Typhon Oluşturma zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 13, 2008 Amerikalı uzmanlar, kaşınan bir yerimizi kaşımanın neden bizi rahatlattığı sorusunun yanıtını buldu. http://www.hurriyet.com.tr/_np/6014/6146014.jpg Kuzey Carolina’daki Wake Forest Üniversitesi’nden Dr. Gil Yosipovitch ve ekibi, kaşınmanın, beyindeki "nahoş duygular ve anılarla ilgili bölgeleri" geçici bir süre etkisiz duruma getirdiğini belirledi. Yosipovitch, kaşınma sırasında beyin aktivitesini izlemeye aldıkları araştırmanın, "kaşımanın, kaşınma hissini nasıl geçirdiğinin yanıtını veren" ilk araştırma olduğunu söyledi. Araştırma kapsamında uzmanlar, 13 sağlıklı insanın bacaklarının alt kısmını 30 dakika süresince aralıklı olarak toplam 5 dakika yumuşak bir fırçayla kaşıdı. Bu sırada deneklerin beyinlerini MR yardımıyla izlemeye alan araştırmacılar, kaşıma işlemi sırasında beyindeki "acıyı algılama ve hatırlamayla ilgili" bölgelerin aktivitesinin azaldığını saptadı. Kaşıma işleminin yoğunlaşması, beynin bu bölgelerindeki faaliyetini iyice düşürdü. Yosipovitch, "kaşımanın, kaşınma hissi yaratan duyguları bastırarak rahatlama getirdiğini" sandıklarını bildirdi. Araştırmacılar ayrıca, "kaşındıkça kaşınmak istemenin" de nedenini buldular. Kaşınma eyleminin, beyindeki ağrı ve aynı zamanda kompulsif (tekrarlayan) davranışlarla ilgili bir bölgedeki aktiviteyi artırdığını saptayan uzmanlar, bunun "sürekli kaşınmak istemenin" yanıtı olabileceğini kaydettiler. Deneyin, gerçekten "kaşınma isteği" duymayan insanlar üzerinde yapılması nedeniyle sınırlı sonuçlar verdiği, ancak bu sonuçların, sürekli kaşıntı yaratan egzama gibi kronik hastalıklara sahip kişilerin tedavisinde yararlı olabileceği belirtildi. Araştırmanın sonuçları, "Journal of Investigative Dermatology" adlı dergide yayınlandı. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
west Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Ne bulmuşlarsa bulmuşlar valla,kaşınmak gibisi yok,miss Teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 güzel bir konu teşekkürler merak ederdim hep.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Malkav Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 ahaha çok iyi ya kedileri şimdi anlıyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
roxee Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 paylasımın ıcın tesekkurler:) güsel bı konu aydınlattın bizi:D Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
hedep Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 kaşınmak güzel değilmidir ama ya hoşlanmayan varmıdır? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Manje_Loa Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 13, 2008 Sivrisinekler çağrıştı bana. Ben pek hoşlaşmıyorum kaşınmaktan. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Mayıs 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 31, 2009 Normal bir kaşınma hissi için, beynimiz deri altındaki sinir hücrelerine vakti geldiğinde kaşınma eyleminin sinyalini iletiyor. Sinir hücreleri harekete geçiyor ve kaşınmamız gerektiğini anlıyoruz. Çünkü derimizin yenilenmeye ihtiyacı var. Ölü hücrelerin, birçok başka yolla vücuttan atılması gibi bu yolla da atılarak yenilenmesi gerekiyor. Bunu da kaşınırken, havlu ile kurulanırken, giyinirken ya da soyunurken bir anlamda sağlıyoruz. Bir an aklıma eski zamanlarda zırhlarla savaşmak durumunda olan şövalyeler geliyor. Onlar için ne de büyük bir sorun olmuştur bu konu, düşünsenize! Neyse! Kaşıntı hissi komplike bir olay. Çünkü bize bu hissi veren sinir hücreleri, beyinden aldıkları emirle aynı zamanda acı hissini de iletmekle yükümlü olan sinir hücreleri... Dolayısıyla bir yerimizi gereğinden fazla kaşıdığımızda duyduğumuz acının sebebi de bu. Öte yandan, kaşınma hissi vücudumuzu bir saldırıya karşı korumamız gerektiğinde de oluşabiliyor. Sivrisinekler, arılar ve türlü haşere sistemimize saldırmak için türlü sebepten fırsat kolluyorlar. Vücudumuz ise onların bu saldırılarından korunmak ve bir saldırı halinde sistemin kalkanlarını harekete geçirmek için bize kaşınma hissini veren sinyaller gönderiyor. Bu vesileyle kan dolaşımı hızlanıyor ve saldırı bölgesinde bir takım kimyasal tepkimeler sonucu vücut savunmasını hazır etmeye çalışıyor, direniyor, saldırıya karşı tepki gösteriyor. Kaşınma, başka bir açıdan beyinde rahatlama duyusunu da harekete geçiriyor. Sistemimiz rahatlamak istediğinde kaşınma isteğini bu yüzden başlatıyor olabilir. Biliminsanları aynı zamanda HIV, bazı kanser türleri, karaciğer bozukluğu ya da böbrek yetmezliği gibi sebeplerle kaşıntı problemi yaşayan yaklaşık 30 milyon insan olduğunu ifade ediyorlar. Bu tür sebeplerle başlayan ve durmayan kaşınma hissi ise gece uykularını etkileyecek derecede insanları aşırı kaşınmaya sevkedebiliyor. Aşırı kaşınma sebebiyle açılması muhtemel vücut yaralarından mikrop kapma olasılığı ise vücudun bağışıklık sistemine karşı risk oluşturabilecek enfeksiyonların habercisi olabiliyor. Kaşınmanın toplum içinde uygun bir davranış olmadığını savunanlar da var. Fakat kaşınan kişinin vücudunda bir sağlık problemi olması ihtimali de göz önünde bulundurulacak olursa kaşınmanın aşırı olduğunu düşünenler bir doktora görünseler iyi olur. Son olarak, bunu da yazmadan edemeyeceğim; vücudumuzdan dökülen ölü deri hücreleri olmasaydı ev mite'ları neyle besleneceklerdi, değil mi ama? Aslında bu açıdan da bakarsak mutlu olmalıyız. Çünkü hepimizin böylelikle beslediği bir sürü evcil(!) hayvanı var. Ne güzel. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.