cuRsed Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2010 Bir bavul dolusu cümle var defterimde... Yara bandı tutmayacak kadar derin tümcelerim... Sen yollarına 29 harfle acı döşeyen birine, "yara" değilde, "yar" diyebilir misin....!? -Sunay Akın- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melusina Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 21, 2010 Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum. Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Aysel git başımdan istemiyorum. Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Benim için kirletme aydınlığını, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Islığımı denesen hemen düşürürsün, gözlerim hızlandırır tenhalığını Yanlış şehirlere götürür trenlerim. Ya ölmek ustalığını kazanırsın, ya korku biriktirmek yetisini. Acılarım iyice bol gelir sana, sevincim bir türlü tutmaz sevincini. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Sevindiğim anda sen üzülürsün. Sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş, uzak yalnızlık limanlarına. Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. Sakın başka bir şey getirme aklına. Aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. Aysel git başımdan seni seviyorum... Attila İLHAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Peepss Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2010 DÖRTLÜK Kaybederken kazanmayı şiirden öğrendim Öyle bir harp meydanına döndü ki ömrüm Mağlup bir şah iken gâlip bir nefer-i merkûm Yürüyorum sılaya, uyağımda ölüm. Can YÜCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2010 söyle yağmur çamur değmedi yüreğime şimdi ben nerdeyim sen nerde söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme simdi ben nerdeyim sen nerde dışarıda kar yağıyor benim içime yağmur ağlama gözbebeğim biraz daha dur yüregime basa basa içimden yar gidiyor ağlama iki gözüm biraz daha dur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2010 ben burada bir sıkıntıyım, atımdan iniyorum benim atım her zaman kim bilir kime sesleniyorum, sessizlik yosunlar, taşlar, o mezar yazıtlarından yaz gelmiş, zakkumlar acmış, elimi bile süremedim sürsem bile ne çıkar, ama sürmedim ölü bir şey kalıyor dünyadan, yapraklardan ben burada bir sıkıntıyım, atımdan iniyorum benim atım her zaman Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı Cemal SÜREYA Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 şeytanı haktan, düşmanı dosttan, hayrı da şerden ayıramaz oldum.. hastayım. hasta olunca daha bir yakın gibi ölüm.ve yaşanılası her şey. gözümde büyüyor sıradan anlarım bile. huff.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vitamin Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 bir adın kalmalı geriye Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vitamin Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 30, 2010 bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri koynuma almadım ihaneti hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2010 bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri koynuma almadım ihaneti hele nihavend hele buse hiç geçmedi aklımdan ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden ne şiirdi ama. hangi kitaptaydı hatırlıyor musun? az ağlamadın:D bizimkilere selam söyle okul gidersen,, Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2010 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2010 BEN ŞİMDİ BİRAZ Ben şimdi biraz da Senin için görüyorum; Gökyüzünün parlak, Bakış seken mavisini. Ben şimdi biraz da Senin için duyuyorum; Gecenin o sarsak, Yokuş çıkan ezgisini. Ben şimdi kanayarak Senin için yaşıyorum; Sazan derisi gibi Günlerimi külle soyarak. Metin ALTIOK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 31, 2010 Sen Beyaz Bir Kadınsın asıl büyük sarhoş benim uzaktaki ben ki tek damla şarap içmedim ekmeğin beyaz zeytinin siyah olduğunu biliyorum asıl büyük sarhoş benim uzaktaki benim kusturucu sarhoşluğum yoksulluğum yüzüme bakmasan da yağmura düşürsen de gözlerini gözlerime bakmasan da ne kadar o kadar aydınlığın gökyüzüme uzanıyor uykularımda nefesinin sıcaklığı o kadar hangi akşam kapımı çalan sen değilsin sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi gözbebeklerimde duran umutsuzlandığım her akşam senin rüzgârın almıyor mu uğultulu yorgunluğumu yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin iyimserliğin ben bu tezgâhı kurdumsa senin için kurdum senin için dokuduğum basma ve pazen denizin yeşilinden süzdüğüm balık göğün mavisinden çaldığım kuş senin için felsefe okudumsa iktisat okudumsa gece yarıları boğazım kurumuş içim bir kalabalık sıcacık mısralar okudumsa yunus' dan senin için okudum geceyarıları sen beyaz bir kadınsın uzaktaki GÖZLERİN AKLIMDAN ÇIKMIYOR sen beyaz bir kadınsın karanlıkları dinleyen uzaktaki sarmaşıkları duyuyor musun rüzgârda yorgun başını üşümüş yastığına koyuyor musun uyuyor musun attila ilhan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Peepss Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 1, 2010 Seni Özlemek Seni özlemek, hayatın en güzel duygusu yıldızları gözlemek gibi bir şey. Seni özlemek, isteyerek hasret çekmek bu garip handa,beklemek gibi bir şey. Seni özlemek, ümitlerin başladığı yer demek, nefes almak gibi bir şey. Seni özlemek, içindekileri yazıya dökmek fotoğraflara bakmak gibi bir şey. Seni özlemek, delicesine sevmek demek, bir dala tutunmak gibi bir şey. Seni özlemek, yaşamak gibi bir şey, seni yaşamak özlemek gibi bir şey, Ben çok iyi anladım. Ali Tekkanat Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2010 Hep O Aşk geldi, kan gibi Damarlarıma derime doldu. Beni benden aldı, Varlığımı sevgiliye doldurdu. Kısaca; Bana benden kalan bir ad; Ancak ötesi hep o... Mevlana Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Peepss Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 5, 2010 BİR GÜN Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa Bil ki seni düşünüyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
philadelphia_f Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 6, 2010 Bazı nisanlar, Şakayla karışık geçer. Güler de geçersin, Kendinden bile.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Ağır aksak bir kalem-kağıt aşkında uzanıyorum sona.. Ben, cümlelerimin sonundaki noktaları sayamıyorum.. Bir köpek ulumasında irkiliyor şehir.. Hangi sarsıntıda gebe kaldı hayat..dikiş izlerine.. Ağzı burnu akan kirleri ne zaman doğurdu.. Çınlamıyor..evren... Gece kuşağında..sessizliğin hüküm sürdüğü sokaklarda.. Kulaklarım sağır oldu nakarat çizgilerde.. Bir nota bul bana..sağırlığım kendimden!! ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
chesterfield Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 buz kesmişin sinmişin kaldırıma kalabalıkta yalnızsın ve bir yabancısı gezegenin buz kesmişin yağmur örtmüş yüzünü kırılıyor camdan bedenin kırılıyorsun yamacında kristaller eriyorsun sessizce ölüyorsun kimse bilmeden.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mahzen Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 BEN SENDEN ÖNCE ÖLMEK İSTERİM... Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen gideni bulacak mı zannediyorsun? Ben zannetmiyorum bunu. İyisi mi, beni yaktırırsın, odanda ocağın üstüne korsun içinde bir kavanozun. Kavanoz camdan olsun, şeffaf, beyaz camdan olsun ki içinde beni görebilesin... Fedakârlığımı anlıyorsun: vazgeçtim toprak olmaktan, vazgeçtim çiçek olmaktan senin yanında kalabilmek için. Ve toz oluyorum yaşıyorum yanında senin. Sonra, sen de ölünce kavanozuma gelirsin. Ve orda beraber yaşarız külümün içinde külün, ta ki bir savruk gelin yahut vefasız bir torun bizi ordan atana kadar... Ama biz o zamana kadar o kadar karışacağız ki birbirimize, atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz yan yana düşecek. Toprağa beraber dalacağız. Ve bir gün yabani bir çiçek bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse sapında muhakkak iki çiçek açacak: biri sen biri de ben. Ben daha ölümü düşünmüyorum. Ben daha bir çocuk doğuracağım. Hayat taşıyor içimden. Kaynıyor kanım. Yaşayacağım, ama çok, pek çok, ama sen de beraber. Ama ölüm de korkutmuyor beni. Yalnız pek sevimsiz buluyorum bizim cenaze şeklini. Ben ölünceye kadar da bu düzelir herhalde. Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bu günlerde? İçimden bir şey: belki diyor. Nazım Hikmet Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 ne olursa olsun.. yaşamaya mecbursun.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mahzen Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 7, 2010 Ben Sana Mecburum Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum. Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu Ben sana mecburum sen yoksun. Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur Tutsak ustura ağzında yaşamaktan Kimi zaman ellerini kırar tutkusu Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından Hangi kapıyı çalsa kimi zaman Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor Eski zamanlardan bir cuma çalıyor Durup köşe başında deliksiz dinlesem Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem Ben sana mecburum sen yoksun. Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin. ----Atilla İlhan---- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackdeath Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 Önce yeşil bitti. Dev bir göktaşının üstündeydik Sonra o bomba patladı ! -Kötü günler için sakladığımız- Paramparça olduk Sağ kalanlar kaç kişiyse, O kadar parçaya ayrıldu dünya . Herkese yatak odası büyüklüğünde bir atmosfer kaldı. Yeniden tohumlayıp , yeşertelim diye hayatı. Bazıları süpürmekle başladı işe Son çiçek tohumları uzaya savruldu yıldız yıldız. Göğe bakıp anlam aradık bugüne yansıyan dünlerimize. Kimimiz, Sonuçların ötesine sebepleri koyduk. Sürekli başa dönen bir senfoni... KAYBOLDUK ! ............................ İLHAN İREM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blackdeath Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 .............. Örümceğim ağını örüyor, herşeyden haberli Derin bir gitar soloya Kuştüyü düşüyor kraliçe. Oyun sürmeli diyor Gündüz\gece Gün ve gece de yok biliyorsun Bir ışık işçiliğinin kuytusundayız. İLHAN İREM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mahzen Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 8, 2010 İstanbulu Dinliyorum İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhaneleriyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geçiyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum. -----Orhan Veli Kanık---- Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
optimist Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 9, 2010 sağ elinde seni İstanbul’a götüren tren bileti sol elinde sabaha kadar kestiğin dört kirpik üçüncü elinde senden sonra içeceğim kilometreceler tütün tonlarca alkol yüz binlerce yalnızlık yani sen demesen de ben anladım gözlerinden okuduğum acıyla şimdiye kadar okumadığım kitapla...rı da anladım Romeo,Shakespeare’i öldürmeli Romeo,Shakespeare'i öldürsün! kan tükürüyorum girdim her meclise oksijen bile dokunuyor bana artık ciğerlerim bölünüp her gece yetmiş bir afrika çıkıyor içimden aklımda sen aklını yitirinceye kadar aç kalıyor afrikalı siyah çocuklar Romeo,Shakespeare’i öldürmeli Romeo,Shakespeare'i öldürsün adını duyan gün nüfus kağıdını gören devlet memuru ve anlamlı şarkılar hala insan mı diyor sana? bu yalan!bu yanlış! bir milim bile acımıyorum artık gözyaşına Romeo,Shakespeare'i öldürmeli Romeo,Shakespeare'i öldürsün! kalbini seccadelerin üstüne koyup dua ediyor musun? yoksa Baba'nı aldattığın odalarda Allah’ın telefon numarasını mı buldun? daha yoksa dünyaya yeni bir din inmesini gerektirecek kadar büyük mü acın? bu yalan!bu yanlış! bir cehennem kadar dehşetli olsun benden sonra yaşayacağın yalnızlığın Romeo,Shakespeare'i öldürmeli Romeo,Shakespeare'i öldürsün! traş olmam,sokağa çıkmam,alışırım her yıl aralık ayında birkaç kez intihar eder alışırım insan olmaktan vazgeçer buna alışırım bu gemiyi onu yüzdüren denizle birlikte kıyamete batırır alışırım Romeo,Shakespeare'i öldürmeli Romeo,Shakespeare'i öldürsün! içimde ölü bir zakkum var o zakkum içinde uzun uzun ölü yatan biri erkek,diğeri kız, iki çocuk haramdır sana verilen sevda kanını inkar eden kalpler gibi bu harama alışırım Romeo,Shakespeare'i öldürmeli Romeo,Shakespeare'i öldürsün! 19-N-10 Cehennem Jan Ender CAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.