blueboy Oluşturma zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 7, 2008 MEDYUMLUK http://4.bp.blogspot.com/_oDu6jE_MkFw/SMNu3eAdwmI/AAAAAAAACzE/pRShBTTWUjE/s400/fal.jpg Medyumluk, ruhçuluk hakkında bilgi veren sözlüklerde, "duyarlı, yani psişik bakımdan hassas yapılı veya özel yeteneklere sahip kimselerin dünyadaki bedenini terketmiş varlıklarla ruhsal irtibat kurarak, onlardan aldığı tesirleri çeşitli tezahürler halinde dünyaya yansıtması" olarak tanımlanır. Ancak herhangi bir bedensiz varlığın katkısının sözkonusu olmadığı medyumluk türleri de vardır. Medyumluğun idrak ve irade yönünden sınıflandırılması Medyumluk medyumda dünyasal idrak ve iradenin görünüp görünmemesi bakımından üç grupta ele alınır: 1- Medyum yaptığı işleri idrak ettiği gibi, bunların kendi iradesi dahilinde meydana geldiğini bilir. Sezgisel (entüvitif) medyumluk bu gruba girer. 2- Medyum idraksiz gibi ve kendi iradesiyle hareket etmiyor gibi görünür. Mekanik medyumluk bu gruba girer. 3- Medyumun hareketleri hakkında idraki olmasına karşılık iradesi görünmez. Otomatik medyumluk bu gruba girer. Medyumluğun tezahür yönünden sınıflandırılması Medyumluk, medyumun ortaya koyduğu belirtilere göre ise fiziksel medyumluk ve zihinsel medyumluk olarak iki grupta ele alınır: Fiziksel medyumluk materyalizasyon, demateryalizasyon, levitasyon, telekinezi vs. gibi fiziksel oluşumların sözkonusu olduğu paranormal fenomenleri kapsar. Zihinsel medyumluk ise, bilgi alışverişinin sözkonusu olduğu medyumluğu, yani medyumun söz veya yazıyla bilgi aktarımını kapsar. Zihinsel medyumluk da kendi içinde çeşitli gruplara ayrılır ki, bunlardan biri sezgisel medyumluktur. Medyumlukta profesyonellik gerekleri Uzmanlar yeterince görgü, bilgi ve deneyime sahip olunmadan bu alanda deney yapmanın son derece sakıncalı olduğunu bildirmektedirler. Öte yandan, günümüzde kendisini “medyum” adıyla tanıtan, fakat medyumlukla uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmayan sayısız falcı türemiştir. Oysa ruhçuluğa göre, medyumluk gelecek hakkında bilgi almak değildir; aksine, bu gibi soruların sorulduğu ruhsal irtibat seansları genellikle beraberinde obsesyon tehlikesini getirdiğinden, ruhçular seanslarda bu tip sorular sorulmasından kaçınılması gerektiğini bildirirler. Ruhçular, maddi çıkar sağlamak, eğlenmek, vakit geçirmek,gelecekten bilgi almak amacıyla kalitesiz soruların sorulduğu ve obsesyonla sonuçlanan bu gibi ruhsal irtibatlara “abes irtibat” adını verirler. EKTOPLAZMA http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/a/a5/Ektoplasma.gif Ektoplazma (ectoplasm), trans haline girmiş medyumların vücutlarından, özellikle ağız, burun, kulak gibi organlarından çıktığı, havada yayıldığı, bazen gözle görülebildiği ve elle dokunulabildiği ileri sürülen şekilsiz (amorf) süptil maddelere verilen addır. Terim 1913’te Nobel Fizyoloji-Tıp Ödülü’nü almış Fransız Fizyolog Charles Richet tarafından eski Yunanca’daki “dışında” anlamına gelen “ektos” ve “yaratılmış, benzeyen” anlamına gelen “plasma” sözcüklerinden türetilmiştir. Ektoplazma genellikle, beyaz, kirli beyaz, kurşuni ve bazen de kırmızı renklerde kendini gösterir. Kimi zaman buharımsı, kimi zaman macunumsu bir hal alarak yoğunlaşan süptil bir maddedir. Metapsişikçi hekim Dr. Gustave Geley ektoplazmayı organik hale getirilmiş bir cevher olarak kabul eder. Önceleri yalnızca seans odalarında fotoğrafları çekilmekle yetinilen ektoplazmanın kimyasal analizi Alman bilim adamı ve psişik araştırmacı A. Shrenck-Notzing tarafından yapılmış ve kimyasal formülünü C120 H1134 N218 S5 O249 olarak açıklanmıştır. Notzing “teleplazma” adını verdiği ektoplazmada yağ zerrelerine, insan hücrelerine ve bol miktarda lökosite rastladığını açıklamıştır. Özel niteliklere sahip ektoplazmanın ruhsal irtibat seanslarında çeşitli organ biçimleri kazanabildiği ve hatta kimi zaman bir insan görünümünü kazanabildiği ileri sürülür. Bu yüzden bu tür ektoplazmik oluşumlar kimi yayın organlarında “ruhların fotoğrafları” başlığıyla yayımlanmıştır. Fakat Spiritüalistlere göre, maddi olmayan bir varlığın fotoğrafı çekilemez; dolayısıyla bunlara “ruhların fotoğrafları” değil, ruhun imajinasyon etkisi altında şekillenen oluşumlar demek daha doğru olur. Üstelik Neo-spiritüalist görüşe göre, bir medyumun, ektoplazmasını şekillendirebilmesi için bir bedensiz varlık ile irtibat kurmuş olması şart değildir, bunu medyum kendi psişik yeteneğiyle de yapabilir. Bu konuyu Dr. Bedri Ruhselman “Medyumluk” adlı kitabında ayrıntılı olarak açıklamıştır. (ALINTI_Kaynak : Vikipedi) 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kalpsiz Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pr0gressive Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Kimyada C120 H1134 N218 S5 O249 aynı zamanda insan terinin formülüdür. Şu tesadüfe bak sen. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Kimyada C120 H1134 N218 S5 O249 aynı zamanda insan terinin formülüdür. Şu tesadüfe bak sen. Biraz açıklar mısın pr0gressive_? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
pr0gressive Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Kuzuların Sessizliği kitabını okuyanlar bilir. Hannibal Lecter insanları ter kokularına göre sınıflandırır. Bu da bir insan terinin kimyasal formülüdür. Aklıma geldi, garibime geldi ben de yazdım. Bu kadar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
astralruh Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 güzel paylaşım olmuş sağol blue;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mystick Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2008 teşekkürler.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monnarose Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 merhaba adım hande.istanbuldan yazıyorum 7 yıllık evliyim.eşim beni 3 ay önce evden kaçarak terketti.ailesinin yanına ankaraya gitti.bu sene bunu 3.kez yapıyor daha önceleri dönmüştü bu defa dönmedi ve boşanma davası açmış.sorun şuki ben eşimi çok seviyor ve ayrılmak istemiyorum.acı içinde perişan bir haldeyim.hayatım durma noktasına geldi.üzüntüden pekçok bedensel rahatsızlığımda oldu.aylardır yardım almak için birsürü yol denedim.belki seçtiğim yollar yanlıştı ama çok uğraştım.artık kimin ve neyin bana yardım edeceğini bilemiyor çaresizlikle size yazıyorum.lütfen eşimin bana dönmesi ve beni sevmesi için yardım edin.rica ediyorum.msn adresimi eklerseniz [email protected] Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kuzgunz Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 Güzel paylaşım... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kupa Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 28, 2008 güzel paylaşım ellerine saglık. monnarose adres bilgilerini açıktan vermek yasak ayrıca forumun başlıgına hiç uygun degil mesajın.forumları takip eder yorumlarına güvendigin uyelere yazarsın bunları onlarda yardımcı olursa olur.ama forumlara yazmayın lutfen rahatsızlık veriyor artık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
kuzgunz Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 29, 2008 bu çıkaran yada çıkarmasını bilen bana yazabilirmi nasi çıkarılcağın Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.