Bohem Nedir, Ne işe Yarar.. Bir Bohemin İtirafları...

bohem, işe yaramayan, kendini sanatçıyım diye gösterip, aslında boş gezenin boş kalfası modunda olan ve sokaklarda yaşayan, halk arasında "it-kopuk takımı olum bunlar" denilerek anılan topluluktur. bunlar br arada yaşayıp, bir arada beslenir ve hayatlarını devam ettirirler, parasızlık durumundan dolayı hep açtırlar ve gözleri sinsice oynar. pıtrak gibi çoğalırlar ve nereden çoğaldıkları belli olmaz.

bohemler, boş gezmekten, asalak olmaktan, siğaranızı bitirmekten başka bir işe yaramazlar, eger yolda bir bohem görürseniz ola ki yanından geçmeyin. geçemek zorunda kalırsanız da sakın yüzüne bakmayın çünkü masum gibi görünüp sizi etkiler ve son sigaranıza ve çay paranıza kadar iliğinizi kuruturlar.

bohemler, bakımsız olup, saç sakal birbirlerine karışmıştır ki bu sakal kızmı dişileri içinde geçerlidir. zaten yolda karşıdan bir bohemin geldiğini hemen anlarsınız.

efendim, dediğim gibi halk arasında it-kopuk takımı olarak bilinen bu bohem gruplarından birinin içinden çıkmış, kandırılmış, saflığından yararlanılmış, kullanılmış,..

- abi kullanılmış demesek, ağır bir lafta...

- sus lan sen.. ben sormadan konuşma..neyse işte, dediklerim gibi olmuş ama sonra benim sayemde ikna olup doğru yolu bulmuş bir gençle beraberiz.

evet sevgili "B", ismini söylememizi istemediğinden kendisinden "B" diye hitap edicez. tabii, sen tut her bir b.ku yap, sonra da "utanıyom" de.. sana şimdi burdan bi kafa korum.... utanıyomuş....yapmadan önce düşünücen lan sen bunları....

neyse, sinirlendim şimdi.... bakma lan!... önüne bak!... soru sorunca böyle cevap ver!...

evet, nasıl bohem oldun, nasıl karar verdin?...

- şimdi efendim, aslında ilk başlarda çok masum bir şekilde takılıyoduk arkadaşlarla...

- nasıl masum takılıyordunuz.. söyle!...

- işte abi, geziyoruz sokaklarda, sevgilimiz oluyo...

- güzel mi sevgilin?...

- güzel abi... neyse... içki içiyoruz, arada okula gidiyoruz...

- içki içiyorsunuz, arada okula gidiyorsunuz....tüüüü.. sıfatına senin....

(kameraya döner)

işte sevgili gençler, bu tip mahlukatları kendinize örnek almayın...

- abi mahlukat ne?..

- lan sussana... sensin mahlukat, senin gibiler işte....

- .........

- ne susuyon, cevap versene soruya.. ağzımı bozdurma benim...anlat, nasıl bohem oldun?...

- anlatıyodum abi...işte, bir ara biz böyle takılırken biri geldi dedi ki ; "abi siz..."

- aha.... nasıl biri geldi?.. kim bu biri?...söyle çabuk...

- abi işte senin benim gibi biri..

- beni karıştırma lan, senin gibidir o.. sinsi sinsi bakan, gözleri fırıldak, kirli pasaklı ağzından küfür eksik olmayan gıcık biridir..

- abi yok, şirin bi elemandı vall...

- sus!... ne şirini, ne şirini.. şirin babamı lan... tabi sizin kafa bi dünya, iskeletoru getirsek şirine dersiniz lan....anlat!...

- abi işte geldi yanımıza oturdu, " burda böyle takılıyosunuz da gelin bohem olun, hem karizmanız olur, hem kızlar size hasta olur..." dedi.

- tabi sizde sazan gibi atladınız hemen.. kız varya...

- abi daha 19 yaşındayız ne bekliyon. güzel şeydir sandık olduk hem artık millet yaptıklarımızı sorduğunda " bohemiz bir abi" diyoduk.

sonra abi biz bohem olduk, saç sakal karıştı birbirine, takılıyoruz işte her gün. kızda bulduk.

- nasıl takılıyorsunuz...

- sabahlıyoruz, içki içiyoruz, geziyoruz işte..

- nasılda ballandıra ballandıra anlatıyo.. güzelmiydi yani...

- bir yere kadar güzeldi...

- hangi yer? bohemlerin gizli yuvası.....

- babam parayı kesene kadar..

- nasıl lan... olum siz günü birlik çalışıp yemiyomuydunuz... nasıl bohemsiniz lan....

- yok abi ne çalışcam, babam para veriyodu işte..

- baban para veriyo, sen bohemlik yapıyon...

- evet!...

- şarrrr (masadaki bardaktaki suyu gençin yüzüne döker)

- abi ne yapıyon ya...

- ulan bende seni adam sandım, bohem sandım, oturttum karşıma konuşuyorum. baba parası ile bohemlik yapıyorsunuz, tabi anladı baban durumu, keriz değil, kesti parayı, kaldınız sap gibi ortada..

- aynen abi!.. baba kesti parayı dedi, " oğlum, ne it gibi dolaşıyosun gel fabrikaya otur koltuğa, çalış biraz. bu fabrikalar, arsalar senin olacak ben ölürsem" dedi..

- fabrikalar, arsalar!... ne iş yapıyor senin baban?...

- holdingi var abi... holding sahibi benim babam..

- holding sahibi... sende bohemsin... hay senin....offffff....neyse....son olarak gençlere ne diyeceksin, adam gibi birşeyler söyle!...

- babaların sözlerinden çıkmasınlar, para kesilince çok köyü olunuyo lan... sokaktaki adamlara uymasınlar..

- aferin..

- sağol abi!..

- tamam gidebilirsin, ben roğrama devam edicem. bu arada babana benden iyi bahset, unutma....

evet sevgili dinleyiciler, okuyucular, izleyiciler..işte, çocuklarınızı başıboş bırakırsanız, sokaklarda aha bunun gibi tipler tarafından kandırılıp, kötü yola düşebilirler. tipe bak... sokakta görsem dalarım şerefsizim...çocuklarınıza sahip çıkın...

- abi ayıp oluyo ama...

- lan sen gitmedin mi....

- gidiyorum abi...

- git...babana benden bahset, her işi yapar de...

................................

bohem:

- asıl anlamı çingene olan fakat terimleşerek bir hayat tarzının tanımı haline gelmiş sözcük. bohem kişinin tek kaygısı sanattır, öğrenmektir. bohem kişi günübirlik yaşar; genel anlamda finansal açıdan sürünme durumundadır. popüler olamayan sanatçılar isteyerek ya da mecburen bohemdirler. 19. yy sonlarında başlamış ve 20. yy boyuca kendini göstermeye devam etmiş bir dilsel kullanım olup; temsil ettiği kavram aslında sanat tarihi kadar eskidir. salt bohemliği konu alan ilk eser henry murgernin la boheme adlı romanıdır.

- yarınını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder bir yaşayışı olan edebiyat ve sanat çevresinden kimse veya topluluk.

eğlenceli bir dille aslında çok önemli bir konuya,aynı zamanda da soruna açıklık getirmişsin.günü birlik yaşamaktır bohemlik..bir dönem bohem bir yaşam tarzı sürmek gerçekten güzeldi.yararlıydı kimilerine göre.ama şu zamanda böyle bir hayat tarzı herşeyden kaçmaktan başka birşey değil.hele ki bizim ülkemizde.

gerçek bohemlerden kimsenin haberi olmazdı.şu bohem diye gösteremezdin.şimdi ise iş imaj kısmında kalmış sadece..içini boşalttıkları bütün sanat dalları gibi.

heleki çok rahat ve güzel bir ailesi,geliri ve çevresi olduğu halde bohemliğin temel felsefesini bilmeden yaşamaya çalışanlara gerçekten gülüyorum.

bence bunun,maddi varlıgı gayet yerinde oldugu halde istiklalde 1 ytl dilenen emolardan farkı yok.

hiç kimse de ben bohem olucam diye de bohem olmaz, olamaz.

eğlenceli bir dille aslında çok önemli bir konuya,aynı zamanda da soruna açıklık getirmişsin.günü birlik yaşamaktır bohemlik..bir dönem bohem bir yaşam tarzı sürmek gerçekten güzeldi.yararlıydı kimilerine göre.ama şu zamanda böyle bir hayat tarzı herşeyden kaçmaktan başka birşey değil.hele ki bizim ülkemizde.

 

gerçek bohemlerden kimsenin haberi olmazdı.şu bohem diye gösteremezdin.şimdi ise iş imaj kısmında kalmış sadece..içini boşalttıkları bütün sanat dalları gibi.

 

heleki çok rahat ve güzel bir ailesi,geliri ve çevresi olduğu halde bohemliğin temel felsefesini bilmeden yaşamaya çalışanlara gerçekten gülüyorum.

 

bence bunun,maddi varlıgı gayet yerinde oldugu halde istiklalde 1 ytl dilenen emolardan farkı yok.

 

hiç kimse de ben bohem olucam diye de bohem olmaz, olamaz.

Bohem olunmaz bohem doğulur diyosun

Yok artık yaa ben bohemim diye ortalıkta dolaşanlar da yoktur o kadar da değildir şekilcilik :S yapmayın etmeyin yahu.İlk defa burda okuyorum böyle insanların olduğunu.Bohemlik söylendiği gibi içten gelen birşeydir.Saç sakal uzatmanın sebebi traş olunacak paranın olmamasıdır.Yemek ve içki içmenin dışında pek bir ihtiyacı olmayan insanlardır bohemler,sanatçı olmayanlarına şarapçı denir hatta Ya bilmiyorum burda nlatılagelen şekilci yakşalışımın gerçek olmadığını söylesin biri bana

Parası olduğu halde bu yolu seçenler de bu tarz yaşantının rahatlığına kapılan insanlardır.Aslında çok da eleştirilecek birşey değil ama çıkıp da şekil olsun diye anne ben bohem oldum demek,bilmiyorum ya...

--------------------

Sanırım en güzel Charles Aznavour tasvir etmiş bohem'i

yirmi yaşın altındakilerin bilemeyeceği

zamanlardan söz ediyorum size.

o vakitler montmartre; leylaklarını,

pencerelerimizin altına kadar asardı.

bize yuva olan fakirhanemiz

beş para etmese de

tanıştığımız yerdi orası.

ben açlıktan bağırırken,

sen çıplak poz veriyordun.

bohem, bohem

mutluyuz demekti

bohem, bohem

ancak iki günde bir yemekti.

komşu kafelerde,

şöhreti bekleyen birkaç kişiydik

kazınan bir mide ve sefaletimize rağmen

inancımızı yitirmiyorduk.

ve bazı bistrolarda

sıcak yemek karşılığında

bir tuval alıyor,

sobanın etrafında toplanıp

dizeler döktürüyorduk.

bohem, bohem.

"güzelsin" demekti

bohem bohem.

deha hepimizdeydi.

çok zaman şövalemin önünde

bir göğüs çizgisinin

bir kalça kıvrımının

desenlerini düzelterek

beyaz geceler geçirirdim.

ancak sabah olunca,

birer kafe-krem alıp otururduk:

tükenmiş ama hoşnut,

birbirimizi sevmeli,

yaşamı sevmeliydik:

bohem, bohem

yaş yirmi demekti

bohem bohem

hepimiz o zamanın havasına girmiştik.

günlerden bir gün tesadüfen;

eski adresime yolum düştü.

gençliğimi görmüş duvarları, yolları

hiçbirini çıkaramadım.

bir merdiven üstünden,

artık eser kalmamış atelyeyi aradım.

yeni dekoruyla üzgün gibi geldi montmartre

ve leylaklar ölmüş.

bohem, bohem

gençtik, çılgındık.

bohem, bohem

hiçbir şey ifade etmiyor artık.

eline sağlık rako

Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız,derbeder bir yaşam tarzını kendine benimsemiş olan,edebiyat ve sanat çevresinden kişilere verilen isimdi önceleri....Finansal anlamda sıkıntı yaşayan bu insanlar,mecburen yada kendi istekleri ile bohem olmayı tercih ederlerdi....Önceleri bu yaşam tarzının benimseyen insanların ve gerçek bohem(asıl adı çingenedir) olmanın amacı da kişinin çevresindeki insanlara zarar vermeden kendini sanata ve öğrenmeye adaması şeklinde yorumlanırdı...Fakat günümüzde görülüyor ki,her dalda olduğu gibi bu yöndede bir özenti arayışıdır,bir farklılık yaratma hevesidir gitmekte...Ensi güzel bir şekilde açıklamış son cümlesinde...Doğru da söylemiş:)Hayatlarında farklılık yaratmak isteyen insanlara eğer dikkate almak isterlerse güzel bir önerim var:)Sadece insanca yaşayın ve insan olmanın gereklerine uygun davranın....Bu şekilde yaşayan insanların sayısı çok azınlıkta çünkü

[/color]- efendim daha önceki proğramımızda anlattıımız, yaşamımızdaki derin bir yara olan "bohem" konusuna yoğun istek üzerine bu proğramda da devam edicez. yanımızda bu konuda uzman, yıllarını bu konuyu bütün yönleriyle öğrenmeye vermiş olan bir arkadaşımız var. evet sevgili fırat, ne yapmaya yıllarını bu işe verdin. manyak mısın oğlum sen?..

- şimdi abi, benim bir sevgili var, kız bir içim su!... kendine bakan, güzel, temizliğe önem veren bir kız. yaşadığımız evde, yere bal dök yala...o kadar yani abi... şimdi abi biz üniversite de tanışmışız, birbirimizi semişiz, ev tutmuşuz..

- oğlum, evlenmeden beraber mi yaşıyorsunuz lan?!..

- abi evlenicez de,evden ayrıyız ikimizde, ay..

- nasıl ayrı lan, nasıl ayrı!... ne zaman evleneceksiniz.. cevap ver hemen!...

- abi üniversite ayrı ilde!...

- tamam o zaman devam et...

- abi neyse, iki yıl geçti, bunun yeni arkadaşları oldu. tam şerefsizler abi, saç sakal karışmış, manyak tipler...

- BOHEMLER!...

- evet abi, şimdi bunlar benim kızı kandırmışlar. birgün kız geldi eve dedi ki; artık temizlik yapmıycam, kendime bakmıycam. bu bi yayınevi var abi, hep bu manyaklar için kitap yazıyor, ondan alıcam dedi..

- yayınevi ismi verme, reklam olmasın!...

- tamam abi.. şimdi abi, benim sevgili kendini bu bohemlere tamamen kaptırdı, engel olmak için çok uğraştım. yalvardım olmadı, dövdüm olmadı, en son eve kitledim ama yine gitti..

- eve kitlediğinde nasıl gitti lan?..

- abi herifler tünel kazmış eve, kızı kaçırdılar. birgün eve geldim, lan kız yok... bütün odaları aradım, her yere baktım, manyaklar tuvalettten tünel kazmışlar götürmüşler kızı.. işte o günden sonra bende bu konuyu araştırmaya başladım. onalrın içine girersem, belki sevgilimi de bulurum diye düşündüm..

- buldun mu bari?..

- buldum abi de, bulmaz olaydım, görmez olaydım.. sakalı çıkmış abi kızın!.... o bir içim su dediğim kız, lağım suyuna dönmüş abi.. hepsi bu .mna koduğumun şerefsizleri yüzünden oldu abi...

- küfretme lan g.tlek...

- abi, sinirleniyom ne yapim... bir an duygusallaştım..

- tamam , tamam... başından geçen kötü durumu da öğrendik en sonunda.. neyse, anlat bakalım ne yer, ne içer, nerede yaşar bu bohemler...

- abi bunlar ne olsa yerler, nerede olsa sabahlarlar. zaten manyak bunlar abi, ev bark bilmezler..

- nasıl bilmezler lan, geçen sefer konuştuğumuz bohem aslında bunların zengin çocukları olduklarını, zevk için yaptıklarını söylemişti..

- doğru abi, dedim ya manyak bunlar, işleri güçleri ekzantrik şeyler.. ev var bunlarda, son model cep telefonu var, mepe3 var, dijital fotoğraf makinesi var.. bir de bohemler....

- mna koduğumun bohemleri.. zengin piçler!...zevk için fakirlik yaşıyolar... şimdi sana bazı şeyler sorucam sevgili fırat... bu sorular bu topluluğu öğrenmek için ve gençlerimizi bilinçlendirmek için çok önemli...ders niteliğinde....

1. bohemler nerede yaşar?

2. nasıl tanırız kendilerini?.

3. kaça ayrılırlar?

4. kedilerinden korunma yöntemleri nelerdir?

evet, temel olarak bu dört soru üzerinden gidilecek acak, ben bunlar dılında da soru sorabilirim dikkatli ol, doğru ve düzgün cevaplar ver.

- tamam abi!.. abi şimdi bu bohemler aslında evleri olduğundan dolayı akşamları evlerinde yaşayıp, birbirleriyle bağlanı ve iletişimlerini net üzerinden kurarlar. arada bir sabahlama dedikle....

- nedir bu sabahlama?.. cevap ver...

- abi işte, sabaha kadar bir yerlerde, buraları bir sahil kenarı, bir sabahçı kahvesi olur ya da taksim olur, boş boş gezmek oturmak...

- nerede oluyor bu sabahlamalar?..

- bende onu diyodum abi!... bu sabahlamalarda toplanıp bir deniz kenarı olur, bir ormanda çadır olur, bir sabahçı kahvesi olur, bir yerlerde buluşuyorlar. sabaha kadar oturuyorlar. hadi oturdunuz, insan bari piknik yapar dimi!... bunlarda o da yok abi, ot ot oturuyorlar, para çıkartabilirlerse içki içiyorlar..

- evet gelelim ikinci soruya; nasıl tanırız bunları?...

- abi bunlar, sn moda ayakkabı, pantolon, falan alırlar ama aldıkalrının eskitilmiş görünmelerine dikkat ederler. yazın yoğunlukla şile bezi giysilerle takılır, kışın ise, çok pahalı botlar giyerler.

- düzgün cevap ver, anlaşılır cevap ver.. nasıl tanıycaz, yoldan geçerken "aha...bu bohem!.." nasıl diyicez?.. ona cevap ver!...

- abi, şimdi yolda giderken karşıdan gelen bohemi yazın şile bezi pantolon, dağınık saç, bitkin yürüyüş, eksantrik süslerden tanırsın. kirli olurlar abi, kız, erkek çok küfür ederler..

- nasıl küfür bunlar, örnek ver!...

- şey abi, konuşmaları şöyle olur; "mna koyim yaaa.. geç kalktım", "sçayim bu işin içine,kahvaltı yapamadım" vb. gibi...

- terbyesiz!...

- abi ben değil onlar ediyo, sen söyle dedin ya!...

- sus!...söyle dediysek söylüycen mi hemen!... şimdi sana şey yap desem, yapıcan mı?...neyse!... kaça ayrılır bunlar?..

- şey abi, bunlar üçe ayrılır...

*satanist bohem

*depresif bohem

*bohem..

- açıkla bunları,, kısa olsun ama!...

- satanist bohemler hem bütün bohem özelliklerini taşırlar hemd e üstüne satanisttirler. kedi keser, at yer, az şekerli kan içerler..

- az şekerli kan!...

- kan tatsız oluyomuş abi, o yüzden şekerlendiriyorlar...

- az şekerli hemi....

- depresif bohemler ise herşeyi sorun ederler. klişe lafları; " hayat b.ktan hacı", "oğlum intihar edesim var lan, intihar etmek lazım aslında", kimse beni anlamıyor, sanatçıyım ben abi", "üretim sancısı çekiyom lan ben!.." vb. sözlerdir.

son grup ise sadece bohemdir ve bunlar içlerinde en dürüst olanlardır çünkü bunlar bohemliği yaşarlar, paraları gerçekten yoktur ama kimseyi etkilemezler. ancak, bi parayı kazandımı da bohemliği unuturlar...

- evet... geldik son soruya!.. nasıl korunucqaz bunlardan?...

- işte abi o çok zor bir durum..

- nasıl zor lan, bulamadın mı bir yönetemini bu yıla kadar?...

- abi bulmakla alakalı değil ama en çok kullanılan yöntemler şunlar ;

1. metal müzik dinletme, en fazla anadolu rock dinlet..

2. siyah giydirme, hadi giydi o zamanda üstü cicili bicili olsun.

3. en az iki günde bir yıkansın, odası düzgün olsun, temiz koksun.

4. para verilsin, lükse, tüketime, harcamaya teşvik edilsin.

- tamam kes!.. programın sonu... evet sevgili okuyucular bu programında sonuna geldik. bir Gündeme Parmak Bas programı'da burada bitti. bir daha ki sefere kadar bekleyin bizi. konuğumuz ile - ki hiçbirşey de bilmiyormuş, yıllarını vermişte ne olmuş, boşa!...- size iyi günler diliyoruz.

- abi ayıp olmadı mı son söz!...

- lan sus!... cahil manyak.. sana şimdi bi kafa atarım...

Tamam "özenti" olarak tanımlananlar için birşey demiyorum da gerçekten bohem olup, sisteme dahil olmayı reddederek, kendini sanata ve öğrenmeye adayan insanlara da biraz hakaret olmamış mı bu 2. yazı raskolnikov?

belki de kız kardesim ve yakın cevre diyaloglarımız böyledir bohem diiliz!

Tamam "özenti" olarak tanımlananlar için birşey demiyorum da gerçekten bohem olup, sisteme dahil olmayı reddederek, kendini sanata ve öğrenmeye adayan insanlara da biraz hakaret olmamış mı bu 2. yazı raskolnikov?

maalesef... hakaret olmamış çünkü burada eleştirilen bohem kültüründen çok, yoğun olarak avrupa çingeneleri içerisinde görülen bu kültürü, özenti olarak kullanan ve iğreti olan insanlara karşı yazılan bir yazı... bohem kültürü, bu topraklarda avrupada olduu gibi omayacağı halde ısrarla birebir kopyalama yapan kişilere karşı bir yazıdır bu yazılan.

"son grup ise sadece bohemdir ve bunlar içlerinde en dürüst olanlardır çünkü bunlar bohemliği yaşarlar, paraları gerçekten yoktur ama kimseyi etkilemezler. ancak, bi parayı kazandımı da bohemliği unuturlar..."

Bu sözünle ters düşen insanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla.Yani senin söylediklerinden şartlar insanları bohem yaşamaya iter,imkanı olduğu halde,para kazanabileceği yada kazandığı halde bohem yaşamaya devam edenler sadece şekilcilik için böyle davranıyor anlamını çıkartıyorum,büyük ölçüde haklısın da.Ama diğer taraftan gerçekten de para kazanama şansı olduğu halde,hatta parası olmasına rağmen bohem yaşamaya devam eden insanlar var.O yüzden söylemiştim ben

söylediklerine bir tepki olarak cevap vemedim zaten... sadece yazının genel anlamda bohemi özenti oalrak yaşayanlara bir tepki olduğunu anlatmak istemiştim.. yoksa yaptığın eleştiri bundan sonraki yazı da dikkate alıcam...