Jump to content

Bugün Sizi Hangi Şiir Anlatıyor?


schizophrana

Önerilen Mesajlar

SEN GİTTİN YA BEN SANA KÜSTÜM

 

Güneş ısıtıyordu içimizi birlikte yapıyorduk çişimizi

Yoğun kamaştırıyordu dişimizi

Sen gittin ya ben sana küstüm

gül dökerdim yollarına

Epilasyon yapardım kollarına

Selam söyle amca oğullarına

Sen gittin ya ben sana küstüm

Senden vazgeçemem dedim anlamadın

Sen benim için evde donla gezmek gibi birşeydin gulüm

Son dakika gulüm

Nolur biraz volum volum

Beni ancak ölüm ayırır gulüm

Hadi gel gene yap kaprisini

Sana bağışlasın babam kurban etini

Google de arasan bulamassın benim gibisini

Birdaha senle konuşmam

Cinstrine eteğine karışmam

500 kontör harcasnda barışmam

Sen gittin ya ben sana küstüm

hani burnunla oynardın ya gecelerde

Sümüğünü çıkarırda çaktırmadan koltuğun altına sürerdin

Sonra o ellerinle beni okşardın

İşte ben o anları düşünerek sünkürüyorum yorganın altında

Sünkürdüğün selpakları atmadım

Hepsini sakladım kokladım kokladım

Atmak istedim ama atamadım

Yalvarıyorum rabime beni birkere çaldır diye

Ama sen kapsama alanımın dışındasın kefasız

Kontörün var biliyorum

Elleri çaldırıyon ulan şerefsiz

Sen gireceğim yare suyunu

Kameralı hafif ceptelefonuna satan sen

Sen kredi kartları yetersiz diye beni 12 taksite bölen sen

sen gittin ya ben sana küstüm

 

alıntı :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

kaç kişiyim bu yalnızlığın ortasında

bir boğa, bir leopar

Arena ve Opera

İyot ve Rüzgar

Arsenik ve Sözcükler arasında

yüzüm çalılıklarla kaplı

aralayan gözüpek avcılar

için parslar geziyor kuytularında

iyi yürekli bir canavar saklanıyor

yazdıklarımın ve yüzümün

satırlarında

kendim için büyük bir tehlikeyim artık

ilerliyorum

içimdeki yer çatlağı boyunca

 

murathan mungan

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Siste

 

 

Tuhaf, siste yürümek!

Her çalı ve taş bir başınadır

Hiçbir ağaç diğerini görmez

Herkes yalnızdır.

 

Dünya dostlarımla doluydu

Daha hayatım aydın iken

Şimdi, sis çöktüğünde

Artık kimse görülemez

 

Gerçekte bilge değildir

Karanlığı tanımayan hiç kimse

Kaçınılmaz ve sessizce

Onu herkesten ayıran

 

Tuhaf, siste yürümek!

Hayat yalnız olmadır

Hiçbir insan tanımaz diğerini

Herkes bir başınadır.

Hermann Hesse

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

bir tren yaklaştı gara,yolcular birbir gidiyorlardı kendi kaderlerine..

ve aralarında biri vardı kimsenin farketmediği,

öylesine masum, öylesine asude ,öylesine suskun...

bir çocuk vardı.. boncuk mavisi gözleriyle bakıyordu etrafına..

minik parmaklarına ipini doladığı kırmızı balonuyla...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

adini anmak güzeldi

dost agizlarda sana dair cümlelerin

islatilmasi...

adini anmak...

yüksek sesle, kimsesiz gecelerin düşsel

avuntularina sirt çevirip senden söz açmak...

biraz gülünç, biraz sitemkar...

güzeldi...

adinin türkçedeki yankisi özeldi...

 

seninle yogurt yemek, kendi Kanlicanli,

sülalesi kandilli yogurtçunun mekaninda...

denize amors durup, yüzüne

cepheden bakmak güneşli bir mavilikte....

güzeldi..

 

ipe sapa konuşlanmaz bahanelerle elini tutmak,

yüzünde

yüzyillik bir hasreti gidermek güzeldi...

 

Güzeldi'li geçmiş zamanlari düşünüyorum

şimdi...

cümlelerimiz öznesiz...umursayan yok

Kanlica'daki yogurdu...

 

ve eşikteki öpücük, tarih bilinci olmayan bir

aşkin mührüdür artik...

 

yılmaz erdoğan

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Seninle biz birbirimizi 180 dereceye tamamlayan üçgen açıları gibiyiz,

Çünkü sen benim aklımı kompleks sayılar gibi yaptın,

Seni düzgün hızlanan hareketle seviyorum,

Eğer kalbimin bileşkesini alırsan, tanjantı sen, kotanjantı sen

Sen ve ben yalnız bir molüz.

 

Senin o güzel DNA'n kalbimin çizgili kaslarını gıdıkladı,

Haydi! Bana oogenez hücreni teslim et!

Zigot meydana getirelim.

 

Sen ve ben aynı dokuda iki alyuvar gibiyiz,

irisimi sana çevirdiğim anda,

Adrenalin oranım boyumu aştı.

 

Pandorinam, hipotenüsüm, analitik düzlemim benim,

Seni 16 eş parçaya ayırıp, her birini tek tek sindirim yollarıma gönderirim.

Sen benim için Kanuni'nin hazinelerinden daha değerlisin!

 

Seni kalorisi düşük bir besin gibi seviyorum.

Akdeniz bölgesinde üretilen besin maddeleri bile sevgim kadar çok değil,

Canım istersen benim entegralimi al, istersen türevimi,

Sana tüm iç organlarım feda olsun.

 

Biz bir çözeltiyiz,

Sen çözülen, ben de çözücü maddeyim,

 

Aşkımız aruz vezniyle yazılmış bir edebi eser gibi,

Nasıl da aliterasyon yapılmış kelimeler gibi aynıyız farkında mısın?

 

Sana olan sevgim bir uçaktan eğik atışla atılmış bir tas gibi, Canim!

Sana verdiğim çift çenekli bitkiyi koku epitellerine götürürken,

Sanki 10 tabanında logaritma bilmem kaç gibi oluyorum.

Ama sonumuz ne olursa olsun,

Seninle ben bir koloni gibi iç içe yaşayacağız !

 

alıntı kimden inan bilmiyorum :)

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sevdası bir uçurumdur

gözleri kor tanesi gözleri hançer

gözleri cesarettir

krizantem çiçegidir emegi gülüm

elleri cesur vede hünerli

mor dağların ardında

üç koca destan üç koca dünya

üç denklem

üç şifre üç atom çekirdeği ve

bir çakmak bir kıvılcım birde dinamit

gün kar yanığı yüze vuranda

mor dağların türküsü gelir

onlar güneşin bağrında ateş

yer yüzünde bir taze çiçektiler

namluda namusun fişengi

isyanda yürek kara düşte

bembeyaz gerçektiler

ben yılların sevdası

nazlım

sabır kıyısında

kin köpüğü

al almada

başaklarda

gül dudaklarda hasret

 

söyle türkünü sen

erinme nazlı bacım

ağlamadan

karalara bağlamadan

kına gecelerinin sevincinde

lurke’de goven’de

temirağa’da

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Bir kadının bana gelecek olması, bir rüzgarı geçerek

Bir şarkıyı geçerek, saçlarının uçuşunda

Bir kadının bana gelecek olması, bir ömür geçecek

 

Aşkın buruk tadında, buluşması iki yalnızlığın

Bir akşamı geçecek

 

Belki de dağılan sesleri hüznün ve akşamın

belki de

Bir kadını geçecek

 

Bir kadını bekliyorum

Eteklerini ve saçlarını uçurarak gelecek…

 

Ataol behramoğlu

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

'derken

rüya gibiymiş bunlar.. ben kinci biri değilim, sadece güçlüyüm.

kimsenin bana zarar veremeyeceğini biliyorum, kendi kendime yapıyorum.

boşu boşuna bekleyişlerim, boşu boşuna üzülmelerimi getiriyor..

boşu boşuna üzülmelerimse, boşu boşuna gözyaşlarına sebep oluyor..

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

özgür bırakılmış ruhlar seçmeli

güneşte esmerleşmiş ve sapkın olmayan

bağırdığında sesini duyabilecek insanların olduğu,

korkmadan koşabilecek hür sokakların bulunduğu,

çığlıkların aydınlığa kavuştuğu bir dünya..

ruhlar ve çocuklar oynamalı hüzne bulanmış bulutlarda

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Kendi yazdığım bi şiir bu :)

 

 

BENİMSİN!!

 

Bazen korkarsın, bazen anlayamazsın

Elinden kurtulamazsın, duygularından kaçamazsın

Nasıl bir duygudur bu, anlatamazsın ve anlayamazsın

İsyan edersin bazen, bazense sarılıp ağlarsın

Mutluluğu yaşarsın, bazense acı çektiğini sanarsın

Sadece bakarsın sessizce, o gözlerde yaşadığını anlarsın

İlgisiz uzakmış gibi gelir bazen, kendini kandırırsın

Ne olduğunu bilmeden, sonunu görmeden yaşarsın

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

MERDİVEN

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden

 

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

 

Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

 

Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta

 

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

 

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller

 

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller

 

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

 

Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta

 

Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

 

 

Ahmet HAŞİM

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

adımı ilk söylediğin gün

kan geldi kulaklarımdan o gece

 

aceleyle çıkıp evden

seni aradım saatlerce

bulsam vuracaktım

sen ölünce dudaklarından öpecektim,

mikrop kapmasın diye

tentürdiyot sürecektim ağzıma

buna bütün eczaneler gülecekti

 

allah belamı versin

seviyorum işte ne yapayım

kavuşmak yalnızca varsayım, zayıf ihtimal

özlem hararetli bir esin, kırık bir hayal

ama zulmeden, kahreden o mavi sesin

'acı çekeceksin, yok olacaksın' diyor hâlâ

 

ve isyan ediyorum allaha

olmalısın, diye haykırıyorum

evet, evet, ordasın

hatta bir cübben

cübbenin de kürklü yakaları var!

ve ben, ölünce yapışacağım o yakalara

yanıt ver, diye bağıracağım, yanıt ver

neden neden neden neden neden neden

beni bütün şeytanlar alkışlayacak

 

seni ilk gördüğüm gün

bir martı oydu iki gözümü de

 

 

K.İskender

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ben tuzparça yerdeyim o bir düğüm dolaşık

Ne karanlık bir gece arkası görünmüyor

Yıldızları dökülmüş yaptığımz yanlışlık

Başladığımız örgü nedense yürümüyor

Model seçimi kötü hesaplaması çok zor

Halbuki bir zamanlar ne hızlı başlamıştık

 

Sanki o karanfiller vazosunda duruyor

Boğaz'ın lacivertine aydan dağılan ışık

Eli saydam bir büyü elime dokunuyor

İkimiz sanki hayal tepeden tırnağa aşık

Asla görülmeyecek bir filmde yaşamıştık

Bugün vardığımız yer gözümü korkutuyor

 

O vücudunda rahat kendisiyle barışık

Ben kendime kısayım bu aşk bana sığmıyor

Neşesi köpük köpük işi gücü taşkınlık

Taşıdığım tasayı besbelli taşımıyor

Benim varlığım her an korkudan aşınıyor

Vehimlerim bir orman ıssızlığa alışık

 

ATİLLA İLHAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum

Ne bileyim, bir damlanın böyle deniz olduğunu

Şaştım, mavi bir fal gibi açılınca önümde

Giritli bir ölümüm varmış, bir balıkçı fitil gibi

Patlayacakmış avucunda otuz çubuklu gençliğim

Üç günde mi desem, üç gökte, üç kulaçta mi

Ben ki, o camgöbeği çiçekler açan ağaç

Kırılmaz bardaklar gibi tuzla buz olacakmış

Ne zaman boğulsam böyle yosun kokuyordu ışık

Sabahçı kahvelerde bir çiroz ötüyordu

Ve dalgalarımı geçen o deniz şoförleri

Böyle uyur düşlere bindirmiş gemiler

Uyuklar gibi üstünde mermer masaların

Bir tahta parçasıydım, osmanlı bir kazadan kalmış

Yüzüyordum, islam kaptanın ahşap ayağında

Öbür tahtalara öbür insanlara doğru

Cumhurdu mürekkep balığı, simsiyah yüzüyordum

Ne bileyim, bir korkunun böyle destan olduğunu

Ağardım, nişanlayınca gece ve yavrulayan yalnızlık

Ya da ilk insanın doğdugu, öldüğü dağdi Moby Dick

Nefes aldıkça filbahriler köpürüyordu sulardan

çanlar çalıyor kulaklarımda, yunuslar yarışıyordu

Alyuvarlar, dolkuşları ve rüzgar midyeleri

Dedim, dünya gibi bulut yok dünya üstünde

Ellerimde bir göztaşı, gözlerim boş gidiyordum

Ne bileyim, bir türkünün böyle Veysel olduğunu

Açıldım, çıkmaz bir sokak gibi, kapanınca denizde.

Can Yücel

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız

bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak

denizle gök arasında çiy yorgunu şehre

kurşun kubbeleri buğulu minareleri ıslak

soğuk bir trenden inmiştiniz / yalnızdınız

 

bilmem kaçıncı defadır / yine yanılmıştınız

 

hiç uyumamıştınız / gözleriniz yanıyordu

yolculuk sanki bitmemişti / birdenbire

kendinizi vagonda unuttuğunuzu sandınız

sanki katar soluk soluğa tırmanıyordu

dumanlı rampaları / bir kılıç gibi çıplak

tiz çığlıklarıyla aydınlığı doğrayarak

 

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

 

jilet mavisi bir kadın elinde purosu

değdiği yer açılıyor çok fena keskin

kim olduğunu bilen yok / işin doğrusu

yüzünü kaybetmiş aynalarda arıyordu

amerikan bara tünemiş sek vodka içiyor

geçmişinden rusça bir şarkı arayarak

sarhoş olmamak en büyük korkusu

 

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

 

elbet en kötüsü sokaklarda tutuklanmak

hani bir kere iki yanınızda iki sivil polis

beyoğlu'ndan çekilip nasıl koparılmıştınız

nabız gibi vuran o kötü ve karanlık his

yakanızı hala bırakmadı asla bırakmayacak

 

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

 

ATTİLA İLHAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Yağmurun yağması benim için romantik değildir,

ben kurşun yağmurlarını bilirim.

Benim güneşim batmaz, dünyam dönmez, ayım hep mehtap halindedir, rüzgârlarım doğudan eser...

Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,

Mezem ise bir dilim umut.

Ezbere bilirim yaşamayı, yaşarken savaşmayı.

...

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sen benim hiçbir şeyimsin

Yazdıklarımdan çok daha az

Hiç kimse misin bilmem ki nesin

Lüzumundan fazla beyaz

Sen benim hiçbir şeyimsin

Varlığın yokluğun anlaşılmaz

 

Galiba eski liman üzerindesin

Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak

Dudaklarınla cama çizdiğin

En fazla sonbahar otellerinde

Üniversiteli bir kız uykusu bulmak

Yalnızlığı öldüresiye çirkin

Sabaha karşı öldüresiye korkak

Kulağı çabucak telefon zillerinde

 

Sen benim hiçbir şeyimsin

Hiçbir sevişmek yaşamışlığım

Henüz boş bir roman sahifesinde

Hiç kimse misin bilmem ki nesin

Ne çok çığlıkların silemediği

Zaten yok bir tren penceresinde

 

Sen benim hiçbir şeyimsin

Yabancı bir şarkı gibi yarım

Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak

Hiç kimse misin bilmem ki nesin

Uykumun arasında çağırdığım

Çocukluk sesimle ağlayarak

 

Sen benim hiçbir şeyimsin

 

ATTİLA İLHAN

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...