Jump to content

Hadewijch ; Hayatı ve Eserleri


Önerilen Mesajlar

Oluşturma zamanı:

Hayatı :

 

Hadewijch'in yaşamına dair , neredeyse hiçbir şey bilinmemektedir.Onun hakkında kesin olan tek gerçek , 13. yüzyılın ilk yarısında , Hollanda'nın güneyindeki Brabant bölgesinde yaşamış olduğudur.Soylulukla ilgili bilgi ve görgüsüne bakılırsa ; onun , soylu bir aileden geldiği varsayılabilir.

Hadewijch'in yaşadığı çağda , yazı yazmanın öğretildiği ve yazılanların saklandığı yerler olan dini topluluklar ve manastırlar , birer kültür merkeziydi.Hadewijch , Nivelles'deki bu tip manastırlardan birinde yaşamaktaydı.Ayrıca , 12. yüzyılın başında Hollanda'da kurulmuş olan Laik Hemşirelik Örgütüne e üye olmuştur.

Hadewijch , ortaçağ kadın mistiklerinden olan ; Hildegard von Bingen , Elisabeth von Schönau , Gertrud von Helfta , Mechtild von Hackborn ve Sienalı'lı Catherina'dan daha çok tanınmış ve eserleri daha çok ön plana çıkmıştır.

 

Eserleri :

 

1) Uyaklı çift dize ve kıtalardan oluşan şiirler :

Hadewijch'in bu şiirleri 45 adettir.Ölçülü ve akılcı olan şiirlerin çoğu , bir kır manzarasının betimlendiği , kısa bir parçayla başlar.Şair , bu parçada , bahara ya da havanın durumuna dair birkaç dizeyle , konuyu ve şiirin temel taşı olan ruh durumunu anlatır.

Onun "Doğada Gezinti" adlı şiirinde , ilk üç dize , uyak düzeninin dışında kalıp , şiire ; yapısal olarak da , belirgin biçimde bir giriş niteliği katmaktadır.Parçada , 6 kez yinelenen "yeni" sözcüğü , Hadewijch'in anahtar sözcüklerinden biridir ve sıklıkla ; "Doğru" , "Gerçek" ikinci anlamlarını da içerir.

Hadewijch , Provanslı şiirlerinden etkilenmiş ve onların kıta yapılarını yenilemiştir.Onun , kıta biçiminde yazılmış bu şiirlerinde ; ruhla tanrı arasında hiçbir aracı kabul etmediği görülür.Hadewijch , dinsel sadaka (Kefalet) konusundan da asla söz etmez.

2) Mektuplar :

Hadewijch'in mektupları 31 adettir ve onun kendi teolojisini ortaya koyar.Onun anlayışının özü , çağdaşı olan şair Beatrijs'inkiyle benzerdir.Ona göre , Tanrı tarafından kendi imgesinin bir yansıması olarak yaratılmış olan ruh ; ilahi aşka , bütünüyle boyun eğme ve sofuca kendinden geçme yoluyla , Tanrı'yla yeniden bir olmaya çalışmaktır.Bu ilahi aşk ve ona aracılık eden arzu , onun eserinin omurgasını oluşturur.

Hadewijch , bu ilahi aşkı , "Minne" sözcüğü ile tanımlar.Ancak , "Minne" sözcüğünün kesin bir tanımını yapmak zordur.Kimi yerde Tanrı aşkı , kimi yerde Tanrı'nın kendisi , başka bir yerde kutsal ruh ya da salt ruh anlamına gelmektedir."Minne" sözcüğünün bu kadar çok karşılığı olması , karışık ve bulanık düşüncenin belirtisi değil aksine ; bu anlamların , aynı şeyin farklı yönleri olmasıdır.Hadewijch , "Minne" 'nin kendi üzerindeki etkisine , sıklıkla tensel tanımlarla ve kösnül anlatımlarla dile getirir.

Bu mektuplardan , şairin ; yönetmeye ve öğüt vermeye alışkın , güçlü bir kişiliği olduğu anlaşılmaktadır.Kendine , asla katıksız ve saf bir kadın demeyen ve sanatını küçümsemeyen , başına buyruk bir kadındır o.Ayrıca , onun mektuplarından , bir hemşire örgütünün ruhsal lideri olduğu da anlaşılmaktadır.Bu topluluğun edimsel ve ruhani özerkliğinin , Hadewijch'in doğuştan gelen liderlik niteliğini ve düşünce özgürlüğünü desteklemiş olduğu söylenebilir.

3) Düşler :

Düşler , düz yazı olarak kaleme alınmıştır ve 14 adettir.Yazar , bu eserinde , mistik imgeleminin tüm gücüyle , kıyamet günü inancından esinlenir.Ayrıca , mektuplarında kullandığı "Minne" kavramını bu eserinde de kullanır.Hadewijch'in bu sözcükten söz ederkenki tutkusu ve coşkusu ; onun , bu eserini , Batı Avrupa orta çağ edebiyatında öne çıkaran bir özelliktir.

Eserin , göze çarpan özelliklerinden bir diğeri ise ; arzularına rağmen aklın kılavuzluğunu benimseyerek , kendisini , "Minne" 'ye zamanından önce boyun eğmekten alıkoymuş olmasıdır.Ona göre, Tanrı'ya giden yolda ; akıl , ruha kılavuzluk etmelidir.Bu anlayış , onun eserine , güçlü bir analitik ve entellektüel derinlik katarak ; eseri , diğer mistik yazarların eserlerinden ayırır.

Eserin bütünlüğüne bakıldığında , dili sadedir.İmge ve ikincil anlamlar çok az kullanılmıştır.Buna karşılık , eserde , Hadewijch'in karmaşık duygularını sözcüklere dökmek ve tanımsız olanı anlatmak için kullandığı bu dil , modern şairleri bile kıskandıracak derecede çarpıcıdır.

"7. Düş" 'te ; dev bir kartal , mihraptan uçarak , şaire Tanrının gelişini haber verir.Tanrı , genç bir adam şeklinde gelir.Önce , şairle söyleşir ; daha sonra , onu kucaklar.Şair , Tanrı'yla olan bu mistik birleşmeyi fiziksel terimlerle tanımlar ve betimler.Bu fiziksel ve ruhsal aşk deneyimi , Orta çağın dinsel yazarlarının sıkça işlemiş oldukları bir motiftir."9. Düş" 'te ise , "Kraliçe Akıl" ve onun önünde giden 3 genç kadın betimlenir.Bu düz yazıdaki kozmik imgeler , esere ; şaşırtıcı derecede modern bir ivme kazandırmadır.

Sanatı :

 

Hadewijch'in eserleri , Fransız ruhçuluğunu derinden etkilemiş , Fransız lirizmini besleyerek , din dışı lirik şiirin geleneksel temalarını tümüyle korumak kaydıyla , daha incelikli şiirsel bir sanata ve mistik bir lirizme dönüştürerek ; ona , daha yüce ve daha kişilikli bir anlam katmıştır.Öte yandan , onun , zaman zaman coşku ve ümitsizlik durumu arasında gidip gelen tutkulu karakteri ; bu şiirsel anlayışa , otantik bir hava katmıştır.

Onun aşka dair mistisizminde , aklın rolünün daima ağır bastığı görülür.Yeni - Platoncu gelenek içinde , Hadewijch'in Tanrı'yla kurmaya çalıştığı birlik düşüncesi ; yaratılış eylemiyle birlikte Tanrı'yla bağlarını koparmış olan ruhun , yaratana bir geri dönüşüdür.Bu geri dönüş ruhun ülküsel anlamda , sonsuza dek dinlenişini ve esenliğini simgelemektedir.Bu yeni-Platoncu ülkü yüzündendir ki , Hadewijch'in Ortadoks'luğundan kuşku duyulabilir.

Hadewijch'in ruhçuluğu , köktenci bir içe dönüştür.Bireysel ruh , Hadewijch'in biricik teması olan ; kutsal olan ile karşılaşma deneyiminin sahnesi olarak sunulmaktadır.

Hadewijch , bir şövalye anlayışıyla yazmıştır.Yöneldiği ve yücelttiği ; cesaret , bağlılık , onur gibi erdemler ve neşeli , cömert ve ölçülü olma gibi nitelikler , ince ve soylu bir şövalyelik modeline uymaktadır.

Eğer Hadewijch , şiirleriyle Ortaçağ Batı Avrupa'sının en büyük lirik şairleri arasında yer almışsa ; taşıdığı müzikal nitelikler ve ritmik , plastik etkilerle göz doldurduğu düz yazılarıyla da , yine Batı Avrupa'nın halk diline dayanan en büyük düz yazı yazarı olmuştur.

Hadewijch'in , Hildegard von Bingen ile sıcak bir yakınlaşma içinde olduğu görülür.Ayrıca , onun , Alman mistisizmini etkilemiş olduğuda söylenebilir.Çünkü , şairin Adelwip adıyla tanındığı Bavaria'da , birkaç mektubunun özeti bulunmuştur.Onun eserleri , Jan van Ruysbroeck'in düzyazılarıyla birlikte Ortaçağın gizemci başyapıtları arasında yer alır.

Hangi yönüyle olursa olsun , Hadewijch , Jacob van Maerlant'tan daha iyi bir şairdir.Çünkü , onun söyleyecek daha çok şeyi ve yetkin bir biçim bilinci vardır.O ; dili , ekonomik olarak kullanmayı bilmiştir ve özgün bir imgeleme sahiptir.Tüm bu unsurlar , Hadewijch'in şiirinde birleşip , onu sadece Hollanda'da değil , bütün Batı Avrupa edebiyatının doruklarına çıkarmıştır.

 

 

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...