raskolnikov Oluşturma zamanı: Ağustos 11, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 11, 2008 Bir varlığın sırrı ile umduğu acılar birbirini tutar. *** Ölümü tozpembe görmeyenin kalbinde bir renkkörlüğü vardır. *** Her yerde olma avantajının sefasını süren, Tanrı değil Acı'dır. *** Çok önemli sınavlarda, sigaranın yardımı İnciller'den daha etkilidir. *** Her put düşmanı gibi ben de ilahlarımı, döküntülerine kurban etmek için kırdım. *** Ebediyetin nasıl EVRİM GEÇİREBİLECEĞİNİ anlamamızı yalnızca org sağlar. *** İntihara meyilli olmak, yasalara saygılı pısırık katillere mahsustur; öldürmekten korktuklarından, kendilerini yok etmeyi düşlerler, cezalandırılmayacaklarından emin olarak... *** "Tıraş olduğum zaman," diyordu yarı-delinin biri, "Tanrı değilse kim, gırtlağımı kesmeme engel oluyor?" İman, eninde sonunda, korunma güdüsünün bir hüneriymiş. Her tarafta biyoloji... *** Cennet'e en uzak nokta olan Paris, yine de ümitsizlik çekmenin hoş olduğu tek yer olarak kalır. *** Tanrı'nın dahi kurtaramayacağı ruhlar vardır; dizlerinin üzerine de çökse, onlar için dua da etse. *** Bazı ebediyet ve ateş nöbetlerinden sonra, Tanrı olmaya niçin tenezzül etmemiş olduğumuzu kendimize sorarız. *** Üst üste düşüncesizlik edip kendini öldürmeyi ihmal eden kişi, kendi kendine, acıda kıdemli birinin etkisini yapar; intihardan emekli birinin etkisini... *** Boğucu sıkıntılarımızı yatıştırmak, onları ŞÜPHELERE dönüştürmek - korkaklığın, o herkese açık kuşkuculuğun bize ilham ettiği strateji. *** Şüphelerimi zahmetle elde ettim; hayal kırıklıklarımsa, sanki beni ezelden beri BEKLİYORMUŞ gibi, kendiliklerinden geldiler - temel bir içe doğuş halinde. *** Kendi mezartaşını yazan bir yerkürede, terbiyeli cesetler gibi davranacak kadar ağırbaşlı olalım. *** Bezginlik anlarında ruhun ve mekanın en alt noktasına doğru kayarız; vecdin çok uzağına, Boşluğun kaynağına doğru... *** Bir hasta bana şöyle diyordu: "Benim acılarımın neye hayrı var? Acılarımdan yararlanabilecek, ya da onlarla böbürlenebilecek bir şair değilim ki." *** Böyle bir acı çekme iştahıyla kahrolunduğu zaman -bunun sonunu getirmek için- binlerce hayat gerekirdi; ruhların göçü fikrinin nasıl bir cehennemden çıkmış olabileceği anlaşılıyor. *** Maddenin dışında, herşey müziktir: Tanrı bile sesli bir halüsinasyondan başka şey değildir. *** Bir iç çekişn evveliyatını izlemek; bu bizi bir önceki âna götürebilir -Yaratılış'ın altıncı gününe de... *** Tanrı'nın içinde artık ilerleyemediğimiz o geceler; onu bütün yönlerde katettiğimiz; çiğneye çiğneye aşındırdığımız; içinden, onu ıskartaya çıkarma, dünyayı bir atıkla zenginleştirme fikriyle çıkılan geceler... *** İstihzanın açıkgözlülüğü olmasa, bir din kurmak ne kolay olurdu! Çalçene translarımızın etrafına işsiz güçsüz takımının toplaşmasına ses çıkarmamak yeterdi. *** Benim inanmazlıkta daha büyük bir kuvvetim ne diye yok! Tenime başka bir ismi, Hasım'ın ismini yazıp, onun için ışıklı tabela hizmetini ne diye göremiyorum! *** Zaman'ın içine yerleşmek istedim; oturulmaz bir haldeydi. Ebediyet'e doğru döndüğüm zaman, ayaklarım yere değmez oldu. *** Dini tecrübe konusunda artık sadece teferruatlı bilginin endişelerini yaşayan modernler, Mutlağı TARTAR, onun çeşitlerini inceler ve ürpertilerini mitoslara saklarlar - tarih meraklısı bilinçler için başdöndürücü olan o mitoslara. Artık dua etmez olunduğundan, dua üzerine uzun uzadıya yorumlar yapılır. Artık hayret nidaları yoktur; sadece teoriler... Din imanı boykot eder. Bir zamanlar, ama sevgiyle ama nefretle, Tanrı'nın içinde maceraya çıkılıyordu; tükenmez bir Hiçlik iken, artık sadece bir MESELE olmuştur - ve bu durum mistiklerle ateistleri çok üzer. *** Azizlik beni tir tir titretiyor: Başkasının mutsuzluklarına öyle karışmak, hayırseverliğin o barbarlığı, o TEKLİFSİZ merhamet... *** Sürüngenlik saplantımız nereden geliyor? - Son bir günaha çağrıdan, pek yakındaki bir düşüşten çekinmemizden olmasın sakın? Hem bu defa, tamiri imkânsız olup Cennet'in ANISINI bile unutturacak bize. *** Hıristiyanlık, kuşkuculuğu yozlaştırmış olmaktan dolayı ne kadar suçludur! Bir Yunanlı hiçbir zaman iniltiyi şüpheyle bir arada tutmazdı. Pascal'in önünde dehşetle gerilerdi; hele Haç'tan beri tinin değerini düşüren o ruh enflasyonunun önünde, daha da fazla... Burukluk/Metis Yayınları 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
okyanussue Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 31, 2008 Ölümü tozpembe görmeyenin kalbinde bir renkkörlüğü vardır... güzel bir söz paylaşım için tşk... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.