mysteriouslady Oluşturma zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 7, 2008 Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü. insanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı gibi bir ateş altındaydılar. Asker teğmenine koştu hemen: - Komutanım, bir koşu arkadasımı alıp geleyim mi? 'Delirdin mi?' der gibi baktı teğmen... - Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın! Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı. - Peki, dene bakalım! Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı. Birlikte siperin içine yuvarlandılar. Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü: - Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim! Bu zaten ölmüş... - Değdi Komutanım, değdi! dedi asker. - Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun? - Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu... Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için... Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı: 'Geleceğini biliyordum!' GELECEĞİNİ BİLİYORDUM! Kalbimizde 'arkadaşlık' denilen bir mucize var. Nasıl olduğunu, nasıl basladığını bilemezsiniz. Ama bunun özel bir armağan olduğunu bilirsiniz. Gerçekten de arkadaşlar nadide mücevherlerdir. Yüzünüzü güldürüp, başarmanız için cesaret verirler. Sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar. Kaynak: Şu Çılgın Türkler Turgut ÖZAKMAN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Herkesin bu kadar iyi bir dost edinebilmesini dilerim... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
mysteriouslady Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Genellikle şöyle bir yorum yapılır arkadaşlık konusu açılınca "nerede o eski dostluklar" evet belki hayatımız her geçen gün monotonlaştığından,sosyallikten uzaklaşıldığından olabilir bu...Değer yargılarımızın yerini,değersiz objeler aldığından beri bu sözü yinelemekteyiz...Benim asıl merak ettğim şudur; acaba bu cümleyi kurarken hangimiz kendisiyle yüzleşmeyi deniyor ki? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.