schizophrana Oluşturma zamanı: Ekim 30, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Ekim 30, 2008 0.Tablet Ben Godot'u beklerken sen geldin. 1.Tablet Yeşillikler arasına sıkışıp kalmış bir çöl kuraklığıydın sen ve sende susuzluğa yazılı bir yılandım ben. Ben işte o alev alev kumların üzerinde sürünürken gelip gelip de kanımı emen parazitlerindi her nasılsa öldürdükçe hayatta tutan beni. Bir yerlerde benimle ağladığını bile bile başlardım gülmeye var yere yok yere belki sen de gülersin geçersin kapımın önünden geçip gidersin diye. Sorardı arkadaşlarım kaktüs sevgilimin sebebini de utanırdım söylemeye seni yaşatmak olduğunu evimde temel emelimin. Sorarlardı neden sevmediğini kedileri de susardım, susar, öyle susuz susuz bakardım suratlarına kimilerinin. Çok uzaklarda bi yerlerden gelen o piyano sesiydi sanki senin yaşıyor olduğunu bilmemin sebebi. Nasıl olduğunu bilmediğim şeylerden biriydi senden nefret edememem. Anamdan emdiğim sütü, iliğimi çeker gibi kemiğimden, çekmiştin beynimden ya, "neye niyet niye kısmet" şarkısını mırıldanır olmuştum o günden sonra, ve biteviye uzayıp giden ağlamalarında o zavallı insanların, bulmuştum seni... Artık yoktun! 2.Tablet Hayal kurmaktan başka yapacak bir şeyim kalmadığı zamanlardı senin aklıma düştüğün zamanlar. Bir kaçıştın sen benim için ve nereye kaçacağımı bilemezdim senden kaçmaya çalşırken. Bilmiyordum ki arkamdan gelip gelmediğini, o anda bana ihtiyacın olup olmadığını. Gitmek istiyordum oralardan da yoktu gidecek yerim. Bir gün düşesin istedim damından evimin de şaşırmayayım. Parka bakan odamdan izlerdim kar topu oynayan kır kedileri de düşerdin aklımın damından ya, kurardım seni işte o zamanlar, pıt pıt gezinirdim ortalıkta, sonra da bozardım öldürmesinler beni diye... Bilmiyordum ki beni sevip sevmediğini. 3.Tablet İçimdeydin. Bize karşı gelenler dışında kimseyi dinlemedin, gittin. Dışındaydım. 4.Tablet İçindeki acıyı enjektörle çekebilsem şimdi, çekebilsem de enjekte edebilsem köpekliğin mahrem tarihine iki koca yıl enjekte edenlere. Ve seni ve beni de bu oyuna yerleştirenlere. Ne gereği vardı halbuki olmadığımız ve asla olamayacağımız gibi olmaya çalışmanın? Denedik; denek miydik ki ne denedik? Ne dedik? ENJEKTÖR...Sadece telkin yoluyla teskin enjeksiyonunda kullanılanlardan... 5.tablet Ateşin ölçü birimi olduğu uzamlarda budadım kanatlarını intiharımın. Başka dünyaları aydınlatan ateş solusyonlarının peşindeydi bencilliğim. Doğuştan -ölü-canlıların birer karakter ve kişilik sahibi olma arzusuydu beni iten gülmeye ve sonra da çeken hüüüp diye, bir iliğin öküz iğnesiyle çekilişi gibi kemikten, hayattan. 6.Tablet Hoşgeldin. Düşe kalka olacaktı, düştük. Kalkalım mı artık? Kedileri birlikte sevelim mi? Yürüyüşe çıkalım mı? Baksana gökyüzünden artık kar değil, kan damlıyor. Kan topu oynarız belki ha? Bana kalırsa çoktan pıhtılaşmıştır gözlerimizden akan o kanlar. 7.Ve son Tablet Neden sustuğunu biliyor musun şimdi? Ateşin ölçü birimine dönüştüğü uzamda, cesetlerin kaybolduğu yerde biter söz de ondan işte... Aşk Dökümü, Cengiz Erdem (Düzyazı - Tam) Kaynak: Uç, Sayı 7 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rimmon Yanıtlama zamanı: Ekim 30, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 30, 2008 Harika bir paylaşım teşekkürler 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2009 Neden sustuğunu biliyor musun şimdi? Ateşin ölçü birimine dönüştüğü uzamda, cesetlerin kaybolduğu yerde biter söz de ondan işte... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nazirella Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Haziran 13, 2009 Neden sustuğunu biliyor musun şimdi? Ateşin ölçü birimine dönüştüğü uzamda, cesetlerin kaybolduğu yerde biter söz de ondan işte... çok güzel =) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.