blessed trinity Oluşturma zamanı: Ekim 29, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 29, 2008 ‘‘İnsan, salt epistemik veri dışında hiçbir şeydir. Benzer şekilde, her türlü rasyonalizasyon için salt bir analiz bilgisidir.’’ Niels Bohr - Niels Bohr's Times Philosophy and Polity, by Abraham Pais 1 Gece yarısıydı İstasyon ekspres trenini bekleyen Heyecanlı ve Otuz yaş altı gençlerle kaplanmıştı Her taraf tıklım tıklımdı Kalabalıktı İzdihamdı Havada taze etlerden yayılan Keskin ter kokusu vardı Mazoşizmlerine ve şizofrenilerine Yeni komplimanlar hazırlayan gençler Narsist var oluşlarını ikame etmek için Birbirlerini kuru iftiralar ve küfürlerle övüyorlardı Bendim en yaşlıları Bazıları bana özeniyor Patolojik vaka sunumlarımı Sahiplenmeye çalışıyorlardı Yazık ki bilmiyorlardı Üslup yaratmanın kaç körpenin canını aldığını Kaç gecede kaç ölümle yaşatıldığını 2 Belliydi İçlerinde köy düğünlerinde büyüyen Yeni yetme delikanlılar Taklit yeteneği güçlü ozanlar da vardı Belliydi Sıkıntı ve acı Birbirlerine olan bakışlarına Nefret hazzını yaşayan cümlelerine yansımıştı Yeni keşfediyorlardı bu tadı 2 Neşterini illetlisine saplayan bir cerrahın uysallığı Yüzlerindeydi, asılı kalmıştı Eleştirel yöntembilim tekniklerini Frankfurt Okulu’nda okumuş gibi Sapıklık psikodinamiklerini İyi dengelemişe benziyorlardı Bütün bu yaşadığımız basit bir özdeşleşme psikozuydu aslında İletişim dilindeki karşılığı kıskançlıktı Herkes birbirini kamçılamak Birbirini kırbaçlamak Birbirinden kan almak istiyordu Ama grafik dilinin nesnellik ilkesi Düşüncelerimizin tam zıddını optimize ediyordu 3 Sırtımı dayadığım mermer taşın serinletici etkisiyle Biraz olsun rahatlamıştım Gözlerimi açtığımdaysa yapayalnızdım Saatime baktım 70’lik Jack Daniels’ın tesiriyle Yaklaşık 3 saat önce sızmış olmalıydım Ruhumun emsalsiz şahlanışı Şimdi adeta bir korku tüneline kapatılmıştı Beşiktaş metrosunda mahsur kalmıştım Üstelik insanların oluşturduğu toplum yapısı gibi Bu ürkütücü dakikalara ben de hazırlıksızdım Nöropsikolojik belirleyicilerim ve çocukluktan kalma Erken dönem bozuklarım üzerime geliyordu Histriyonik psikozum başlamak üzereydi O an gökyüzü bir Arabistan şarkısıyla yıkanmaya başladı Doğulular bu şarkılara ezan ismini vermişti Temellük edilmemiş masum nağmelerin Yankısı artık metrodaydı Evet, batılı ya da doğulu ne olursa olsun Bir Tanrı’ya ihtiyacım vardı 4 En sonunda dayanamadım Zihnimde eski bir kara mizah oyununun tınısı Metro tünelinin içine doğru yollandım Ne de olsa Hz. Süleyman’ın soyundandım Bana bir şey olmazdı Tren düdüğünü duydum ansızın Hemen ardından metro treninin ışığı tüneli aydınlattı Fazladan bir ekspres koymuş olmalılardı Tünelden koşar adım çıkıp metroyu beklemeye başladım 5 Trenin kapıları açıldı İçeri girdiğimde yalnız olduğumu sanmış Hemen sonra yanıldığımı anlamıştım Vagonun sağ bölümünde Kanlı bir neşter yerde Hemen ilersinde İki ceset vardı üst üste Birinin fosforlu yeşil kravatı boğazına düğümlenmişti Diğerinin baklavalı şoseti kafasına geçirilmişti Birinin phd cep bilgisayarı yüzünde parçalanmıştı Diğerinin ıpod müzik çaları göğüs kafesine monte edilmişti Yerde kanlı bağırsaklardan oluşan küçük bir yarış pisti vardı Meraklanmıştım Bu kadar çok işaret ne anlatacaktı Bu kadar çok nesne ne işe yarayacaktı Klinik uygulamada Nesne ilişkileri kuramını test eder bir halim vardı Çok nesne Gürültü de olabilirdi senfoni de Anlatım nesnesi olan bol kelime Pısırıklık da olabilirdi resital de Ahenk miydi Anlam mı Resmisellik miydi Tamamlanmışlık mı Grafik miydi Bütünlük mü Hayal gücü müydü Yetenek mi Çarpıcılık mıydı Nesnel karşılık mı Neye dikkat edecektim şimdi 6 Diğer vagonun kapısı açıldı Ellerinde kanlı satırlar olan iki uzun sakallı Cesetlere doğru yürümeye başladı Trenin sol kanadındaki oturakların arkasına saklandım Şakası yoktu uzun sakallıların Karınları çok acıkmıştı Bir tanesi kadın cesedin ayağını ısırdı Onları izlerken midem bulanmaya başlamıştı Kusmamak için derin derin nefes alıyordum ki Aklımda üç tez başlığı canlandı; Sınır kişilik örgütlenmesinde sapıklık ilişkisi Cinsel sapıklıklar üzerine kuramsal bir prova çalışması Erkek sapıklığı üzerine kavramsal bir model oyun yazımı! 7 Birkaç dakika sonra kusmaya başladım Korkunun dayanılmaz etkisi Kognitif yeteneklerimde kayıplar Frontal ve temporal lob işlevlerimde azalmalar Tepki fonksiyonlarımda bozulmalar yaratmıştı Böğürtülerimi duyan sakalılar hızlı adımlarla yanıma geldi Olduğum yerde kalakalmıştım Nabız atışım öyle hızlanmıştı ki Damarlarım neredeyse bileğimi yaracaktı Sakallılardan biri satırındaki kanı yaladı Diğeri elini boynuma götürüp Beni trenin tavanına asmak için yukarı kaldırdı Nefesim iyice daralmıştı; ‘‘Hizmet et! Hizmet et! Bize hizmet edecek misin? Bizim için yapmalısın Bizden yaşlılar için de Bu şehir tasarlanmadan önce Anadolu henüz ormanlarla Çöllerle kaplıyken doğanlar için Bize daha fazlasını getir Daha çok et istiyoruz Daha leziz et! Yoksa seni gebertiriz Bize hizmet et Bize hizmet et!’’ Gördüklerim kalbimin çatır patır atmasına yetmişti Karşımda Anadoluluların ataları durmaktaydı Böyle söylemişlerdi Burayı üç bin yıl önce vatan olarak bellemiş varlıklardı Bedenim zangır zangır titriyor Dişlerim takır takır takırdıyordu Sakallıların sesleri Tıkırtıları, çıtırtıları, hıçkırıkları giderek büyüyordu Hayatımın kutsal dehşet anı böyle canlanmıştı 8 Artık biliyordum Nedenleri gizlemek Tanrının Onları göstermekse Kralların işiydi Bana görünmüştü şimdi Her kişisel efsanede olduğu gibi benimkinde de Bir reburn gerçekleşmişti Anlamıştım tarihi Önemli olan Atalarımızın bireysel duruşundan çok O bireysel duruşun Ağır derece patolojik insan davranışlarıyla örtüşme kapasitesiydi Ve onlardan geleceğe miras kalan İnsan etlerinin tarihsel performansını arttıran Salt epistemik verilerdi 9 Metrodan inince Kanlı dudaklarımla ilk gördüğüm kaldırımı öptüm Ve hayatımı sakallılara hizmet ederek İstanbul’u korumaya adayacağıma dair yemin ettim Hazlar şehri İstanbul Bu tapınmayı yorum yapmadan kabl etti Atalarıma yeni ve taze etler bulmak için Beyoğlu’nun dar sokaklarına doğru ilerlemeye devam ettim. Mayıs 08 San Antuan Çağdaş Çetinkaya.... 3 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
vanesia Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2008 hayatımda okudugum en degişik yazılardan biriydi diyebilirim.. degişik tuhaf ve güzel.. teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2008 Aynı zamanda geçtiğimiz hafta izlediğim vizyona giren bir filminde adı. Ama şiir filmden kat be kat güzel diyebilirim, teşekkürler dream. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 29, 2008 Artık biliyordum Nedenleri gizlemek Tanrının Onları göstermekse Kralların işiydi Bana görünmüştü şimdi Her kişisel efsanede olduğu gibi benimkinde de Bir reburn gerçekleşmişti bu ne şimdi....dream paylaştığın için sağol...çok ilginç bir yazım tarzı ve güzel.....etkilendim okurken...sağol... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blessed trinity Yanıtlama zamanı: Ekim 30, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 30, 2008 Bence de değişik ve güzel bi yazım tarzı Beğendiğinize sewindim gerçekten:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Siyah karlaR Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2013 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 15, 2013 Çok güzel ve özgür bir anlatımı var çok beğendim. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.