DenizFeneri Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2015 Türk dil kurumunu bilmem ama bir türkçe sözlükte ateşli kelimesinin anlamı vardı.Güldürüyor hala vallahi Çocuklaın adını kurandan koyanlar var.Benim adım arap kökenli.Ama bazıları abartıyor.Din öğretmenimiz "Kuranda İblisde var İblis koyun çocuğun adını o zaman"derdi.Ya da buna benzer bir şey.Torununun adını felek koyan anneanneler var:) Arapça olduğunun farkına olduğunun farkında olduğumuz sürece sorun yok.Öz türkçe isimler artarsa birde.Çağatay Ulusoy iyi bir örnek Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
MrColt Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 15, 2015 Türkcenin kurallarini bilmeliyiz tamam ama cok ozenli yazacagiz diye tutturmaya her bir yazi altinda hata aramaya gerek yok bence .ayrica diller canlidir.tabiki de kullanim avantajina gore degisime ugrayabilirler.mesela "ne yapiyorsun" yerine "napiyosun" yazmak dili oldurmez aksine canlandirir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
bpdI Yanıtlama zamanı: Temmuz 29, 2023 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 29, 2023 Geçmişten bugüne azımsanamayacak kadar dil benliğini yitirmiş ve tarihin tozlu sayfalarında kaybolmuştur. İnsanın bir uzvu niteliğindeki dil, canlı bir yapıdadır ve sosyaldir. Türk dilinin de ilk oluşum dönemlerine bakarsak kendine benzer ya da uzak görebileceğimiz pek çok dil ailesi ile yakınlık kurduğuna dair fikirler ortaya atılmış ve öne sürdüğümüz bu başkalaşım süreci yüzyıllar boyu ve hâlen devam etmektedir. Dediğim gibi bu kaçınılmazdır dil sosyal yapıda bir varlıktır. Önceki dönemlerde dil ve medeniyetler günümüze göre daha kısıtlı sayılabileceğinden ötürü, ortak paydalarda alışverişlerde bulunmak içlerinde bulundukları koşullara göre şahsen dile zenginlik katmıştır. Ancak zamanla kimi siyasi kimi sosyal-dini ya da ticari nedenlerden mütevellit, alışveriş hâlindeki dillerde taraflar arasında baskınlık ortaya çıkması kaçınılmaz olmuştur. Bir nevi seçilim başlamış kimileri yok olmuş, kimileriyse etkinliğini ve benliklerini yitirmeye başlamıştır. Ne yazık ki Türkçenin de kaderi buna benziyor. Özellikle popüler kültür, sosyal medya-akımlar ve mevcut dünya düzeni gereğince baskınlık savaşının sadece aracıları değişmiş ama dillerin kaderi aynı şekilde devam etmektedir. Başta da bahsettiğim gibi dil canlı bir organizmadır, insanın bir uzvudur ve biz vatandaşların içinde barınmaktadır. Milli ve kişisel kimliğimizin önemli bir parçası olan dilimize ise nasıl ve ne denli sahip çıkacağımız bizlerin elindendir. Konuşma ve yazı dilimizi akımlar, ek olarak da popülarite etkisinde zamanla yok olmaya bırakıp ağzımızı yayarak konuşmaya, dilimizi dilimizden çıkanla zehirlemeye devam edebiliriz. Yazarken iki kelime eklemeyi fazla da görebiliriz elbette. Tüm bunlar bizim tercihlerimiz sonuçlarını görmeyi ise muhtemelen geçmişteki gibi yüzyıllar boyu beklememize gerek kalmayacak, malum zaman eskisine kıyasla su gibi akıyor. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.