Jump to content

Can Dündar'ın İyilik Üzerine Trajikomik Hikayesi...


coldhellangel

Önerilen Mesajlar

Bir kurdu avcılar fena halde sıkıştırmıştır.Kurt ormanda oraya buraya kaçmakta, ancak peşindeki avcıları bir türlü ekememektedir.

Canını kurtarmak için deli gibi koşarken bir köylüye rastlar.

Köylü elinde yabasıyla tarlasına girmektedir. Kurt adamın

önüne çöker ve yalvarmaya başlar:

'Ey insan ne olur yardım et bana, peşimdeki avcılardan kaçacak

nefesim kalmadı, eğer sen yardım etmezsen

biraz sonra yakalayıp öldürecekler.'

Köylü bir an düşündükten sonra yanındaki boş çuvalı açar, kurda içine girmesini söyler. Çuvalın ağzını bağlar, sırtına

vurur ve yürümeye devam eder. Birkaç dakika sonra

da avcılara rastlar. Avcılar köylüye bu civarda bir kurt görüp

görmediğini sorarlar, köylü 'görmedim' der ve

avcılar uzaklaşır. Avcıların iyice uzaklaştığından emin olduktan

sonra köylü sırtındaki torbayı indirir, ağzını açar, kurdu

dışar salar.

'Çok teşekkür ederim' der kurt, 'Bana büyük bir

iyilik yaptın' 'Önemli değil' der köylü ve tarlasına gitmek üzere

yürümeye baslar.

'Bir dakika' diye seslenir

kurt: Çok uzun zamandır bu avcılardan kaçıyorum, çok bitkin düştüm, açım,kuvvetimi toplamam için bir şeyler yemem lazım ve burada senden başka yiyecek bir şey yok.' > >>> Köylü şaşırır: 'Olur mu, ben senin hayatını kurtardım.'

'Yapılan iyiliklerden, verilen hizmetlerden daha çabuk unutulan

bir şey yoktur' der kurt.

'Ben de kendi çıkarım için senin iyiliğini unutmak ve seni yemek zorundayım.'

 

Bir süre tartıştıktan sonra, ormanda karşılarına çıkacak olan ilk

üç kişiye bu konuyu sormaya ve ona göre davranmaya karar

verirler.

 

Karşılarına önce yaşlı bir kısrak çıkar. ' Ne vefası ' der kısrak,

'Ben sahibime yıllarca hizmet ettim, arabasını çektim, taylar doğurdum,gezdirdim. Ve yaşlanıp bir işe yaramadığımda beni

böylece kapıya kovdu...

Bir sıfır öne geçen kurt sevinirken bir köpeğe

rastlarlar. 'Ben hizmetin değerini bilen bir efendi

görmedim' der köpek, ' Yıllardır sadakatle hizmet ederim sahibime koyunlarını korurum,yabancılara saldırırım, ama o beni her gün tekmeler, sopayla vurur...'

Kurt köylüye döner, 'ışte gördün' der. Köylü deson bir çabayla 'Ama üç diye konuşmuştuk, birine daha soralım, sonra beni

ye' diye cevap verir.

Bu kez karşılarına bir tilki çıkar. Başlarından geçenleri,tartışmalarını anlatırlar. Tilki hep nefret ettiği kurda bir oyun oynayacağı için keyiflenir.

'Her şeyi anladım da' der tilki 'Bu küçücük torbaya sen nasıl

sığdın?' Kurt bir şeyler söyler, tilki inanmamış gibi yapar:

'Gözümle görmeden inanmam...'

İşin sonuna geldiğini düşünen kurt torbaya girer girmez, tilki

köylüye işaret eder ve köylü torbanın ağzını sıkıca bağlar.

Köylü eline bir taş alır ve 'Beni yemeye kalktın ha nankör yaratık' diyere torbanın içindeki kurdu bir süre pataklar.

Sonra tilkiye döner

'Sana minnettarım beni bu kurttan kurtardın'

der. Tilki de 'Benim için bir zevkti' diye cevap

verir. O an köylünün gözü tilkinin parlak kürküne takılır,

bu kürkü satarsa alacağı parayı düşünür ve hiç beklemeden

elindeki taşı kafasına vurup tilkiyi öldürür. Sonra da torbanın içindeki kurdu ayağıyla dürter:

'Haklıymışsın kurt,yapılan iyilikten daha çabuk unutulan bir şey

yokmuş...'

CAN DÜNDAR

--------------------

muhteşem bir yazıı ne doğru bir söz yapılan iyilikten çabuk unutulan hiç bir şey yok!!!

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...