Rimmon Oluşturma zamanı: Ağustos 26, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ağustos 26, 2008 Kaç buradan çocuk!Bilinmez masallara saklan,söylenmemiş sözcükler ara.Yeter ki git!Aşk kafiyeli havlatmıyor artık köpekleri. Dinle beni evlat; Bir masal da sana anlatacağım Sana da bir masal anlatıp; Çekip gideceğim buradan. Yapraklar,yıldızlar ve martılar, Yoldaşlarım olacaklar. Elektrik prizlerinin koynunda sabahlayacağım; Prizler bir ışık yaktıklarını sanacaklar, Ben söneceğim. Kara-kızıl bir ayaza bürüneceğim; Telefonlarım ısrarla susacaklar. Yapış yapış yalnızlıklara bölüneceğim İsyanlarım küsüp,lanetlerim kırılacaklar. Ne duruyorsun çocuk?Uzaklaş bu münasebetsiz çelişkilerden.Güzellik mesela,solmayı bilmeli.Çekip gidemeyen sevgiliden kime ne hayır gelir ki?Gitsene hadi,bari sen olsun gitmeye bil! Ama kalmak istiyorsan da kal.Özgürsen gerçekten,özgürlüğe bile bağlı değilsindir.Ne mutlu sana ki yüzüme haykırabildin bunu. Kal şimdi,kal o zaman.... 5 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sevgisu Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 gitmek veya kalmak allahım ne büyük bir sancıdır bu.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Her seçiş,bir vazgeçiş.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Gerçekten mükemmelmiş.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Ahmet Telli ustanın bu şiiri geldi aklıma okuyunca. Gitmek , kalmak, dönmek gelmek. İzninizle ekleyeceğim. Orda Kal Sana orada, eski bir lokomotif Gibi soluyan istasyonda elveda Demiştim ve o an bitiyordu işte Bütün hikayeler gibi bizimki de Yaralı bir hayvan inine dönerken Nasıl kan izleri kalırsa ardında Öyle ayrılmıştık biz de izimizi Bıraka bıraka karlı istasyondan Bu şehir hurda demir yığını Gibi paslandı sen gidince Kar aydınlığında basıldı evler Kahreden bir tipiye tutulduk Kış uzun sürdü diyordu herkes Kar ayrılık mevsimidir ve yollar Yolcular için diyordum ben, bunu Biten bir aşk için söylüyordum Biten bir aşkın sonunda serçeler Gibi üşüyüşün kalmış aklımda İstersen kalayım ya da hiç Gitmeyeyim deyişin kalmış Kar ayrılık harflerine dönerken İkide bir biletini düşürüyordun Perondaki telaş ve gürültü ortasında Küçücük bir sessizliği büyütüyorduk Şimdi aynı istasyon kederle Terliyor ve ben senden kalan Fotoğrafları, gümüş yüzüğünü Unuttuğun saç tokanı, bir de Bana hayretle bakan bir bulutu Yolluyorum bildirdiğin adrese Şimdi büsbütün bitiyor hikaye Ardında hiçbir iz bırakmadan Kal desem kalırdın biliyorum Ama sen orada kal istersen 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Bu da çok güzelmiş ya Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ağustos 27, 2008 Ahmet Telli demişken : Gidersen Yıkılır Bu Kent Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor Bir de seni ekliyorum susuşlarıma Selamsız saygısız yürüyelim sokakları Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız Yüreğimize alırız onları, ısıtırız Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam Gidersen kar yağar avuçlarıma Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür Bir tufan olurum sustuğun her yerde .... Bu arada biraz geç oldu ama zaman ayırıp okuyan herkese teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.