Akineton Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 28, 2015 Bazen saçmalıyorum sadece gül diye be RAPçiler artık gerçekten çete TÜRKİYE'de artık silah gösteriyoruz gül verene tribe giriyorum selam verirken gülmeyene üstündeki kabandan rahatsız dayılar ve youtube'daki kliplere aşık olan karılarla olmuyor işte cool edit'i tıklamakla...vokale komressor dayamakla biz de senin gibiydik 2000'li yılların başında arkadaşlarımız vardı piercingiyle kaşında ve sonra bir gün icab etti taşımak yalnız yaşamaya başladık 17 yaşında.ne kadar yüksek sende kafam 180'de hergün çıkıp sokakta nüksetsende olur uzun hava söylerim istesen be benim yaşım küçük ama misket sende... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Thyke00 Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2015 Bazen "Su" OLmak lazım, sessiz sakin.! Bazen "Sel" OLmak lazım, öfkeli ve hırçın.! Bazen "Mum alevi" OLmak lazım, sabırla tükenmeyi bekleyen..! Bazense "volkan" OLmak lazım, önüne gelen herşeyi hızla tüketen.! Kimine Su OLacaksın kimine Sel! Kimine Mum OLacaksın kimine Volkan.! Ama kimseye asla "Kul" OLmayacaksın" ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2015 Ey, benim iyimser hallerim, Çabuk aldanışlarım, Hep inanışlarım, Alttan alışlarım, Hatayı hep kendimde buluşlarım, Değmeyecekleri kafama takışlarım, Yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım, Herkesi, insan yerine koyuşlarım, Hepinize Elveda... Artık ben kimsenin, Hiç Kimsesi Olmayacağım...! Nazım Hikmet RAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
punitive Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 30, 2015 Derdimi ummana döktüm asumana inledim Yare de ağyare de hal-i derunum söyledim Aşina yok derdime ben söyledim ben dinledim Gözlerim yollarda kaldı gelmedin çok bekledim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2015 Bir karanlık geliyor yokluğunun ardından Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından Yetişir buna elem, bunca keder diyorum. Her şey sağır içimde, ne şiir, ne musiki Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki Bu ne bitmez ayrılık, bu ne özlem diyorum Beni çağırdığını bir defa duyabilsem Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem Başımı duvarlara vurup ölsem diyorum. Ümit Yaşar OĞUZCAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 4, 2015 Bir beyaz gemiydi ayıran onları Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda Şimdi unuttum yüzünü kadının Adamın gözleri aklımda Kana bulanmış bıçaklar gibi Uzun kirpikleri ıslaktı Adam dertli, adam darmadağın Dokunsalar ağlayacaktı Adam bitkindi, adam seviyordu Kalan kederdi, giden gemiyse Taş olduğu içindir dedim Rıhtım taşları erimediyse Derken bir düdük öttü ansızın Bembeyaz gemi gitgide ufaldı Korkunç yalnızlığıyla baş başa Rıhtımda bir adam kaldı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2015 Yaşamım eğreti bir ev taslağı karalanmış kağıtlar üzerinde temeli olmayan. Yaşamım yapayalnız kalmış ölümcül bir eylem düşünülmeden kurulmuş devrik cümlelerin ortasında. Yaşamım bir tanrı hüznü yaptıklarının yarattıklarının umursanmazlığına. Yaşamım kuyruksuz bir sokak itinin kendini kuyruklu gördüğü yalan bir rüya. Aslında benim yaşamımda sizinkisi gibi.. Nereye çarpacağı belirsiz yuvarlanıp giden bu küçücük dünya.. Başka bir şey değil... Barış GÜLTEKİN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 19, 2015 http://1.bp.blogspot.com/-ZArhDGewJNk/UTNwQkRms-I/AAAAAAACKxE/I9AEf92xSyU/s1600/ozdemir+asaf+gelecegim+dedi.jpg Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 12, 2015 Ey benim iyimser hallerim .. Çabuk aldanışlarım .. Hep inanışlarım .. Alttan alışlarım .. Hatayı hep kendimde buluşlarım .. Değmeyecekleri kafama takışlarım .. Yoktan yere akıp giden gözyaşlarım .. Herkesi insan yerine koyuşlarım .. Hepinize Elveda .. Artık ben, KİMSENİN HİÇ KİMSESİ OLMAYACAĞIM. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fairytale Yanıtlama zamanı: Mart 12, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 12, 2015 [video=youtube;yV2ep-0Ayq4] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 13, 2015 Takmaya çalışırken kuyruğunu Birlikte yaptığımız şeytan uçurtmasının Görürdüm çırpınırdı ufacık kalbin. Hatırımdan bile geçmezdi Sana duyduklarımı söylemek. Acaba hala yaşıyor musun? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 15, 2015 Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Ben de öyle. Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime. Kılığıma kıyafetime… Çorapsız da basıyorum artık yere. Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle. Nane limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de. Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime. Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene. Olur biter Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna, Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana… Cahit Sıtkı Tarancı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2015 ..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 [video=youtube;uN8Qi-i0Ckw]https://www.youtube.com/watch?v=uN8Qi-i0Ckw Biraz değiştim, Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Değiştim Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum, Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni Ben benimle savaşıyorum, Seninle değil Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın, ne kazanabileni ne de kaybedeniyim Sorun değil Elbet Alışırım Biraz alıştım. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Alıştım! Varlığını istemediğim tüm eksik yanları Ve çokluğunu da, yokluğunu da istemediğim iki arada bir derede duyguya alışıyorum Bir yanım bırak diyor bir yanıma Kesin değil! Henüz tanıştık Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Tanıdığımı sandığım bana daha yakınım artık Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda Ve aynalarda ağlarken gördüklerim kendi tarafımda Bir yanım memnun oldum diyor, Bir yanım tanıyamadım daha Samimi değil Bir hayli kırıldım Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime Gözlerimden tut da ciğerlerime kadar kırgınım Aslında ne sana, ne olanlara Kendime kırgınım!.. Maziye hiç değil, âna kırgınım Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına Dinlediğim şarkılarda bana seni anımsatan şarkıcılara Beni anladığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşuna Bir hayli kırgınım Beni ben kırdım oysa İyi değilim. Galiba yoruldum Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar Kalbime, kalbimi kanıtlamaktan Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum!.. Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum. Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık Ki Seni sorgulamamasını nasıl beklerim?!.. Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı Sana bakan yanımsa toprakla aynı Hıh! Ne yaparsan yap, gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin! Gözlerim yorgun Dudaklarım, dudaklarım hissiz Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır Sarılmadan geçip giden uğurlamaların, kavuşmaları hep beklentisiz Söyleyemediklerini söylesende şimdi Sesine aşina yanım, onca sessizlikten sonra artık sağır! İsteyerek değil Çok çalıştım.. Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkiye Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen Daha öncede gitmiştim Çok çalıştım Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı git izine Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine Ve bende bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için Çok çalıştım Daha öncede gitmiştim Kendi isteğimle Anladım ki daha önce sevmemiştim! Çok çalıştım inan Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye Her defasında daha da tozlanan canımı kırmadan korumaya Ve alışmaya kendime Bu göz gözü görmez dumanlı halime Çok alışmaya çalıştım hem de Tanıştım seninle doğan yanımla da, ölen yanımla da Birini yaşattım! Yaşatıyorum da hala Ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da Yorulmak, dinlenmekten geçmiyor An be an çöküyor, insanın içindeki güç Işığı sönüyor Beyaza dönüyor rengi git gide Hissizleşiyor Ne yormak istedim Seni, Nede yormak kendimi Çok çalıştım Gitmeye de kalmaya da İkisi de aynı acı, ikiside rezil Daha öncede gitmiştim Ama böyle kalarak değil Böyle kalarak değil… Can Yücel Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 MUTLU AŞK YOKTUR İnsan her şeyi elinde tutamaz hiç bir zaman Ne gücünü ne güçsüzlüğünü ne de yüreğini Ve açtım derken kollarını bir haç olur gölgesi Ve sarıldım derken mutluluğuna parçalar o şeyi Hayatı garip ve acı dolu bir ayrılıktır her an Mutlu aşk yoktur Hayatı Bu silahsız askerlere benzer Bir başka kader için giyinip kuşanan Ne yarar var onlara sabah erken kalkmaktan Onlar ki akşamları aylak kararsız insan Söyle bunları Hayatım Ve bunca gözyaşı yeter Mutlu aşk yoktur Güzel aşkım tatlı aşkım kanayan yaram benim İçimde taşırım seni yaralı bir kuş gibi Ve onlar bilmeden izler geçiyorken bizleri Ardımdan tekrarlayıp ördüğüm sözcükleri Ve hemen can verdiler iri gözlerin için Mutlu aşk yoktur Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine Mutlu aşk yoktur Bir tek aşk yoktur acıya garketmesin Bir tek aşk yoktur kalpte açmasın yara Bir tek aşk yoktur iz bırakmasın insanda Ve senden daha fazla değil vatan aşkı da Bir tek aşk yok yaşayan gözyaşı dökmeksizin Mutlu aşk yoktur ama Böyledir ikimizin aşkı da Louis ARAGON Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sidar Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 Duydum ki gizli bir akor varmış Davut'un çaldığı ve Tanrı'nın hoşuna giden Ama sen pek müzikle ilgilenmiyorsun değil mi? Böylece giderken Dörtlüsü,beşlisi Minöre düşüyor,majore çıkıyor Şaşırmış kral Yakarış'ı besteliyor İnancın güçlüydü ama kanıt istiyordun Onu çatıda banyo yaparken gördün Onun ayışığındaki güzelliği ayaklarını yerden kesti Seni bir sandalyeye bağladı Tacını kırdı,saçlarını kesti Ve dudaklarından Yakarışı aldı Belki daha önce buraya gelmiştim Bu odayı biliyorum,bu yerde yürümüştüm (Biliyorsun)Seni tanımadan önce yalnız yaşardım Mermer kemerde bayrağını gördüm Aşk zafer kazanılacak bir yürüyüş değil Soğuk ve kırık bir Yakarış'tır Bana neyin gerçek olduğunu ve aşağıda neler döndüğünü anlattığın zamanlar vardı Ama şimdi bana bunları göstermiyorsun değil mi? Ve hatırlıyorum sana sığındığım zamanlar Kutsal güvercin de hareket ediyordu Ve aldığımız her nefes bir Yakarış'tı Belki yukarıda bir Tanrı var Fakat aşktan öğrendiğim tek şey Silahını senden önce çeken birini nasıl vuracağın oldu Ve bu gece duyabileceğin bir ağlayış değil Işığı görmüş birisi değil Soğuk ve kırık bir Yakarış'tır Hallelujah ,Ezgilerden mısra yakarışları... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 18, 2015 ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayasızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde gösterdiği vahşetle "bu: bir Avrupa'lı" Dedirir, yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahpesi, yahut kafesi! Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak Boşanır sırtlara vadilere sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller, Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyare. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler, Kahraman orduyu seyret ki, bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, haşa edecek kahrına ram? Çünkü te'sis-i ilahi o metin istihkam Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar taşlar... O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor; Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi, Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni tarihe" desem sığmazsın. Hercümerc ettiğin edvara da yetmez o kitap Seni ancak ebediyetler eder istiab. "Bu taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına, Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına, Sonra gök kubbeyi alsam da rida namiyle Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan. Sen bu avizenin altında bürünmüş kanına Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına. Türbedarın diye ta fecre kadar bekletsem, Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem. Tüllenen magribi akşamları sarsam yarana, Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana... Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Mehmet Akif Ersoy Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
NaTa Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 19, 2015 AÇIK KALP AMELİYATI Hepimize yeter bu aşk aralık tut kalbini üşürsen temmuz tut, kar tanesinin yumuşacık süzülüşü gibidir sevişmek bu kalabalıkta her aşk biraz yaklaşmaktır kansız bir cinayete her aşk taslaktır, tasadır belki de yalnızca 5'i olan bir saate bakıp bakıp ağlamamaktır, tutmaktır kendini boşalırken bile kaybolan ya da ne bileyim güpegündüz çalınan kum saatidir, çingene sesidir, hepsidir. neşter girdi mi kalp guguklu saatin ötmesini öğretir zamana; hasrettir zaman kırılan aynaya. hepimize yeter bu aşk neşter yetmez ama; tahta bir kazık, kızgın yağ bir poşet tiner, yeni çekilmiş ayak tırnağını yalamaktır kapana uzatmaktır dilini işlenmemiş suçları itiraf etmektir aşk herkes birbirine fazla narkoz versin lütfen rica ederim zorluk çıkarmayın baltaya korkuluklara saygılı olun mesela, tırmanmayın direklere neye yarar bu; neye yarar ısıtmak dün ölen bir kadavrayı mor bir aşk uğruna açık bırakıp bu kalbi ameliyat masasında resim yapmalı, deli gibi resim yapmalı kayıp bir turuncu kokusu var havada Altay ÖKTEM Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yelisss Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 20, 2015 Gitmek Bugünlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına, Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara… Hayatından memnun olan yok. Kiminle konuşsam aynı şey… Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği. Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok. Bir kendisi. Bu yeter zaten. Herşeyi, herkesi götürdün demektir. Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor. Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor. Böyle gidiyoruz işte. Bir yanımız "kalk gidelim", öbür yanımız "otur" diyor. "Otur" diyen kazanıyor. O yan kalabalık zira… İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, Güvende olma duygusu… En kötüsü alışkanlık. Alışkanlığın verdiği rahatlık, Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor. Kalıyoruz… Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz. Evlenmeler… Bir çocuk daha doğurmalar… Borçlara girmeler… İşi büyütmeler… Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor. Misal ben… Kapıdaki Rex’i bırakıp gidemiyorum. Değil bu şehirden gitmek, İki sokak öteye taşınamıyorum. Alıp götürsem gelmez ki… Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında, Herkes onu, o herkesi seviyor. Hangi birimizle gitsin? "Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır; Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin, Kendi imalatımız küfeler. Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira. Ölüme inat tutunmak lazım, İnadına kök salmak lazım. Bari ufak kaçışlar yapabilsek. Var tabii yapanlar, ama az. Sadece kaymak tabakası. Hepimiz kaçabilsek… Bütçe, zaman, keyif… Denk olsa. Gün içinde mesela… Küçücük gitmeler yapabilsek. Ne mümkün. Sabah 9, akşam 18 Sonra başka mecburiyetler Sıkışıp kaldık. Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli Bu kadar ağır olmamalı. Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karşılığı, bir ömür yani. Ne saçma… Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba. Ben her bahar aşık olmam ama Her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı hiç, Ama olsun… İstemek de güzel. Can YÜCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
darqrose Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2015 Allahtan siir yazmasini bilen birine asik olmusum Allahtan askida bilirmis Belki kadina degil aska asikmis Onun icin sayfalarca yazmis olmama mi yanayim Canimdan can kattigim adam Bana bir dizesi olmayan Bana geldiginda siirleri bitmis Kadinlara inancini bitirmis adam Simdi hem anlatip hep aglayasim var Nasil cocuk gibi egilip bukuldugumu Dislandigimi hislerinde Bazen anlatiyorum kimselere Arada cumlelerimi dusunup Kend'mden utaniyorum Insanligimdan Belki bir sairdin romantiktin Oncesimde Bana geldiginde Coktan bitirmistin Askin ve acin ayniydi Goremedim kurban olmayi konduramadim kendime Her kahpelige karsi insanligim vardi benim Oyle dusunurdum Inancini kaybetmis biri bile alamazdi Belki torunlarimiza anlatacak bir hikaye degildi bu Ben kadar gururlu ve asil biri Artik perisanim sirf seven ve affeden bir kalbim oldugu icin Tutundugum beni yasamdan uzaklastiriyor Insanlar bana guluyor Bana beni hatirlatiyorlar Insan cok sevdigi icin dislanir mi Beni butun hem cinsim disliyor artik Daha akilci olmamin esenligindeler Bilmiyor lar ki cok sevmesem birini Insanligimdan bi haber yasayacagim Keske diyorum bana hayati ogreten adam Sevince tutunmayi birakmamayi ogretseydi Ondan kacip gittigimde Beni ustaca kendine cevirmek yerine Normal bir adam gibi Hatalarindan pisman olsaydi Bu kadar yil sonra pismanliklarimin yerinde Hatirlanacak hikayelerim olurdu Ama bunu torunlarima anlatamayacagim Bir adamin kendini cok sevdirip Beni yasamdan gerceklikten koparmasini anlatamam Kendimi oldugumdan komik durumlara dusuremem Beni bitiren askti oysa icini doldurdugumuz Icini doldurdugumuz pelus bir bebekti ask Cansizdi hayalperesttik bizde hayalimizde var kildik onu Oysa her gun milyonlarca insan asik olup Birtanesi oluyor Ben ona aradigini bulamamis diyorum Evlenip cocuklanip askinin yalan oldugunu anlayan varya Belkide benden fazla Incinen kadinlar Yinede o yataga onu kiran ama olesiye sevdigi o adamla giren kadin Affeden kadin Buyukluk taslayan kadin En fazla 5 yil sonra kafayi yiycek olan kadin Gun gelecek o gunu yaptigi hiyarliklari unutamayacak O yataga giremeyecek Artik affetmedigi icin buyukluk yapmadigi icin Yillarca sevip koynunda yatirdigi adam Ugruna belki sevdiklerinden onu ayakta tutan herseyden Kopmus bu kadini olmadik yerlerden incitecek Affetmek erdem degil bu gunlerde Kadinin vazifesi Canavar erkeklerini insanmis gibi sevmek Onu ehlilestirmek Sevmek bir kadinin boyun borcu Ask sadece bir kadina verilebilecek minnet Sukran ne derseniz deyin Ask kadina erkegin borcu Boylesine acinasi bir seyi sevip sevistigimiz icin Simdi isterseniz cicek almayin Yuzugude ucuza getirin Hayatinizda sizi olumune tasiyacak kadinlari Boyle odullendirin Artik bildigim bir sey var Gercekten seven bir kadin sevdigi adamin gozlerinde isik arar Durutluk ve namustur o Yeri gelir o kadin karanlikta tutunur Orada g,rdugu kabuslari da Gormezden gelir unutur En cok sevdigim kadin Belki bana ait olsa dunyanin en mutlu insani yapacagim kadin Sevgi dolu hayat dolu her seyi bilen ama sirf tatsizlik cikmasin diye susan kadin Ufak tefek seyleri diline dolayip konulari kacirma eyleminde olan kadin Sizin tabirinizle kadin gibi kadin oldumda Bir erkege yar olamadim Hicbirimiz olamadik Kadin gibi kadin dediklerim var ya Benim tanidiklarim savasci Ben savastim onun icin yine yaranamadim Tanrinin mizah anlayisi dedim gectim bunada Asktan zaten vazgectim artik sevgimde bitti Cem Kecenin dedigi gibi Gozunuz aydin gonlunuz aydin olsun Tabi bir insani karanliga itmediyseniz Ozellikle bir kadini Bosverin kizlar siz siirde olsaniz sizi yazamayacak sairler var Cizemeyecek ressamlar Siz iyisi size oynayani degil S'z' s'ze anlatabilecek birini bulun/ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2015 Kaderin ve insanların gözünden düştüğümde, Oturup ağladığımda kimsesiz halime tek başıma; Boş feryatlarımla haykırdığımda sağır göklere, Dönüp kendime bakarak, yandığımda alınyazıma; Özenip ümitten yana benden zengin olan birine, Ona benzeseydim dediğimde, dostlarım olsaydı onun gibi; Falanın hünerine heveslendiğimde, filanın bilgisine, En çok ne varsa bende, en az onu istediğimde sanki; Bir yandan, böyle düşünüyorum diye küçümserken kendimi, Sen geliverirsin aklıma ve tüm varlığın o anda; Şafakta, somurtkan topraktan yükselen tarlakuşu gibi, İlahiler söylemeye başlar Tanrı katı eşiğinde. Senin tatlı aşkınla öyle bir servete kavuşurum ki, Kim ne derse desin krallarla bile değişmem yerimi. W. Shakespeare Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 22, 2015 sen miydin o yalnızlığım mıydı yoksa kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi dilimizde akşamdan kalma bir küfür salonlar piyasalar sanat sevicileri derdim günüm insan içine çıkarmaktı seni yakanda bir amonyak çiçeği yalnızlığım benim sidikli kontesim ne kadar rezil olursak o kadar iyi kumkapı meyhanelerine dadandık önümüzde altınbaş altın zincir fasulye pilakisi aramızda görevliler ekipler hızır paşalar sabahları açıklarda bulurlardı leşimi öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri çöpçülerin elleriyle okşardın beni yalnızlığım benim süpürge saçlım ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi baktım gökte bir kırmızı bir uçak bol çelik bol yıldız bol insan bir gece sevgi duvarını aştık düştüğüm yer öyle açık seçik ki başucumda bir sen varsın bir de evren saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi yalnızlığım benim çoğul türkülerim ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi Can YÜCEL Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 24, 2015 Sessiz sedasız yaşayan bir ayrık otuydu Orta Anadolu’da Kıtlıktan önce. En küçük bir şeyden coşardı Mesela bir kuş uçmasın Kızılırmak ‘a doğru Köklerine su yürümüş gibi sevinirdi. Bir bulut geçsin üstünden Ayrılıktan çıkardı. Dünyayı, derdi, dünyayı Hiçbir şeylere değişmem. Şimdi yaşamak istemiyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin Tekkede , manastırda eremezsin Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada Cennetin cehennemin üstündesin Bir sır daha var , çözdüklerimden başka Bir ışık daha var , bu ışıklardan başka Hiç bir yaptığınla yetinme , geç öteye ! Bir şey daha var , bütün yaptıklarından başka Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Witch Of Rain Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 5, 2015 ''çok olmadığımız kesin çok olan tarafta değiliz çok olan tarafta olmayacağız.'' Nevzat ÇELİK. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.