ensiferum13 Oluşturma zamanı: Eylül 22, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Eylül 22, 2008 Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada çizgi romanın akademide gördüğü ilgi oldukça yakın bir geçmişe dayanıyor. http://i36.tinypic.com/34ikepk.jpg Postmodernizmin düşünce ve sanat hayatımıza yaptığı en radikal etkisi kimi kültürel, düşünsel ve sanatsal kurum ve kavramların kutsallığını bozarken, kimi kara koyunları, sapkınları ve harc-ı alemleri de, kutsal değilse de yasal ve saygın hale getirmesidir. Örneğin o güne kadar dokunulmaz addedilen Freud veya Marx gibi kültürel ikonaları tartışmaya açmış, beyaz ataerkil erkeğin yazdığı bütün tarihi sorunsal ilan etmiştir. Öte yandan polisiye ve bilim kurgu gibi avam ve düşükle özdeşleştirilen edebi ve sanatsal türler, çizgi roman gibi sanatlar modernistlerin sürgününden kurtulmuş, aklanmışlardır. Çizgi romanın postmodernizm başlangıcı sayılan 1960 yıllardaki popülaritesinin bir sebebi de budur. Çizgi roman 60’lı yıllarda yasal bir sanatsal biçem olarak kabul edilse de akademik bir disiplin haline gelmesi hâlâ tam olarak gerçekleşmemiştir. Sinema, fotoğraf, hatta enstalasyon gibi, çizgi romanla karşılaştırıldığında tarihi o kadar eskiye gitmeyen sanat dalları akademide yer edinmişken, çizgi roman her nasılsa bu şansa sahip olamamıştır. Bugün çizgi roman ve akademi birlikte düşünüldüğünde iki tür ilişki gündeme gelmektedir: Üniversitelerdeki çizgi roman dersleri ve üniversitelerde düzenlenen çizgi romanla ilgili konferanslar ve akademik yayınlar. Bu iki tür ilişkinin Türkiye’deki durumuna baktığımızda karşımıza pek parlak bir resim çıkmıyor ama hepten de umudu kesmemek lazım. İki üniversitede çizgi roman dersi verildiğini biliyoruz. Galip Tekin, Boğaziçi Üniversitesi’nde Art of Animation adlı dersinde çizgi roman öğretiyor. Dersin popülaritesinde Galip Tekin isminin şüphesiz payı vardır. Şubat ayında 10. yılını dolduracak olan ders dersin mezunları arasında Ceylan Umsan, Tuba Güneş ve Feyzi Özşahin gibi profesyonel çizerler var. Galip Tekin bu sene bir de Bilgi Üniversitesinde bir dışarıdan katılıma açık, ücretli bir çizgi roman atölyesi başlattı. Bu atölyenin de Türk çizgi romanına katkıda bulunacağı kesin. Çizgi roman dersi verilen diğer üniversitemiz Anadolu Üniversitesi. Güzel Sanatlar Fakültesi Çizgi Film Bölümü öğretim görevlilerinden Tahir Kutluay Aksoy, iki yıldır dördüncü sınıf öğrencilerinin aldığı seçmeli bir çizgi roman dersi vermektedir. İki döneme yayılan ders hem teorik hem de uygulamalı bir stüdyo dersi. Amerikan, İtalyan ve Japon tarzı çizgi romana olduğu kadar Türk çizgi romanına da yer veren ders yaratım ve anlatım ortamı olarak çizgi roman, çizgi romanın dili ve araçları, hareket ve hareketin aksı, mimikler, sahne, sahnenin tasarlanması, bir çizgi roman sayfasının elemanları (paneller, konuşma balonları, anlatım kutuları), teknik, çini, leke, tarama, renk ve rengin kullanımı gibi konuları içeriyor. Dersi geçebilmek için öğrencilerin kısa bir hikâye çizmeleri beklenmektedir. Dersi hazırlayan ve öğreten Tahir Kutluay Aksoy, kişi olarak “koskoca adam hâlâ çizgi roman mı okuyorsun” içerikli müstehzi yorumlara maruz kalsa da dersin üniversitede çok iyi karşılandığını belirtiyor. Kimileri grafik bir anlatıma sahip oluğu için bu dersin Grafik Bölümünde verilmesi gerektiğini iddia ediyormuş ama, ders oldukça popüler. Güzel sanatlar bölümünün dışından öğrenciler bile geliyormuş derse. Üniversite-çizgi roman ilişkisinin bir başka ayağı da üniversitelerde konuyla ilgili düzenlenen konferanslar ve akademik yayınlar. Üniversitelerde çizgi romanla ilgili bir çok tez yazılmışsa da bu konuda bir akademik süreli yayın yoktur. Akademik olmaya en yakın yayın elinizde tutmakta olduğunuz, bir üniversite yayını olmayan Serüven dergisidir. Konferanslara gelince, üniversitelerde çizgi roman kulüp ve toplulukları olduğunu biliyoruz. Bu kulüpler kimi zaman söyleşiler, film gösterimleri ve sergiler düzenlemektedir. Örneğin Bilgi Üniversitesi’nde geçen yıl Çizgili Günler başlığıyla bir dizi etkinlik düzenlendi. Çizgili Günler’in atölye çalışmalarını üniversitenin öğretim görevlilerinden çizgi romancı Ergün Gündüz yönetti. Kendisiyle konuyla ile ilgili yaptığımız görüşmede Gündüz, Çizgili Günlerin her yıl düzenleneceğini söyledi ve etkinliğin gelenekselleşeceğinin müjdesini verdi. Ancak, bu etkinliklerin öğrenci kaynaklı çalışmalar olduğu göz önüne alınırsa, üniversitelerin öğrencilerinin arkasında kaldıklarını söylemek yerinde olacaktır. Akademi ve çizgi roman ilişkisine dünya perspektifinden baktığımızda elbete çok daha büyük ve karmaşık bir resim görüyoruz. Öyle ki bu ilişki içinde ele alınabilecek çalışmaları özetlemek bile bu yazının boyutlarını aşar. Ancak, hem üretim hem de tüketim oranı sebebiyle dünya çizgi romanında önemli bir yere sahip olan Amerika’ya odaklanır ve yine aynı kıstası kullanarak üniversite düzeyinde eğitim, akademik konferanslar ve süreli yayınları ele alırsak, çizgi romanın en azından Amerika’da akademinin oldukça içine girdiğini görürüz. Amerika’da üniversite düzeyinde çizgi romanla ilgili dersleri iki grupta toplayabiliriz: Daha çok kültürel çalışmalar, güzel sanatlar veya iletişim bölümlerinde verilen çizgi roman kültürü dersleri ve üniversitelerdeki çizgi roman bölümleri ve/veya seçmeli ya da zorunlu çizgi roman stüdyo dersleri. Birinci grupta Florida University, Yale University, Massachusets Institute of Technology, Indiana University, Purdue University gibi ünlü üniversiteleri de içeren uzun bir liste görüyoruz. Bu derslerin çoğu çizgi romanı daha çok edebi bir metin, tarihsel bir belge veya popüler kültürün bir göstergesi olarak görme, çizgi romanın görsel niteliklerini ve plastik değerlerini ikinci plana itme eğiliminde. Dersleri veren bölümler göz önüne alındığında bu anlaşılır bir durumdur. Öte yandan, söz konusu derslerin çoğu sadece çizgi romanla kısıtlamıyor içeriklerini. Karikatür, bant karikatür, politik karikatür, çizgi film ve grafik roman gibi konular da işleniyor. İkinci grupta çok daha fazla okul var: İki yıllık bir eğitim programı içinde çizgi roman, grafik roman ve karikatür konularında çeşitli dersler sunan Center for Cartoon Studies, birkaç yıl önce programını gördüğümde hayli ticari bulduğum, üç yıllık bir programı olan Joe Kubert School ve hem dört yıllık lisans hem de lisansüstü programları olan Savannah Collage of Art and Design, en eski ve deneysel sanat eğitimi kurumlarından olan The School of Visual Arts bu okulların en çok bilinenleri. Minneapolis College of Art and Design, The Memphis Collage of Art, The Rhode Island School of Design, Cornish College of the Arts ve The Montserrat College of Art çizgi roman eğitimi veren diğer okullar. Yukarda adı geçen kurumlardan sadece Florida Üniversitesi’nde çizgi romanla ilgili düzenli konferanslar düzenlenmektedir. Bu sene 29-30 Ekim tarihlerinde yapılan konferansın konusu “Çizgi Roman ve Animasyon: Eşzamanlılık ve Ardışıklık”. Konferans bilgisayar oyunlarından Anime ve Manga’nın yükselişine, Disney’in çizgi film ve kültür endüstrisine etkilerinden çizgi romanın dağıtımına kadar uzanan geniş bir yelpazedeki konuyu tartışmaya açtı. Elbette sürekli yapılan konferanslar Florida Üniversitesi’ninkiyle sınırlı değil. Popüler Kültür Derneği (Popular Culture Association) tarafından her yıl düzenlenen konferansın 2005’deki konusu Ortaçağ. Ortaçağ temalarını işleyen her tür çizgi roman, grafik roman, bant karikatür ve karikatür konferansın kapsamı içinde. San Diego Comic-Con İnternational’ın düzenlediği Comic Arts Conference, Georgetown Üniversitesi’nde yapılan International Comic Arts Festival ve Ohio State University’nin üç yılda bir gerçekleştirdiği Festival of Cartoon Art diğer düzenli konferanslardan. Florida Üniversitesi çizgi roman konusunu oldukça ciddiye alıyor olmalı çünkü derslerine ve konferanslarına ek olarak bu konuda bir de akademik dergi yayınlıyor: ImageTexT . Disiplinler arası çizgi roman çalışmaları dergisi alt başlığıyla sunulan derginin amacı çizgi roman, karikatür ve bant karikatür konularındaki akademik çalışmaları geliştirmek. Görsel metinselliğin tarihsel, teorik, ve kültürel açılımlarını araştırdığını söyleyen dergi, bütün ülkelere, tarihsel dönemlere ve disiplinlere açık. Çizgi romanın ve çizgi romanla ilintili diğer mecraların estetiği, mantığı, algılanışı, üretimi, yayını ve dağıtımı konularına öncelik veren derginin sitesinde (http://www.english.ufl.edu/imagetext) bu güne değin yayınlanan bütün yazıları okuyabilirsiniz. “Sıradan insanın bakış açısı ve yaşantısı, sosyal dünyanın özünü anlamamızda son derece önemli bir yere sahiptir” anlayışıyla kurulan Popüler Kültür Derneği de üç ayda bir yayınlanan akademik bir yayına sahip. Sanatın sadece müzelerde saklanan eserlerden ve “klasikler”den ibaret olmadığına inanan The Journal of Popular Culture dergisi 37. sayısına ulaşmış bile. Çizgi roman konusundaki tartışmasız en saygın akademik süreli yayın artık baş editörü John A. Lent’le özdeşleşen International Journal of Comic Art’dır. Altı yıldır yayınlanmakta olan dergi yılda iki kez yayınlanıyor. Kendisine uluslar ve disiplinler arası bir içerik belirleyen dergi çizgi roman, grafik roman, gazete ve dergi bant karikatürü, karikatür, politik karikatür, mizahi sanat, animasyon ve mizah dergileri konularında “akademik ve okunabilir” makaleler yayınlama amacında. 19 kişilik yayın kuruluna ek olarak, 38 ayrı ülke ya da bölgeden üyelerin oluşturduğu bir uluslararası yayın kurulu var. Art Spiegelman, Arthur Asa Berger, Ralph Stedman, Mikhail Zlatkovsky, Miroslav Bartak ve Will Eisner gibi ünlü isimlerin oluşturduğu danışma kurulunda ise 24 kişi var. Gerçekten de uluslararası bir ürün olan dergide Türkiye’yi yayın kurulunda Aslı Tunç, uluslararası yayın kurulunda Turgut Çeviker ve danışma kurulunda Tan Oral temsil etmekteler. Kısaca IJOCA diye anılan derginin ilk beş yılına baktığımızda karşımıza etkileyici bir resim çıkmaktadır: İlk beş yılın on sayısında 56 farklı ülkeden 150 yazarın makaleleri ve tanıtım yazıları yer almıştır. Yaklaşık son on sayfasını farklı ülkelerden gelen karikatürlere ayıran derginin en hoş tarafı kendini akademik dünyanın yavanlığına kaptırmaması. Gönderilen yazıların okunabilir olması gerektiğini vurgulayan derginin bu hassasiyetini Bahar 2004 sayısında görebiliyoruz. Bir yandan “Demir Körük: Delisle’nin Albert et les Autres Çalışmasındaki Erkek Sterotipleri”, “Katuni Za Miujuza: Doğu Afrika’dan Fantastik Çizgi Romanlar” ya da Kore’deki Cinsiyetçi Çizgi Roman Pazarı: Kore’de Yayınlanan Genç Kızlara Yönelik Çizgi Romanlara Genel Bakış” gibi sadece uzmanını ilgilendiren yazılar var dergide. Diğer yandan İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi yanlısı karikatürler çizmekle suçlanan Vincet Karassousky’nin ya da 70’li yıllarda Brezilya’da Stan Lee’den habersiz çizilen ve satılan halis Brezilya işi X-menlerin maceralarını anlatan yazılar, akademik anlamda olmasa bile çizgi romanla ilgilenen herkesin ilgisini çekebilecek nitelikte. http://www.ijoca.com adresinde geçmiş sayıların içindekiler listesini görebilir, dergiye yazı gönderme kuralları gibi konularda ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Bu gün üniversitelerin özellikle kültürel çalışmalar bölümlerinin artmasıyla, popüler bir tüketim aracı olarak çizgi roman akademide daha sık tartışılmaktadır. Bu bağlamda özellikle kültürel çalışmalar bölümleri yayınladıkları dergilerde kimi zaman çizgi romana yer vermekte, özel çizgi roman sayıları yayınlamaktadırlar. Örneğin Iowa Üniveristesi Kültürel Çalışmalar Bölümü Iowa Journal of Cultural Studies’in 2005 özel sayısının konusunu “Çizgi Roman ve Kültür” olarak belirlemiş. Indiana Review ise daha da ilginç bir adım atarak 2004 yaz sayısına özel bir çizgi roman eki koymuş. Diğer yayınların aksine Indiana Review amatör ve profesyonel çizerlere bir çağrı yaparak, “çok-kültürlülük ve arada kalmışlık” konusunun işleneceği özel sayı için kısa hikâyeler çizmelerini istemiş. Dergi editörlerinden Lea Ann Bigelow üniversitenin internet sitesinde, çizgi romanın bir tür arada kalmış bir sanat dalı olduğu için bu konuya çok uygun bir mecra olduğunu belirtmiş. Amerika’da çizgi roman ve akademi ilişkisinin bu kadar güçlü olmasının en temel sebebi aslında bir propaganda ve eğitim aracı olarak çizgi romanın gücünün yıllar önce fark edilmiş olmasıdır. Meselenin propaganda yönünü merak edenler Tanyel Ali Mutlu’nun Serüven’in birinci sayısında yer “Kızıl Tehlike: Bir Korku Masalı” yazısını okumalılar. İşin eğitim yönüne ne derece değer verildiğini ise NACAE gibi bir kurumun varlığıyla bile açıklayabiliriz. National Association of Comics Art Educators (Ulusal Çizgi Sanatları Eğitimcileri Derneği) son yıllarda çizgi romanın algılanışındaki ve yasal bir sanat biçimi olarak kabul edilmesindeki gelişmelere bakarak “çizgi roman uzun süren bir ergenlikten sonra nihayet rüştünü ispatladı” diyor websitesinde. Hem sektöre yönelik hem de eğitimsel çalışmalarda bulunan derneğin genel ve temel amaçları şöyle: 1.Amerika’da eğitim kurumlarında çizgi romanın anlaşılmasını ve kabul edilmesini hızlandırmak amacıyla ulusal bir forum oluşturmak. 2.Okullarda çizgi roman, karikatür, bant karikatür ve bant çizgi roman gibi çizgi sanatları derslerinin geliştirilmesine danışmanlık etmek, yardım sağlamak. 3.Burs, ödenek ve yayın olanağı sağlayarak genç yeteneklere destek olmak. 4.Çizgi sanatının öğretimine çeşitli ve deneysel yaklaşımları teşvik eden kaliteli bir eğitimin gelişimini desteklemek 5.Karikatüristler için iş olanakları yaratmak 6.Çizgili sanatın tarihini korumak 7.Derneğin amaçlarını geliştirmek ve gerçekleştirmek için yayıncılarla ve ilgili kurumlarla bağlantılar oluşturmak ve sürdürmek. NACAE websitesini yukarıda belirtilen amaçları yerine getirmede önemli bir unsur olarak görmektedir. Sitelerinde (http://www.teachingcomics.org) çizgili sanatlar eğitimi alanında çalışmayı düşünenler için gerekli ve yardımcı olabilecek pek çok şey var: Bir stüdyo ya da edebiyat dersinde kullanılabilecek alıştırmalar, bazı ünlü üniversitelerde bu konuda verilen derslerin haftalık programlarının tamamı, yararlı linkler, faydalı kitap ve dergiler listesi. Derneğin yönetim kurulu çizgi sanatçılarından ve eğitimcilerden oluşuyor. Danışma kurulunda ise Scott McCloud, Will Eisner ve Art Spiegelmen gibi ünleri ülkemiz sınırlarına kadar ulaşan sanatçılar var. Ülkemizde çizgi romanla ilgili hiçbir derneğin olmadığını düşünürsek, NACAE gibi çizgi romanı hem bir iş kolu hem de eğitim alanı olarak gören bir derneğin kurulması hayırlı bir başlangıç olacaktır. Bu aynı zamanda çizgi romanın akademide kabulünü de hızlandıracaktır. Varolduğunu bildiğimiz insan potansiyeli eğitim olanaklarıyla birleştiğinde şüphesiz şu günlerde tekrar canlanmakta olan Türk çizgi romanına uzun soluklu, sürekli bir ivme kazandıracaktır. Şenol Bezci incelemeler 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 22, 2008 çok güzel bir çalışma.. zaten, sadece çzigi roman değil, yaznın başında da bahsettiği gibi, sistem ve ideolojik yapılanmalar kendi ikonlarını yaratarak ve bu ikonları dokulmaz kılarak belli bir çerçeve içerisinde, belli bir kalıp içerisinde yaşamaya mahkum ediyorlar insanları...bu yüzden de çizgi romanın akademik olarak tam anlamıyla kabulu çok zaman alacaktır. ancak, diğer bütün örneklerde olduğu gibi çizgi romanda sanat anlamında haklı yerine kesinlikle ulaşacaktır.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.