu tavadaki tuz gibi, cayır cayır yansın. Amin." Size büyü yapan ya da yaptıran var ise, koşarak gelip sizden birşey isteyecek ya da size getirecek en azından içecek, yemek, ödünç olarak herhangi bir şey vb. Saçma sapan nedenlerden dolayı özür diler. Affetmeyeceksiniz, ondan bişey almayacaksınız ve ona bişey vermeyeceksiniz. 3 gün evden bişey vermeyin ve eve bişey almayın. Bundan sonra, evinize giden bir dört yol ağzına tuz dökülmelidir. Size yapılan büyü, sahibine dönecektir.
    2 puan
  25. Bu gibi büyüleri bilemem, ama bu büyü yapılabilir. Arınma olarak çalışır. Çünkü niyetteki sözler illaki büyü geri döndürmüyor, her türlü kötü dilekler ve düşünceleri geri döndürüyor aynı zamanda. Niyeti kağıda yazıp okuyanlar var. Ben ezberliyirum. Ritüel sırasında kağıttan okumak konsantrasyonu bozabilir. Hele daha da zor ritüeller olunca yapılacak tüm hareketlerin provasını birkaç defa yaparım. Kusursuz olmalı.
    2 puan
  26. Doğaüstü bir olay yok bildiğin mantar o (tinea nigra türü), yayılma durumu varsa doktora görün böyle bir durumda.
    2 puan
  27. İnşallah dediğin gibidir bana da 30 da bitiyormuş gibi geliyor 2 senem kaldı bir şeyler yapmalıyım.
    2 puan
  28. "Bizim zamanımızda her şey çok daha güzeldi, en azından bir anlamı vardı".... Evet teyzecim, amcacım haklısınız. Bizler de büyüdükçe anladık. Sahi her şey eskiden ne kadar güzeldi dimi? Ülke, insanlar, yaşam sevincimiz, heveslerimiz, sevdiklerimiz,dostluklarımız, hatta bu site bile eskiden daha güzeldi. Hâlâ öyle midir sizce? Yıllardan beri kaydolmuyordum eski hesabıma ulaşamadığım için, tekrar kaydoldum. Umarım eski tadı alabilirim.
    2 puan
  29. İnsanlar acı duymaktan neden bu kadar keyif alırlar? Ölmeyi düşün, parayı düşün, insanlardan şikayet et, yalnızlıktan şikayet et. Hayat kurtaran bir tavsiye. Sıcaktan şikayet etmeyi bırak ve dokuz ay sıra bekleyen mevsimin tadını çıkar. Karamsarlığa gerek var mı? Elbette hayır. Bunlar hayatımızın her evresinde böyleydi, her zaman bir problem olarak kalacaklardır. Yalnız senin için değil herkes için bu böyle. Umutsuzluk seni içinde bulunduğun alanda kalmaya itiyor. Risk alıp kabuğundan çık, yaşanmamış potansiyelini ortaya koymuş olacaksın. Başarısız olduğunda, istediğin hiçbir şey olmadığında bile eğer ki zihnini temizlemeyi başarabilirsen. Sana aradığın mutluluğu verecektir.
    2 puan
  30. yapmayın yahu yaklaşık 15 yıldır açtığım binlerce konu varken ortada gizem olduğunu düşünmüyorum .. Aksine insanların hiç bir şey aramadan araştırmadan cevapları bulmak için kolaya kaçmasının ne kadar yanlış olduğunu söylemeye çalışıyorum .. İnanan dener inanmayan kendi tercihi konusunda kısmen haklı olsanız da eninde sonunda tahmin edeceğiniz üzre konu '' din '' tartışmasına evriliyor ..
    2 puan
  31. Arkadaşlar merhabalar bioenerji eğitimi aldım çakra ve auro geliştirmek icjn yanlız hiç bir faydası olmadı önerdiğiniz yöntemler varmı kök çakradan tepe veya taç çakraya kadar geliştirmek istiyorum 1 ay boyunca her birini denedim etkisi olmadı bana zikirde varsa oda olur özellikle ebced hesabı ile zikirler daha da etki ediyormuş ama zamanımızdakiler ebced hesabını biliyom diye internetten yapıyorlar yanlış hesaplar çıkıyor yardımcı olabilecek varmı bana dediğim gibi kök çakradan taç çakraya kadar hepsini açmak istiyorum toplu olarak açabilirsem daha iyi olur benim için
    2 puan
  32. İlgili bölüm başlığı altında yüzlerce konu var.araştırmadan bakmadan okumadan soru sormak için başlık açmayın gereksiz yere
    2 puan
  33. Direk etki amaçlı majikal çalışmaların mantığı bu değil ki,amacı hızlandırmak, sadeleştirmek gibi çalışmalar var elbette, bu ister dil öğrenmek olsun ister başka bir konu. Öğrenmenin yolunu temizlemek için kullanacağınız çalışmalar ''yardımcı'' olacaktır.
    2 puan
  34. Ortada bir rüya görmüşsünüz . Bu bir çağırım rüyası gibi duruyor . Belli bir yolun çerçevesinde yüksek rütbeli birini görmek ikilemler içerisinden zamanla tekrardan netliğe çıkacağınıza ve o konudaki ılık tutumunuzu aşabileceğinizi gösteriyor . Yaşantınızda rehberliğe açık hale gelin .
    2 puan
  35. 8 yıl uzun bir süre, bu süre içerisinde haberci rüyalar görüp onları yorumlayıp kendi yolunuza uyarlamanız gerekliymiş sanki, Coven bulmak, bakın bunu son on yıldır çok duyuyorum, coven aslında bulunmaz, Yol sizi ona bir şekilde ulaştırır ya da coven ile yollarınız kesişir. İç içe olduğunuz konular neyse onlara odaklanıp Mantranız ile bağ kurmaya çalışın, simgesel öğeleri küçümsemek gerek, gerçekten çok büyük anlamlar ifade ediyor. Ses demişsiniz nedir ses? Kelime mi cümle mi anlamlı ya da anlamsız mi fonetiği nasıl? Bunu bilirseniz zaten tabakta sunulmuş size her şey
    2 puan
  36. Neden önemsiyorsunuz ki.bitsin yada bitmesin? Sahiden bu kadar önemli mi var olmak.zaten var olsak da varız var olmasak da varız.cennet cehennem neden bu kadar önemli ki ? Acı çekmekten mi korkuyorsunuz yada mutlu olamamaktan mı?Dünyaya bu küçük endişeler için mi geldiniz yoksa gününüzü gün etmek için, daima An'da kalabilmek için mi.hayır hayır hiç düşünmeyin ölümden sonrasını.sadece güzel anılar biriktirmeye bakın.Tanrı hakkında da bu kadar düşünmeyin içiniz rahat olsun o gerçekten mucizevi birisi ve sizin için en iyisini ister , daima..
    2 puan
  37. Ormanlık alanların yol kenarlarında benzer görüntüde bir varlığı gördüğünü söyleyen kişilerin sayısı son birkaç aydır gittikçe artıyor. Iki aydir filan metafizik icerikli her yerde bu durumu okumaya başladım. Varlığı tarif etme sekli hep birbirine benzer bu da olayı doğruluyor. Benim karşıma çıksa açık söylüyorum arabayı dururur ne olduğuna bakmak için inerim. O kadar merak ettim.
    2 puan
  38. Antik Dönem’de bitkilerin çiçekleri, yaprakları, kökleri, yağları ya da sıvıları tedavi amaçlı kullanılmıştır. Bitkisel tedavinin (herbal) yanında parfümeride ve zehir yapımında da bitkilerden yararlanılmıştır. Bitkisel tedavilerde büyü ve dini inanç, teşhiste ve tedavilerin uygulanmasında iç içe olan önemli unsurlardan olmuştur Mezopotamya’daki kil tabletlerden edinilen bilgilere göre; mersin ağacı, şeytanotu, kekik, söğüt, armut, köknar, incir, hurma, haşhaş, banotu, meşe mazısı, nane, rezene, safran, adamotu ve hardal gibi bitkiler tedavi amaçlı kullanılmaktaydı. Bu bitkiler bütün halinde ya da toz edilerek saklanıyor, Sümerler ve Akadlar zamanında bira ve süt gibi sıvıların içinde eritilerek ilaç haline getiriliyordu Mezopotamya’da hastalıkların tanrılar tarafından insanlara bir ceza olarak verildiğine inanılıyor, teşhis ve tedavilerde kâhinlere, rüya yorumu gibi uygulamalara başvuruluyordu Antik Mısır’a ait papirüslerde (Ebers Papirüsleri M.Ö. 1553-1550) bitkisel ilaç yapımında kullanılan bitkilerin hangileri olduğu kayıt altına alınmıştır. Bunlar; haşhaş, keten, myrrh, hint yağı, kimyon, kişniş, sinameki, kına, ardıç, aloe, huş, acımarul, adasoğanı, banotu, çiğdem, hardal, incir, centiyane, mürver, nar kabuğu, pelinotu, safran, sakız, sarısabır, soğan, sarımsak, tarçın, terementi ve üzüm gibi bitkilerdir Antik Mısır tapınakları ve mezarları bitki kullanımı ile ilgili ipuçları vermektedir. Mumyalamada ve diğer alanlarda kullanılan parfüm, esans ve yağlar temelde bitki kökenliydi Mumyalamadan önce yapılan tahnit işleminde iç organlar temizlenirken çeşitli otlardan yararlanılmakta, ceset mumyalanırken ise güzel kokular ve ağaç ya da çalılardan elde edilen reçinelerle sarılmaktaydı Mısır’da kullanımı bilinen bitkisel ilaçlar zaman içerisinde Nubia ve Kuzey Etiyopya’da daha sonra Akdeniz çevresine, Babil’e, Suriye’ye, Lübnan’a, İran’a ve Ermenistan’a yayılmıştır Hatta Grek mitolojisindeki tanrı Asklepios’un gerçekte bir insan olduğu, Mısır’daki Memfis’in yerlisi olup Mısır’daki tıp bilgisini Yunanistan’a taşıdığı söylenmektedir Hitit tabletlerinde bitkisel ilaçlara ‘’waşşi’’ adı veriliyor ve bitkisel ilaçlar sihirle birlikte kullanılıyordu. Bu tabletlerde adamotu, alıç, aksırıkotu, arpa, badem, banotu, buğday, defne, dişotu, hardal, haşhaş, kayısı, köknar, mazı, mersin, meyankökü, safran, sarımsak, sedir, selvi, soğan, üzüm ve zeytin gibi Anadolu bitkilerine rastlanmaktadır Homerik destanlar da bitkisel ilaç kullanımı hakkında bilgiler verilmektedir. İlyada’da Asclepios’un iki oğlu Podalirios ve Machaon, Trojalılar tarafından yaralanmış olan askerlerin yaralarını iyi ederken tasvir edilmektedir. Odysseia’da Helena, Grek askerlerinin kadehlerine onların uzun süren evden ayrılıklarını unutturan bir bitki özütü doldurmaktadır. Bu bitki bir cins haşhaş olabilir. Girit uygarlığının haşhaş kullanımı pişmiş toprak kaplar üzerindeki figürlerden bilinmektedir Bu kaplarda haşhaş kapsülleri aynı günümüzde olduğu gibi çizilmektedir ve uyuşturucu etki bundan sonra ortaya çıkmaktadır. Ancak Odysseia’da bahsedilen bitkilerin gösterdikleri etkilerin tümü hayali olabilir. Mesela molu ve lotus bitkileri hakkında söz edilen durumlar gerçekçi değildir. Söz gelimi lotus yenildiğinde kişi ülkesini unutmaktaydı, molu yendiğinde ise Odysseus Circe’nin büyülerine karşı koyabiliyordu Tragedya ve komedyalarda da bitkilerin etkilerinden bahsedilmiştir. Nitekim Sophokles’in (M.Ö. 496-406) bugün elimize ulaşamamış olan “Kök Sökücüler” tragedyasında Medea’nın ölümcül derecede zehirli bir bitki olan Thapsia Garganica içmesi anlatılmaktadır Aristophanes (M.Ö. 437-385) ise bir komedyasında doğum kontrolünden bahsederek bunu mizahına yansıtmıştır. Sedefotu (Ruta Graveolens) bu amaçla kullanılmıştır ve bu bitkinin kaynatılarak içilmesi adet görmeyi (dekoksiyon) takiben hem hamileliği engellemekte hem de bir hamilelik söz konusu olmuşsa düşük yapmayı mümkün kılmaktaydı Antik Dönem’de bazı bitkiler biyolojik silah (zehirleyerek öldürme) ya da panzehir (antidot) amacıyla da kullanılmıştır. Plinus’un tedavilerde anlattığı “theriac” bir zehir antidotu idi. Bu isim Trajan zamanında Pontus Kralı Mithridates Eupator’un (M.Ö. 135-63) panzehirine verilen isimdi. Mithridates Eupator toksikolojinin en iyi bilinen kişileri arasındadır. Kendisine giderek artan dozlarda zehir vererek sonunda zehirlere karşı etkisiz bir hale geldiğine inanılmaktadır. Pergamon kralı III. Attalus (M.Ö. 170 133), baldıran ve noel gülü (helleborus) gibi zehirli bitkileri, arkadaşlarını ortadan kaldırmak için kullandı. Roma İmparatoru Hadrian (117-138) da aynı şekilde bu zehirli bitkileri düşmanlarına karşı kullanmıştı Grek dünyasında Kök Sökücüler (rhizomatistler) adı verilen bir grup insan, bitki köklerinin bazılarını (öksürükotu kökü) gün doğumunda, bazılarını (ban otu) ay ışığında belirli ritüeller eşliğinde toplardı. Grek hekimler, Kök Sökücüler tarafından yıllar boyu toplanan bitkileri ilaç olarak kullanmaktaydı. Bu bitki ve kökleri tıpta olduğu kadar büyücülükte de kullanmak için toplamışlar ve bir müddet sonra bunları n etkileri hakkında zengin bilgi sahibi olmuşlardı Sonraki yıllarda Aristo’nun öğrencisi ve ilk botanik bilimci olan Theophrastus (M.Ö. 371-287), insanlık tarihinde ilk kez çiçekli ve çiçeksiz bitkileri birbirlerinden ayırmıştır. Theophrastus, her bitkinin bazı kendine has özellikleri olduğunu aktarmış ve bu bilgiler daha sonraki bitkisel tedavilerin (herballerin) oluşturulmasında temel olmuştur Bitkisel ilaçları hastalarının tedavisinde kullanan Mantias (M.Ö. 165-90), her ne kadar bitkisel tedaviler uygulasa da ‘’Tedavi, tanrının eliyle gerçekleşmektedir’’ diyerek bitkisel tedavinin arkasında tanrının gücünün etkili olduğunu ifade etmiştir Klasik Grek-Roma dönemlerinde hastalıkların tedavisinde ve sağlık alanında kullanılan bitkilere bakıldığında genel olarak; jensiyen otu, karakafes otu, hint yağı, rezene, keten tohumu, şeytan otu, ardıç, safran, silphium, defne, acıpelin otu ve ebe gümeci gibi bitkilerin kullanıldığı görülmüştür. Jensiyen otu, yengeç külü ve bir esansla karıştırılarak kuduz köpek ısırığının tedavisinde; Karakafes otu bronşiyal hastalıkların tedavisinde; zehirli bir bitki olan Hint yağı ise uygun dozlarda kullanıldığında bağırsak gevşetici (laktasif) ve bağırsak temizleyici (pürgatif) olarak kullanılmaktaydı. Rezenenin sapları gıda olarak kullanılırken tohumları ise mide ve bağırsak gazlarını giderme tedavisinde kullanılmaktaydı. Keten tohumu bağırsak gevşetici, öksürük kesici ve balgam söktürücü olarak kullanılırken aynı zamanda yanıklarda lapa yapımında da kullanılmıştır. Şeytanotunun köklerinden bir zamk elde edilmekte; spazm çözücü, balgam söktürücü ve bağırsak gazlarını gidermede kullanılmakta; histeriyi çözmekte, besin alerjisinde ve adet öncesi sıkıntıları gidermekte kullanılmaktaydı. Ardıç meyveleri antiseptik amaçlı, bağırsak gazlarını gidermede ve iltihap engelleyici olarak kullanılmaktaydı. Safran bitkisinin dişi organlarından boya elde edilmekte; bağırsak gazlarını giderici, kan dolaşımını arttırıcı amaçlı kullanılmaktaydı. Acıpelinotu iç kanamaları durdurmak için kullanılırken, ebegümeci göğüs yumuşatıcı amaçlı ve gargara yapmak için kullanılmaktaydı Silphium bitkisi, Kyrene (Shattah/Libya) kentinde M.Ö. 6. yüzyılın yarısından sonraki dönemlerde basılan sikkelerde ön yüzde kullanılmış ve bir kent sembolü olmuştur . Küçük yaprak ve sarı çiçeklerden oluşan bu bitki tat verici olarak mutfakta kullanılmakla birlikte soğuk algınlığında, boğaz yumuşatıcı ve öksürük tedavilerinde kullanılmaktaydı Siphium bitkisinin, Theoprastus’un belirttiği gibi doğum kontrolünde de kullanıldığı bilinmektedir Lokman BAĞCIVAN
    2 puan
  39. Anlattığım gibi. Mumun üstüne kazılır, niyet okunur, mum yakılır. Bir ritüele ya da runik formüle destek olarak kullanılacaksa altarın üstündeki mum görevi görüyor. Yine yazıldığı gibi, diğer rune ve gliflerle uyumlu. Malzeme balmumundan yapılmış bir mum. Ve kazımak için bir iğne veya başka nesne. Ben çalışma bıçağımı kullanıyorum. Zamanın önemi yok. Zamanı yapacağınız işleme göre ayarlayabilirsiniz.
    2 puan
  40. Bence oldukça yanlış, hatta tabiri caiz ise iğrenç bir şey. Koskoca dünyada insan mı kalmadı, aile içinde gerçekleşiyor bunlar. Hadi toplumsal ve dinsel açıyı bir kenara koyalım, bu bireysel olarakta kötü bir şey zaten. Gerçek hayat cersei ve jaimenin olayı gibi işlemiyor /GoT) Kan bağım olan, aileden, tanıdığım birisi ile şahsen ben bu tür bir yakınlık kuramam. Yani daha sonra nasıl birbirinizin yüzüne bakacaksınız ..
    2 puan
  41. Katılıyorum size ama artık insanlarda modernite başlığı altında uçkura düşkünlüğü yaymak da moda oldu😂😂.
    1 puan
  42. Burnum akıyor, gözlerimden yaşlar süzülüyor nefes alabiliyorum en azından bir tık iyileştim. Sürekli tüm yüzümün kaşınması ve hâlsizlik sıtma kötü tabi ama ben kaşındım hasta olacağım belliydi niye artist gibi gezdiysem 😂
    1 puan
  43. Konuya 18 yaşında olduğumu bildirerek başlamak istiyorum. son 3 yıldır vampirlere karşı çok fazla ilgim var eşsiz güçleri ölümsüzlükleri insanlara korku yaymaları çok hoşuma gidiyor ve dediğim gibi 3 yıldır da haklarında her şeyi araştırdım nerdeyse ama tabi ki internette de bilgiler bi yere kadar tek isteğim güç sahibi ölümsüz bi yaratık olmak getirdiği ceza neyse kabul ederim nasıl yapabileceiğimi varsa mesaj atarsa ya da yorum yaparsa sevinirim ruh satma garip garip ritüeller her şeyi denerim sadece işime yarasın yeter
    1 puan
  44. Sitelerde , kitaplarda , orda burda okuduğunuz onlarca teknikten farklı bir teknik anlatacağım size .. Aslında ğek teknik değil de hazırlanma süreci demek daha doğru .. Anlatacağım çalışma Tamamen birebir konuşmadan izin alınarak size aktaracağım bir çalışmadır .. Lütfen kopyala yapıştır yapacak arkadaşlar bunu dikkate alsın ... Yaz aylarının bir bölümünü İzmir şirincede Geçirdiğimiz iki kırgız arkadaşım var . İki arkadaşın da inanç sistemi orta asya şamanizmi. İki arkadaşla yıllar önce bir seminerde tanıştık ve o zamandan bu zamana hiç koparmadık bağlarımızı . Özellikle Ahmed ATIMTAY aileden gelen bir geleneğin şu anda son adımı .. El verme ytkisine sahip biri .. Tabi bu babadan oğula yada onların oğul olarak gördüğü kişiye verdikleri bir eğitim süreci. Bizim bildiğimiz yörükler vardır o şekilde yaşayan bir topluluktan bahsediyorum.. Çadırda doğayla iç içe . Şamanik gelenekleri sonuna kadar yaşayan bunun yanı sıra pagan ve wicca geleneklerinide değişime uğramış şekilde bilen ve uygulayan bir topluluğun el almış en genç üyesi Ahmed..Bildiğiniz isimle Hıdırellez için İzmire gelen ve finallerimi bile unutturup şirinceye gittiğimiz sadece şarap içip doğayla bütünleştiğimiz bir gün içinde konuştuğumuz astral seehatin onlar açısından başlama ve uygulama sürecini anlatacağım size . Köydeki hr genç hemen hemen bu eğitim sürecini alıyormuş . 12 yaşına basan her erkek çocuğu yanına bir yoldaş alıyor ve o şekilde başlıyorlarmış eğitime . Yani iki kişilik grup olur . Eğitimi veren yolu çizdiren ise şimdilik Ahmedin babası .. (dedesi 2 sene önce öldü ) sona Bu görev Ahmede geçecek. Aslına bakarsanız Yaşayış biçimlerimiz çok benzer değil . Dolayısı ile astral seyehat için hazırlık yolculuğu bizim için çok meşakatli olabilir ama fikir açısından , Gerçek bir şaman için Astral ne demektir bunu bilme açısından anlatmakta yarar görüyorum . önce kafanızda canlansın diye biraz köyden bahsedeyim size . Misafir olduğum köyü anlatıyorum .. Şarabı ço9k seviyorlar çoluk çocuk şarap onlar için çok özel .. ve tabi ki yasal olmayan bir kaç doğal kaynakta öyle . Bu kısmı gçelim Açıkçası gençler ile yaşlılar arasında inanç farklılığı yok gibi . Çünkü bu arkadaşlar otağlarda dağda gürül gürül akan bir nehrin yanı başında yaşıyorlar . Her yer yeşillik yiyeceklerini kendileri üretiyorlar . Televizyon yrine sohbetlri var . Hikayeleri efsaneleri . zamanla efsanalar halklar arası benzerlik de göstermis . Misal bizdeki dulkarası vs gibi .. Mistizm ile ne kadar içli dışlı oldukarını bilseniz hayret edersiniz . Her çadırda bir kedi mutlaka var Kedilerin hislerinden faydalanıyorlar ve insanların göremediklerini gördüklerini iddia ediyorlar ki kesinlikle katılıyorum . Ayrıca Ahmedin babası köyün hem son sözcüsü hem doktoru . Bir çoğunuz için fenomen olan iyi etme teknikleri var . Elini vücutta gezdirerek hastalığa nokta atışı yapabilen bir zat kendisi . Davulları ile yaptıkları ruh kovma ritüelleri görmeye değer ve biliyormusunuz ritüel sonrası öyle hafifliyorsunuz ki .... Efendim akşam devam edeceğim ...
    1 puan
  45. Cook's Hookup Teknıgı: Pozısyon 1 Bu teknık enerjiyi topraklamak,merkezlenmek ve zihni sakınlestırmek,beynın sag ve sol taraflarını dengelemege yardım eder.Bu egzersizi yapmak icin sandalyede oturun ve ve herbir pozısyonu 2,3 dakika yapın. 1. Bır ayak bılegını dıgerının üzerine caprazlayın.(sol ayak bılegınızı sag ayak bılegınıze atın ) 2.Ellerinizi önünüzde tutun...avuclar asagı bakacak sekilde...hangi ayak bılegı yukarıda ıse,aynı taraftaki eli alın ve dıger elin uzerine carraz yapın..yani sol elinizi sag baldırınıza koyun..sag elinizide sol elin uzerinden sol baldırınıza...simdi eller caprazlanmıs bir haldedir 3.Gevseyin.dilinizin ucunu agzınızın tavanında(damakda ) tutun...gözlerinizi kapatın...nazikce nefes alarak biraz dinlenin.Bu ddurumda yogun hisleriniz olursa ;izin verin olsunlar...sakinlesinceye kadar bekleyin...bu stres giderme isleminin bir parcasıdır. 4.Sakinhissettıgınız zaman ellerinizi acın..ayak bileklerinizi indirin.. Pozısyon.2 1.Avuclarınızın arasında kucuk bır toptutuyormus gibi parmak uclarınız bırbırıne dokunur durumda ellerinizi kucagınızda dinlendirin ve ayaklarınız zemine bassıın ÜC VURUS TEKNIGI Enerjı seviyenızı yenıden canlandırmak ıcın faydalıdır.Yorgun oldugunuz zaman her bır bolgeye 1 dakika kadar vurun.. *Sag elınızle timus bezinizin üstune nazık ..ama saglam vuruslar yapınız.Timus noktası koprucuk kemıgının gögüs kemigi ile birlestigi yerdir.Diger elinizi göbeginizin üzerine hafif basılı olarak tutunuz. Bu ,meridyenleri ve enerji yollarını dengeler..zindelik verir.. *Bogazın her iki yanındaki köprücük kemigi cıkıntılarının 3 cm altındaki noktalara her iki elinizi aynı anda kullanarak nazik ve saglamca vurunuz."buraya böbrek 27 noktaları deniyor " *Dalak noktaları: enerji seviyenızı yükseltır,kanınızın kimyasını dengeler ve bagısıklık sisteminizi güclendirir.Bu gögüs bölgenizin hemen altında;meme bası hattının tam altındaki bölgedir.Her iki elinizi aynı anda kullanarak Bir dakika kadar vurus yapınız. *Üst dudagın üstüne (dudak ile burun arasında kalan kısım )isaret parmagınızın yan kısmını dayayın... alt dudagın altındaki bölgeyede bas parmagınızın ön yüzünü dayayın...ve aynı anda iki parmagınız birlikte vurus yapın..1 dakika yeterli buda enerjinizi hemen canlandırır.. *Kuyruk sokumunu ovalamak enerjinizi canlandırmak icin yapılabilir.. *2 Bardak su ictikten sonra ellerinizi böbreklerinizin üzerine koyunuz..3,5 dakika yeterli..Bu,bedeni sulandırır ve elektrik devrelerini düzeltir... *Her iki elinizi kullanarak köprücük kemiklerinizi, bas parmak ile diger parmaklar arasına alarak ovalayınız.bu da enerjinizi hareketlendirmege yarar...
    1 puan
  46. Cadılık, doğanın güçleriyle evreni keşfetmenin sanatıdır.Cadılık yolunda, doğayla uyumlu olmak ve doğanın bilgeliğinden yararlanmak oldukça önemlidir. Doğayla iletişime doğayı yaratan dört element üzerinden geçeriz. Büyü pratikleri ile doğayı ve içsel benliğimizi keşfederiz. Büyü oldukça önemlidir cadılıkta. Çünkü büyünün işleyişi doğanın işleyişi ile aynıdır bu yüzden büyünün doğasını keşfederiz. Bilinenin aksine, erkek cadıların bayan cadılardan daha fazla olduğu dönemler vardır. Buna nazaran bayan cadılar daha çok ön plana çıkıp, sessizliği bozdukları için fazlaca ifşa olmuşlardır. Ortaçağda yakılmalar döneminde ilk dönemde erkek cadıların kadın cadılardan daha fazla yakıldığı kayıtlardan bilinmektedir. Sonra kadınlara karşı “malleus malificarum” eserinin çıkmasıyla, cadı olan olmayan her şanssız bayan yakılmıştır. O kitap yüzünden cadılık direk dişilikle özdeşleşmiştir. Haliyle o kitaptan sonra yakılan bayan cadı sayısında bir artış söz konusu olmuştur.(Kitabı yazan rahip kadınlardan nefret ediyordu. Eğer yaşlı ve çirkin birkadınsanız cadısınız, eğer çok güzelseniz ve rahipleri baştan çıkarıyorsanız yine cadı sayılıyordunuz. Eğer ormanda bir bayan yalnız dolaşıyorsa, cadı olarak yakılırdı.) Cadılığa göre iyilik veya kötülük diye bir şey yoktur. 13 kuralımızda bunu dile getiririz (Bizler mutlak şeytan kavramına inanmayız.) Ama şeytan kavramına inanırız. (Şeytana inanma kısmında cadılar özgürdür ama çoğu cadı demonik varlıklara inanır ama kesinlikle tapmaz veya onları önemsemez,cadılığa göre demonik varlıklar düşük seviyeli bilgelikten uzak varlıklardır)İyilik ve kötülük gibi kavramlar insani yargılarla oluşturulmuş önemsiz kavramlardır. Bize göre erdemler, etikler ve doğanın bilgeliğinin kuralları vardır. Aydınlığın ve karanlığın bilgeliğinden bahsederiz. Bu süreçte karanlık ve aydınlık evrenin/Doğanın iki önemli dengesidir. O yüzden her cadı hem karanlık hem aydınlık çalışmalarla haşır neşir olur. Sadece aydınlığa yönelmek,karanlığı reddetmek bize göre yanlıştır çünkü her varlık karanlık ve aydınlıklavar olur. (Klasik yin yang) Doğa ve evren çok farklı kavramlar değillerdir çünkü bize göre yukarıda olan aşağıda olana benzer. Cadıların çoğu tanrı ve tanrıçalara inanır ve onları onurlandırırlar. (Haliyle birçok cadı aynı zamanda pagandır) Wiccanlardan farklı olarak biz tanrı tanrıçalara tapmayız, onlarla birlikte yürürüz. Yani onları invoke eder (çağırır, dua eder) ve onların bilgeliklerinden-enerjilerinden faydalanırız. Bizim için sabbathlar eğlence ve bayram zamanları değil aynı zamanda enerji ve büyü pratikleri yapacağımız zamanlardır. Kısaca cadılık yolu pratiğe dayanır. Cadıların çoğu öz bir güce (allah, yehova, büyük ruh veya voodoo inancındaki ; Nana Buluku) inanır. Bu öz güc kendi benliğinde TAnrı veTanrıça olarak iki enerjiye ayrılır (eril ve dişil enerji). Böylece Tanrı ve tanrıça (öz tanrı ve öz tanrıça diyebilriz) kavramları ortaya çıkar. Buradan da diğer tanrıların ve tanrıçaların silsilelerine inanırız. Her kültürün büyü sistemiyle çalışabiliriz. Ama biz genelde eski geleneğin yolundan yürürüz. Bu gelenek sizlerin kitaplarında yer almaz, doğanın bilincinde hala yaşamını sürdürür ve biz bu hatırları ortaya çıkarırız. Tabi ki kitaplardan da oldukça faydalanırız . Her kültürün tanrı ve tanrıçaları bizim tanrı ve tanrıçalarımızdır. Doğanın kanunlarına ve bu kanunları koruyan boynuzlu tanrıya önem veririz. Bunun yanı sıra doğanın bilinci dediğimiz gaia'da oldukça önemlidir. Cadılık modern değil çok eski bir yoldur. Buna nazaran wicca modern bir yoldur (bu yüzden wiccan olanlar kendi yollarını modern cadılık olarak isimlendirir). 3 kat kuralı önemlidir, çünkü bu evrenin-doğanın temel yasalarından biridir Gardner’dan cadılık açısından pek hoşlanmasakta (geleneğe kabalayı ve golden dawn ekollerini soktuğu için) derleme yapması açısından yinede önemli bir adım atmıştır. Sirius Ayrıca bakınız; http://www.gnoxis.com/cadilik-ve-wicca-arasindaki-farklar-46182.html
    1 puan
  47. Aslında bu bilgiler parça parça da olsa sitede mevcut... Yine de bir çok sorununcevabını bulacagınızı düşündüğüm için paylaşmak istedim. Pek çok sihir kitabında,seanslar,kanallar ve benzeri medyumluk kaynaklarında ölmüş insanlarla iletişime geçmenin yolları ayrıntılı bir şekilde anlatılmaktadır.Ama gerçekte,astraldeki bir ruhu davet etmek bu kadar zor değildir. Astralde bir çok ''kayıp ruh'' vardır.Eğer siz yeterince hazırsanız,başka bir yaşamda olan onlarla iletişim kurabilirsiniz. Ölmüş insanlar artık ''ruh''turlar.Bu daha zayıf bir kademedir.Onlar ne demonlar ne de melekler kadar güçlüdürler,tabiki yaşayan bir insanın ruhunu ele geçirmedikleri sürece. Astral bu ruhlar için çoğu zaman yalnız kaldıkları bir yerdir ve bu ruhlar sıklıkla yaşayanların dünyası ile iletişime geçmek isterler.Hayaletler-eski evlerde görülen ve hissedilen- (sıklıkla orada ölen insanın hayaleti) öldükten sonra sevdiklerinin ve aile üyelerinin bir parçası değillerdir artık ama bu hayaletler çoğu zaman kendi evlerinde,işyerlerinde görülmeye devam ederler. Özellikle vefat etmiş kimsenin yaşarken bitiremediği bir işi varsa -yaşamı beklenmedik bir biçimde sonlanmışsa,örneğin bir cinayet gibi-ölü rahat edemez.Sıklıklada vefat etmiş kimse,niyetini belli etmek için bir takım hareketlere başvurur.Kendiliğinden kaybolan objeler,elektiriklerin kendi kendine açılıp kapanması vb. İLETİŞİM NASIL KURULUR? Bir ölüyü davet transa geçebileceğiniz her yerde yapılabilir.Tarot kartları iletişim kurmak için kullanılabilir.Bunun yanında Cadı Tahtası (Oujia Board) ve Sarkaç'ta ruhlarla iletişime geçmek için kullanılabilir.Eğer bir grup halinde davet gerçeleştiriliyorsa tüm grup üyelerinin birbirleriyle uyumlu ve ciddi olmaları gerekmektedir.Gruptan bir üye medyum rolünü üstlenir. 1-Ruh ile iletişime en yakın olan insan,kartları karıştırır.Ruh ile iletişim için konsantre olur ve davet edilecek kişi hakkında bilgiler verir.Ve sonra medyum kartları okumaya başlar.Aynı şekilde,Cadı Tahtası ile çalışılırken de medyum çağırdığı ruhun görüneceği yerin tam karşısına oturmalıdır.Ölen kişinin kişisel eşyaları bu işte deneyimsiz olanlar ve kanalları daha açılamamış olanlar için yardımcı olmak açısından yararlıdırlar. 2-Genellikle medyum rolünü oynayan,kanalları en açık olan kimse ruhun varlığını herkesten önce hisseder.Medyum rolünü üstlenen kişi ruh ile konuşmaya başlar.Ve konuşma tamamlandığında,ruhu direkt olarak göndermelidir.Medyum kesinlikle ruhu bulunduğu yere bağlamamalı ve bundan özellikle kaçınmalıdır. Bunun yanında ruhlarla iletişime geçmek için sarkaç da kullanılabilir.Fakat daha önce medyumun sarkaçlar ile çalışmış olması gerekmektedir bu yöntemi kullanabilmesi için.Medyum,alanda bulunan ruha sorular sormaya başlar ve eğer sarkaç ''Evet'' yanıtını verirse devam eder ya da iletişim kurabilmek için Cadı Tahtasını dener. İnsan ruhlarını davet etmek kolaydır.Onlar demonlar kadar enerjiye sahip değildirler.Onların enerjisi yalnızca bedenlerinize girdiklerinde hissedilebilir.Öbür yandan demonların saçtığı enerji cildinizin davet ritüelinden günler sonrasında bile karıncalanmasına neden olabilir. Ruhlara cevap vermek istemedikleri sorularda kesinlikle baskı yapmayın.Auranıza kötü titreşimler gönderebilir,astral çalışmalarınızı kötü şekilde etkiler ve sizin diğer ruhlarla iletişime geçmenize engel olabilirler. Ses meditasyonu güçlü bir zihin ve ruh için temel zorunluluktur.Bu meditasyon size astralde herhangi bir ruhu davet ederken istenmeyen enerjileri ve varlıkları uzak tutmanızda da yardımcı olur.Unutmayın bazı ruhlar korkuyla beslenirler,bazıları eğitilimemiş zihinlere girerler! Korkak,kolayca etkilenen bir takım histerileri olan,dayanıksız insanların kesinlikle bu seanslara girmemeleri gerekmektedir.Buradaki temel zorunluluk soğukkanlı olmak ve sükuneti seansın sonuna kadar muhafaza etmektir.Medyum burada kontrolü elinde bulunduran insan olmalıdır her zaman. Ölmüş insanların ruhlarıyla iletişime geçerken unutmamamız gereken bir diğer husus onlar öldükten sonra da ölmeden önceki insanlardır.Yani aynı huylara,aynı düşüncelere sahiptirler.Kişilikleri değişmez.Bu da bizim bu yaşantımızda ruhani yönden gelişmek zorunda olmamaızın nedenlerinden biridir.
    1 puan
  48. Değerli Arkadaşlar Düşündüğüm çalışma ya da deneme daha önce de belirttiğim gibi sadece bu konularda deneyimsiz olan, başlamak isteyen fakat nereden başlayacağını bilemeyen, Konular hakkında birşeyler ya da bir çok şey okuyup da pratik denemeler için cesaret edemeyen, hiç bir meditasyon deneyimi olmayan ya da çok az olan, kısaca yeni başlayan, pratik tecrübesi olmayan kimseler içindir. Tabii ki, pratik deneyimleri olan kimseler de katılabilirler fakat düşündüğüm çalışmalar onlara oldukça yavan gelebilir. Aşağıda teklif edeceğim çalışma belki ilk bakışta size çok yavan, basit ve büyü denilince aklımıza gelen şeylerle ilgisiz gelebilir fakat unutmayın ki, bu daha ilk adımdır. Şimdi yerimizden doğrulmaya başlıyoruz. Koşmak çok sonraki iştir. Amaç en başta büyünün ne olduğunu anlamak, anlatmak ve bir yola çıkış noktası göstermektir. Burada hemen formula 1 pilotu oluruz diye bir idda yok ama en azından bisiklete binmeyi öğrenebiliriz. İkinci belirtmek istediğim nokta, tavsiye edeceğim çalışmalar veya büyü hakkındaki fikirler sadece bana ve çalışma grubuma aittir. Hermetics.org sayfalarındaki ritüeller, bilgilerle ilgileri yoktur ve başka görüş açıları da olabilir. Hiç birini de yalanlamıyor, reddetmiyorum çünkü bu konularda çok uydurma ve yalan yanlış şeyler değilse ki, Hermetics.org sayfalarında böyle şeyler yok, her farklı şey farklı bir yoldur ve amaç aynıdır. Önce büyü nedir. Aleister Crowley büyü için "Olacak olan şeylerde isteğe uygun değişiklikler yapma bilim ve sanatıdır" demiş. Bu çok doğru bir ifade ve sık sık, "Büyü nedir?" Diye soranlara söylüyorum. Fakat ben ayrıca şunu söylemeyi tercih ediyorum. "İnsan başka bir olayı veya kişiyi değiştirirse bu onun kendi gücünü gösterir. Fakat insan kendisini değiştirebilirse bu, büyünün gücünü gösterir." Fakat isterseniz bu konuda derine inmeden önce çok daha basit yönlerden bakalım. Büyü bir enerjinin kullanımıdır ve mevcuttur. Kullanılan enerji hem kişinin kendi enerjisi hem evresel enerji de diyebileceğimiz güç veya ikisi birdendir. Birisi çıkıp da hyır enerji şudur, budur derse bunun da tartışmasını yapacak değilim çünkü beni ve bu işe girişecekseniz sizi de ilgilendiren şey şimdilik, ne olduğu değil, nasıl olduğudur. İşe yarayıp, yaramadığını, uyum sağlayıp sağlamadığımızı görmektir. Yapacağımız denemelerde hiç bir dinsel yan yoktur. Ayrıca zikirler, mantralar, ilahi güçler, cinler periler gibi şeyler de yoktur. Basit zihinsel konsantre ve etkileme denemeleridir. Burada benim anlatacağım kadarını sizlerinde oturup, kendiliğinizden bulup deneyebileceğinize inanıyorum fakat burada bir sistem ortaya koyup, adım adım izleyerek ve daha da iyisi aynı şeyi başka birileri ile birlikte yapıyoruz. Herşeyden önce gelen insanın kendi gücünü kullanabilmesi ve deşarj edebilmesidir. Şöyle düşünelim. Herhalde bir çok kişi Ortaçağ Avrupasından kalma Grimoire'ları görmüştür. O kitaplarda değişik spitirler veya demonlar çağırılır ve onlardan bazı şeylerin yapılması istenir. Bunların hepsini peşinen yapılabilir ve yapılmış olarak kabul edelim. Yani şimdi diyelim ki, elimizde bir majisyen var ve bu kimse demonları çağırıp, zorlayıp, olmadık şeyler yaptırtmış. Yani yapılanlar onların değil bu varlıkların gücüyle olmuş. İşte bu durumda bile ilk gereken şey o kişinin kendi gücüdür. Çünkü gereken varlığa erişmek için önce kendi gücüyle harakete geçmesi gerekir. Onlar üzerinde hakimiyet kurmak için kendi gücünün olması gerekir ve korunmak için invoke etttiği güçleri çağırabilmesi için gene kendi gücü gerekir. Her ne kadar söz konusu Ortaçağ çalışmalarını çok ciddiye almıyorsam da burada örnek olarak kullanılmasında bir sakınca yok. Yani telefon hattının diğer ucunda size cevap vermek için can atan birisi bekliyor olsa bile, kendi gücünüz ve bilginizle telefon numarasını tuşlamazsanız ve onun telefonunu çaldıramazsanız hattın ucundaki kişi size cevap veremez. Özet olarak amacımız ilk olarak kendi gücümüzü açığa çıkartmaktır. Yapılacak olan denemelerde başarısız olursanız ne olur? Bu, sizin bu işlere kabiliyetsiz olduğunuz ve yapamayacağınız anlamına mı gelir? Hayır. Örnek olarak, diyelim ki, bir cismin, çok kolay ve hafif bir cismin yerinden oynatılmasına konsantre olarak bir çalışma yaptınız. Bütün konsantre ve gayretinizle çalıştınız fakat günlerce sonuç alamadınız. Bu çalışmadan fayda gördünüz mü? Evet. Çünkü bu sizin kabiliyetsiz olduğunuz anlamına değil, bu tür psikokinezi denilen şeylere uygun oladığınızı gösterir ve o çalışma sırasındaki yoğun konsantreniz belki cismi haraket etirtemez fakat sizdeki mesela durugörü gibi başka bir şeyi harakete geçirebilir. Bunu çok sonra farkedersiniz ve nereden çıktığını da anlamayabilirsiniz. Dolayısıyla bu tür çalışmalar aslında hiç bir zaman boşa gitmez. Yapacağımmız çalışma aslında büyünün esasıdır. işin en başında görülüğ, yapılacak olan şey yıllar sonra en onuna da gelseniz göreceğiniz ve yapacağınız şeydir. yukarda büyü bir enerjinin kullanımıdır dedim. Büyü bütün dinlerden bağımsızdır fakat bütün dinler ona kendi elbisesini giydirir. Buradaki çalışmamız ise basit şekilde büyünün üzerinden bütün dinlerin elbiselerini, dualarını ve tanrılarını çıkartıp enerjiyi kendi içimizden gelen motivasyona göre uyarmaktır. Her dindeki büyü uygulamalarında bir sürü dua ve o dinle ilgili aktiviteler kullanılır. İslami büyüleri ele alırsak, Namaz, oruç, tabrı isimleri, uzun dualar, Arapça ayet, dua, ve azimet denilen süslü ve şiirsel sözler kullanılır. Bunları uygulayan kimse tabii ki, bu kimsenin bir türk olduğunu varsyarak konuşuyoruz, okuduğu dua ve benzeri şeylerden fazla birşey anlamaz. Ama gerekeni yaparak geçen saatler içinde belli bir zihinsel duruma girer. Okuduğu şeyleri zaten ezberlemiştir. Ne dediğini bile farketmeden tekrarlamaktadır ve kafası istediği işe konsentre olmuştur. İşte o anda kendi zihinsel enerjisi deşarj olur ve gerekeni yapar. Ya da daha güçlü enerjilerle kontak kurarak onları istediği yön veya işe yönlendirir. Tabii bu büyü işleminin en kısa ve kaba tarifi fakat ana fikri anlatabilmek için yeterlidir. Kullanacağımız deneme yöntemi bu anlatılanla eş değerlidir. Çünkü bu tür çalışmalarda Önemli olan kişinin kendi motivasyonu ve yapacağı şeye inanmasıdır. Kişinin eline anlamadığı dualar yerine, gene anlamadığı arapça ile yazılmış küfürlerle dolu bir kağıt versek ve onları okutsak bile sonuç aynıdır. Yani o kişi başırılı veya başarısız olacaksa sonuç değişmez. Tabii daha ileri seviyeli çalışmaları ve bir sürü tekniği reddetmiyorum fakat burada o aşamalardan bahsetmiyoruz. Yapacağımız şey benim bir uygulamam ve iddiamdır. Çalışmanın üzerinden bütün tanrısal vasıfları, duaları ve benzeri şeyleri sıyırıp sadece kendimizle çalışmayı deneyeceğiz. Aslında deneme kelimesi yerinde bir deyir deyim değil. Birşey denenmez yapılır. Ve gene gerçeği söylemek gerekirse çalışmaya katılanların başarılı olmaları değil, başarısız olmaları benim için süpriz olacaktır. Çalışma için sizden ilk istediğim şey bir hedef veya konu mankeni seçmenizdir. Seçilecek hedef herşey olabilir. Mesela eğer öğrenciyseniz sınavlarda başarılı olmanız, işinizin daha düzgün yürümesi hatta şifa çalışmalarına ben pek sıcak bakmasam bile, başkasına veya kendinize şifa vermek, beklediğiniz bir para varsa onu almak ve benzeri dünyasal amaçlardan birisi olabilir. Tavsiye olarak söyleyebileceğim şey ilk başta çok yüksekten uçmamanızdır. Konfiçyüs "Küçük kuşun, şarkısının duyulabileceği kadar alçakta uçmasında fayda vardır" demiştir. Sizin de önceleri kolay hedefler seçmeniz yerinde olur. İkinci tavsiyem sizce bir sakıncası yoksa karşı cins ilişkisi ile ilgili bir çalışma yapmanız. Çünkü cinsel duygular insanı daha fazla motive eder. Burada birisini ayartıp seks ilişkisi sağlayın demiyorum. Tabii isterseniz onu da yapabilirsiniz fakat burada kastettiğim karşı cinsten seçeceğiniz bir konu mankeninin sizi aramasını, size yakınlık göstermesini veya bulunduğunuz yere gelmesini veya isteyeceğiniz birşeyi yapmasını sağlamak. Karşı cins seçilmesinin bir nedeni de olay ve kişinin çok rahat imajine edilebilmesi, olayı sembolize edebilecek şeylerin daha kolay bulunabilmeidir. Örnek olarak bir sınavda kazanmayı sembolize edebilecek çarpıcı bir imaj bulmak, bir kadın veya erkeğin yüzünü imajine edebilmekten çok daha zordur. İstenilen ikinci şey çalışmaya 20 Mayıs'tan önce başlamamanızdır. Çünkü Astrolojik olarak Merkür retrograde durumunun etkileri o tarihe kadar sürmektedir ve bu durumda yeni birşeye başlanması pek sonuç vermiyor. Bunun dışında Ay günü, mars saati, gece gündüz gibi şeylere tamamen boş verip kafanıza takmamanız gerekiyor. İstediğiniz saatte ve yerde çalışabilirsiniz. Dinsel esaslara uymadığımız için kıbleye dönmek filan gibi şeyler de önemli değil. Sadece bulunduğunuz yerdeki yönleri biliyorsanız kuzeye dönük olarak oturun. Dünyanın manyetik akımı kuzeyden, güneye doğru olduğu için bu yön, çalışmamız için yeterlidir. Üçüncü şey kullanılacak dua, zikir ve diğer şeyler yerine bir şiir seçmenizdir. Neden şiir kullanıldığını daha sonra izah edebilirim. Seçilen şiir en az iki satır, en fazla sekiz satırlık birşey olmalı ve isteğinizi tam olarak yansıtabilmeli. Aşksa aşk, başarıysa başarı, nefretse yani birisinin kötülüğünü istiyoranız nefret. İstek ne ise onu yansıtmalı. En iyisi şayet becerebiliyorsanız bunu kendinizin yazmasıdır. Şiir sizin istek ve dugularınızı motive edecek olan sözlerden kurulmalıdır. İlk denemeler için en idelal ve kolay olan, birisinin sizi aramasını istemeniz ve o kişinin sizi, bulunduğunuz yere gelerek, telefon ederek veya e-mail yoluyla aramasıdır. Şayet isterseniz bir teyp ve kulaklıkla müzik de dinleyebilirsiniz fakat müzik gene isteğinizi motive edecek birşey olmalı ve enstrumantal bir parça olmalıdır. İnsan sesi, şarkı gibi şeyler konsantreyi karıştırabilir. Teyp kullanılması çalışma süresini belirlemenize de yardımcı olur. Yani kaset bitti, çalışma bitti gibi. Fakat ses sizin konsantrenizi bozuyorsa bunu yapmayın. Çalışmadan önce mümkünse yıkanın. Zaman ve zemin uygun değilse sadece bedeninizin açık kısımlarını yıkayın yani ev dışındayken etinizin göründüğü kısımlar. Tabii sokak kıyafetiniz de değiştirilmiş olacak. Bunun amacı abdest almak veya herhangi bir dinsel etki değildir. Amaç ev dışındayken üzerinizde oluşan dış etkileri yani enerjileri temizlemektir. İslami abdest de esasen bu amaçlıdır. Çalışma yapacağınız yerde rahat olabileceğiniz bir şekilde oturun. İsterseniz bir koltukta oturun fakat en uygunu odanın ortasında, herhangi bir eşyadan birbuçuk, iki metre kadar uzak olacak şekilde bir mindere oturmaktır. Oturma tarzı olarak bağdaş kurmak olabilir. Herne kadar bu ilk çalışmalar bir sayıya değil de zamana bağlı olacaksa da elinizde her zaman kullanabileceğiniz bir tespih olması iyidir. Çalışma aynı amanda ilerde kullanmak durumunda kalırsanız elinizdeki tespihin de manyetize edilmesine yarar. Tabii tespihin plastik olmaması iyi olur. Plastik tespihler manyetik enerjiyi tutamaz. Ve tabii bu tespih konusu şimdiki çalışmamızla ilgili değil. Şayet bir kişiyi konu mankeni olarak seçtinizse ve elinizde o kişiye ait resim varsa resmi önünüze koymanız, saç, eşya gibi bir meteryal varsa elinize almanız iyi sonuca yardımcı olabilir. Herhangi bir mantıklı sebebi yok ama kadına ait malzemenin sol, erkeğe ait malzemenin sağ elde olması iyidir. Gereken malzemelerinizi alıp, karanlıkta veya mum ışığında oturun. Gündüz çalışıyorsanız mümkün olduğunca az ışıklı ve sessiz bir yerde olmanız gerekir. Aslında bu tür çalışmaları belediye otobüsünde hatta ayakta yolculuk yaparken bile yapabilirsiniz fakat burada ilk çalışmalardan bahsediyoruz. Gözlerinizi kapatın. Varsa müziğnizi açın. İstediğiniz işe veya kişiye konsantre olun ve seçtiğiniz şiiri alçak sesle veya içinizden, sessiz olarak okumaya başlayın. Şiirle kişiye veya olaya hitap ettiğinizi kabul edin. Şiiri siz yazmışsanız tabii içinde kişi ismi veya olayın şekli de geçmeli. Şiir hazırlamakta tereddüt etmeyin ya da ben iyi yapamam diye kendinizi engellemeyin. "Bahçelerde man man, koca kafalı süleyman" tarzında birşey yazmanız bile önemli değil. Önemli olan, yaptığınız şeyi ciddiye almanız ve şiirin sizi motive edebilmesidir. Çalışma sırasında zaman zaman zihniniz başka şeylere kayabilir. Boş verin ve tekrar istediğiniz şeye konsantre olun. Bu şekilde yarım saat - bir saat arası çalışma yapacak ve bunu dört ve en iyisi altı gün sürdüreceksiniz. Diyelim ki istediğiniz şey ilk günde oldu. Çalışmanızı kesmeyip, önceden kararlaştırdığınız gün kadar sürdürmelisiniz. Çalışmanızın başladığı günden itibaren en fazla onsekiz gün içinde istediğiniz şeyin kısmen veya tamamen gerçekleşmesi gerekmektedir ve basit bir konu seçerseniz bunun olacağına inanıyorum. En son olarak, çalışmaya başlarken bana bir mail göndrmenizi ve özet veya geniş olarak planladığınız çalışmayı anlatmanızı, çalışma boyunca sizde ve çevrenizde olabilecek değişiklikleri, garip olayları, çalışma sırasında hissedip, gözünüzün çnüne ani bir görüntü gelirse onun ne olduğunu hem çalışma sonrasında bir yerlere kaydetmeniz hem de bana maillemeniz iyi olur. Çalışmada ani olarak görüntü patlamaları olabilir. Bundan korkmayın. Herşey kendi bilinçaltınızdan fışkırmaktadır ve korkacak tek şey korkunun kendisidir. Çalışmalar bitince ilgilenenlere gönderilecek olan daha ileri seviyeli çalışmalarla enerji yükseltilmesi, imajinasyon teknikleri ve diğer çalışmalarla devam edilecektir. İlgilenmeyenler ise değişik bir deney yaşamış olarak ayrılabilirler. Çalışmada başarılı olacağınıza inanıyorum fakat, uykusuzluk, yorgunluk veya değişik etkenler yüzünden istenilen verimlilikte çalışma yapamamanızdan kaynaklanan başarısızlık olursa endişelenmeyin. Çalışmanın ve konsantrenin en azından sizin enerjinizi kımıldatması, gibi faydaları mutlaka olacaktır. Herkese saygı ve sevgiler. Bülent Kısa Mayıs 2004
    1 puan
  49. ne işim var benim burda gelip napacamm öyle bi şans olsa
    1 puan
This leaderboard is set to Istanbul/GMT+03:00
×
×
  • Yeni Oluştur...