İnsanoğlu ilk ateşi 790 bin yıl önce yaktı

İsrail’de yapılan yeni araştırma, insanoğlunun yaklaşık 790 bin yıl önce ateş yakabildiğini ve bu yetenek sayesinde Afrika’dan Avrupa’ya göç edebildiğini ortaya koydu.

KUDÜS - İbrani Üniversitesi’nin, Ürdün nehri kıyısındaki arkeolojik bir alanda bulunan çakmak taşları üzerinde yaptığı analizler, erken medeniyetlerin ateş yakmayı öğrendikleri ve bunun bilinmeyen topraklara göç etmek için bir dönüm noktası olduğunu gösterdi.

2004 yılında bölgeyle ilgili yapılan başka bir çalışma, insanın erken çağlarda, yanmakta olan ateşi kontrol altına aldığını ortaya çıkarmıştı. Ancak yeni araştırmada, tarih öncesi insanların ateş yakmayı da bildikleri anlaşıldı.

Araştırmacılar, bu bağımsızlığın insanların kuzeye göç etmelerini kolaylaştırdığı kaydetti.

Araştırmayla ilgili konuşan arkeolog Nira Alperson-Afil, yeni verilerin, bölgede var olmuş birçok medeniyet tarafından ateşin kontrollü ve sürekli biçimde kullanıldığını ve bu toplulukların doğal ateş kaynaklarına bağımlı olmadıklarını gösterdiğini söyledi.

Alperson-Afil, eski insanların kendilerini avcı hayvanlardan korumak, sıcaklık ve ışık için ateşi kullandıklarında, insan olmayan yabancı bölgelere gidebilmek için yeterli güvenliği sağladıklarını belirtti.

Araştırma sonuçları, “Quaternary Science Reviews” dergisinde yayınlandı.

http://www.ntvmsnbc.com/news/463801.asp

Haber iyi de beni asıl endişelendiren, altta yorum yapan Kaan Demir'dir.

İnsanlık o dönemlerde uçan dairelere binip kristallerden ışık elde ediyordu. Çindeki piramitlerdeki figurlerden, mısırdaki çizilmiş ampül dahil kanıtlara.. ama gelin görün yapılan haberleri şimdi, hepimiz maymundan geldik ya nasıl olsa.. Dünya aslında da hep Kali-Yuga"daydı.. Saçmalık..

Yazmış.

bence de saçmalık.

Ama bir sey unuttun burada:

Yailan karbon testler, günesin hep ayni mesafeden daha dogrusu bugünkü dünyaya verdigi isin siddetini esas alir. Bu siddet diyelim 20 bin yil önce farli olmus olsa, ki

bunu bilmek nerdeyse imkansiz, tüm bu tarihi tahminler alt üst olur.

Bunun disinda, maymundan gelmemiz ile ucan dairelerin dünyaya gelip bize teknoloji vermeleri (ya da kendimiz üretmemiz) birbirine ters ifadeler degil ki.

Söyle tezler ortaya atmak mümkün:

1- Insan zanedildigin den cok daha yasli ve eski

2- Maymundan geldik, ama bu baska bir gezede yasadigimiz zamadan kalma... yani uraya tasindik (marstan?),

"missing Link" i nedeni de bu. Arada iki nükeer felaket yasadik (Buzul caglar?!?).. eh... simdi de gecmisimizi kestirmek zor,

cünkü arada iki defa tas cagina döndük ve teknolojimiz efsanelesti.

3- Maymundan geldik ama bu genetik bir manipulasyon idi (zuaylilar?)

ne bilim... aciklamasi cok... ama benim yazdiklarim, ile yukaridaki bilim adamlarin yazdiklari ile ortak bir nokta var:

Bunu Bilmek imkansiz...

ayni zamanda, bu soruya cevap bulsak bile, bugün sana bir birey olarak (spirituel gelisim acisindan) ne isine yariyacak?

Hani osmanlinin gecmisini biliyoruz... eh, bu gecmis bugünkü hale yardimci mi? ;-)

Tam tersi, hatalardan hem ögrenmedik, hem de sadece eski günlerin ihtisamina mekten bugün harakete gecemiyoruz.

Saygilar

o.a.

Maymunlarla kuzeniz bu kanıtlanmış birşey aynı atadan geldiğimiz. Hepimiz birerer apeiz. Ama evrimin kayıp halkası var diye marstan geldiğimizi söylemek aşırı fantaziye kaçar.

İnsanın ve maymunun ayrılaştığı ilk nesillerde aynı anda dünyada olması ve çiftleşmemeleri, hiyerarşinin kurulması açıklanamayan tek şey. Bunu da bütün mitolojik kaynaklarda görebildiğimiz nefilimler vb. varlıklar ile açıklıyorlar.

Ayrıca çok farklı fantezi derecesinde teoriler okudum. Bunlardan biri şu; ayın karanlık tarafında uzaylı üsleri olduğu sanılıyor, aynı şekilde dünyaya mikroorganik yaşamın, yani yaşamın ilk evresi, meteor yağmurlarıyla geldiği gibi bir teori var. Bu çoğu celsede de geçer, insanlık evrimin üst düzeyindeki varlıklar tarafından dünyaya yerleştirildi -hatta belki onlar da insandı- ve izlenildi, gerektiğinde müdahale ediliyor.

Benim bu sitedeki bazı kişilerde anlayamadığım birşey var.Hem bedensiz varlıklara ve daha birçok ruhsal şeye inanıyorlar, hatta kimisi bedensiz varlıklarla görüşüyor, ruhsal bir çok şeyi bizzat tahkiki olarak sezimliyor ama aynı zamanda tamamen materyalistçe şeylere mesela evrim teorisine inanıyor.Bu bence çelişkinin dik alası, siz nasıl aynı anda bu ikisini başarabiliyorsunuz?

(Not:Ben evrime değil yaratılışa inanan bir müslümanım.)

Benim bu sitedeki bazı kişilerde anlayamadığım birşey var.Hem bedensiz varlıklara ve daha birçok ruhsal şeye inanıyorlar, hatta kimisi bedensiz varlıklarla görüşüyor, ruhsal bir çok şeyi bizzat tahkiki olarak sezimliyor ama aynı zamanda tamamen materyalistçe şeylere mesela evrim teorisine inanıyor.Bu bence çelişkinin dik alası, siz nasıl aynı anda bu ikisini başarabiliyorsunuz?

(Not:Ben evrime değil yaratılışa inanan bir müslümanım.)

Sen Allah'ın Adem'i dünyaya ışınladığını mı düşünüyorsun? Gerçeğe inanmak ne zamandan beri yanlış oldu? Ben de müslümanım ve Kuran'daki sembolik ve gerçek bölümleri ayırabiliyorum Allah'a şükür. Kanıtlanmış birşey var karşında bunun nesine inanamıyorsun ki?

Ayrıca koca bir teoriyi materyalist çöp yaptın 2 satırda helal olsun.

Kesinlikle haklisin AdraMeLecH,

Ortada bir sürü teori var, gecmis ile ilgili. Ama durum su ki, hic biri icin %100 bir kanit bulamazsin.

Benin asil düsündügüm: Hani bilsen de ne isine yarar? Bireysel ve toplumsal (kültürel) gecmisim, yani benim gecmisim,

ne olursa olsun, bu benim bugün icin spirituel gelisimim icin olan sartlari degistirmez ki. Su saniyede dedemin Darth Vader oldugunu ögrensem de

bana ne kazanc ne de kayip saglar,

Onun icin bence bununla ugrasmak spirtuel acidan en azindan zaman kaybi.

Sadece oylanmak icin bir bahane daha saglar.... ya da eglence olur, onun da zarari yok (ama kazanci da yok)

o.a.