sawyer6161 Oluşturma zamanı: Ekim 11, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 11, 2008 Marduk gezegeni (kıyamet senaryosu!!!) -------------------------------------------------------------------------------- Mayalardan ve Babillilerden kalan bilgilere bakılırsa kayıp gezegen Marduk 2012'de dünyaya yaklaşacak ve her şeyi alt üst edecek Siz siz olun 23 Aralık 2012 günü kimselere randevu vermeyin. Çünkü o gün eski uygarlıkların "Tanrıların gezegeni" dediği Marduk, 3600 yılda bir yaklaştığı dünyaya yeniden yaklaşacak ve kıyamet kopacak. Bu bir kehanet değil. Fal, büyü, tütsü de değil. Bu, araştırmacı Burak Eldem'in yüzlerce kitap ve makale arasından tarayıp çıkardığı, sorguladığı ve "2012: Marduk'la Randevu" adlı kitabında bütün ayrıntılarıyla tartıştığı bir iddia. Altı yüz sayfalık kitapta dünyanın karşılaştığı felaketler ve bu felaketlerin kutsal kitaplara giren, efsanelere dönüşen yansımaları sağlam kanıtlarla ve yalın neden sonuç ilişkileriyle tartışılıyor. Mesele basit olarak şu; dünyada büyük felaketler uygarlıkların başını ve sonunu belirliyor. Ve dünyanın dört bir yanındaki eski uygarlıkların kalıntılarında izi sürülen Marduk adlı gezegen bu felaketlerle yakından ilişkili. "Onuncu gezegen" olarak bilinen Marduk, 3661 yıllık bir yörünge periyoduna sahip. Ve özellikle Mayaların şaşırtıcı astronomik bilgilerine bakılırsa bu periyodlardan birinde Marduk 2012 yılında dünyaya yaklaşacak. Bu büyüklükte bir kütlenin etkisi ise geçmişten biliniyor: Sel felaketleri, volkanik patlamalar ve bu patlamalarla tetiklenen depremler. Tıpkı Milattan Önce 1649 yılında olduğu gibi. Ege'deki volkanın patlamasıyla yaşanan felaket pek çok uygarlığın ortadan kalkmasına yol açmış. Sülfürün kızıla boyadığı nehirler ve dumanlar yüzünden "gökyüzünün kararması" gibi olaylar mitolojide ve kutsal kitaplardaki anlatılarda aynı biçimde yer alıyor. Ürpertici olan 1649 ile 2012 yılı arasında tam 3661 yılın, yani Marduk'un yörünge süresinin bulunması. Kehanet değil araştırma Burak Eldem bütün bunları anlatırken bir "kahin" muamelesi görmekten fena halde rahatsız. O işi tablet okumaya kadar vardıran iddialı bir araştırmacı. Yaptığı da çeşitli uygarlıkların biriktirdiği bilginin izlerini sürmek. Kehanetle hiçbir alışverişi olmayacağını söyleyen Eldem, eski uygarlıkların sahip olduğu kritik bilgilerin dini metinlerden, gizemciliğe kadar pek çok alanın kaynağı olduğunu ve bunların genellikle doğa olaylarını açıklamakta kullanıldığını anlatıyor. Eldem bu bilgilere hükmetmenin toplumsal yapıları, sınıfları ve yöneticilerin hegemonyasını da ortaya çıkardığını ileri sürüyor. Eldem "Sınıflı toplumların ortaya çıkışında temel faktörünün bilgi olduğunu öne sürüyorum. Yani birilerinin yönetici, yönlendirici ve ideolojiyi sunucu hale gelmesinin temel faktörü bilgi" diyor. Eldem'e göre kendilerini yıldız gözlemciliğine verenler zaman içinde sahip oldukları bilgiyle özel bir konuma geldiler. Ancak bunu herkesle paylaşmak yerine kullanmayı seçtiler. Dolayısıyla bu bilgi okültizmin ya da dinin kodlarıyla sarıldı. Mayalar biliyordu Bu anlamda en çok Maya Uygarlığı ile karşılaşmak şaşırtmış Eldem'i: "Klasik marksizmin bakışıyla bir dil, kültür ve matematik için belirli bir üretim lazım. Mayalarda bu yok işte. Çok ilkel bir mısır tarımı yapıyor, ama astronomide inanılmaz bir bilgi birikimine sahipler. Yörünge hesaplarını ancak bugünkü kadar titizlikle yapıyorlar. Bu öncelleri olan toplumlardan onlara aktarılmış bir bilgi" diyor. Ancak bu Hıristiyanlıkla birlikte kesintiye uğruyor. Çünkü kilise eski kültürlerin sahip olduğu bilgiyi öğreniyor, ancak kimse öğrenmesin istiyor. Yazar Engin Ardıç da kitaba yazdığı önsözde buna dikkat çekiyor ve bunun hala değişmediğini ve felaketlerin bazı devletler tarafından bilindiğini söylüyor. Burak Eldem bu güne kadar başka hiçbir araştırmacının yapamadığı bir şeyi yaparak şeytanın rakamı olarak bilinen 666'nın öyküsünü de Babillilere ve Marduk'a kadar sürüyor. Bu simge 60'lık rakam sistemi kullanan Babillilerde 3661 rakamını gösteriyor. Yani Marduk'un yörünge zamanı. Aynı zamanda hem "Şar" yani kral anlamına geliyor, hem de "döngü", "yıkım", "tamamlanma" gibi anlamlara geliyor. Burak Eldem, Kudüs'ün talan edilmesi sırasında bu rakamın 666 olarak algılandığını söylüyor. "Marduk" simgesi rakam yerine harflerin kullanıldığı ibranicede de üç tane W harfine karşılık geliyor. Yine bu harflerin rakam karşılığı 666. Eldem "Neresinden baksan bunun bir şekilde altı ve altmışla bağlantılı olduğunu düşünmüşler ve bu rakam aslında 3661 olduğu halde ona 666 yani şeytanın rakamı demişler. 666 aslında Marduk'un şifresi" diyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
strider0084 Yanıtlama zamanı: Ekim 12, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 12, 2008 Binlerle yil once gelipte dunyayi korku ve kaos icinde yoneten Annunakiler hala bunu yapmaktadirlar illimunati diye bilinen Annunnakilerin dunyadan giderken biraktiklari soydaslari ( 300 kisi ) hala etkindirler. Annunnakilerin bunu yapmasinin sebebi galaktik federasyonun dunyayi bir koruma agina almak istemesiydi ve oylede oldu gitmek zorunda kaldilar. Iran Amerika ve israil gerginligine inanmayin hepsi ortak calisiyorlar cunku kaos la yonetim sistemidir ne yazik ki! Alintidir... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sawyer6161 Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 17, 2008 haklısın kardeşim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
x12tr Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 7, 2008 güzel paylaşım için teşekkürler. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
depakin Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 8, 2008 eğer marduk gerçekse ve dünyada büyük etkileri varsa bizler ne yapmalıyızböyle oturup ölümümü beklemeliyiz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sawyer6161 Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2009 NASA Sonunda Açıkladı NASA Sonunda Açıkladı: “Güneş Sistemimizde 10. GEZEGEN VAR!” Yoksa bu, binlerce yıl öncesinden bildirilen ve beklenen NİBİRU (MARDUK) olabilir mi? Bilimadamları; Pluto’dan, dünyaya üç kat daha uzak olan güneş sisteminin en uzak uzaysal objesini keşfettiler. Şu anda dünyadan 12.8 milyar km. uzaklarda bulunan onuncu gezegene; deniz canlılarının tanrıçasının adı olan “Sedna” adı verildi. California Teknoloji Enstitüsü’nden Dr.Mike Brown grubunda bulunan astronom arkadaşlarıyla birlikte, Polamar Caltech Gözlemevi’nde sergiledikleri kesintisiz çalışmaları sonunda, geçtiğimiz Kasım ayında Sedna’yı uzaydaki yörüngesinde saptamışlardı. Bu ilk görüntüden birkaç gün sonra, Sedna, daha güçlü bir teleskop olan Spitzer Uzay Teleskobu tarafından da saptandı. Sedna aynı zamanda, 1930’da Pluto’nun keşfinden beri güneş sisteminde keşfedilen en iri uzaysal obje. 1000 km lik bir çapı olduğu tahmin edilmekte. Sedna halen güneşten 100 milyar mil (kabaca, dünyanın güneşe olan olan uzaklığından 90 kat) daha uzakta ve eksantrik bir yörünge üzerinde bulunmaktadır. Pluto’nun 9.cu gezegen olduğunu kabul edenler, Sedna’yı da yeni keşfedilen bir gezegen olarak önermektedir. NASA da, yeni gezegeni; Charles Arthur’un önerdiği (Inuit Tanrıça’nın adıyla) Sedna olarak adlandırmayı kabul etmiş ve onu, 1930’da Pluto’nun keşfinden beri bulunan 10.cu gezegen olarak, ilan etmiş bulunmaktadır. Aslında, bilinen Güneş Sistemimiz’in en uzak mesafelerinin ötesinde başka bir gezegenin var olup olmadığı sorusu, Uranüs ve Neptün gezegenlerinin yörüngesel hareketlerindeki düzensizliklerinden ötürü uzun yıllardır tahmin edilmekteydi. Yerçekimsel bir kuvvet, bu iki dev gezegenin yörüngelerinde düzensizliklere yol açmaya devam etmektedir. Bu kuvvet, çok uzak ve görünmeyen büyük bir nesnenin varlığını akıllara getirmekteydi.. Birleşik Devletler Donanma Rasathanesi tarafından yapılan son hesaplamalar, Uranüs ve Neptün gezegenlerinin yörüngesel hareketlerinde meydana gelen düzensizlikleri onayladı. Rasathanede çalışan bir astronom olan Dr. Thomas C. Van Flandern, bu düzensizliklerin tek bir keşfedilmemiş gezegenin varlığıyla açıklanabileceğini söylemektedir. O ve bir meslektaşı, Dr. Richard Harrington, 10’uncu gezegenin Pluton’un yörüngesinin 5 milyar mil ötesine ulaşan oldukça eliptik bir yörüngeye sahip olması gerektiğini hesaplıyorlar. Ve ilk olarak 1982 yılında NASA ‘dış gezegenlerin ötesinde gizemli bir nesnenin var olduğu kesindir’ şeklinde bir bildiride bulunarak X Gezegeni’nin varlığına ilişkin olasılığı resmi olarak kabul etmişti. Bir yıl sonra, uzaya yeni fırlatılan IRAS (Infrared Astronomical Satellite-Kızılötesi Astronomik Uydu), uzayın derinliklerinde büyük, gizemli bir nesne tespit etti. Washington Post, California JPL’den IRAS Projesi’nde görevli bir bilimadamı olan Gerry Neugebauer ile yaptığı röportajı şöyle özetledi: “Orion Takımyıldızı yönünde, bu güneş sisteminin bir parçası olabilecek kadar Dünya’ya yakın bir gökcismi bulunmuştur. Bütün söyleyebileceğim, bunun ne olduğunu henüz bilmediğimizdir.” Nibiru'ya gelince: Astronomlar, neredeyse elli yıldır, güneş sisteminde, Pluton'un dışında, oldukça uzun yörüngeli bir gezegenin varlığından şüpheleniyor ve bu doğrultuda araştırmalar yapıyorlar. "Planet X" adı verilen bu araştırma içinde, Zecharria Sitchin'in Sümer metinlerinden çıkardığı bilgilerin doğruluğunun kanıtlanmak üzere olduğunu söyleyenlerde vardı. Şimdi Nibiru'nun büyüsü giderek daha çok insanı çekmeye başlıyor. Hele, gezegenin dünya yakınına bir daha ki geliş tarihinin aşağı yukarı 2012 yılına rastlayacağı tezi dikkate alınınca, heyecan daha da artıyor. Bilindiği gibi, Olmec ve Maya takvim sisteminin döngüler üzerine kurulu yapısında, merakla beklenen bir tarih var. Bu, Maya takviminde "13 Ahau" olarak adlandırılıyor ve bir daha ki 13 Ahau da 2012'ye rastlıyor.. Sitchin dünyanın her yerinde akademik çevrelercede sevgi ve saygıyla anılan çok değerli bir araştırmacı. Dahası, yaşamının kırk yılını Mezopotamya uygarlıklarına ait çivi yazısı tabletlerin derlenip okunmasına ve deşifre edilmesine vermiş. Yazıtlara gore, dünyamız, milyonlarca yıl önce "Nibiru" adlı bir gezegenle yaşadığı büyük bir çarpışma sonucu parçalandı ve bugünkü halini aldı. Dünyadan kopan parçalar, bugün Mars ile Jüpiter arasında yer alan asteroid kuşağını oluşturdu, bu arada çarpan Nibiru gezegeni de kuyrukluyıldız benzeri çift odaklı eliptik bir yörüngeye girdi Güneş Sistemi'nde. Bu yörünge, yaklaşık 3600 yıl sürüyordu. Sitchin teorisine daynak olarak dünyanın "amorf" yüzey biçimini gösteriyor: Eğer dünyadan okyanuslardaki suyu çeker alırsanız, Pasifik tarafındaki yüzeyin, sanki "bir parçası kopmuş" gibi durduğunu farkedersiniz. İşte, bundan 450 000 yıl önce, "Nibiru" ya da "Marduk" adlı bu gezegenden, bir grup ziyaretçi gelmişti dünyamıza. Sümerlerin büyük tanrısı Anu, aslında bu federasyonun başkanıydı ve onun tarafından dünyamıza bazı mineraller almak üzere yollanmış olan ekibe de "Annunaki" deniyordu. Başlarında, Sümer dininin en büyük tanrısı olan Enlil vardı. Enki, İnanna, Ninlil, Ereşkigal gibi diğer "tanrı"lar da aslında bu ekibin "beyin takımı"nı oluşturmaktaydı. Gelirken, yanlarında, madenlerde çalıştırmak üzere eğitilmiş iri cüsseli, devasa işçiler getirmişlerdi ki bunlar Tevrat'taki "Nefilim"e denk geliyordu. Bir süre sonra ağır şartlara isyan eden devlerin yerine, dünyadaki varolan en uygun yaratık seçilmiş, bu maymunsu yaratık üzerinde genetik işlemler uygulanarak "insan nesli" geliştirilmişti. Annunakiler arasında, bu insanlarla ilişki kuranlar da çıkmıştı ve bir anlamda "melez tür" yaratma deneyleri yapılmıştı - aynı, Yaratılış bölümünde "Tanrının oğulları insan kızlarını eş olarak seçti" ayetinde söylendiği gibi. Tevrat'ın "Genesis" bölümünün 6. bölümünde adları geçen ve Tufan dan önce insan oğullarının kızlarıyla evlenen "Nefilimler" in 12.ci Gezegenden geldiği yazar. "Nefilim" sözcüğünün özgün anlamı "Tanrı'nın Oğulları veya Göklerden Gelen Devlerdir." Sitchin'e göre tarihsel bilgiler Kutsal kitapların içinde saklıdırlar. Onbinlerce yıl bu insanları çalıştıran Nibiru sakinleri, yani "Annunakiler", İsa'dan önce 1600 dolaylarında, aralarındaki bir dizi karışıklık sonucu dünyadan ayrıldılar. Bir sonraki gezegen yörüngesi yaklaşımında, yani 3600 yıl sonra geri dönmek üzere. İşte Sitchin'in teorisi bu. Hemen tekrar belirtelim, bütün bu iddialar ünlü dil bilimcinin birer birer deşifre ettiği 5000 yıllık Sümer tabletlerinin çevirisine dayanıyor. Dahası, Sitchin'in anlattıkları, Tevrat dahil bütün eski dini kaynakların Sümer mitolojisinden esinlendiği yolundaki arkeoloji ve Sümeroloji görüşlerini destekliyor. Eski Sümer metinlerinde Nibiru gezegeninin, 3600 yılda bir dünyanın yakınına gelip sonra yine uzaklara doğru yöneldiğinden söz ediliyor. Bu dönemlerle ilgili anlatılanlar, hayli çarpıcı. Ünlü Sümer yaratılış destanı Enuma Eliş'te, Nibiru geldiği sırada dünyada olanlardan söz ediliyor ve Tanrılarının gezegeni yaklaşırken, dünyanın büyük depremlerle ve sellerle, kasırgalarla sarsıldığı anlatılıyor. Kadim halklar, 12. Gezegenin periyodik yaklaşmasını; büyük karışıklıkların, büyük değişimlerin ve yeni devirlerin bir belirtisi olarak dikkate almışlar.. Bu gün Eski Ahit’te , yağmurların, sellerin ve depremlerin zamanı olarak tasvir edilmektedir. Mezopotamyalı bilginler gibi Musevi kahinler de bu gezegenin Dünya’ya yaklaştığı ve insanoğluna görünür hale geldiği zamanı, yeni bir çağın öncüsü olarak değerlendirmişlerdir. Bu konuyla ilgili çok detaylı ve zengin bilgi aktarımını, araştırmacı-yazar sayın Burak Eldem (2012 Marduk’la Randevu kitabının yazarı) Dergimizdeki “Babil Kulesi” sayfası altında sizlerin bilgisine sunacak.. Bu arada, NASA’nın açıkladığı ve SEDNA diye isimlendirdiği gezegenle ilgili gelişmeleri ve açıklamaları yakından takip etmeye devam edeceğiz. Umarız, NASA, UFO’lar konusunda ve daha birçok konuda izlediği gizlilik ve yanlış bilgilendirme politikasını bu konuda sürdürmez. 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
grim Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 7, 2009 kardeşim valla çok iyi bir paylaşım olmuş ellerine sağlık.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
monkeybusiness Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2009 güzel paylaşım ... ama ben bu alıntının linkini de istiyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 17, 2009 2012 ile ilgili seçeneklerin sadece bir tanesi Marduk. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emir Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2009 ya arkadaşımm poaylaşımın içinn binlerce kez tşk ederim ama; deccal,mesih ve mehdi uzaylılarrr bunların hepsiimi 2012 de çıkacakk ben onu anlamıorm aynı andaa nasıl bir sistem anlamadım???..kafam karıştı iyicene...(hz.isa hariç) deccal diyelimm 2012 den sora çıktı diyelimm biz 4.boyuta girdikten soraa...ee biz boyut atlıcazz deccal ne ara çıkıorr...ama deccal çıkcağı kesinse bu boyut atlama neyin nesi ben bunu anlamıormm iştee hangisi ne ara olcakk...:s:S:s o zamn deccal demi 4.boyutta olcak bilgisi olan varsa lütfnn açıklayabilrimii??? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kermm Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2009 Satanizm dünyaya Enki ile indi. 2012'de de yahve ile Enki kozlarını paylaşacak. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
caveler Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 3, 2009 Kermm yahve ile Enki nedir acıklama yaparmısın? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
saiek Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 çok güsel paylaşoım arkadaşım emeğine sağlık Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
yyyy035 Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 güzelllllllllllllllllllllllllllllll + karmaaa Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GunduzGezen Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 11, 2009 (düzenlendi) kur'an'da marduk için biz onlara yeryüzünde bozgunculuk yapmayın dedik. onlar ise biz ancak ıslah edicileriz dediler diye bahsettiğini ve bu ayetin ilk sure olan bakara suresinde geçtiğini biliyormuydunuz? Haziran 11, 2009 GunduzGezen tarafından düzenlendi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2009 Son zamanlarda sitelerde okuyorum, Nasa'nın soru-cevap açıklamalarına bakıyorum da 2012 bir sonmuş olarak lense ediliyor ve ettiriliyor. Marduk'un dünyaya çarpacağı zannediliyor ama bilinmiyor ki Marduk 2012'de dünyaya en yakın noktadan yörünge geçişini yapacak. Eğer çarpma gibi bir durum söz konusu olsaydı önceki geçişlerinde çarpardı ve biz de burada olmazdık. Ayrıca Nasa'nın açıklamalarını gerçekçi ve inandırıcı bulmuyorum. Sonuçta çıkıp insanlara 2012'de şöyle şöyle şeyler olacak diyemezler. Şimdilik.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2009 o kadar ince hesap yapılıyor hesap edilebilir olması gerekir bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
downofcity Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 18, 2009 ne ara geldi ya marduk ..hiç haberim yok :S neyse , nasa yalanlıyor bu haberi yaw...nasayada güvenemicez artık..vala ben 2012 yi beklicem nolcaksa olsun :) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
regulus Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2009 her şey iyi güzel hoş da. bu marduk gezegenini hubble teleskobu nasıl göremiyor onu anlamıyorum. 3 yıl sonra geçiş yapacaksa teleskobun görebileceği kadar uzaklıkta demektir.yalan yani. 2012de anlarsınız gerçeği ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2009 her şey iyi güzel hoş da. bu marduk gezegenini hubble teleskobu nasıl göremiyor onu anlamıyorum. 3 yıl sonra geçiş yapacaksa teleskobun görebileceği kadar uzaklıkta demektir.yalan yani. 2012de anlarsınız gerçeği ) Dünya insanlığı için henüz tehdit yaratmayan dünya dışı yaşamı açıklamayan Nasa , sence , yaklaştığında o kadar felaket getirebilecek bir gezegeni açıklar mı? Hubble'ın kumandaları senin elinde galiba. Biliyorsun Marduk'u görmediğini. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
regulus Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 22, 2009 kumandaları bende değilse bile hubble'a yakın sayılırım diyebilirim. en azından olaya bilimsel yaklaşıyorum. hem zaten 3 yıllık ömrümüz kalmışsa nasa bunu açıklamaktan niye kaçınsın ki nasada çalışanlardan biri çıkıp demiş mi "ben marduk'u gördüm". elinizde hiçbir veri yok bir de çok biliyormuş gibi anlatmayın bunları.olmadı 2012de görüşürüz Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Harry Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2009 arkadaşlar aslında insanlık en büyük sınavını hatta evren en büyük sınavını verecek, eğer 2012'de hiçbir şey olmazsa bu olaya inanan gerçekten inançlı insanlar inançlarını sorgulamaya başlayacaklar, gerisini düşünmek bile garip oluyor... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashtar Sheran Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2009 kumandaları bende değilse bile hubble'a yakın sayılırım diyebilirim. en azından olaya bilimsel yaklaşıyorum. hem zaten 3 yıllık ömrümüz kalmışsa nasa bunu açıklamaktan niye kaçınsın ki nasada çalışanlardan biri çıkıp demiş mi "ben marduk'u gördüm". elinizde hiçbir veri yok bir de çok biliyormuş gibi anlatmayın bunları.olmadı 2012de görüşürüz Gecenin bir yarısı güldürme lütfen. Nasa dünyaya 3 yıllık ömrünüz kaldı dese -ki öyle birşey yok- ortada ne Nasa kalır ne Amerika. Sen bir haftalık ömrünün kaldığını düşünsen ne yaparsın? Ben söyleyeyim; herşeyi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
regulus Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 23, 2009 asıl komik olan sensin. nasa 3 yıllık ömrümüzün kaldığını bilse var olmaları umurlarında olur mu acaba.3 yıl daha fazla kalmaları neyi değiştirir.senin dediğin gibi çalışanlar gidip hayatını yaşar. ayrıca fazla hayalperest olma amerikaya ne zarar gelebileceğini düşündün? benim 1 haftalık ömrüm kalmışsa gidip fütursuzca arabaların önüne atlayabilirim çünkü ne de olsa sonum ölüm. anlatamıyorum galiba bunu Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sawyer6161 Yanıtlama zamanı: Ekim 6, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 6, 2009 bu arada çin ufoları gerçektir dedi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.