semuel Oluşturma zamanı: Ağustos 22, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 22, 2008 KARA HABER İşittim ki benim için ağlıyormuşsun Hala adım düşmüyormuş dudaklarından Geçenlerde bir yolcudan beni sormuşsun Metruk, ıssız bir manastır gibiymiş odan Çamlıklarda tek başına geziyormuşsun Gözyaşların anıyormuş eski günleri Ümidini siyah ufuklarda yormuşsun Sanmışsın ki giden günler gelecek geri Artık ela gözlerinin altı çürümüş Bahçendeki kuşlar gibi susmuş kahkahan Kalbini bir dul mevsimin hüznü bürümüş Akşamları son yolcular geçerken handan Nazarların dalıyormuş yıllardan beri Bir seyyahın bekleniyormuş gibi kara haberi KOŞMA Bir daha o fırsat geçer mi ele? Dün gördüm, bugün de göresim geldi! Gülüşü o kadar hoştu ki hele, Lebinden koncalar düresim geldi! Hem küçük, hem güzel, hem de utangaçtı, Gözleri gözümden daima kaçtı, Saçları ne güzel, ne ipek saçtı, Öpüp okşayarak öresim geldi! Yüzü benziyordu bahar ayına, Kaşları can yakan aşkın yayına, Hasretle kapanıp hâk-i pâyına, Yüzümü, gözümü süresim geldi BİRGÜN Kavuşmak bir gün toprağa, Bir bahar cümbüşü olmak, Dört mevsimde ayrı ayrı Tabiatın düşü olmak... Bir buluttan düşen yağmur, Bir yıldızdan damlayan nur, Bir yeşil yaprakta huzur, Bir gonca gülüşü olmak... Yazın savrulmak harmanda, Kışın şahlanmak ummanda, Fecre karşı bir ormanda, Bir kuşun ötüşü olmak... -------------------- RÜYA Gök dibinde havuzun Sularda ellerimiz Bütün emellerimiz Anlaştı uzun uzun Sular soğuk bir ışık, Bakıyoruz havuza; Suda omuz omuza İki gölge karışık! Bir kırık ay havuzda Ağır ağır kayboldu. Havuz şafakla doldu Gün doğdu ufkumuzda Gün doğdu ucundan Ellerimi bıraktı. Birkaç damla yaş aktı. Parmaklarımın ucundan! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.