Dolunay Oluşturma zamanı: Ocak 10, 2007 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 10, 2007 (düzenlendi) İnsanoğlu her ne kadar uzaya çıksa da bundan binlerce yıl öncesine ait bazı nesnelerin üzerindeki esrar perdesi hâlâ aralanamıyor. İngiliz bilim ve teknoloji dergisi Focus da son sayısında bugünün teknolojisiyle bile üretilmesi zor olan gizemli nesnelerden bazılarını tanıttı... Geleceği gören harita Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı. Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti. Büyük boy : http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/7/70/Piri_reis_world_map_01.jpg 2000 yıllık pil Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Irak'ın başkenti Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. Pilin 2 volt enerji ürettiği saptanırken, 1800'lü yularda modern pili icat eden Alessandro Volta adlı İtalyan kontunun da şöhretine gölge düştü. Antik çağ bilgisayarı 1900 yılında Girit açıklarındaki bir batıkta araştırma yapan bilim adamları ilginç bir cisme rastladı. Tahta bir muhafazanın içine yerleştirilmiş bir dizi bronz dişliden oluşan bu garip nesnenin kasası, yüzeye çıkarıldığı anda dağıldı ve cihazın içindeki karmaşık yapı ortaya çıktı. Yapılan çalışmaların ardından, bu aygıtın Ay, Güneş ve diğer gezegenlerin konumlarını hesaplamak ve istendiği anda bunların pozisyonlarına yönelik tahminlerde bulunmak için geliştirildiği anlaşıldı. İşte Antik Çağ'ın süper bilgisayarı!... http://www.ntvmsnbc.com/news/254122.jpghttp://www.ntvmsnbc.com/news/254123.jpg LONDRA / İSTANBUL - Antikythera, 1902 yılında Ege’de Girit adası yakınlarında sünger avcıları tarafından bir Roma gemi batığında bulunmuştu. Zamanın arkeologları, M.Ö. 2’inci yüzyıla ait bu bronz cihazın işlevi konusunda kararsız kalmıştı. Çok sayıda parçadan oluşan cihazın ahşaptan dolap gibi bir kutunun içine gömülü olarak tasarlandığı düşünülüyor. Cihazın, yapıldığı tarihi takip eden 1000 yıl için dahi en karmaşık makine olduğu tahmin ediliyor. Cihazın elle çevrilen bir kolla çalıştığı varsayılıyor. Galler’in Cardiff Üniversitesi’nden Mike Edmunds yaptığı araştırmada, ‘Antikythera’ cihazının Güneş ve Ay tutulmalarını Dünya, Ay ve Güneş’in birbirlerine konumundan tahmin edilmesine yaradığını öne sürüyor. Antikythera mekanizması bronz parçalardan oluşuyor. Edmunds ve ekibi, gelişmiş tomografi tarayıcıları yardımıyla cihazın içindeki mekanizmanın bir çizimini çıkardı. Bu çizim sayesinde parçaların şekli ve yapısı, parçaların birbirlerine nasıl kenetlendiği ve işlevleri çıkarıldı. Bilim insanları ayrıca mekanizmanın içinde metal kısımlarda büyük ihtimalle ustaların işlediği yazıların da dökümünü aldı. Edmunds, mekanizmanın modern kol saatlerinden çok daha komplike bir yapıya sahip olduğunu vurguluyor. Edmunds’a göre Antikythera mekanizması uzun ve köklü bir geleneğin ürünü. Edmunds ve ekibi mekanizmanın bir modelini çıkararak, kullanım ve işlevini pratik anlamda sınamış olacak. BAZI PARÇALARI HALA KAYIP Araştırmaya katılan Selanik’teki Aristoteles Üniversitesi profesörü John Seiradakis, şimdiye dek mekanizmaya ait 81 parçanın çıktığını, bunların 30’unun el yapımı bronz olduğu ve en büyük parçada da 27 adet dişli bulunduğunu ifade etti. Seiradakis mekanizmanın bazı parçalarının hala kayıp olduğunu da sözlerine ekledi. Antikythera mekanizması Ege'de 50 metre derinlikte bir Roma batığında bulunmuştu. Akdeniz'de başka batıklarda da yeni örneklerin bulunması umuluyor. Antikythera mekanizmasına dair yazılı kaynaklarda bazı referanslar bulunuyor, ancak Edmunds’a göre mekanizmanın gizemi yine de sürüyor, çünkü şimdiye dek başka bir örneği bulunmuş değil. Edmunds yeni örneklerin yine artik gemi batıklarından çıkarılacağını umuyor. ANTİKYTHERA’NIN İŞLEVİ TARTIŞMALI İngiliz bilim tarihçisi Derek Solla Price’a göre Antikythera mekanizmasının bir astronomi saati olması muhtemel, zira o zamanlarda tarım işleri ve dini festivaller bu dönemler baz alınarak düzenleniyordu. Londra Imperial College uzmanı Michael Wright ise, Antikythera mekanizmasının Yunan Zodyak dönencesi, Mısır takvimi ve Ay’ın dönemlerini gösteren bir saat olduğunu öne sürmüştü. Mike Edmunds. Kendisi de bir astronomi profesörü olan Edmunds, Antikythera’nın aynı zamanda gezegenlerin hareket ve Dünya’ya konumlarını gösteren astronomik bir pusula olduğunu düşünüyor, zira cihazın içinde ‘Venüs’ ve ‘konum’ anlamına gelen işaretler olduğu düşünülüyor. Edmunds, cihazın Venüs ve Merkür’ün konumlarını gösterdiğini belirtiyor. Cihazın 72 parçadan oluşan bir replikasını yapan Michael Wright ise, Antikythera’nın Mars, Jüpiter ve Satürn gibi uzak gezegenleri de tahmin edebileceğini savunuyor. Kaynak: Araştırmanın tam metni İngiliz bilim dergisi Nature’da yayımlanmıştır. NTV Kristal kuru kafa Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor. Generalin kemer tokası M.S. 300'lü yıllarda ölen Çinli general Çou Çou'nun mezarında 1956 yılında bulunan kemerin tokası, yüzde 85 oranında alüminyumdan yapılmış. Ama doğada sadece bileşik olarak bulunan alimünyumun diğer maddelerden ayrıştırılarak tek bir madde olarak kullanılabilmesi ilk kez 19. yüzyılda mümkün olmuştu. 1000 yılda yapılan kent Pasifik Okyanusu'ndaki Mikronezya adası yakınlarına kurulu antik Nan Madol kentinin inşası, M.Ö 200'de başladı ve 1000 yıl sürdü. 250 milyon tonluk dev bazalt bloklar kullanılarak yapılan bu kent, 100 yapay adayı kanallarla birbirine bağlıyor. Bu kadar bazaltın bölgeye nasıl getirildiği ise hâlâ sır. Uzaylılar için iniş pisti Peru'nun Pampa sahilindeki 450 kilometrekarelik alan üzerine çizili motifler, M.O. 300 üe M.S. 600 arasındaki dönemi kapsayan hayvan ve bitki şekillerini resmediyor. Nazca medeniyeti tarafından yapıldığı düşünülen bu garip motiflerin, uzaylılar için bir iniş pisti vazifesi gördüğü öne sürülüyor. Concorde'un atası M.Ö 200'de yapıldığı sanılan bu nesne, 1898 yılında Mısır'da bir lahitte bulundu. Ancak gerçek uçaklar icat edilene kadar ne olduğu konusunda kimse bir fikir beyan edememişti. 1972'de arkeolog Halil Mesiha bunun bir model uçak olduğunu, mükemmel bir aerodinamiğinin bulunduğunu ve kanatlarının Concorde'u andırdığını iddia etti. Kayaya gömülü çekiç Tahta sap ve demir tokmaktan oluşan bu çekiç, 1936'da Teksas'ta 400-500 milyon yıllık bir kayanın içine gömülü olarak bulundu. Modern bir aletin tarih öncesi bir kaya kütlesinin içine nasıl girdiği bir yana, çekiçte kullanılan demirin günümüz demirlerinden bile saf olması bilim adamlarını hayrete düşürdü. Harçsız taş set Peru'nun Cusco bölgesindeki bir İnka kalesinin etrafını 360 metre boyunca zikzak yaparak saran 9 metrelik setlerin yapımında, tanesi 300 tona varan kireçtaşı blokları kullanılmış. Ancak hiç harç kullanılmamasına rağmen bu kayalar, arasına bıçak bile sokulamayacak kadar mükemmel yerleştirilmiş. 11.de varmış 1907 yilinda kurulan takim Kadiköy'de o zamanlarki adiyla papazin çayiri adi verilen Kalamis Tesisleri yakinlarina kurulu Futbol takiminin temellerinin insasi 1900'lu yillarda basladi ve halen ayakta olup Istanbul sehrinin en büyük takimi oldu. Köklü bir temele oturtulan bu takim , Türkiye'nin en gelismis stadina, en kalabalik ve coskulu taraftar topluluguna, en karizmatik Baskanina, en çok sampiyon olma ünvanina ve Ülkemizin Kurucu Yüce Atatürk'ün taraftarligina sahiptir. Bu kadar basari ve sevginin altinda takimin gücünü nereden aldigi ise hala sir forumda konuyla ilgili başlıklar da varmış; http://www.gnosis.gen.tr/forum/showthread.php?t=1933 http://www.gnosis.gen.tr/forum/showthread.php?t=2898 http://www.gnosis.gen.tr/forum/showthread.php?t=3748 Mayıs 16, 2010 serpentine tarafından düzenlendi 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
birikinti Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2007 Forumda olucaktı galiba... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
iRoniC Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2007 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 10, 2007 Güzel paylasım eline sağlık... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.