Düşen Uçak ve 6 Türk Bilim Adamı

Isparta yakınlarında düşen Atlasjet uçağında neler oldu ?

Ülkemizin yetiştirdiği nadir Fizikçiler neden öldü ?

Gerçekten uçak bir kaza sonucu mu düştü ?

Açıklanan raporlar doğru mu ?

Ölen Fizikci bilim insanları nelerle uğraşmakta idiler. Ölmeselerdi neleri açıklayacaklardı ?

Güzergah dışında olduğunu söyledikleri uçak pilotu tecrübesi olmayan birisi mi ? Bu kadar güzergah dışına nasıl çıkabildi ? Üstelik inme pozisyonunda...

Acil açıklanan yorumlarda neler gözden kaçtı ? Isparta Valisi neden bu çabuk yorum yaptı ?

İstanbul-Isparta seferini yaparken iniş sırasında düşen Atlasjet uçağında hayatını kaybeden 6 bilim insanın 2 yıl önce başlatılan ve DPT tarafından desteklenen ''Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarımı ve Test Laboratuvarları'' projesinde görevli oldukları bildirildi.

BÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Engin Arık ile aynı bölümde Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan ve Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat, Doğuş Üniversitesi Fen Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ, aynı bölümde öğretim üyesi Doç. Dr. İskender Hikmet ve Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan, Süleyman Demirel Üniversitesinde düzenlenecek ''Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarım ve Test Laboratuvarı Kuruluşu'' başlıklı Devlet Planlama Teşkilatı projesinin 4. çalıştayına katılacaktı.

Soru işareti?

Ölen bilim insanlarının parçacık fiziği ile ilgili çalışmalarda bulunmakyaydılar. Özellikle içlerinden PROF. Dr. Engin Arık AVRUPA Nükleer Araştırma Merkezi ( CERN ) de yaptığı çalışmalar ile dikkati çekiyordu. Hatta son zamanlarda yaptığı çalışmalar ile Nobel ödülünü alabileceği bile söyleniyordu.

AVRUPA Nükleer Araştırma Merkezi neler üzerinde çalışmakta ?

Bu bilim merkezi atom hızlandırıcısı ile bilinen bir merkez özellikle atom parçalanması, atom altı parçacık çalışmaları, atom ışımaları vb... konularda çalışıyor. Burada birçok bilim insanı kendi konularında kurulu bulunan atom hızlandırıcısı yardımı ile deneyler yapabiliyorlar.

Şimdi önemli konuya gelelim...

PROF. Dr. Engin Arık hangi konuda çalışmalarda bulunuyordu? Ekibindeki diğer bilim insanları hangi konularda çalşıyordu?

Burayı iyi okuyalım lütfen...

PROF. Dr. Engin Arık, Toryum elementi yardımı ile Soğuk Füzyonu sağlanabileceğini ispat etmek üzere idi...

( Referans : 27 Temmuz 2002 tarihli Hürriyet Pazar ekinde Sayın Özdemir İnce’nin Prof. Dr. Engin Arık ile söyleşisi yazısını okuyun...

11 Ağustos 2002 tarihinde Sayın Hakkı Devrim’in Radikal gazetesinde yayınladığı yazı okuyun... Bu yazılarda yaptığı çalışmaları anlatmakta. Yazıların tarihlerine dikkat edelim...)

Uzun zamandır yaptığı çalışmalar son aşamalarına gelmiş olabilir. Belkide katılmaya gittiği toplantıda bu konuyu açıklayacaktı...

Toryum madeni nedir ?

Toryumun nükleer yakıt olarak kullanılması 1950’lerden itibaren gündemdedir. Bunun nedeni Toryum madeninin doğada Uranyumdan üç kat daha fazla bulunmasıdır. Doğal Uranyumun sadece % 0.7 lik kısmı (U-235) nükleer yakıt olarak kullanılabildiği göz önünde tutulur ise, Toryum yakıtlı teknolojilerin önemi kendiliğinden ortaya çıkar. Toryum reaktörünün çalışması için Th-232 çekirdeklerinin bir nötron yutarak Th-233 çekirdeklerine dönüşmesi, Th-233 çekirdeklerinin bozunumu sonucunda U-233 çekirdeklerinin oluşması ve sonuçta U-233 çekirdeklerinin fizyonu gerekmektedir. Böylece ana problem yeterli sayıda birincil nötron üreten kaynağın elde edilmesidir. ( CERN bu nötronları nasıl elde edebiliriz amacı ile kurulmuştur. Başka amaçları olduğu söylensede bu kadar büyük bir merkezde ticari anlamda nötron üretmek birinci amaçtır... )

Belkide soğuk füzyonun sağlanabileceği tek element toryum. ( 6-7 Ocak 2003 tarihlerinde Osmangazi Üniversitesi ve Türk Fizik derneğinin 80 civarında bilim adamının katılımı ile Eskişehirde yaptığı “Toryum Yakıtlı Nükleer Teknolojiler Çalıştayı”nda dört çalışma grubu ve Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur. ) Bilin bakalım bu çalıştay grubunda kimlerde var ? Araştırmak için beklemeyin...

Peki toryum maddenin dünya rezervinin %25 inin Türkiyede olduğunuda biliyormusunuz ?

Peki 1 GigaWatt lık bir nükleer santralın yılda ~1 ton Toryum tüketeciğini biliyormusunuz ? ( 1 ton toryum = 1 milyon varil petrol )

Bu kadarlık bir enerjinin ne demek olduğunu biliyormusunuz ? ( Hesabını size bırakıyorum )

Türkiye toryum rezervi yaklaşık 380.000 ton civarındadır. Bu miktar doğal olarak Eskişehir-Sivrihisar yöresinde bulunmaktadır.

( Toryum Araştırmaları Etüdü Projesi Sonuç Raporu, DPT 93K120050, 1993-1995. )

Peki soğuk füzyon nedir ?

Soğuk füzyon kısaca radyosyonsuz enerji demektir. Elektrikle çalışan tüm cihazlarımıza konulacak bir nükleer pil ile nükleer enerjiyi kullanabilmemiz demektir.

Bu olayı duyar duymaz bu iş sabotaj diye düşünmüştüm. Resmen adamları ortadan kaldırdılar ve üzerini ört bas ettler. Tabii toryumun işlenip insanlığın kulanımına sunulması, petrolün varilini 1,60 dolara maledip 100 küsür dolara satan sömürü düzeninin işine gelmedi. Gelmez tabii çeşmeden avanta milyar dolarlar akarken o çeşmenin vanasına uzanan elleri tabii ki böyle en dibinden keserler. Çünkü öyle bir proje dünyanın tüm düzenini alt üst ederdi. Petrol ve silaha ödenen para insanlığın iyiliği için kullanılsa, dunya da aç adam kalmaz herkes zenginlik ve bolluk içinde yaşardı. (Ama o zaman da insanlar gevşer, rahatlık batar, ve sapıtırdı insanoğlu o da ayrı bir konu:)) Konuyu gündeme taşıyan arkadaşımızı gösterdidiği duyarlılıktan dolayı, kutluyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.

bravo ancak bu kadar guzel bı paylasım olabılırdı benımde ılk aklıma gelen sadece o bılım ınsanlarını ortadan kaldırmak adına koca ucagı dusurduler profesorlerımız dahıl bu olaylardan bı haber kac vatandasımız canını verdı

yazıklar olsun bu ıktıdara

ne yazık ki ilk düşünülenlerden biri buydu. hatta emin oldupum. aklıma aselsanda çalışan ve ne tesadüftürki intihar(!) ederek ölen 3 mühendisi getirdi aklıma onlarda gizli projelerde çalışıyorlardı. ama Türkiye o konuda olduğu gibi bunun da üstünde yeteri kadar durmadı ve olan muhteşem beyne sahip 6 bilim insanına oldu.. yazık..