compl3x Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MrFaziL Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Bak, uzaktan çalınıyor bir zafer marşı, Yürüyelim şu doğmakta olan yarına... H.N ATSIZ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sadie Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Biliyorum sana giden yollar kapalı! Üstelik sende hiçbir zaman sevmedin beni. Ne kadar yakından ve arada uçurumlar, İnsanlar, evler aramızda duvarlar gibi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor Onlardan kalbime sevda geçmiyor Ben yordum ruhumu biraz da sen yor Çünkü bence şimdi herkes gibisin Yolunu beklerken daha dün gece Kaçıyorum bugün senden gizlice Kalbime baktım da işte iyice Anladım ki sen de herkes gibisin Büsbütün unuttum seni eminim Maziye karıştı şimdi yeminim Kalbimde senin için yok bile kinim Bence sen de şimdi herkes gibisin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 (düzenlendi) Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım. Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış, Kendi yolumu çizdiğimde anladım.. Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil.. Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım.. Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış, Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım.. Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden, Neden hiç ağlamadığını anladım.. Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, Gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım.. Bir insanı herhangi biri kırabilir,ama bir tek en çok sevdiği, acıtabilirmiş, Çok acıttığında anladım.. Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını, Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım.. Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet, Yüreğini elime koyduğunda anladım.. ”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak, Sana ”git” dediğimde anladım.. Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum” diyebilmekmiş sevmek, Git dediklerinde gittiğimde anladım.. Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan, Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım.. Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak, Gerçekten pişman olduğumda anladım.. Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış, Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım.. Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi, Beni af etmeni ölürcesine istediğimde anladım.. Sevgi emekmiş, Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş… Ocak 12, 2016 masal perisi tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
compl3x Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 21, 2015 Günlerden öyle bir gündü; Üstüne tarih düştüğüm. Gözümün önüne geldi birden Balkıyan güzel yüzün.Ve yüreğim yandı söndü, Ter bastı avuçlarımı. Bir işlek kovan uğultusu Kapladı kulaklarımı.Uzandım usulca cigarama; Yavan ömrüme katık. Ben o gün öldüm gülüm, Bir daha ölmem artık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2016 Bedava yaşıyoruz, bedava; Hava bedava, bulut bedava; Dere tepe bedava; Yağmur çamur bedava; Otomobillerin dışı, Sinemaların kapısı, Camekanlar bedava; Peynir ekmek değil ama Acı su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. Orhan VELİ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hsynson1 Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 12, 2016 Yüce dağın tepesinde bir top kar idim Yel vurduda ılgıt ılgıt eridim Ezel yarin sevgilisi ben idim Şimdi tenhalarda kalan ben oldum Sivastan Anonim bir şiir. Babaannem her söylediğinde ağlardı şimdi bende ağlıyorum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 11, 2016 Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz: İki başımız var, bir tek bedenimiz. Ne kadar dönersem döneyim çevrende: Er geç baş başa verecek değil miyiz? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 12, 2016 http://img.antoloji.com/media/sair_resimleri/42/3842_k_1997.jpg Charles BaudelaireHüzün ve Serseri Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra, Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yanan Bambaşka denizlere, bambaşka semalara, Şu kahrolası şehrin simsiyah havasından? Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra? Hey trenler, vapurlar beni burdan götürün! Ne var gözyaşlarından çamurlar yuğuracak? Arasıra der mi ki Agathe'ın ruhu, üzgün, 'Nedametten, azaptan ve ıstıraptan uzak Hey trenler, vapurlar, beni burdan götürün.' Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet, Ey, sadece sevincin, aşkın ürperdiği yer, Ey, her ruhun içinde bulunduğu saf şehvet, Ey bir ömür boyunca gönül verilen şeyler! Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet! Ah o yeşil cenneti, çocuksu sevdaların, O koşuşlar, şarkılar, o demetler, buseler, İnildeyen kemanlar arkasında sırtların, Akşam, korkuluklarda şarap dolu kaseler, - Ah o yeşil cenneti çocuksu sevdaların! O bilinmez zevklerin yüzdüğü masum belde Çok daha uzakta mı yoksa Çin'den, Maçin'den? Beyhude bir arzumu inildeyen dillerde, Canlanan bir hayal mi billur sesler içinden, O bilinmez zevklerin yüzdüğü masum belde. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
123ahmet Yanıtlama zamanı: Şubat 13, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 13, 2016 [TABLE=width: 100%] [TR] [TD=width: 100%, align: left]Dillerde gezen adım: Bir seciyesiz, bir it. Nedense olamadım, Sizin gibi bir yiğit... Ne gaye taşıyorum, Ne bir dağ aşıyorum; Delice yaşıyorum, Ne ihtiras, ne ümit... Yuh...Eğer hayat buysa, Bu ahmakça uykuysa... Bana kim sokulduysa Hadi dedim, hadi git! .. Bende çok şey var ama, Akıl filan arama... Ciddiyetle arama Koydum dikenli bir çit. Saçıma düşen aklar, Ne bir macera saklar; Çıkarmaz bu dudaklar, Ne bir küfür ne tevhit... Korkutmaz beni ölüm, Bir şeytan kadar hürüm. Süremez bende hüküm Ne Allah, ne de Nahit... [/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%] [/TD] [/TR] [TR] [TD=width: 100%, align: left]Sabahattin Ali[/TD] [/TR] [/TABLE] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2016 Allah'ım kaderimde anarşi ve protesto Antidepresanlar ve içi boş bir gardırop Ne de çok yer kaplıyor mesela Al Pacino Yardımın gerekiyor Kadıköy'deyim stop. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 26, 2016 Cemal Safi'nin en sevdiğim dizelerinden; Hercai arılara meyhanedir çiçekler, Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler! Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin, Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin. Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Şubat 27, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 27, 2016 Bir fırtına kuşunu sevmeliydim seveceğime seni; Hiç değilse baharda göğü şenlendirir, gelirdi. Bütün dünya ölüme düşer kapattığımda gözlerimi. Sanıyorum kafamdan uydurdum seni. Sylvia Plath Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 28, 2016 “..elini son defa yanağıma koy../..istemiyorsan giderim..giderim..” inandığım değerleri kaldırdım çeyiz sandığıma sakladım../..kenarlarını tığla ördüğüm umutlarımın arasına parmaklarımda naftalin kokusu alışamadım unutulmaya kaç yaşında sevdim ben bu yalnızlığı.? hangi yürek öncüsü oldu ezinç taşkınlıklarımın..? bana düşen artık susmaktır toplamından taşıyorum iç acılarımın defterimin arasında kurutulmuş anılar yüzlerinde palyaço gülüşleri kimbilir../..hangi sevdadan kalma “..serin bir sonbahar akşamında söz../..ismini unutur silerim..silerim..” isyan perdesini indirdi gece, suya yansıdı öksüzlüğüm şehrin kapılarını tutsun bütün yıldızlar, yoksa firar edip kaçacak hüznüm sevdiğim erkekler geliyor aklıma bir çocuk gibi usulca sokulup, bir nehir gibi akıp giden erkekler ama sen son vurgunum../...en çok vurulduğum veda mektubun hala cüzdanımda biraz yırtıldı ve buruştu ama tek kanıtı biten bir aşkın yoksa../..kimse inanmıyor ayrıldığımıza “..tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri.../..bir defa daha yazsa bebeğim...bebeğim..bebeğim..” ah bu ben grameri bozuk bir hikayenin içinde, yüklemini kaybetmiş bir cümle gibiyim sindire sindire yaşamalı ayrılıkları da belki de bu yüzden../..hala aşık gibiyim hangi kırgınlığın içinde boğuldu gülüşlerim...? iğnesi kırılmış bir plak gibi dönüyorum olduğum yerde ve şarkılarımı kusamıyorum gücenik makamından eserler dinleyemediniz, hepinizden özür diliyorum “..eğer bir masal perisi girerse rüyalarına../..öldü dersin gül güzeli, tılsımını kaybetti..” çok erken susturuldum bu yüzden bu üç boyutlu sarhoşluklar fasl-ı şahane yıkılışlar alnımda eksik bir veda busesi, mümkün değil../..sevilemez ayrılıklar sol göğsüm../..yanık göğsüm nasıl da zor sevgi aramak resimlerde bir çocuk olsam kolaydı ama../..büyüdüm “..uğruna döktüğüm gözyaşları için../..yağmurdan özür dilerim..dilerim..” beni artık sevmeyin tuza yatırdım gönlümü../..düşlerimin yanına gözlerimde esrik bir sızı, alışamadım unutulmaya Pelin Onay; Uzaktan akrabam olduğunu öğrendiğim şiir dolu kadın... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Şubat 29, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 29, 2016 First, are you our sort of a person? Do you wear A glass eye, false teeth or a crutch, A brace or a hook, Rubber breasts or a rubber crotch, Stitches to show something's missing? No, no? Then How can we give you a thing? Stop crying. Open your hand. Empty? Empty. Here is a hand To fill it and willing To bring teacups and roll away headaches And do whatever you tell it. Will you marry it? It is guaranteed To thumb shut your eyes at the end And dissolve of sorrow. We make new stock from the salt. I notice you are stark naked. How about this suit -Black and stiff, but not a bad fit. Will you marry it? It is waterproof, shatterproof, proof Against fire and bombs through the roof. Believe me, they'll bury you in it. Now your head, excuse me, is empty. I have the ticket for that. Come here, sweetie, out of the closet. Well, what do you think of that? Naked as paper to start But in twenty-five years she'll be silver,In fifty, gold. A living doll, everywhere you look. It can sew, it can cook, It can talk, talk, talk. It works, there is nothing wrong with it. You have a hole, it's a poultice. You have an eye, it's an image. My boy, it's your last resort. Will you marry it, marry it, marry it. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2016 Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Balkona yorgun çamaşırlar asmayı Ki uçlarından çile damlardı. Güneşte nane kurutmayı Ben acılarımın başını Evcimen telaşlarla okşadım bayım. Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 1, 2016 Artık hiç bir şey eskisi gibi değil. Ben de öyle. Çok dikkat etmiyorum uzun süredir kendime. Kılığıma kıyafetime… Çorapsız da basıyorum artık yere. Eskisi gibi de korkutmuyor beni ne grip ne nezle. Nane limonun iyi gelmediği daha büyük sıkıntılarım var herkes gibi benim de. Takılmıyorum artık şu her kış ve bahar şişen bademciklerime. Çok sıcak yada soğuk şeyler yiyip içmem, hepsi hepsi bir kaç gün gene. Olur biter Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna, Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana… Cahit Sıtkı TARANCI Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Mart 15, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 15, 2016 sessiz bir gecenin ve sönmek üzere olan bir ateşin, küllerinin içinden sesleniyorum sana sonbahar’ın esintisini omuzuma aldım dudaklarımda eski bir şarkı, sen bilirsin.. ne hala var olan bir aşktır anımsatan gidişini ne de yılların verdiği bir suskunluk bu gece özlemlerim had safhada bir saat için bile olsa gel, yeter bana düşünüyorum da hala kırgınım, beni öksüz bir sevdalı gibi ortada bırakışına söz vermiştin yüreğim yüreğindir demiştin gitmemeliydin hayatımın en deli zamanlarıydı gülüşlerin bedenimden akardı 17 yaşım çıldırmıştı.. kelimeler kısalırdı gözlerinde, sen virgüllerle uzatırdın nasıl bir mucizeydi seni karşıma çıkaran hangi akla hizmet gitmiştim istanbul’a ve nerdeyse eziyordun beni, taksim’in tam ortasında fırlatılan kızgın bir bakıştı özürlerin ağzında tıkandı 17 yaşım çıldırmıştı.. o gün anlamalıydım oysa öldürmek için değil, diriltmek için çıkmıştın karşıma çocuktum kızdım kadın oldum kollarında utandım utandırmamıştın oysa bir nehir gibi akmıştım yüreğine yüreğini teslim eder gibi, bırakmıştın beni şehrime hiç ayrılamayacağımızı o gün anlamıştık o gün bilmiyorduk ayrılacağımızı sarılmıştım sarılmıştık bu sarılmalar hani hep kalacaktı şimdi en çok kollarına ihtiyacım var bir haber gönder ne olur, bir ışık yak mekanın hala yıldızlar mı..? buruk ve yarım kalmış bir gülümseyiş oturuyor şimdi dudaklarıma ikimiz için ne güzel bir andı gecelerin en güzeliydi hatta çıka gelmiştin istanbul’dan, ellerinde en sevdiğim papatyalar gelmiştin işte sarılmıştın kocaman sevinmiştim derinden kollarımdan tutup götürmüştün, ben, nereye bile diyemeden ellerin direksiyondaydı başım omuzunda yüreğim sanki çıkacaktı seninle olmak hayattı 17 yaşım çıldırmıştı.. seni her şeyinle seviyorum dedin sahip olduğun her şeyle kelimeler hep kaleminin ucunda olmalı şarkılar dans etmeli dudaklarında çılgınlığın asiliğin inadına yürekli inadına umutlu gülüşlerin sende kalmalı dedin seni her şeyinle seviyorum dedin sahip olduğun her şeyle ne değiştirmek istiyorum ne eksiltmek ne de yitirmek sen hep böyle kal ama yanımda kal dedin beni benden alan bir filmi izler gibiydim yüzünde kelimelerin yüreğimde atıyordu inanılmaz bir akşamdı bütün yıldızlar tanıktı 17 yaşım çıldırmıştı.. usulca yerleştirdin parmağıma tek taşı istanbul artık senin ben seninim artık hep benimle kal kalksın aramızdaki kilometreler, benimle evlenir misin, dedin gözlerime yağmur yağdı yan masadaki kadın duygulandı ilk imzayı dudaklarına attım, garson çocuk baka kaldı sanki bir rüyaydı saat 12’yi geçmişti ama kül kedisi balodaydı 17 yaşım çıldırmıştı.. nasıl da kızgınım sana dönmeyecektin o gece, lanet olası istanbul’a işler kimin umrundaydı işleri kim takardı ......... ...... ..... sabahın en kör saatiydi bir telefonla geldi varış haberin geleceğimiz ve sevdamız, bir kamyonun altında yatıyordu sen, bir kamyonun altında yatıyordun telefon elimden düştü dizlerim yere çöktü kaç saat tutarında öyle kaldım da, bana bir asır gibi geldi hangi keşke’yi söylersem, uyanırdım rüyadan hangi dualar geri getirirdi seni daha parmağımdaki alyans, suya değmemişti hani yok edecektik kilometreleri kilometreler kaldı, biz yok olduk gözyaşlarım ağzımdaydı her yer karanlıktı 17 yaşım çıldırmıştı.. ne cenazene gidebildim ne de öğrendim nerede yattığını çok uzun süre nişanlı kaldık seninle, alyans parmağımda kaldı çok kereler gelmek istedim yanına bir şeyler dürttü sanki izin vermedin, hayatta kaldım şimdi ne vakit bir kamyon görsem, buğulu camlarında bıraktığım 17 yaşımı arıyorum şimdi ne vakit bir kamyon görsem, 17 yaşım geri geliyor, sana susuyorum değişen ne dersen hiçbir şey bebeğim belki biraz ben yıllar su gibi akıp geçti ama korkmadım sevdadan hala çılgınım hala inatçı hala yazıyorum ama mısralarım kanlı saçlarımı sıkıştırmıyorum bir lastiğin içine insanları güldürebiliyorum şarkılar ise hep dudaklarımda sevdiğimi söylerken utanmıyorum yürekli kadını oynuyorum yani seni bazen bazen çok fazla arıyorum kimse senin kadar cesur değil sevdasında artık seni seviyorum diyenlere, inanmıyorum..! biraz kırgınım hayata karşı ama inatla direniyorum bu gece gözüm yıldızlarda hangisindesin el salla, seninle sabahlıyorum sana söylemek istediğim çok şey vardı, belki de bu gece bunları kusuyorum artık söylemek istediklerimi ertelemiyorum.. sessiz bir gecenin ve sönmek üzere olan bir ateşin, küllerinin içinden sesleniyorum sana anılarımın fesleğen kokulu fısıltısını, içime çektim dudaklarımda eski bir şarkı, sen bilirsin.. ama yine de merakımı bağışla ben değil, 17 yaşım soruyor sana daha mı rahat geldi, yıldızlar yeryüzünde...? Pelin Onay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2016 Günlerdir dilimde... Terketmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım, Hayın, karanlıktı gece, Can garip, can suskun, Can paramparça... Ve ellerim, kelepçede, Tütünsüz uykusuz kaldım, Terketmedi sevdan beni... Ahmed Arif Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
empoze Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 26, 2016 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2016 Koyu bir çamur bulup solucanlara uysam, Bir derin çukur kazsam cânım için cihanda, Serip kart kemikler'mi, bi yatsam, bi uyusam, Bataklığa gömülmüş timsah gibi nisyanda. Nefretim vasiyetler, nefretim kabirler tüm. Avuç açacağama bidamlacık yaş için, Sağken, akbabaları başıma üşürürüm, Gölkanlara belensin o cenabet cesetim! Kurtlar, gözsüz-kulaksız, benim kankardeşlerim, Bolahenk feylesoflar, daldölleri leşlerin, İşte size bir ölü, güloynar ve gönüllü! Örenimin üstünde fırdönün gönlünüzce! Var mı ölümden öte ölüye bir işkence, Ölümü seçmiş madem ölülerle bu ölü Charles Baudelaire Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 27, 2016 Nisan Yağmuru / Olma kapalı çarşı dudakların, kalabalık ve renkli susma. Dilimde kurur kelimeler biliyorum, olmayacak bir şey sana dirilmem çocuk aklıma uyup da yürüdüm meydanlarında kapını çalıp kaçmaktı niyetim bir satır başında birden karşına çıkmak, ve düşürmek kolunun altındaki cümleleri olmadı. Ezberimde kaldın karıştırırken gülüşlerini yoldan çıktım,sana düşüyorum kurtarma beni Pelin Onay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ilithyia Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2016 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2016 iyi olurdu buradan ayrılmak, gitmek artık, nalları dikmek, bütün anıları terketmek filan, ama kalmanın da bir tadı var: kendilerini afet sanıp şimdi kirli dairelerinde sabırsızlıkla melodram dizisinin başlamasını bekleyen bütün o yavrular, ve bütün o delikanlılar, Yıllık'larda pürüzsüz ciltleriyle bir gün önemli biri olacaklarından emin emin sırıtan, şimdi polis onlar, daktilograf, sosisli sandöviç satıcısı, tımarcı, toz zerrecikleri, kalıp diğerlerinin ne olduklarını görmek güzel - yalnız banyoya girdiğinde aynayı es geç ve sifonu çektiğinde arkana bakma. Charles Bukowski Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Mayıs 3, 2016 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 3, 2016 "Buraya, bir inanç bir inat koydum. Tut ki unuttun, tekrar bak, o inat neyse sen osun." Birhan Keskin / Fakir Kene' den Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.