nazirella Oluşturma zamanı: Ağustos 16, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 16, 2008 Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bi kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyo, soyadı yok) Dilek bi gün okuldan çıkmış, durakta minibüs bekliyomuş. Yalnız korkunç da yağmur yağıyomuş bu arada. Kızın önüne bi araba yanaşmış. İyi giyimli, temiz yüzlü bi genç, “Yanlış anlamayın n’olur. Ben de yakın zamana kadar öğrenciydim. Islanmayın, gelin ben sizi uygun bi yere kadar bırakayım” demiş. Dilek kız, başta biraz tereddüt etmiş ama çocuğun iyiniyetine inanmış ve arabaya binmiş. Yolda sohbet filan etmişler. Hoşlanmışlar birbirlerinden. Çocuk, “Lütfen izin verin sizi evinize bırakayım. Bakın yağmur da iyice hızlandı” demiş, Dilek kabul etmiş taabi. Sohbet iyice koyulaşmış. Kızın evine gelmişler, bu arada telefon değiş tokuşu yapmayı da ihmal etmemişler. Dilek çok etkilenmiş çocuktan. O hafta her telefon çaldığında yüreği hop etmiş, “Ay benimki mi arıyo?” diye telefona koşmuş. Ama arayan olmamış maalesef. Dilek yüzünü kızartıp çocuğu aramaya karar vermiş, “Belki numaramı kaybetmiştir, n’olucak ki ben arasam” deyip kandırmış kendini. Telefonu ağlamaklı bi kadın sesi açmış. Meğer teyze, bizim çocuğun annesiymiş ve hıçkıra hıçkıra, oğlunun trafik kazasında öldüğünü söylemiş. Anlattıklarından Dilek anlamış ki, çocuk onu bıraktıktan 5 dakika sonra yapmış kazayı. “Keşke eve bıraktırmasaydım. Benim bunun sorumlusu” diyerek hemen kendini suçlamaya başlamış. Suçluluk duygusundan kurtulmak için teyzeden adresi almış, “En azından başsağlığına gideyim bari” diye düşünmüş. Ziyaret ağlamaklı ve de yaslı geçmiş. Ayrılma vakti geldiğinde iyice havaya giren kız, “Bana oğlunuzdan bi hatıra verir misiniz? Onu gerçekten çok sevmiştim” demiş. Bunun üzerine anne içeriye gitmiş, döndüğünde elinde çocuğun kaza günü üzerinde olan gömlek varmış. Üstelik de hala kanlar içindeymiş gömlek. Dilek çok kötü olmuş, gömleğin niye saklandığı ve niye ona verildiği anlamsızlığına rağmen yine de kadını kıramayıp almış kanlı gömleği. Ama eve gelir gelmez ilk işi gömleği yıkayıp, ütülemek olmuş. Bütün gece gömleğe baka baka, zır zır ağlamış. Sürekli de, “Onu ben öldürdüm, onu ben öldürdüm” diye tekrar ediyomuş kendi kendine. Artık ağlamaktan bi’tap düştüğünde gömleği yastığının altına koymuş ve yatmış. Sabah uyandığında kendini daha iyi hissediyomuş. Ama yastığı kaldırdığında bi de görmüş ki gömlek yine kanlar içinde. İnanamamış bu duruma. “Heralde dün o kafayla iyi yıkayamadım” diyerek yeniden yıkamış gömleği. Ama ertesi sabah da hiç bi değişiklik yokmuş gömlekte, yine kanlar içindeymiş. alıntıdır... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
astralruh Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2008 ilginçmiş.. Gerçek olabilir de olmayabilirde..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
psiozzy Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 16, 2008 ilginç gerçekten... saol eline sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
caveler Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 demekki kimse ye güvenmicez ! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
astralruh Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 ne alaka?? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
SchizophreniCorpse Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 Bu hikaye tam verilmemiş. Aslında komedi amaçlı yazılmıştır. Ve sonunda kıza birisi tabi çıkmaz omoyla yıka gibi birşey diyor. 3 sene önce internette okumuştum. İşte buldum. İnanamamış bu duruma. "Herhalde dün o kafayla iyi yıkayamadım" diyerek yeniden yıkamış gömleği. Ama ertesi sabah da hiç bi değişiklik yokmuş gömlekte, yine kanlar içindeymiş. Bunun üzerine Dilek girdiği ruhsal çöküntünün de etkisiyle bir hocaya gitmeye karar vermiş. Çünkü başına gelen olayı mantıksal olarak bir türlü açıklayamıyormuş. Çevresinden edindiği bilgiyle değerli bir insan olan Rıza hocayı bulup olayı başından sonuna anlatmış. Rıza hoca uzun uzun dualar okuduktan sonra Dilek? e gömleği neyle yıkadığını sormuş. Dilek de tam iki kez deterjanla yıkadığını, ilk başta gömleğin temizlendiğini fakat sabah tekrar kanlar içinde olduğunu ağlayarak anlatmış. Bunu duyan Rıza hocanın gözleri faltaşı gibi açılmış ve ellerini Dileğin kafasına dokundurarak sorunun çözümünü söylemiş : "A benim salak kızım, hiç normal deterjanla kan lekesi çıkar mı? Hem renkli hem de renksiz çamaşırlarında ARİEL kullanmalısın!" Tabi 3 sene önce okumuş olmam asıl metnin komedi amaçlı olduğunu göstermez. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
astralruh Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 21, 2008 komedi amaçlıysa güzel bi yazymış ama değilse allah kıza yardım etsin Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.