masal perisi Yanıtlama zamanı: Eylül 9, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 9, 2017 o büyük ruh ve idealistti.hayatta "hep"i elde etmek için ,"hiç"in kısır çölünde yaşamayı tercih etmişti saatleri ayarlama enstitüsü 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
akuma Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 14, 2017 Milena, adresi biraz daha okunaklı yazmanızı isteyeceğim. Bana yazılan zarfa girdiğinde sizin olmaktan çıkar, yarı yarıya benim sayılır artık. Yabancıların mallarına önem verin biraz, biraz sorumlu duyun kendinizi. "Tak! " (Çekçe 'de ha şöyle demek) . Franz Kafka - Milena' ya Mektuplar Seni gidi Kafka ne güldüm bu söze 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2017 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 18, 2017 newton başına düşen elmayı ,elma olmak haysiyetiyle mütalaa etseydi belki çürümüş diye atabilirdi.fakat o böyle yapmadı.azami istifadem ne olabilir dedi...siz de öyle yapın saatleri ayarlama enstitüsü 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Nisan 4, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 4, 2018 "Güneş adım adım geri çekiliyor, Ve yeni yaşamları desteklemek için, Acele ediyor. Bir gün daha yaşandı. Niçin, şimdi yerden kesip, Yükseltmez beni kanatlar, Keşke hep güneşin peşinden götürseler beni. Ah! Tinin kanatları öyle kolayca, Dönüşemez ki gövdenin kanatlarına." Goethe - Faust Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 3, 2018 ...Yağmur tekrar başlamış ve su damlaları yüzüstü çakıldıkları yerlerde çeşitli sesler çıkararak dağılıyordu. Önce suyundan bir yudum aldı, peşinen soğumuş tostundan bir ısırık… Gözlerinden düşen üç beş damla yaş, yüzükoyun tosta kapaklandılar. Ve sonra hemencecik geberip tostu suya buladılar. Devamında bir lokma daha kopardı gözyaşı cesetli yiyeceğinden. [Henüz basılmamış kitabımdan... ] 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sare Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2018 Gel seninle bir daha ağlayalım; yaşanmışlara, yaşanmamışlıklara, bir daha hiç yaşanamayacaklara… Oğuz Atay Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 5, 2018 "Hiç şüphe yok ki hür düşünce ile birlikte gelen sevimli sevimsiz birçok sual yüreklerimizi yoracaktır. Belki istikamet bakımından bize hiçbir faydası olmayan bilgiler yüzünden felakete bile düşebiliriz. Hasılı dostum, ben artık dünyada bir anahtar gerçek aramaktan usandım..." Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2018 “Berberlerin oldukça geveze bir zümre olması garip değildir, çünkü en gevezeler oraya akın ederek, oturdukları koltukta alışkanlıklarını berberlere bulaştırır. Kral Archelaus, havluyu boynuna koyarken ona, ‘Nasıl keseyim?’ diye soran geveze berberine zekice, ‘Sessizce,’ diye cevap vermiştir.” [Gevezeler ve Meraklılar - Plutarkhos] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 13, 2018 Birkaç gün önce bir Hristiyan misyonerle birlikteydim.“Tanrı dünyayı yarattı,” dedi. Bunun üzerine “Günahı kim yarattı?” diye sordum. “Şeytan.” dedi. Ardından “Şeytanı kim yarattı?” diye sordum. şaşırmıştı. “Elbette, Şeytanı Tanrı yarattı,”dedi. Şeytan günahı yarattı, Tanrı da Şeytanı. O zaman gerçek günahkâr kim – Şeytan mı, yoksa Tanrı mı? Ancak düalist anlayış, her zaman bu tür anlamsızlıklara yol açar. Tantraya göre, Tanrı ile Şeytan iki ayrı şey değildir. Gerçekten de Tantraya göre, “Şeytan” diye adlandırılacak bir şey yoktur. Her şey ilahidir, her şey kutsaldır! Doğru ve en derin bakışaçısı budur. Osho - Tantra Spiritüellik ve Cinsellik - Aşka Dair Bilgelik Kitabı 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
AurorA Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2018 "Biz ümitsizlik içindeyiz, kendimizi boş hissediyoruz ve yaşamın boş olduğunu söylüyoruz. Ama yaşamın boş olmasının sebebi biziz. Onu biz doldurmuyoruz ve herhangi bir şeyin doldurmasına izin vermiyoruz. Çevremizde bir zırh var, bir savunma zırhı, kırılgan olmaktan korkuyoruz, bu yüzden kendimizi her şeye karşı savunuyoruz. Ve o zaman bir mezar oluyoruz –ölüye dönüşüyoruz! " Osho - Tantra Spritüellik ve Cinsellik - Aşka Dair Bilgelik Kitabı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Apotheous Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 18, 2018 Bir düşünceleri olmadığı için onlara düşünsel özgürlük tanınabilir. 1984 (şaka gibi başka bir şey değil lanet bir şaka) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2018 Ah Bartleby! [Kâtip Bartleby - Herman Melville] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2018 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 3, 2018 ...Düşünce ve sezgileriyle pürdikkat o meçhul yerde beklerken, zamanla bir sıcaklık hissetmeye başladı çevresinde. Peşi sıra daha önce tanık olmadığı bir hızla, bulunduğu yerden çekilip dışarı doğru fırlatıldı. Gri bir duvara öylesine hızlı ve şiddetli bir şekilde çarpmış olmasına karşın, en ufak bir acı duymamıştı. Duvar boyunca yayılıyordu bilinci. Yayıldıkça da azar azar kazanıyordu görme yetisini. Etrafında ıssız binalar bulunuyordu. Bir adam görüntüsü seçebildi gözleri, adam yürüyordu elinde bir aşağı bir yukarı sallanan feneriyle. Fener yeri aydınlatıyor, duvarları aydınlatıyor, bir parça da göğü... Gölgeler büyüyor, küçülüyor... 'Uzaklaşırken adam, Kavramıştı pütürlü duvarda asılı kalan çoktan, Bir süre önce el fenerinden Işık olup duvara saçılanın kim olduğunu...' [Henüz bitmek üzere olan öykümden. ] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 6, 2019 Uzun süredir çekmecelerimi düzenlemeyi düşünüyordum; çünkü otuz yıldır aynı çekmecelere mektuplarımı ve faturalarımı gelişigüzel atıveriyordum ve bu karmaşık düzensizlik genellikle canımı sıkıyordu. Ancak bir şeyleri düzenleme fikri bile öylesine ruhsal ve bedensel bir yorgunluk hissettiriyordu ki, bu berbat işi yapmaya asla cesaret edememiştim. Horla ve Karanlık Öyküler - İntiharlar [Guy de Maupassant] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Apotheous Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 22, 2019 Ve bu son günlerde beş yüz kalıtsal İngiliz asilzadesi İngiltere'nin beşte birinin sahibi; Onlar, kralın emrindeki subaylar ve hizmetçiler ve işte o yasa koyucular yılda gereksiz lüksler için 1,850,000,000 dolar harcıyorlar ki, bu rakam İngiltere'nin bütün işçileri tarafından üretilen milli gelirin yüzde otuz ikisini oluşturmaktadır. Uçurum İnsanları - Jack London (bu sırada İngiltere'nin doğu yakası yerlerden topladıkları ekmek kırıntıları ile hayatta kalıyorlar) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 16, 2019 (düzenlendi) -Bilinmez Bir Uzaklıktan- Bir zamanlar ben de bulunmuştum adına Dünya denilen o gezegende. Öyle bakmayın siz 'bir zamanlar' dediğime, en az vardır yine de birkaç ışık yılı... Çıkmıştı bir rahimden bedenim çığlık çığlığa, kanlar içinde. Ağlıyordum var gücümle nefes alabileyim diye... Sonra duruldum, açtım gözlerimi merak içinde. Bir bilinç sarıyordu şimdi içimi. Görüyordum, hissediyordum tüm Dünyada olan biteni... Az üretip çok tüketeni, çok üretip az tüketeni, yeşil dalı, kesilen başı, eşelenen toprağı, yinelenen sesleri, düşen yağmuru... İşte o vakit dedim ki kendime; "Tatmayacağım hiçbir zaman bir başka bedenin lezzetini, yemeyeceğim bir ağacın meyvesini, dokunmayacağım asla buradan filizlenenlere..." Küçük bedenim sıkıyordu ruhumu. O da buranın harcından yoğrulmuştu, istemiyordum onu. "Yeter!" dedim kendime, "bu gezegenin nefesinden soluduğun yeter artık!" Çok zor olmamıştı doğrusu. Giysimden kıvançla sıyrılıp da cesedim, devinimsiz kalıvermişti beni tutanın yorgun kollarında... Dünya'ya temas etmeyen bir geçitten ilerleyerek terk ettim doğduğum yeri... Dünya'nın el sürdüğü, gözünün değdiği, Dünya'ya göz kırpan ne kadar gezegen, yıldız, galaksi, zerre varsa hepsinden kat kat daha uzaklara gittim. Hiçbir iz, kalıntı istemiyordum o yerden. Şimdi aklınızın çok zor kavrayabileceği bir uzaklıkta neşe içinde geziniyorum... İşte burada bir gök taşını durdurdum ve bir yıldızın ışığı altında bu satırları yazıverdim meteorun zeminine. Ardından onu rastgele bırakıverdim, 'bir ihtimal' günün birinde evinizin yakınlarından geçer de bu cümleleri okuyabilirsiniz diye... Mart 17, 2019 paranormalfikir tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
KurukafaDimtis Yanıtlama zamanı: Mart 23, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 23, 2019 "Ellerini Allah'a açmıştı Sultan. Onu hiç terk etmediği için. Kendi tebaası bile dudak bükerken ona. Herkes başıyla değil, yaşıyla ölçerken onu ... Kendi vezirleri bile güvenmezken... An gelmiş kendi babası bile kararsız kalmışken... Herkes bu deniz geçirmez, bu surlar aşılmaz, bu kent alınmaz, bu hayal gerçek kılınmaz derken... Allah, hep yanında olmuştu onun. Hep inanmıştı bu genç hükümdara. Bu genç hükümdarın cesur fikirlerine. Çünkü Allah cesurları severdi. Hunların, Avarların, Arapların, Acemlerin, Latinlerin gösteremediği cesareti gösterdiği için, geçilmez denen denizleri geçtiği, aşılmaz denen surları aştığı, alınmaz denen kenti aldığı için..." Ahmet Ümit-İstanbul Hatırası Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 25, 2019 •Bir Gece Ay Konuştu Kalbimle• Ay -Ben Ay'ım. Kimi zaman pencere camında esrarlı bir fener kimi zaman zirvelerin üzerinde vefalı bir dost... Ay -Işığımla birlikte parıltılar saçar yeryüzündeki karlar. Ormanlarda kurtlar başlarını kaldırır ve seslenirler bana... [Kurtlar ulur.] Ve bazı insanlar hayranlık içinde kalpleriyle şöyle derler... İnsan -Sen çok gizemlisin ey Ay! Ne olursun bizlere gizinden bir parça sun! Ay Ey benim gizimden isteyen kişi, O hâlde kulak ver bakalım şimdi! Ay -Soğuk bir gecede işte şu dağın tepesinde olacağım. Kalın giysiler giy üzerine ve bir bardak sıcak çay al yanına. Ve sevinçle gel karşıma... Ve bekle, bekle... Gizime giz katan, yüzümü örten bulutların, sislerin geçip gitmesini bekle... Nihayet aydınlık olunca çehrem sevginle gözlerini dik üzerime... Ay Sabır gösterebilirsen şayet tüm gece, Bir başka gece de sen olacaksın benim yerime gökyüzünde... Ve işte o vakit filizleniverecek gizimden bir demet ışık yüreğinde... [bir başka gece de Ay oldu biri gökyüzünde.] İnsan Bazı geceler Ay olurum, sızarım pencerenizden. Ve narin ışığım güzellik katar teninize. Ve şefkatli ışığım huzur verir ruhunuza. Ve bilirsiniz beni, uyanınca içinizde filizlenen o dinginginlikten... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 29, 2019 "sokaklarda maryam'ın adını sayıklarken ölüp gideceğini sanıyordu. ama bilmiyordu ki vücudun ruha ihanet etmediği anlar pek azdır. ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar." ayfer tunç- aziz bey hadisesi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
boynuzsuzgeyikler Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 30, 2019 ''Adın nedir, ecinni?'' dedi Tiffany. ''Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri-Jock, hamfendi. Çok fazla Feegle ismi yok, biliyon mu, bu yüzden isimleri paylaşıyoruz.'' ''Eh, Küçük-Jock-Kadar-İri-Değil...'' diye başladı Tifanny. ''Orta-Boy Jock, hamfendi,'' dedi Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jok'tan-İri Jock. ''Eh, Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Değil-Ama-Mini-Jock, ben...'' ''İsmim Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri-Jock, hamfendi'' dedi Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri Jock. ''Bir Jock kısa kaldıydı,'' diye ekledi yardımseverlilikle. ''Örneğin, Henry ismiyle daha mutlu olmaz mıydın?'' dedi Tifany çaresizlik içinde. ''Agh, yok, hamfendi.'' Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri Jock yüzünü buruşturdu. ''O ismin ardında bi öykü yok, biliyon mu. Ama ismi Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri Jock olan bissürü cesur savaşçı yaşamış. Niye, Mini Jock neredeyse isminin kendisi kadar ünlüdür! Elbette, Mini Jock'un kendisi Son Dünya'ya geri götürüldüü zaman Mini Jock ismini ben alıcaam, ama Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri Jock ismini sevmediimden diil, biliyon mu. Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri Jock'un başarılarını anlatan bissürü güzel öykü vardır,'' diye ekledi ecinni. O kadar içten görünüyordu ki oldukça uzun öyküler olmaları gerektiğini söylemeye Tifanny'nin içi elvermedi. Bunun yerine, ''Şey lütfen, havacı Hamish ile konuşmak istiyorum,'' dedi. ''Sorun diiil,'' dedi Orta-Boy-Jock-Kadar-İri-Diil-Ama-Mini-Jock'tan-İri Jock. ''Şu anda şurada, yukarıda.'' Terry Pratchett Küçük Özgür Adamlar (Diskdünya Serisi) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2019 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 29, 2019 Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim; hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kagıt aldım. Oturdum. Ada'nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük degnekler yontmak için cebimde taşıdıgım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım. Sait Faik'in "Haritada Bir Nokta" hikayesinden. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2020 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 29, 2020 "hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor." 'sahici bir kuşa dönüşüp bu dalların üstünden gökyüzüne kanatlanmayı, yukarıdaki ay ellerinde kaybolup giderek bu dünyadaki insanların yüzlerini artık görmemeyi ne kadar istiyordum.'' sevecek bir hakiki insan bulanlara şaşmak lazım... çünkü onun bir hayalini bile bulmak o kadar güç, o kadar güç ki... ''elemlerde bir gizli şefkat var gibidir. şikayet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara karşı daha az zalim olurlar'' çok güzel bulduğumuz için, hiçbir zaman elimize geçmeyecek sandığımız şeylere karşı duyulan o ümitsiz ümit...' Çalıkuşu-Reşat Nuri Güntekin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2020 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 3, 2020 karanlıklardan çıkmayı karanlıklarda öğreneceksin.. Tanrı daima tedbil i kıyafet gezer Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2020 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 9, 2020 Kitabın son sayfasındaki kelime de okunduktan sonra zirvesiz zirveye ulaşan o duygu... Çaresizlik, kime olduğu kestirilemeyen özlem... Kitabı kapatıp bir süre göğüste tutmak... Ve o hislerin sisleşmesi ve oyalanmaya, savrulmaya ve mahvolmaya devam... Ve benim bir acayip ... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
paranormalfikir Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2020 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2020 ...Keçi bir kayaya tırmanıp şöyle dedi: Adi bir kâr güden hiçbir his, bu kalpten içeri adım atamaz! Sonra oradaki leziz otları ustalıkla koparıp midesine indirdi. Ve sıçrayıp uzaklaştı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.