Jump to content

Güneş'e....


raskolnikov

Önerilen Mesajlar

karanlık!...

 

uzun, soğuk bir hava esiyor sokakta... Her yan karanlık!...

Karabasanlar tebdil geziyor şehrin bütün kuytuluklarında, her taraf sarılmış karanlığın soğukluğunda..

 

Gel!..

Işığınla aydınlat bu şehri!...

 

Karanlık!...

Her yanı sarmış yarım kalmışlık!...Her sokak başında bekliyor ruhlar, şehrin her yanına sinmiş yarım kalmış hayatlar!...

 

Gel!...

Sıcaklığınla ısıt bu şehri, tamamla yarım kalmış duyguları....Hayalleri!...

 

Bu şehrin her yanını sarsın ışığın, her kuytu köşeye girsin ateşin...

 

Karanlık!...

Her yan zifiri karanlık!...

Aydınlığa bir adı var!...

 

Gel!...

Işığınla aydınlat bu şehri...

 

Bu şehrin sana ihtiyacı var!...

Benim sana ihtiyacım var!..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Karanlık!...

Her yanı sarmış yarım kalmışlık!...Her sokak başında bekliyor ruhlar, şehrin her yanına sinmiş yarım kalmış hayatlar!...

 

Gel!...

Sıcaklığınla ısıt bu şehri, tamamla yarım kalmış duyguları....Hayalleri!...

:clapping: eline sağlık rasko abi yine çok güzel yazmışsın....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sürgüne gönderdiğimde yüreğimi, henüz gençti ay. Ve şimdi döndüm. Eski püskü bir güneşle, yırtık bulutların kapladığı bir gökyüzü karşılıyor çiçek bozuğu benliğimi. Bir çınarın tek başınalığını tüketiyorum seninle, bensizliğimle… Suskunluğun, bilinen ve bilinmeyen, adı konulmamış, adsız kalmaya yazgılı bütün korkaklıklarımla, acemice çizdiğim sınırları zorluyor şimdileri. “Şimdi”leri tüketiyoruz.....

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

yıldızsız bir gökyüzüydü gece, sessizce ilerliyordu zaman ardında...

 

soğuktu hava, ses vermiyordu bulutlar, rüzgar gizliden gizleye çalıyordu sıcağı!....

 

dolunay'ın bütün ihtişamına karışmış duruyordu ihanet, kendi seslerini yabancı kılıyordu kendilerine...

 

geceydi...soğuk ve yıldızsız bir gökyüzüne bakıyordu dolunay, ihanet karışıyordu bütün sesler ve insanın kısılıyordu sesi, bağıran ihanetler arasında...

 

karanlığa sığınıyordu karabasanlar, kendini güneş yerine koyuyordu dolunay, karanlığın muhafızları sarmıştı sokak başlarını. bütün adımlar izleniyor, bütün sesler dinleniyordu...

 

ufak bir fısıltıyla başadı herşey, ilk, söyleyen duydu fısıltısını, sonra yayıldı, bütün şehiri kapladı fısıltı...

 

bir fısıltıyla başladı herşey, olan olmuş, dinlenen sesler arasında duyulmayanlarda olmuştu ve bir fısıltı ardından binlerce fısıltıyı getirmişti...

 

"doğarken soyludu güneş, batarken de öyle ve doğacak bir kez daha!...."

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...