Jump to content

Aforizmalar - Emil Michel Cioran


Önerilen Mesajlar

Oluşturma zamanı:

Bir varlığın sırrı ile umduğu acılar birbirini tutar.

 

***

 

Ölümü tozpembe görmeyenin kalbinde bir renkkörlüğü vardır.

 

***

 

Her yerde olma avantajının sefasını süren, Tanrı değil Acı'dır.

 

***

 

Çok önemli sınavlarda, sigaranın yardımı İnciller'den daha etkilidir.

 

***

 

Her put düşmanı gibi ben de ilahlarımı, döküntülerine kurban etmek için kırdım.

 

***

 

Ebediyetin nasıl EVRİM GEÇİREBİLECEĞİNİ anlamamızı yalnızca org sağlar.

 

 

 

***

 

İntihara meyilli olmak, yasalara saygılı pısırık katillere mahsustur; öldürmekten korktuklarından, kendilerini yok etmeyi düşlerler, cezalandırılmayacaklarından emin olarak...

 

***

 

"Tıraş olduğum zaman," diyordu yarı-delinin biri, "Tanrı değilse kim,

gırtlağımı kesmeme engel oluyor?" İman, eninde sonunda, korunma güdüsünün bir hüneriymiş. Her tarafta

biyoloji...

 

***

 

Cennet'e en uzak nokta olan Paris, yine de ümitsizlik çekmenin hoş olduğu tek

yer olarak kalır.

 

***

 

Tanrı'nın dahi kurtaramayacağı ruhlar vardır; dizlerinin üzerine de çökse,

onlar için dua da etse.

 

***

 

Bazı ebediyet ve ateş nöbetlerinden sonra, Tanrı olmaya niçin tenezzül etmemiş

olduğumuzu kendimize sorarız.

 

***

 

Üst üste düşüncesizlik edip kendini öldürmeyi ihmal eden kişi, kendi kendine,

acıda kıdemli birinin etkisini yapar; intihardan emekli birinin etkisini...

 

***

 

Boğucu sıkıntılarımızı yatıştırmak, onları ŞÜPHELERE dönüştürmek -

korkaklığın, o herkese açık kuşkuculuğun bize ilham ettiği strateji.

 

***

 

Şüphelerimi zahmetle elde ettim; hayal kırıklıklarımsa, sanki beni ezelden

beri BEKLİYORMUŞ gibi, kendiliklerinden geldiler - temel bir içe doğuş

halinde.

 

***

 

Kendi mezartaşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak

kadar ağırbaşlı olalım.

 

***

 

Bezginlik anlarında ruhun ve mekanın en alt noktasına doğru kayarız; vecdin

çok uzağına, Boşluğun kaynağına doğru...

 

***

 

Bir hasta bana şöyle diyordu: "Benim acılarımın neye hayrı var? Acılarımdan

yararlanabilecek, ya da onlarla böbürlenebilecek bir şair değilim ki."

 

***

 

Böyle bir acı çekme iştahıyla kahrolunduğu zaman -bunun sonunu getirmek için-

binlerce hayat gerekirdi; ruhların göçü fikrinin nasıl bir cehennemden çıkmış

olabileceği anlaşılıyor.

 

***

 

Maddenin dışında, herşey müziktir: Tanrı bile sesli bir halüsinasyondan başka şey değildir.

 

***

 

Bir iç çekişn evveliyatını izlemek; bu bizi bir önceki âna götürebilir -Yaratılış'ın altıncı gününe de...

 

***

 

Tanrı'nın içinde artık ilerleyemediğimiz o geceler; onu bütün yönlerde

katettiğimiz; çiğneye çiğneye aşındırdığımız; içinden, onu ıskartaya çıkarma,

dünyayı bir atıkla zenginleştirme fikriyle çıkılan geceler...

 

***

 

İstihzanın açıkgözlülüğü olmasa, bir din kurmak ne kolay olurdu! Çalçene

translarımızın etrafına işsiz güçsüz takımının toplaşmasına ses çıkarmamak

yeterdi.

 

***

 

Benim inanmazlıkta daha büyük bir kuvvetim ne diye yok! Tenime başka bir ismi,

Hasım'ın ismini yazıp, onun için ışıklı tabela hizmetini ne diye göremiyorum!

 

***

 

Zaman'ın içine yerleşmek istedim; oturulmaz bir haldeydi. Ebediyet'e doğru

döndüğüm zaman, ayaklarım yere değmez oldu.

 

***

 

Dini tecrübe konusunda artık sadece teferruatlı bilginin endişelerini yaşayan

modernler, Mutlağı TARTAR, onun çeşitlerini inceler ve ürpertilerini mitoslara

saklarlar - tarih meraklısı bilinçler için başdöndürücü olan o mitoslara.

Artık dua etmez olunduğundan, dua üzerine uzun uzadıya yorumlar yapılır. Artık

hayret nidaları yoktur; sadece teoriler...

 

Din imanı boykot eder. Bir zamanlar, ama sevgiyle ama nefretle, Tanrı'nın içinde maceraya çıkılıyordu;

tükenmez bir Hiçlik iken, artık sadece bir MESELE olmuştur - ve bu durum

mistiklerle ateistleri çok üzer.

 

***

 

Azizlik beni tir tir titretiyor: Başkasının mutsuzluklarına öyle karışmak,

hayırseverliğin o barbarlığı, o TEKLİFSİZ merhamet...

 

***

 

Sürüngenlik saplantımız nereden geliyor? - Son bir günaha çağrıdan, pek

yakındaki bir düşüşten çekinmemizden olmasın sakın? Hem bu defa, tamiri

imkânsız olup Cennet'in ANISINI bile unutturacak bize.

 

***

 

Hıristiyanlık, kuşkuculuğu yozlaştırmış olmaktan dolayı ne kadar suçludur! Bir

Yunanlı hiçbir zaman iniltiyi şüpheyle bir arada tutmazdı. Pascal'in önünde

dehşetle gerilerdi; hele Haç'tan beri tinin değerini düşüren o ruh

enflasyonunun önünde, daha da fazla...

 

 

Burukluk/Metis Yayınları

Yanıtlama zamanı:

Ölümü tozpembe görmeyenin kalbinde bir renkkörlüğü vardır...

 

güzel bir söz paylaşım için tşk...

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...