Pholymnia Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 Bana senden kalan yalnız özlediğim hatıran Başka, Hayattan senle çaldığımız zaman... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2008 Gidiyorum, yarım kalan sözlerin merakına düştükten sonra belki yaşanacak aşkların gizlisinde kalırım belki kavgalara bilemem düşlere bulaşırım meraklanma sen yinede bir tutam güneş olacak koynumda yeterki yeterki leke değmesin gül tenli ellerimize sevdalar yaşamak içindir ölümde yakışır bize gidiyorum sokak ışıklarında gölgeler büyüterek belki varlığı ispat istemez bir kursun olurum belki körpecik bakışlara kalkan olurum meraklanma sen yinede gözyaşların saklı kalacak yeterki yeterki leke değmesin gül tenli ellerimize sevdalar yaşamak içindir ölümde yakışır bize binlerce kez koştum sadece koştum yıkık kentlerin enkaz bulvarlarında nasıl koşulursa molozlar içinde öyle koştum ve şarkılar dinledim korkulu çığlıklı ve içinde uçurumlar olan şarkılar ve şarkılar söyledim inançlı yürekli sevdaya durmuş şarkılar yüreğimi kalkan ettim kanlı duruşlara sevdamı volkan ettim hoşçakal küçüğüm alnım ak başım dik gidiyorum bilesin ki bazen ölüm de yakışır bize Ahmet Can Akyol .......................... hoşçakal Aysel'im.....seni unutmak olmaz...her yerde hatırlanacaksın...O haki renk gocuğunla, omuzlarına düşen saçlarında, parıldayan gözlerinle.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
furberia666 Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2008 Arkana Al Arkana al yüklen dumanlarını Kütür kütür patlasın mısırların Ruhunu soyabilirmisin bir kadının Sevebilirmisin giyotine yüz vermiş özgürlüklerini Gururun griliğinde mavi yalanlı kadınlarını Değişen her sevgin seni de döğüştürecektir Mağaralşmış cinselliklermi yoksa içimizdeki şefkatmı, Yaşlandırıyor kadınlara olan borçlarımızı. Nereye yazsak yaz değildir Kısa şubatı eksik zekamızla şortlu mart a kadın nisan a alacaklı çıkacaktır Ertelenen yağmur dağ gibi sevdan kadın kadar gökyüzü yıldızları ağardıkça Ve bir şizofren ağladıkça aşka Gelen sen seven ben özleyen sarı sevda Saçının teline as güvenimi... Hüseyin Yük Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2008 Hasret Şimdi tarlalarda güneş vardır, Karlar donmuştur otların uçlarında, Artık akşamları dinlenemem Başım avuçlarımda. İçi korku dolu kış gecesi Hiç yatağın yok mu sıcak! Dağları dolduran kır çiçeği Hangi rüzgârlar seni koklayacak! Saçlarımı kesip rüzgâra atacağım! Ta ki haber götürsün bir gün sana! İçimde bir şeytan var diyor ki: Aklına ne gelirse yapsana. Ben bu şiiri yazdım atlı talimde Bulunduğum şehir İstanbul’du, Ağır ağır kar yağıyordu, Atımın yelesi bulut renginde Cahit Külebi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Bugün yıkığım biliyor musun? Ezginim, çaresizim, umutsuzum Sancılıyım bırakma beni, insanlar kötü Bırakma beni korkuyorum. Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark death Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 artık kalbim yok ağladığımda sana düşündüğümde seni artık kalbim yok seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok ! küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine suda sektirdim bir kiremit parçası gibi ve bekledim batmasını bekledim batmasını yanan bir gemi nasıl ağlayarak denize dökülürse istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok! artık kalbim yok baktığımda eski resimlere özlediğimde seni arta kalmış bir kalbim yok! YOK! Küçük İskender Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark_venus Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 10, 2008 SİS İki şehri var gecenin, biri gözümde tütüyor, birinin dumanı üstünde yağmur gibi çöken siste, bana bu uykusuz şehri niye bıraktın, göze alamadığım bir şehrin yerine bütün şehirlerdesin, gece değil istediğin hayli karanlık bakışlı bir şehrin gözleriyle çarpışmak hevesindesin! Gözlerini anlıyorum henüz bağışlayabileceği gözleriyle çarpışmadı kimsenin; gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır, ve gözleri ancak gözler bağışlayabilir, öyle acıyor ki gözlerim kim bağışlayacak, sis değil, uykusuzluk değil, iki uzak şehir gibi ayrılıktan kavuşmuyor gözlerim: Biri hepimizle gözgöze gibi hala uykusuz, biri sis içinde kirpiklerine kadar açık, bu sessizliği kim bıraktıysa, göremiyorum konuşkan gözlerinde tek sözcük bile, gözlerimiz birbirine değmiyor gecenin iki şehrinde Kimsenin kimseye gözü değmiyorsa şiir niye? -Haydar Ergülen- Not: Selçuk Yöntem'in sesinden bir başka güzelleşiyor bu şiir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Schizophrenia Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 En sevdiği renk mor olan kadın En sevdiği kelime "asi" En sevdiği oyun incitmek beni Hıncı, çocukluktan kalma bir yara izi gibi İpleri dolaşmış uçurtmalar misali Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı Ne gidebildik kendi yolumuza Rüzgarda savruk, başına buyruk Senle ben Zamanı, yaralarla ölçen kadın Geçmişiyle kavgalı Gündüz isyankar Geceleri Tanrı'ya sığınan kız çocuğu Kırdığı kalpleri dizmiş ipe Gene en büyük zararı kendine En sevdiği ses, çocuk sesi Güneşli, billur, neşeli Oysa, yıllar var ki kendi Anne olmayı istememiş Çekip gidebilmek için bir gün Geride ekmek kırıntıları bırakarak Kuşlar yesin diye ayak izlerini Kalmasın ne bir sızı ne kalp yarası Sevişirken taşkın bir nehir Öpüşürken kor bir alev Uykusunda melek gibi masum Bakmaya kıyamadığım Kaç gece göğsünde uyuduğum Ama beraber uyanamadığım kadın İpleri dolaşmış uçurtmalar misali Ne beraber uçabildik, boşverip şu dünyayı Ne gidebildik kendi yolumuza Rüzgarda savruk, başına buyruk Senle ben Her hasretten sonra Başka başka sevdaların kollarında Yemin etmişken bir daha konuşmamaya Gene bulup birbirimizi Sabahı olmayan gecelerde Aldatma pahasına sevdiklerimizi Ağlayarak seviştiğim kadın Senle ben ipleri dolaşmış uçurtmalar misali İpleri dolaşmış uçurtmalar misali Ne beraber uçabildik, boş verip şu dünyayı Ne gidebildik kendi yolumuza Rüzgarda savruk, başına buyruk Senle ben!... Elif Şafak.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Termevsimi Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM (86281 Hit) Seni anlatabilmek seni. İyi çocuklara, kahramanlara. Seni anlatabilmek seni, Namussuza, halden bilmeze, Kahpe yalana. Ard- arda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu Dışarda gürül- gürül akan bir dünya... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar, Hasretinden prangalar eskittim. Saçlarına kan gülleri takayım, Bir o yana Bir bu yana... Seni bağırabilsem seni, Dipsiz kuyulara. Akan yıldıza. Bir kibrit çöpüne varana. Okyanusun en ıssız dalgasına Düşmüş bir kibrit çöpüne. Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin, Yitirmiş öpücükleri, Payı yok, apansız inen akşamdan, Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene, Seni anlatabilsem seni... Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini... AHMED ARİF Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 ... Sen gelinceye kadar Pencerem kapalı duracak Rüzgar gelmesin diye Artık perdeleri açmayacağım Gün ışığı girmesin diye Sonra kahrolacağım Bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta Ve günlerce gecelerce haykıracağım Nerdesin diye, nerdesin diye Bir gün bu kapıdan sen gireceksin Biliyorum Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek Yıllarca sonra Öldüğüm gün bile gelsen Bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup Çocuklar gibi sevineceğim Kalkıp sarılacağım ellerine Uzun uzun ağlayacağım. Ümit Yaşar Oğuzcan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 MAHUR BESTE Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara Geceler uzar hazırlık sonbahara ATTİLA İLHAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 11, 2008 YALNIZLIK Yalnız kaldınız sanırsınız, Biliyorum. Yalnız bırakılmışsınız, Biliyorum. Ötesi yok. II Ötesi var: Yalnızlık Müziğin bile seni dinlemesidir. Yalnızlık İnsanin kendine mektup yazması Ve donup-donup onu okuması Yalnızlığın da ötesidir. Özdemir ASAF:thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2008 BEN ŞİMDİ BİRAZ Ben şimdi biraz da Senin için görüyorum; Gökyüzünün parlak, Bakış seken mavisini. Ben şimdi biraz da Senin için duyuyorum; Gecenin o sarsak, Yokuş çıkan ezgisini. Ben şimdi kanayarak Senin için yaşıyorum; Sazan derisi gibi Günlerimi külle soyarak. Metin ALTIOK Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2008 O şimdi ne yapıyor şu anda, şimdi, şimdi? Evde mi, sokakta mı, çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı? Kolunu kaldırmış olabilir, – hey gülüm, beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!.. – O şimdi ne yapıyor, şu anda, şimdi, şimdi? Belki dizinde bir kedi yavrusu var, okşuyor. Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir, – her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren sevgili, canımın içi ayaklar!.. – Ve ne düşünüyor beni mi? Yoksa ne bileyim fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi? Yahut, insanların çoğunun neden böyle bedbaht olduğunu mu? O şimdi ne düşünüyor, şu anda, şimdi, şimdi?... Nazım Hikmet Ran Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boogee Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Kayıp hayır kazanamayız mümkün değil kazanamayacağımıza karar verdim bi an için kazanabileceğimizi sanmıştık ama sadece bi an için şimdi biliyorum ki kazanamayız hareketsiz dursak da kazanamayız koşsak da doğru davransak kazanamayız hata yapsak kazanamayız başka biri kazanacak o yüzden başka biri orada ve biz de buradayız... Charles Bukowski / Suda Yan Ateşte Boğul Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa, yine de yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü. Ahmet Telli / Belki Yine Gelirim'den Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GuiltyDemon Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Kimiz Biz? boş laf hep boş laf bugünün en önemlisi yarının en önemsizi ilginç dünyadaki kuklalarız.. kimi zaman döwüştürülen kimi zaman seviştirilen etrafımıza bakıp olanlara şaşıran kendi yaptıklarımızı gizli bir kutu içinde saklar gibi saklayanlarız biz.. kimiz biz amacımız ne para pul aşk ? yoksa sadece öylesine mi? öylesine yaşıyoruz öylesine yaşamalıyız belki de bir amaç olmadan amacı olanlar noldu çoğu başarısız oldu ve bir çoğu şimdi sadece soğuk bir mezartaşı ne düşünen war ne hatırlayan nankör bi dünyada yaşamaya çalışan insanlarız biz en rahat hayatı yaşasak da hayat tarafından rahatsız edilenleriz biz yarının unutulmuşları dünün üstüne titrenenleriyiz biz bugün yaşamaya çalışanlarız.. dünyayı kendi etrafında dönen sanan insanlarız biz.. kuklayız hepimiz tanrı denen kişinin kuklalarıyız tanrıyı şiirlere sokanları kınayan salak beyinleriz biz tanrının bizle oynadığını düşünen hasta ruhlu insanlarız biz bir anlık buhranda oyunu erken bırakırız biz gelemeyiz zora korkağız biz oynarken söyleyemediklerimizi oyunu bırakmadan hemen önce söyleyecek kadar korkağız biz geriye kalan oyuncular tarafından hatırlanmak istenenleriz biz kiminin efendisi kiminin kölesiyiz biz genciz .. asiyiz .. ölene kadar haykıranlarız.. kimi zaman işimize gelince susanlarız.. verilen rolü oynayanlarız kimi zaman oyun içinde oyun oynayanlarız boş sokakta gördüğün kimsesiz ewsiz aç insan; işte biz oyuz kimsesiziz ewsisiz açız ama yanımızda tek yoldaşımız içkimiz şarabımız ve yanımızda taşıdığımız resim sanmayın ki boş insanız sanmayın ki aciziz öyle mutluyuz biz öyle bir seçim yaptık biz anlayamacağınız bir seçim yaptık biz boş sokakta uzakta gördüğünüzde yol değiştirdiğiniz serseri ayyaş herifin tekiyiz biz bedenlerini satanlardan değil de ruhlarını satanlardan korkulmasını öğrenemeyen basit insanlarız biz kendini zeki sanan birkaç gerizekalının yaptığı matematik problemini çözmeye çalışan zavallılarız biz. kötünün iyisine razı olan zavallılarız biz. bir kişi için canını verebilecekken iki gün sonra o kişiyi öldürebilecek karmaşıklığız biz asiyiz biz genciz biz geleceğiniziz köreltmeye çalıştığınız beyinleriz hor görüp tükürdüğünüz ewsiziz sizin belirlediğiniz doğru yoldan sapan ukalalarız biz kralız biz köleyiz biz karmaşıklığız biz kimiz biz ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Yağmura çok teşekkür ederim Bu gece yalnızca cesedime yağdı... Bana bir şey olursa diye korktum Seni birkaç saniye düşünürsem; Düşünürken üşürsem diye korktum. Seni birkaç saniye düşünürsem; Sessem, sersem bir heceysem eğer Seni bir kelime edersem diye korktum seni kötü bir cümlede kullanırsam Adını söylerken takılırsam, yalnış telaffuz edersem Böyle bir günah işlersem Tanrı affeder diye korktum... Sağol aşkım Sağol kırık kolum, kesik bileğim, kırık yüzüm, Kesik geleceğim, kırık sonsuzluğum Her şeye rağmen Yağmura bulanmış, güzel bir yazdı... k.İskender Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pagan Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Derinde Kör Balık Mavisi Ben derin deniz balıklarının yüzüşünde kör dalgın yosunlara sürünen karnımın arıklığı içinde onların rengini bilemeden Karanlığın içinde yukarının ışığını unutmuşçasına unutmamışçasına arar bulur yitirirken maviyi bir daha bulamayacakmışçasına yitirmiş Gözlerimizin yanından yanlarından akan soğukları serinleri ısınmaz sanıp ağzımı loş sulara boş sulara diri etlere saplanan dişlerime kal etmiş Usta dalgıçların serptikleri gök taşlarını zümrütleri yakutları kırallarını eğlendirmek için dalıp ciğerlerini kusasıya kovaladıklarında can taşlarını onlardan önce bulup kapan ciğerlerini daha kolay kusmaları için derine daha derine kendi sularımın karanlığına çeken Soğuğun tükenmeyeceğini ışığın çekildiğini diplere hiçbir zaman erişemeyeceğini sanan ben birden bir çukurdan Ağan maviyi gördüm kara değil boz değil yeşil bile değil susuz bitkisiz doruksuz maviyi ısınan suların içinden unuttum her şeyi suyun yüzü olduğunu mavinin güneşe karıştığı yerde başka mavilerle birleştiğini suyun ısındığı yerde unuttum yokoldu onlar dip suları ısınmaz artık bir yerde herşey bitti mavide yaşıyoruz Ben derin deniz balıklarının yüzüşünde kör dalgın maviyle çarpıştığımız mavileştiğim balıklaştığı körlüğümüzün aydınlandığı yerde. Bilge Karasu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 21, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 21, 2008 SENFONİ Önce sesin gelir aklıma Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm Güzel olan, dolgun başaklardaki sarışın sevinçli Sonra cumartesi günleri gelir Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum Bir yağmur yağsa da, beraber ıslansak. Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Düşkünlükte ve esenlikte Zamanımız apayrı bize göre Yanyana olduk mu elele Aç kalsak ağlamayız biliyorum. İçim güvercinleri okşamış gibi rahat Sen yanımdayken ister istemez Geniş meydanlarda akşam üstleri Üstüste üç kere deniz, üç kere çınarlar. Sen yanımdayken ister istemez Uzak ırmakları hatırlıyorum. Arasıra düşmüyor değil aklıma Yabancı kadınların sıcaklığı Ama Allah bilir ya, ne saklıyayım Yanında ihtiyarlamak istiyorum... Turgut Uyar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Aralık 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 21, 2008 Taştır hayat... Eski bir yontucuyum ben Taştan ekmek kesiyorum Taştan sevda Yolum ışığa doğru Taşa ışık seçiyorum Yılkıya bırakılmış atlar Nereye koyarsa bağışlanmış özgürlüğü Gider gelirim aynı yolu vadide Vadi Göz alabildiğine ömrüm Gördüğüm ve öldüğüm Delilikle aramızda duran sır Sıyrılır kınından sınırdan kaçar İnkar,evet bu bir inkar İstanbul'un yollarına azar azar Bırakarak kendimi Her gün bir yanım ölüme kayar Taştır hayat Mermerin damarına sığındığım Orda biçimledim düşlerimi Kütlesinden kopan bir kıymığım Acısına değdi su Sesin fırtınası dindi Şiirdi Oynadı taşın teni.. Taştır hayat Sonra kum Taşı kesiyorum şimdi..... Arife KALENDER Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
amy_ Yanıtlama zamanı: Aralık 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 21, 2008 Bugun 12 Eylul... Katilligi, Hainligi, Kini, Nefreti ve benzeri tum ihanetlikleri bagrinda eksiksiz tasiyan ve... Sermayesi kan ile gozyasi olan Fasist Diktatorlugun, Ve Diktatorlerin,Yaptigi katliamlarin 28.yildonumudur. Bir yanda katil Fasist Diktatorluk ve onun her turden katilleri Bir yandan da,Bagimsizligi,onuru,karekteri edinmis devrimciler. Onlar ki..! .bagimsizlik için,onur için savastilar..! . onlar ki..! . emek için,ozgurluk için dustuler..! . onlar ki..! .Ulkesi ve Halklari için yigitçe dovustuler..! . Iste... Onlardir..! . onlardir..! . Ve ancak onlardir ki..! . Fasist Diktatorluge Direndiler ve de direnecekler..! . Ozgurluk ve onur mucadelesinden odun vermeyip direnenler, Bedenlerini siper ederek dusen tum yigit DEVRIMCILERE BIN SELAM..! . BU ONURLU MUCADELE YOLUNDA DUSENLERIN ANILARININ ONUNDE... SAYGIYLA EGILIYORUM..! . 12 Mart ve 12 Eylul Fasist Diktatorlugu ve DiktatorlerI, Ulkemizdeki yapiyi ve kimlerin usaklari olduklarini açikça gostermislerdir..! . Fasist Diktatorlugun darbelerinde, Bedel odemis tum devrimcilere, Yurtseverlere, Demokratlara, Bagimsizliktan yana dost guçlere, Emek ve Ozgurluk Savasçilarina, Devrimci Komunistlere bin selam..! . Kahrolsun Emperyalizm,Kahrolsun Fasizm,Kahrolsun Isbirlikçi Katiller..! . Yasasin Bagimsizlik,Yasasin Ozgurluk,Yasasin Halklarin ONURLU Kardesligi..! . Metin Demirkaya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
naughty Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2008 Herşeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor.. Atilla İlhan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blessed trinity Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2008 Herşey yarım; Gözlerimde fer aydınlatmıyor içimi Donuk bakışlarımda dolunay tükeniyor Yalnızlık sensizliğe çağrıdır düşlerimin Uzayıp giden zaman kuşatıyor İçimde yıldızlarım sönüyor. Herşey yarım; Tükenişin son noktasında Tamanlanmayan hayaller duruyor Birikmiş düşler kan kırmızı umutlarda Bir yalancı aşka dönüşürken Güllerime kan damlıyor... Herşey yarım; Basamaklarda yorgun anılarım Bir sigara molası yalnızlığımda Yeni baştan ırak bir menzil ortasında Gözlerim bantlanıyor, Ayaklarım bana ait değil İçime ağrılar çökerken Güz günleri yaklaşıyor... Herşey yarım; Yaşayamadığım aşklara bıraktım Uykusuz gecelerde tükenen düşlerimi, Bir yaprak kımıldasa İçimde bir çocuk ağlar. Yaşam kırıntılarına öykünüyor Yalınayak koşarken beyaz düşlerim Üryan beyazlığım bürünürken sessizliğime Birkaç mendil ıslanıyor Yıldızlarım düşüyor... Ahmet Tığlı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 22, 2008 Ben Kimim ? Ben kimim yaramaz bir çocuk Sessizliğiyle kendine gizlenen Bugün bile simyacılar iyi kötü Bir şeyler bulup çıkarmak isterken Ben kimim zamanın kıyısında direnen Uçaklar uzaklara kanat vururken Ben kimim kırılıp kalmış Eski bir tekne gibi Ben kimim çocuk düşlerinden Anlaşılmaz ülkülere uzanmış Ben kimim bilemiyorum Açlığıyla olmadık sevgilerin Bir küçücük bakışta oyalanan Ben kimim olur olmaz zamanlarda Kendine ve her şeye ağlayan Afşar Timuçin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.