Karabasan'a Bilimsel Açıklama

Karabasan'ın tıp dünyasındaki karşılığı nedir?

Tıptaki adı uyku felcidir. İnsanlar rüya gördükleri REM uykusu sırasında, göz ve solunum kasları dışında tamamen fizyolojik bir felç durumundadırlar. Hiçbir kasları çalışmaz. Böyle olmasaydı, biz rüyalarımızı oynar hale gelirdik. Rüyamızda ne yapıyorsak, yatakta da onu yapmaya başlardık. Bazen rüyadan uyandığımızda beynimiz uyanık ve etrafın farkında olduğumuz halde, hareket edemez, ses çıkaramaz ve göğsümüzün üzerinde bir ağırlık varmış gibi hissederiz. Bunu herkes hayatının bir döneminde en az bir kez yaşamıştır. Korku verici bir durumdur. Ama saniyeler içinde kendiliğinden düzelir. Karabasanın olma nedeni; uykudan uyanmamıza rağmen REM uykusundaki fizyolojik felç halinin, uyanır uyanmaz çözülmemesine bağlıdır.

dipp bööle bi açıklama istiyodu umarım faydalı ve açıklayıcı olur

teşekkürler vehrcle.eline sağlık.ben aynı durumun rüyada ani şeyler yaptıktan sonra da gerçekleştiğini biliyorum.vücudun kendine zarar vermesini engellemek amacıyla beyin uyandığı halde vücudu bahsettiğin felç halinde tutmaya devam ediyor.

Bilim herşeye bir sebep bulmak için uğraşıyor. Zaten bilimde öyle bişey hep vardır. Bilimin açıklayamayacağı birşey yoktur düşüncesi hakimdir. Normal buluyorum bu düşüncelerini. Nede olsa dünya dışı varlıkları bilim kabul etmez. Ama Dünya dışı varlıkların olduğuda unutulmaz bir gerçek dimi ama

vücudun alfa ritminin en yüksek olduğu anda ya yabancı varlıkların yada vücudun kendi kendini duraksatmasıdır.

Karabasan olayı banada çok olmuştur. Bazen hiçbirşey yapmadım, baktım zorladı dua ettim. Evet belki dua da psikolojik olabilir. Ama peki nasıl oluyor da, hiçbirşey yapmadığımızda daha çok artıyor.

bilinç altı kusuyor sanırım tüm korkuları.....

Aslında bilimin dünya dışı varlıkları daha doğrusu cinleri kabul etmemesi anormal. Bence de herşeyin bir bilimsel yönü de vardır. Ki bu açıklama da gayet mantıklı. Gerçi benim başıma hiç gelmedi karabasan ya da benzeri bir durum. Benim başıma gelen de mesela uyandığımda çok ani hareket etmem kolumu aniden oynatmam arada bir olur. Bunun da bilimsel bir açıklaması var.

Bilimle alakası var mı yok mu merak edenler varsa, taksın kafasına EEG propları, tam REM'in ortasında uyaran alıp uyandırılsınlar bakalım ne oluyor.

Bu tamamen bilimsel bir sey. deneyler le vs. gosterilmis. Yani tecrübeler le sabit. Ben de bir seyler karistirinca hep yasarim, o aralikta konusursunuz birileri gelirse zaten. Genel de ilk konusmalar da o aralikta olur.

Uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia edenleri dinleyin. Ortak bir sey vardır. Uyurken aninden uyanmıştır, hareket edememektedir. Göğsüne uzaylılar baskı yapar.. sonra tekrar yataginda bulur kendini. Bir sey hatırlamaz yada hayal meyal bir seyler hatırlar.

Bu tecrübeler, bilimsel olarak uyku, rüya, bilinç vs ile ilgili çalışmalarda defalarca tecrübe edilmiştir. Uzaylılar tarafınfan kacirilan birini, yada karabasan gören birini yatırıp belli ilaclar yada yontemler uygulayarak aynı tecrübe yi tekrar yasatirsiniz. O da işte gördünüz mü dün gece tekrar geldi uzaylılar gibi ifadeler kullanabilir.

cin peri meselesine gelince, belki de onlar uyandiran uyari rolu oynuyor. Belki insan REM ortasinda, yani reseptorleri mana alemine acik oldugu sırada uyanınca, yada bilincli hale gelince o alemlere yakın oluyor?

Biraz daha araştırma yaparsanız, islami, kabalistik vs. kaynaklari da incelerseniz, işin içine afrika rahiplerinin tecrübelerini, maya büyücelerinin neler yaptigini vs eklerseniz; bu konuyu daha iyi anlayabilirsiniz. Şamanların ruhlarla görüşmek için, yada post-modern uzaylilar ci larin uzayli dostlariyla görüsmek için kullandıkları maddeler, yöntemler vs. öğrenelim, sonra acalim bir nörofarmakoloji kitabı bakalım..

bu arada ufo hikayeleri icin "Carl Sagan" in yazilarini tavsiye ederim. Onun yazılarından da bilimsel olarak bu olayların incelendigi calismalara da ulasabilirsimiz.

karabasan dediğimiz şeyin bilimsel bir açıklaması olduğu düşüncesindeyim zaten sürekli bu tip kabuslarla uykularım da bölünüyor ama benim çözemediğim eğer bu uyku felci denen şeyse neden sırtüstü yattığımız zaman başımıza geliyor ? batıl inanışlar karabasan ya da diğer varlıkların sırtüstü yatıp savunmasız bir pozisyonda olduğumuzda geldiğini söylüyorlar ? iki durum arasındaki bağlantııyı çözemedim.

Sırtüstü pozisyonda şayet yastığınız biraz yüksekse ve omuzlarınız değil sadece başınız yastıkta ise uykuya daldığınızda vücudunuz gevşer ve çeneniz köprücük kemiklerine doğru yaklaşır bu durumu akşam yatarken deneyebilirsiniz sırtüstü yatın iyice gevşeyin 3 - 4 dakika bu pozisyonda kalın bu durum beyninize yeterince kan gitmesini engelleyecektir ve gırtlağınızda nabzınızı hissedebilirsiniz kendinizi iyi hissetmeyip mecburen sağa yada sola döneceksiniz. Derin uyku durumunda bedenimizi istemsiz bir şekilde sırt üstü pozisyona getiririz ve beynimize yeterince kan ve oksijen ulaşamayınca kısa süreli baygınlık, uyuşma veya geçici felç (Katalepsi) oluşur.

Katalepsi

En karakteristik olarak katatonik şizofrenide (bkz.) görülen bu durum, kas tonüsünde spesifik bir kasılma ve değişimdir. Yüz ifadesi donar ve vücut normal bir insan için zor veya imkansız olan hareketsiz bir biçim alır. Hastanın aldığı vücut biçimini değiştirmek için gösterilecek herhangi bir çaba sonucunda da hasta ya direnç gösterir (bkz. Negativizm) veya vücudunu başka bir biçime sokar (bkz. Fleksibilitas Serea)"

Ayrıca hipnoz seanslarındada bu durum sözkonusudur;

Hafif transta verilen telkine bağlı olarak, derin transta da ortaya çıkan hareketlerin yavaşlaması ve daha sonra kaybolması halidir. Hafif halinde adalelerin gösterdiği direnç bir bal mumu çubuğun büküldüğünde gösterdiği dirence benzediğinden bu hale Flexibilitas Cerea denir. Süjeden kolunu, ayağını veya ağzını belirli bir duruma getirmesi istendikten sonra kolunun (veya ağzının) artık bu şekilde kalacağı adalelerinin gittikçe sertleşeceği ve kolunun tahta gibi katılaşacağı telkin edilirse kolun bu şekilde kaldığı ve uygulanan çok büyük kuvvetlere rağmen kolun aldığı durumu değiştirmenin olanaksız olduğu görülür. Veya süje kendisi bütün uğraşmalarına rağmen kolunun durumunu değiştiremez; ağzını kapatamaz, veya göz kapaklarını açamaz v.s. Hipnoza giren süjeden gözlerin kapandıktan sonra açılamaması telkin sonucu meydana gelmiş katalepsiye bağlıdır.

Katalepsi derin transta telkin ile bütün vücutta meydana getirilebilir, bu takdirde bütün vücut alçı bir heykel kadar sert, katı ve hareketsizdir. Sahne hipnotizmacılarının en büyük gösterilerinden biri de gösteriye uygun olması yüzünden budur. Çünkü süje bu halde normal halde bir insanın yapamayacağı bir çok kas kuvveti denemelerini başarı ile bitirir.

Karabasan hikayesine gelince bu durum aslında enerji bedenin fiziksel bedeni terk etme esnasında yasanan sıradan sayılabilir bir oluşumdur. Kişi kendini geliştirdikçe aleyhde olan bu problemi kendi lehine çevirebilir zira her gece siz istesenizde, istemesenizde ruhunuz bedeninizi terk eder.

Zümer Suresi

(42)Allah (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.

Sadece yapmanız gereken bu durumdan istifade etmek ve kısa süreli olsada bir gezintiye çıkıp evreni dolaşmak.

Kesinlikle bilimsel açıklamalarını çok mantıklı bulduğum bir olaydır bu uyku felci hali.Öncelikle şunu söylemem gerekir ki; bu olaya "uyku felci" değilde "karabasan" olarak yaklaşırsanız zaten baştan yeniksiniz demektir.İsminden de mütevellit, bir takım korkularınız varsa bu felci yaşadığınız anda kurtulmanız çok daha geç olacaktır.Bazı arkadaşların "cinler geliyo sonra bırakmıyoo" şeklindeki açıklamalarıda beyni kanalize edememektir zaten.

peki benimde bir sorum olucak bunu cok yasayan bi insan olarak;yazılanların tümünü okudum okuduklarımda cidden mantıklı geldı peki bu uyku felci durumu dua okuyoruz gecıo falan diyoruz ya karabasan gelınce insanın kendisini telkin etmesiylemi alakalı psikolojikmi yani çünkü ben okudugum zaman gecıyor gercekten bunu sorcaktım cok tesekkür ederim şimdiden:d

Haddim olmayarak cevaplamak isterim sevgili gizzem.

Dua okumakta bir nevi psikolojik telkindir.

dünyanın %80'ni (atıyorum) herhangi bir şekilde tanrıya inanıyor ve kendi tanrısına dua ediyorsa dua'nın değil de Dua'ya psikolojik telkin diyenlerin psikolojik telkin yaptıklarını düşünüyorum. Tabi ki duanın psikolojik etkileri vardır ama bu psikolojik etkileri genelde sonuç alındıktan sonra gerçekleşir.

Duanın psikolojik telkin olduğunu, dua eden bir çok kimse bilmez oktober."Dua psikolojik telkindir" diyen herkes de dua ederek psikolojik telkin yapmaz.En azından kendimi bunun dışında bırakıyorum.

cok tesekkür ederim bilgi verdiğiniz için arkadaslar sanırım haklısınz insan kendını telkin edıo gercekten...

Konu karabasanla derdi sık sık olan kişilere sesleniyorum ist. kadıköydeki bir hastanade beyinden gelen bu problemi bir saat içinde tedavi ediyorlar bir daha katiyen karabasanla karşılaşmazsınız, bu manyatik akımla ilgili bir olay beyindeki o noktaya müdahele ederek çözüm getiriliyor.

"dua psikolojik telkindir" diyenler bunu diyerek psikolojik telkin yaparlar. anlatmak istediğim şu örneğin; mutlu olmak için dua ederiz, dua ettiğimiz için mutlu olmayız. dua her dinde allaha yakarmak, ondan birşeyler istemektir. Eğer dua psikolojik telkin olsaydı bütün dualarımız gerçek olurdu. (isteklerimiz anlamında kullanıyorum, zira Kur'andan İncilden okunan bölümler dua değil ayettir. Allahuekber bir dua değil ama allah razı osun bir duadır)

Üniversitede 4. sınıfta iken yurtta kalıyordum.Üst ranzadaki yatağımda uyurken önce zil sesine benzer bir ses duydum.bu ses ile birlikte ne nefes alabiliyor ne de gözlerimi açabiliyordum.Bu hadiseden kurtulmak için cuma namazında hutbeden sonra okunan kısa bir sureyi okudum.Enteresan olan o anda hemen yanıbaşımdaki duvar kolonundan müthiş bir kahkaha duydum ve ''O okuduğun surenin bana etkisimi olur sanıyorsun'' diye bir ses duydum. o anda Ayetel kürsiyi okumaya başlamamla birlikte ses bir anda kesildi.Ve 10 yıldır bir daha karabasan hadisesi ile karşılaşmadım.Sizinde çevrenizde sık sık karabasan tarafından rahatsız edilen yakınınız varsa lütfen söyleyin ayetel küsi okusun.bakın bakalım bir daha rahatsız edebiliyorlarmı..

bende olunca hemen içimden besmele çekerim nas ve felak sr ni okurum.. zaten ayetel kürsi sr. en büyük kalkan değilmidir..yatarken okuyup yatınca sağ salim kalkılıyor)

Bazı olayları bilimle ifade etmek güçtür örneğin DUA. Bilim herzaman elle tutulur somut bir gerçek arar lakin bilimli ortaya çıkaran insandır. Ateist bir bilim adamının dua ya bakış açısı ile müslüman,hristiyan,musevi veya budist inancına bağlı bilim adamının aynı konuda dahi olsa farklılıklar gösterir. Size yardımcı olabileceğini düşündüğüm Jeanie Davis in Medical News de yayımlanan makalesini örnek vermek isterim.

Daha iyi Olmak İçin Dua eden İnsanlar

Son yapılan araştırmalardan birinde, bir grup yabancı insanın kendileri için dua ettikleri aşı ile döllenme yapılan kadınların daha yüksek oranda hamile kaldıkları görülmüştür.

Diğer bir araştırmada ise kalp ameliyatı geçirme riski altında bulunan insanların dua gruplarına katıldıktan sonra daha az komplikasyon yaşadığı görülmüştür.

Dölleme çalışmaları Seul/Korede bir hastanede toplanmış ve dua edilen kadınlarda hamilelik oranının iki katına ulaştığı tesbit edilmiştir. Bu çalışmanın başında ise New York da Kolombiya Üniversitesi Doğum ve jinekoloji Kürsüsü başkanı Rogerio A. Loho bulunmuştur.

Bunun hayli önemli bir buluş olduğunu söylemiştir Bay Lobo.

Buna rağmen ilk söylediği şey, daha bunun ne anlama geldiğini bilememiş olmalarıdır.

1998 ve 1999 yılları süresince Seul/Korede ki hastahanede aşı ile dölleme tedavilerindebulunan 199 kadın üzerinde rastgele çalışmalar yapılmıştır.

Tüm kadınlar aynı yaş grubu ve aynı dölleme faktörleri baz alınarak çalışmalar için şeçilmiştir.

Kadınların yarısı Kanada da ve Avusturalya da onlar için dua eden bir kaç Hristiyan dua gruplarına tesadüfü bir şekilde yönlendirilmişlerdir. Her bir hastanın bir fotoğrafı HASTANIN YÖNLENDİRİLDİĞİ gruba verilmiştir: ilk dua grubu direk olarak kadına dua ederken; ikinci grup birinci dua grubu için ayrıca dua etmekte bir üçüncü grup ise bir ve ikinci grupların her ikisine birden dua etmişlerdir.

Ne kadınların ne de onlara tıbbi destek veren personelin bu araştırmadan haberi olmadığı gibi kendileri için dua edildiklerinden de haberleri yoktu.

“Bunu belli etmeme titizliğini kontrol etmede oldukça dikkatliydik

karabasan denilen olayın psikiyatride "gece terörü" yada "uyku terörü" gibi isimleri vardır..batıl inanışların aksine cinlerin perilerin melaikelerin musallat olması yüzünden değil kişinin bilinç altına ittiği korkuların ve sorunların onu en savunmasız anında -uyku halinde- yakalaması yüzünden meydana gelir...

bir kaç sene once bu illetten muzdariptim...adam gibi uyuyamıyordum nerdeyse ki sağolsun doktorumla bir kaç seans yapmamız yeterli oldu..yani diyeceğim odurki basit bir rahatsızlık için yeri göğü birbirine katıp "cinler saldırdı kolumu bacağımı tuttu" diye feryat etmek yerine gidip profesyonel yardım almanız sağlığınız açısından daha faideli olur..

öte yandan dua başlı başına bir telkindir..bunun psikolojik telkin olduğunu söyleyenlerin kendi kendilerine psikolojik telkin yaptıkları savı (yarabbim cümleye bak!) biraz mantık dışı çünkü insan bu işlemin telkin olduğunun farkındayken kendi kendisine psikolojik telkin yapamaz..farkındalık olayını basitleştirerek şöyle anlatayım: sen benim kapının arkasında durup seni korkutacağımı biliyorsan ben istersem suratıma LORDİ nin yaptığı makyajdan yapayım sen yine de korkmazsın...

birde şöyle bir olay var bu psikolojik telkin olayıyla ilgili ki örnek vereyim hemen, hepiniz izlemişsinizdir tv.lerde 29. Dan sahibi Fuujit Su ustasının karnının üzerinden greyder geçirdiği gösterileri..işte bu olayı çok güzel açıklıyor..olay kendimizi inandırarak neleri başarabileceğimiz aslında, bir anlamda beynimizin sınırlarıyla ilgili..

son olarakta bilim..arkadaslar sunu unutmayın yaşama dair olayları bilim dışında her hangi bir olgu ile açıklayamassınız..tezleriniz havada kalır yoksa..misal bir arkadaş dünya dışı varlıkların olduğu "GERÇEĞİNDEN" bahsetmiş....gerçek biraz ağır bir kelimedir dikkatli kullanılmalıdır..içinde mutlaklığı barındırır, sana göre yada bana göre bir açıklaması yoktur gerçeğin çünkü..kesin ispat ister...oysa ben suana kadar cinlerin yada uzaylıların varlığının kanıtlandığına dair bir makale okumadım bilim ve teknik dergisinde..

ve pek tabii bilimin suan sahip olduğu bilgi birikimi herseyi açıklamaya yetmez..çünkü bilimsel bilgi birikerek ilerler..gökten vahiy yoluyla gelmez..bundan 90 sene evvel internet denilen seyin varlığını insanların aklı havsalası alamazdı...tıpkı bizim bundan 300 sene sonra (BELKİ) icat edilecek olan zaman makinesini kavrayamayacağımız gibi..

Bilim herşeye bir sebep bulmak için uğraşıyor. Zaten bilimde öyle bişey hep vardır. Bilimin açıklayamayacağı birşey yoktur düşüncesi hakimdir. Normal buluyorum bu düşüncelerini. Nede olsa dünya dışı varlıkları bilim kabul etmez. Ama Dünya dışı varlıkların olduğuda unutulmaz bir gerçek dimi ama

demişsin bilim uzaylı varlıkları kabul etmiyoda ne demek lütfen bilgi toplayarak konuş böle konularda çünkü bilim uzaylılar konusunda hem fikirler ve var olduklarını düşünüyorlar böle konularda kulaktan dolma yada örnek vermek için yazı yazma... tmm

--------------------

( assaint ) lütfen kendi görüşlerini yaz.. bu arada %70 i yok dur die bişi yhok... ben Allah'a inanıorum ancak atestler bile böle şöle yazman yanlış hemde çok .. bu 1 kişinin yaptığı bir şey bütün ateistleri eleştirmişsin üstelik benim arkadaşım hiç anlattığın gibi diğil... bu arada dua etmeden duramazsın demişsin çok saçma geldi biz inanıoruz vev arlığını biliorum dua die bir kavramın olduğun ubilioruz dier afrikada çinde yhada dier dinlerin mensupları yaşamasın o zmn? lütfen konuşmalarını düşünerek yaz.. üstelik %70 die bi istatislik yhok... kendi fikirlerim bunlar...

Selam dostum

Dikkat edersen bilimsel olan bölümü "Burada okuduğumuz bilimsel bir makaledir ve yazanların inançları tartışılabilir." şeklinde ayırmışım.

Gizzem hanımın sorusuna gelince;

İNANÇ:

Şeklindede başlık açmışım, bunda sınrasıda benim görüşümdür. Yine daha dikkat edersen hiçbir ateiste yönelik bir karalama veya eleştiride yok.

Burada verdiğim %70 izafidir, benim için 70 senin için 30 olabilir bu bizim iman olarak adlandırdığımız kritere bağlıdır.

Şöyleki; (Örneğin) sen benden daha çok imanlı ve inançlarına bağlısındır bende değilimdir senin hayatta alacağın tüm kararlar, mensubu bulunduğun din ve onun emirleri doğrultusunda olacaktır.

İnancında hayatının ne kadarını kapsasığı ile ilgilidir.

Bu nasıl bir uslup ?

( assaint ) lütfen kendi görüşlerini yaz.. bu arada %70 i yok dur die bişi yhok... ben Allah'a inanıorum ancak atestler bile böle şöle yazman yanlış hemde çok .. bu 1 kişinin yaptığı bir şey bütün ateistleri eleştirmişsin üstelik benim arkadaşım hiç anlattığın gibi diğil... bu arada dua etmeden duramazsın demişsin çok saçma geldi biz inanıoruz vev arlığını biliorum dua die bir kavramın olduğun ubilioruz dier afrikada çinde yhada dier dinlerin mensupları yaşamasın o zmn? lütfen konuşmalarını düşünerek yaz.. üstelik %70 die bi istatislik yhok... kendi fikirlerim bunlar...

Düzeltmelisin

Saygılar

Kesinlikle bilimsel açıklamalarını çok mantıklı bulduğum bir olaydır bu uyku felci hali.Öncelikle şunu söylemem gerekir ki; bu olaya "uyku felci" değilde "karabasan" olarak yaklaşırsanız zaten baştan yeniksiniz demektir.İsminden de mütevellit, bir takım korkularınız varsa bu felci yaşadığınız anda kurtulmanız çok daha geç olacaktır.Bazı arkadaşların "cinler geliyo sonra bırakmıyoo" şeklindeki açıklamalarıda beyni kanalize edememektir zaten.

karabasan olayi gercek ile uyku arasinda olan bir olaydir.korkunun bir etkisi olabilir ama ben ilk gordugumde 8 yasindaydim ne cin bilirdim nede peri.ondan sonra 12 yasinda daha sonra sik sik gordum simdi 25 yasindayim ve halen gormekteyim.bence korkuyla alakasi yok siz korksanizda korkmasanizda o istedigi kisileri istedigi zaman rahatsiz ediyor.bence cin de deyil.ama ona benzer bir sey.

Bilinc uyanık been felc durumundayken sesin çıkmaması haraket edememeyi anlayabilirim. peki bu esnadaelektronik cihazların parazit yapması,sizinle aynı anda ev içerisinde bulunanların bu durumu hisetmesi ve siz zorla uyanmaya calışırken iletişime gectiiniz hatta dokunduğunuz dunya dışı imgelerin bilimsel açıklaması da var mıdır?