Jump to content

Kısa Filmin Tarihçesi ve Türkiye'de Kısa Film


schizophrana

Önerilen Mesajlar

Kısa film tarihine gözattığımızda,kısa filmin başlangıcını Lumiere Kardeşler’in “Lumiere Fabrikası İşçilerinin Çıkışı” filmine,yani sinemanın başlangıç tarihine kadar götürenler var.Fakat bu çok doğru bir yaklaşım değildir.Çünkü o zaman çekilen kısa filmler,daha çok teknik imkansızlıklardan dolayı mecburi olarak kısa metrajlı çekiliyordu. (Sinematograf ancak 15 metrelik film şeridi alabiliyordu) Ancak yine de teknolojik imkanların yayılması ayırımını kesin bir tarihe bağlama imkanımız olmadığı için fantastik sinemanın babası olarak kabul edilen Georges Melies’i ilk kurmaca kısa film yönetmeni olarak kabul edebiliriz.

 

Kısa filme bugünkü anlamıyla baktığımızda ise kısa film tarihi,sinema teknolojisinin uzun metrajlı filmler çekebilecek yapıya ulaşmasının ve yaygınlaşmasının ardından başlar.Çünkü artık kısa film,bir mecburiyet olmaktan çıkmış, özel bir tercih ve anlatım biçimi olma özelliğini kazanmıştır.

 

Türkiye’de kısa filmin gelişim öyküsü nasıl diye baktığımızda ise,yukarıda belirttiğimiz yaklaşıma göre değerlendirirsek, ilk Türk kısa filmi olarak, Fuat Uzkınay’ın “Ayastefenos’teki Rus Abidesinin Yıkılışı” filmini kabul etmek doğru olmaz. İlk Türk kurmaca kısa filmi 1921 yılında, Şadi Fikret Karagözoğlu'nun oyunculuğunu ve yönetmenliğini yaptığı 20 şer dakikalık Bican Efendi güldürüleridir.

 

1927’de sinemaya sesinde dahil olmasıyla,1930’larda ilk İlk sesli belgesel kısa filmlere rastlamaya başlıyoruz.Bu alandaki ilk sesli belgesel kısa film,Nazım Hikmet’in Düğün Gecesi/ Kanlı Nigar (1933) filmidir.Bunu İstanbul Senfonisi, Bursa senfonisi gibi belgesel içerikli filmler takip eder. Sinema sektörünün yabancı yatırıcımların elinde olması nedeniyle sinemamız fazla gelişemez.1930’larda bir kaç uzun ve kısa metrajlı film daha çekilir.Bu filmler daha çok devlet destekli ve propaganda amaçlıdır.

 

1930’lardan sonra Türkiye’de kısa film alanında uzun bir sessizlik görülür. 1960'larda ise Türkiye’de bu alanda ilk kez bir kıpırdanma görülür : Robert Koleji’nde okuyan bir kaç genç tarafından kurulan Robert Koleji Sinema Klubü, 1967’de 1. Hisar Kısa Film Yarışması’nı başlatır.Fakat Türkiye’de maliyet ve teknik yetersizlikten dolayı amatör sinema henüz tam anlamıyla gelişmediğinden dolayı yarışma o tarihlerde beklenen ilgiyi görmez.

 

Hisar Film Yarışmaları’nın ardından, kısa film alanında yapılan en önemli etkinlik 80'lerde başlayan ve 90'lı yıllarda uluslararası bir film festivaline dönüşen İFSAK ulusal kısa film yarışması olmuştur. İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması, giderek büyüyerek Uluslararası İstanbul Kısa Film Günleri’ne dönüşmüştür.

 

Günümüzde ise başta İstanbul,Ankara,İzmir,Adana ve İzmir olmak üzere bir çok şehirde ulusal film festivalleri yapılmakta ve kısa film yavaş yavaşta olsa hakettiği yere getirilmeye çalışılmaktadır.

 

Kaynak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...