schizophrana Oluşturma zamanı: Ekim 3, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 3, 2008 Sana Yağmur Diyorum (gidersen hani sığınaklarım? Eksilir, zarar kalırım kalırım! Yeni günün tenine dağılır yaralarım sana yağmur diyorum...) Uzun boylu umuttun tadında unutuldun nerde büyük uçurumların kış suların, yaz uykuların? Sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım uslanmayalım! Gün, vursun yükünü gecenin hırkasına yol, vursun sesini uzaklığın pasına sesime kibrit çaksan tutuşacağım sargısızım çoğalırım çoğaldıkça arsızım s a n a y a ğ m u r d i y o r u m... Yılmaz Odabaşı Uzak Kaderler İçin Bir gün, bir yağmurla garip garip -Çoluğu çocuğu terk edeceğim.- Bir sevgiyle doymayacak kalbim, anladım Alıp başımı gideceğim. Asır yirminci asırdır, amenna Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi Uzaklar daha uzaklaşır Bir define çıkarır gibi kayalardan, Âdemden beri Sımsıcak sevgilere muhtacım. Bir gün alıp başımı gideceğim -Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...- Belimi bir ılık şal sarsın, mavi Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız Rüyalarım unutulmuş bir handa pes desin Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında. Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde Diyarı gurbette kanlı bir aşk Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde En uzak beyazlar, En yakın ikindilerde, duygulu Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam İçip içip ağlasam... Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum? Herkesin derdinden pay isterken. Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden. Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum Bir el yağmurla dokunacak omzuma Bir çift göz, bir davet, bir kalp Çoluğu çocuğu terk edeceğim. Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak Toprak ve insan kokularıyla, Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için Başımı alıp gideceğim. Turgut Uyar Boşuna Sen yoksun Boşuna yağıyor yağmur Birlikte ıslanmayacağız ki Boşuna bu nehir Çırpınıp pırpırlanması Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki Uzar uzar gider Boşuna yorulur yollar Birlikte yürüyemiyeceğiz ki Özlemlerde ayrılıklar da boşuna Öyle uzaklardayız Birlikte ağlayamayacağız ki Seviyorum seni boşuna Boşuna yaşıyorum Yaşamı bölüşemeyeceğiz ki Aziz Nesin Buluşmak Üzere Diyelim yağmura tutuldun bir gün Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek Öbür yanda güneş kendi keyfinde Ne de olsa yaz yağmuru Pırıl pırıl düşüyor damlalar Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın Dar attın kendini karşı evin sundurmasına İşte o evin kapısında bulacaksın beni Diyelim için çekti bir sabah vakti Erkenceden denize gireyim dedin Kulaç attıkça sen Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan Ege denizi bu efendi deniz Seslenmiyor Derken bi de dibe dalayım diyorsun İçine doğdu belki de İşte çil çil koşuşan balıklar Lapinalar gümüşler var ya Eylim eylim salınan yosunlar Onların arasında bulacaksın beni Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya Çakmak çakmak gözleri Meydan ya Taksim ya Beyazıt Meydanı Herkes orda sen de ordasın Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim Özgürlüğe mutluluğa doğru Her işin başında sevgi diyor Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili Bi de başını çeviriyorsun ki Yanında ben varım Can Yücel Şemsiye tozlu bir şemsiye durur çatı katındaki odanın kuytu bir köşesinde kumaşındaki eski yağmurların hüzünlü kokusuyla anımsar mısın bilmem yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı o günü hani şemsiyeyi iyice çekip başımıza dudaklarımla hesaplamıştım yüz ölçümünü nicedir sokağa çıkarmıyorum şemsiyeyi korkuyorum çünkü kapısı açık kafesinden uçan bir kanarya gibi beni ikinci kez terk etmenden yanıt alamayacağımı bilsem bile yanına gidip sorarım hergün şemsiyeye altında elele nasıl görünürdük diye Sunay Akın YAĞDIKÇA Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü, Kavim göçlerinden bu yana ağlayan Ve durmadan Cep kanyağı yakıcılığında ezgiler Çalan, çaldıran, yakalatan Adı bende gizli bir kadındı İstanbul Şehre bir yağmur yağdı Ben ağladım Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizanstan Yalan dolan yoktu gözlerde sadece ses Verilen sözler birdi edilen yeminler sıfır Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden Bir aşkın izlerini yok edecek yeni bir aşk sipariş edildi yeniden Bir şehre yağmur yağdı Ben ağladım Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında Hangisi talandı demli öpücüklerin Ve buğularda yitirilen kimin adıydı Bir aşktan diğerine kaç saate gidiliyordu Soyulur muydu kabuğu hayatın Yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı? Yağmur şehre bir yağdı Ben ağladım Ben giderken ençok seni götürdüm Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı Kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası Ben sevmeyi beceremedim belki de sevilmeyi Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı Ben... Yağmur... Ağladım... Yılmaz Erdoğan Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sAcReDwitCh Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 şiirler çok hoş gerçekten emeğine sağlık özellikle 2 tanesi çok beyendim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
melusina_ Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında Hangisi talandı demli öpücüklerin bu şiirler çok güzel......... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 4, 2008 Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden. çok güzel şiirler bunlar.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
lanet_buff Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 ilk şiir harika zamanm olmadıım içn sadece onu okuyabildm şimdlk çok saol canm süper:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
alev Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 şiirler gerçekten çok süper yağmuru ve yağmur altında sırılsıklam olup yürümeyi çok severim o yüzden yağmur dolu şiirleride çok severim paylaşım için çok teşekkürler ellerine sağlık serenadaschizophrana .. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Hepsi çok güzel gerçekten.. Teşekkürler:) Bir tane de benden.. Bir Daha Bana Benzeme Angel Yağmura çok teşekkür ederim Bu gece yalnızca cesedime yağdı Bana bir şey olursa diye korktum Seni birkaç saniye düşünürsem; Düşünürken üşürsem diye korktum Oturup siyah portakallar yedim Oturup korkunç kitaplar okudum İçimde bir sıkıntı gibi cinayet İçimde bir sığıntı gibi telaş İçimde felaket gibi bir merak Hislerimin uzağına düştüm, şimdi çok üzgünüm Şimdi çocukluğumun uzağına da düştüm Daha da düşersem diye korktum Seni birkaç saniye düşünürsem; Ay kıvrılırsa diye Kan kıvranırsa diye Can sıçrarsa ölürken bir yerlere, Daha da ölürsem diye korktum Seni birkaç saniye düşünürsem; Sessem, sersem bir heceysem eğer Seni bir kelime edersem diye korktum Seni kötü bir cümlede kullanırsam Adını söylerken takılırsam, yalnış telaffuz edersem Böyle bir günah işlersem Tanrı affeder diye korktum Yağmura çok teşekkür ederim Bu gece yalnızca bu şiire yağdı Sağol aşkım Sağol kırık kolum, kesik bileğim, kırık yüzüm, Kesik geleceğim, kırık sonsuzluğum Her şeye rağmen Yağmura bulanmış, güzel bir yazdı... Küçük İskender 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 5, 2008 Her yağmurda daha çok özlediğim sevdiğime.... ÖZLETİYOR SENİ BU YAĞMURLAR Burada yağmur yağıyor Aralıksız yağıyor günlerdir Ama sen yine de şemsiyeni Almadan gel ilk otobüsle Buğulanan camlara usulca Yüzünü çiziyorum ki yüzün Bir yağmur damlası olup Düşüyor yapraklarına gülün Güller de bozamıyor bu uzun Karanlık sessizliğini kentin Anılarını yitiriyor sokaklar Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları Tarih de kekemeleşiyor bazan Ki o zaman aşktır tek bilici Aşksa yürümek gibi bir şey Duyabilmek kuşların gelişini Anısı bizsek eğer bu kentin Unuttuğu türküler bizsek Acıyı rehin bırakıp bir güle Anımsatmalıyız bunları bir bir Sonra yürümeliyiz seninle Sokaklara caddelere çıkmalıyız Belki bir aşktır bu kentin Belleğini geri getirecek olan Burada yağmur yağıyor ama sen Şemsiyeni almadan gel yine de Özletiyor bu çılgın sağanak seni Sırılsıklam özletiyor biliyor musun Ahmet TELLİ Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.