yelisss Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2014 CAN YÜCEL -SEVGİ EMEKMİŞ Bunca zaman bana anlatmaya çalistigini, Kendimi buldugumda anladim. Herkesin mutlu olmak için baska bir yolu varmis Kendi yolumu çizdigimde anladim.. Bir tek yasanarak ögrenilirmis; hayat, okuyarak,dinleyerek degil.. Bildiklerini bana neden anlatmadigini, anladim.. Yüreginde ask olmadan geçen hergün kayipmis Ask pesinden neden yalinayak kostugunu anladim.. Aci doruga ulastiginda gözyasi; gelmezmis gözlerden, Neden hiç aglamadigini anladim.. Aglayani güldürebilmek, aglayanla aglamaktan daha degerliymis, Gözyasimi kahkaya çevirdiginde anladim.. Bir insani herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdigi acitabilirmis, Çok acittiginda anladim.. Fakat, hakedermis; sevilen onun için dökülen her damla gözyasini, Gözyaslariyla birlikte sevinçler terkettiginde anladim.. Yalan söylememek degil, gerçegi gizlememekmis marifet, Yüregini elime koydugunda anladim.. ''Sana ihtiyacim var, gel!'' diyebilmekmis güçlü olmak, Sana ''git'' dedigimde anladim.. Biri sana ''git'' dediginde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmis sevmek, Git dediklerinde gittigimde anladim.. Sana sevgim simarik bir çocukmus, her düstügünde ziril ziril aglayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarildiginda anladim.. Özür dilemek degil, ''affet beni'' diye haykirmak istemekmis pisman olmak, Gerçekten pisman oldugumda anladim.. Ve gurur, kaybedenlerin, acizlerin maskesiymis Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmis Yüregimde sevgi buldugumda anladim.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermis bir gün affedilmeyi, Beni afetmeni ölürcesine istedigimde anladim.. Sevgi emekmis; Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür birakacak kadar sevmekmiş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Santaz Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 15, 2014 Celladıma Gülümserken Çektirdiğim Son Resmin Arkasındaki Satırlar Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında. Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar ben yaşarken koptu tufan ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat her şeyi gördüm içim rahat gök yarıldı, çamura can verildi linç edilmem için artık bütün deliller elde kazandım nefretini fahişelerin lanet ediyor bana bakireler de. Sözlerim var köprüleri geçirmez kimseyi ateşten korumaz kelimelerim kılıçsızım, saygım kalmadı buğday saplarına uçtum ama uçuşum radarlarla izlendi gayret ettim ve sövdüm bu da geçti polis kayıtlarına. Haytanın biriyim ben, bunu bilsin insanlar ruhumun peşindedir zaptiyeler ve maliye kara ruhlu der bana görevini aksatmayan kim varsa laboratuvarda çalışanlara sorarsanız ruhum sahte evi Nepal'de kalmış Slovakyalı salyangozdur ruhum sınıfları doğrudan geçip gerçekleri gören gençlerin gözünde. Acaba kim bilen doğrusunu? Hatta ben kıyı bucak kaçıran ben ruhumu sanki ne anlıyorum? Ola ki şeytana satacak kadar bile bende ondan yok. Telaş içinde kendime bir devlet sırrı beğeniyorum çünkü bu, ruhum olmasa da saklanacak bir şeydir devlet sırrıyla birlikte insanın sinematografik bir hayatı olabilir o kibar çevrelerden gizli batakhanelere yolculuklar, lokantalar, kır gezmeleri ve sonunda estetik bir idam belki... Evet, evet ruhu olmak bütün bunları sağlayamaz insana. Doğruysa bu yargı bu sonuç bu çıkarsama neden peki her şeyi bulandırıyor ertelenen bir konferans geç kalkan bir otobüs? Milli şefin treni niçin beyaz? Ruslar neden yürüyorlar Berlin'e? Ne saçma! Ne budalaca! Dört İncil'den Yuhanna'yı tercih edişim niye? Ben oysa herkes gibi herkesin ortasında burada, bu istasyonda, bu siyah paltolu casusun eşliğinde en okunaklı çehremle bekliyorum oyundan çıkmıyorum korkuyorum sıram geçer biletim yanar diye önümde bir yığın açalya bir sürü çarkıfelek gergin çenekli cesetleriyle önümde binlerce çiçek korkuyorum sıra sende sen de başla ve bitir diyecek. Yo, hayır yapamaz bunu, yapmasın bana dünya söyleyin aynada iskeletini görmeye kadar varan kaç kaç kişi var şunun şurasında? Gelin bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar! Bana kötü bana terkettiğiniz düşünceleri verin o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar onları verin, yakınmalarınızı artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar ben aştım onları dediğiniz ne varsa bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı verin bana verin taammüden işlediğiniz suçları da. Bedelinde biliyorum size çek yazmam yakışık almaz bunca kaybolmuş talan parayla ölçülür mü ya? Bakın ben, birçok tuhaf marifetimin yanısıra ilginç ödeme yolları bulabilen biriyim üstüme yoktur ödeme hususunda sözün gelişi üyesi olduğunuz dernek toplantısında bir söyleve ne dersiniz? Bir söylev: Büyük İnsanlık İdeali hakkında! Yahut adınıza bir çekiliş düzenleyebilirim kazanana vertigolar, nostaljiler karasevdalar çıkar. Yapılsın adil pazarlık yapılsın yapılacaksa işte koydum işlemeyi düşündüğüm suçları sizin geçmiş hatalarınız karşısına. Ne yapsam döl saçan her rüzgarın vebası bende kalacak varsın bende biriksin durgun suyun sayhası yumuşatmayı bilen ateş öğüt sahibi toprak nasıl olsa geri verecek benim kılıcımı. İsmet ÖZEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalanormal888 Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2014 KALDIRIMLAR-NECİP FAZIL KISAKÜREK Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum! Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 16, 2014 Sevgileri yarınlara bıraktınız Çekingen, tutuk, saygılı. Bütün yakınlarınız Sizi yanlış tanıdı. Bitmeyen işler yüzünden (Siz böyle olsun istemezdiniz) Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi Kalbinizi dolduran duygular Kalbinizde kaldı. Siz geniş zamanlar umuyordunuz Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek. Yılların telâşlarda bu kadar çabuk geçeceği aklınıza gelmezdi. Gizli bahçenizde açan çiçekler vardı, Gecelerde ve yalnız. Vermeye az buldunuz Yahut vakit olmadı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Yağmalayıp mesafelerin gizliliklerini yer yer Göründü umudumun elinde yıldızlı bir taç Gecenin karanlığında görünüyordu altın işlemeli yol Ve sardı her şeyi ışıklı bir ürperiş. Kızıl ve gölgeli kıvrıntılarda gizlenmiş O sarhoş edici güzelliği sarmıştı arzunun titremesi; Gözünde hevesin ve duygulanmanın altın damlası O gizli göğsü sarsardı bir menekşe nefes Hayalin altınıyla beslenmiş;işitilmemiş,taptaze Çiçeklerle örülmüştü gece gibi siyah saçları. Gülen dudakları karanlıkta kanlı bir güldü Ve gözlerim onu görünce hemen tanıdı. Bilirsin ey gülen yüzlü ve ruhu dingin kadın Gurbetin ve yalnızlığın gecesinde beklenen sendin... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalanormal888 Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Yağmalayıp mesafelerin gizliliklerini yer yer Göründü umudumun elinde yıldızlı bir taç Gecenin karanlığında görünüyordu altın işlemeli yol Ve sardı her şeyi ışıklı bir ürperiş. Kızıl ve gölgeli kıvrıntılarda gizlenmiş O sarhoş edici güzelliği sarmıştı arzunun titremesi; Gözünde hevesin ve duygulanmanın altın damlası O gizli göğsü sarsardı bir menekşe nefes Hayalin altınıyla beslenmiş;işitilmemiş,taptaze Çiçeklerle örülmüştü gece gibi siyah saçları. Gülen dudakları karanlıkta kanlı bir güldü Ve gözlerim onu görünce hemen tanıdı. Bilirsin ey gülen yüzlü ve ruhu dingin kadın Gurbetin ve yalnızlığın gecesinde beklenen sendin... Harika...... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Harika...... sana dediğim ahmed haşim şiiri gerçekten harika sözlere aşık olunur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalanormal888 Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 20, 2014 Katılıyorum sözlerine aşık oldum bile Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 21, 2014 Gökyüzüne yakın kağıt tepeler vardır. Bazen kendi yazdıklarınızla, Bazen de başkalarının yazdıklarını karalayarak o tepelere varırsınız. Her ülkenin kendi para birimine göredir bu tepeler, Orada ışığa yakın gölgelere uzaksınızdır. Kağıt tepeler yüksek bedelleri olan yığıntılardır. Bazen ne kadar yazdığınızla değil, Kendinizde neleri sildiğinizle değer kazanırsınız. Bu yüzden birileri çok yalnızken, Bazıları hep tek başınadır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 16, 2014 ' Sevdiğim şiirleri unuttum, sevdiğim şehirleri terk ettim ve sevdiğim şairler öldüler. Bilmediğim bir neden olmalı, burada olmam için... ' Dilek Akın / Olmak & Ölmek Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Thyke00 Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2014 Yalnızlığa Sone Güneşin akşam hüzünle battığı Karşıdaki karlı dağlar yalnız Düşen yaprak, esen rüzgar yalnız İnsanda ölümün yalnızlığı Yalnız düşünceler paramparça Yalnız hatıralar kırık dökük Yalnızlık zor; yalnızlık büyük İnsanın yalnızlığı bambaşka Dünyada yalnız olmayan ne var Yer altında ölüler; gökte yıldız Denizlerde yelkenliler yalnız Ve insan yalnız Tanrılar kadar Üzerinde ümitle yaşadığımız Dünyaya sığmıyor yalnızlığımız Ümit Yaşar OĞUZCAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 17, 2014 Uzun zamandır görmeyeli seni Bir hoş güzel olmuşsun Alıpta koluma sarmayalı seni Beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun . Anonim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2014 Bulutlar geçiyor, aklıma sen geliyorsun Bir köhne zaman geçiyor senden uzakta Hala o ruhtımda bekliyor musun O bembeyaz gemi kaybolurken uzakta. Kana bulanmış bıçaklar gibi Uzun kirpiklerin yine ıslak mı ? Baksana gün ışıdı denizlerimde Senin rıhtımın sabah olmayacak mı ? Hala bitkin misin, seviyor musun? Ne zaman dinecek bu gözyaşları? Erimez taş olduğu için demiştin Baksana eridi rıhtım taşları. Çoktan uzaklaştı düdük sesleri Artık beklediğini kimseler bilmeyecek Dinle, dalgalar unut diyor, unut onu Bembeyaz gemi gitti, hiç gelmeyecek... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2014 Vakit tamam seni terkediyorum.. Bu kırık ve incecik bir veda havasıdır.. Tutuşan ellerimden parmak uçlarına değen sıcaklık.. Incinen bir hayatın yarasıdır.. Kalacak tüm izlerin hayatımda.. Gözlerimden bir damla yaş sızlayıpta.. Resmine aktığında.. Bir yer bulabilsem seni hatırlatmayan.. Bir yer olsa keşke.. Kan tarlası.. Gelincik şafağında... Yusuf Hayaloğlu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Ekim 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 16, 2014 [TABLE=width: 100%] [TR] [TD=width: 100%, align: left]Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? Hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? Özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? Hırsızlık; para, malmı çalmaktır? Saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? Solması için gülü dalından mı koparmalı? Pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? Öldürmek için silah, hançer mı olmalı? Saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? [/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%] Victor Hugo[/TD] [/TR] [/TABLE] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2014 Bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet sen say ki ben hiç ağlamadım hiç ateşe tutmadım yüreğimi geceleri, koynuma almadım ihaneti ve say ki bütün şiirler gözlerini bütün şarkılar saçlarını söylemedi hele nihavent hele buselik hiç geçmedi fikrimden ve hiç gitmedi bir topak kan gibi adın içimin nehirlerinden evet yangın evet salaş yalvarmanın korkusunda talan evet kaybetmenin o zehirli buğusu evet nisyan evet kahrolmuş sayfaların arasında adın sokaklar dolusu bir adamın yalnızlığı bu sevda biraz nadan biraz da hıçkırık tadı pencere önü menekşelerinde her akşam dağlar sonra oynadı yerinden ve hallaçlar attı pamuğu fütursuzca sen say ki yerin dibine geçti geçmeyesi sevdam ve ben seni sevdiğim zaman bu şehre yağmurlar yağdı yani ben seni sevdiğim zaman ayrılık kurşun kadar ağır gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın yine de bir adın kalmalı geriye bütün kırılmış şeylerin nihayetinde aynaların ardında sır yalnızlığın peşinde kuvvet evet nihayet bir adın kalmalı geriye bir de o kahreden gurbet beni affet Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç Ahmet Hamdi Tanpınar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2014 İçimi titreten bir sestir her gün. Saat her çalışında tekrar eder: "Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın? Elin boş mu gireceksin geceye? Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün. Gençlik böyledir işte, gelir gider; Ve kırılır sonra kolun kanadın; Koşarsın pencereden pencereye." Ah o kadrini bilmediğim günler, Koklamadan attığım gül demeti, Suyunu sebil ettiğim o çeşme, Eserken yelken açmadığım rüzgâr Gel gör ki, sular batıya meyleder, Ağaçta bülbülün sesi değişti, Gölgeler yerleşiyor pencereme; Çağınız başlıyor ey hâtıralar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 19, 2014 Yerin seni çektiği kadar ağırsın Kanatların çırpındığı kadar hafif.. Kalbinin attığı kadar canlısın Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin Nefret ettiklerin kadar kötü.. Ne renk olursa olsun kaşın gözün Karşındakinin gördüğüdür rengin.. Yaşadıklarını kar sayma: Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; Ne kadar yaşarsan yaşa, Sevdiğin kadardır ömrün.. Gülebildiğin kadar mutlusun Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin Sakın bitti sanma her şeyi, Sevdiğin kadar sevileceksin. Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın Bir gün yalan söyleyeceksen eğer Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın. Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak. Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü. Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin.. İşte budur hayat! İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun Çiçek sulandığı kadar güzeldir Kuşlar ötebildiği kadar sevimli Bebek ağladığı kadar bebektir Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren, Sevdiğin kadar sevilirsin... CAN YÜCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2014 Yemek de boş içmek de, Hatta yeri gelmeden sevişmek de. Tam zamanında öpmelisin mesela güzel gözlünü, Tam zamanında söylemelisin sevdiğini Gözlerinin içine baka baka. Bisikletinin gidonunu Tam zamanında çevirmelisin Düşmemek için.Tam zamanında frene basmalı, Tam zamanında yola koyulmalısın. Tam zamanında okşamalısın başını O üzüm gözlü çocuğun Hıçkırıklar tam dizilmişken boğazına, Tam ağlamak üzereyken. Tam zamanında koymalısın elini omzuna En sevdiğin dostunun babası öldüğünde. Tam zamanında tutmalısın düşerken Üç yaşındaki sehpaya tutunan çocuk. Tam zamanında acımalı yüreğin Afyon'da Hasan Ağabey' in evi yıkılınca başına Evsiz kalınca çoluk çocuk Ki uzatasın elini bir parça. Tam zamanında açmalısın kapını Hayatına girmek isteyenlere. Tam zamanında çıkarmalısın Sevginden şımarmaya başlayanları. Tam zamanında affetmelisin kardeşini Biliyorsan yüreğinde kötülük olmadığını Seni gecenin üçünde arayıp da Kafasının iyi olduğunu söylediğinde. Tam zamanında öğretmelisin oğluna Gerekiyorsa yumruk atmayı Tam burnunun üstüne Tiksinmeden pisliğinden, Yukarı mahallenin sümüklü bebesi Misketlerini zorla almaya çalışırsa. Tam zamanında bağırmalısın Acıyınca bir yerin. Tam zamanında gülmelisin Kemal Sunal küfür edince filmin bir yerinde. Tam zamanında yatmalısın Yola çıkacaksan ertesi gün Ve arabayı kullanan sensen Sana emanetse çoluk çocuk Ve kendin. Tam zamanında bırakmalısın içmeyi Son kadeh bozacaksa seni Ve üzeceksen birilerini Ertesi gün hatırlamayacaksan. Tam zamanında ayrılmalısın misafirliklerden. Tam zamanında konuşmalı Tam zamanında şarkı söylemeli Tam zamanında susmalısın. Tam zamanında terk etmelisin gerekiyorsa Annenin babanın evini, Tam zamanında başka bir şehre gidip Ayaklarının üzerinde durmaya çalışmalısın. Tam zamanında dönmelisin memleketine. Tam zamanında için titremeli, Tam zamanında aşık olmalı Deli gibi sevmelisin güzel gözlünü. Tam zamanında toplamalısın oltanı Belki de seni şampiyon yapacak En büyük balığı kaçırmadan. Tam zamanında yaşlandığını hissetmeli Tam zamanında ölmelisin Iskalamak istemiyorsan hayatı. Haydi şimdi kalk bakalım Silkin şöyle bir At üzerinden hayatın yorgunluğunu, Vakit zannettiğinden daha az Haydi kalk bakalım, Şimdi YAŞAMAK ZAMANI..... Can YÜCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2014 KİMİ SEVSEM SENSİN kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum ATTİLA İLHAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SolaAnima Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 16, 2014 Aşk'ın kafası karışıktır Hayvanlar âlemindeki karşılığı ornitorenk'tir Ornitorenk'in de kafası karışıktır Memelidir ama yumurtlar SolaAnima Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 22, 2014 Başlar ağaçların gölgesine düştü Gözler kör sanırsın, hep sağır kulaklar Kurtulmuş eller boşluğu taramaktan Yol kenarında dinlenmekte ayaklar. Var olsun hiç şaşmadan atan bu nabız Yoksa hangisi kalkabilirdi yarın Şu yıldızlı yıldızsız gökler altında Bahtlarından habersiz uyuyanların? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AuroraLethe Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2014 Sevilmek mi?-öyleyse bırakma yüreğini Şimdiki yolundan ayrılmaya. Olduğun her şeyken şimdi, Olmadığın şey olma. Böylece kibarlığın, lütfun, Aşkın güzelliğin, sonsuz bir övgü konusu olacak yeryüzünde, ve aşk-basit bir görev. Edgar Allan Poe Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ancients Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 23, 2014 Bugün Pazar Bugün pazar. Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar. Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak bu kadar mavi bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. Sonra saygıyla toprağa oturdum, dayadım sırtımı duvara. Bu anda ne düşmek dalgalara, bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım. Toprak, güneş ve ben... Bahtiyarım... Nazım Hikmet Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
why Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 27, 2015 Sanki ben yazmışım gibi.Bugün beni anlatan şiir; bu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.