schizophrana Oluşturma zamanı: Kasım 3, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 3, 2008 Nerede ve nasıl karsılastıgimız ve sevismelere nasıl dolu dizgin basladıgımız konusu, bedeninden alevler fiskiran bu kadının tek bir cumlesiyle bütün önemini kaybetmisti. Oysa ilk anda aklımda kalabalık bir eglencenin en orta yerinde arzuyu kendine katık etmis ısıl ısıl yanan iki gozun cekiciligi vardi, kadına yaklasan adımlarıma cesaret verirken. Söyledigi ilk cümleden sonra sordugum soruya verdigi o cevap olmasa, belki de bir zaman sonra aklımda sehvetin en tatli göstergesi iki diri göğüs kalacakti, belki o düzgün bacaklari bir de... Ruhum bu iki cumlenin cok tanıdık anlamında, ama hiç bilinmedik etkisinde calkalanıyordu. Bir baska kadının kollarinda bu diri göğüsler,sehvetten yanan bu beden kalmayacakti artık, eminim. Emin oldugum baska bir sey daha vardı ama; baska bir kadının kollarinda ve belki bir çocuğu oksarken, bir dostla sohbette, vefasizligimla incittigim annemin yanına kosarken de bu iki cümlelik dev diyalog artik butun davranislarima etkisini gosterecekti. Hersey cok bilindik bir sekilde baslamisti oysa. Bir kadının bir erkegin etrafinda olusan ilgi odagını kırıp kendisine çekme özeni, bir erkegin gözleri ışıl ışıl kendine güvenen bir kadının vucuduna,evet sadece vucuduna sahip olma arzusu dolanıyordu iki insanın arasında. Bir kadının beklentisi; belki herkesten cekip aldigi bir erkege sahip olmanin yaninda atesli bir sevisme, bir erkegin beklentisi; bu ışıl ışıl yanan gözlerin bunca erkek arasında onu secmesinden dolayi olusan gurur ve atesli bir sevismeydi. Oysa iki dev üumle bütün bu beklentilerin cok ötesine tasımıştı erkegin ruhunu. Yasamin icinde unutulmus nice lezzetler gibi, bu kadının yüreğinden gelen bu iki cumleye sığdırılmış özlemlerin ve duygularin varlığı çıkıp gelmisti erkegin önüne. Kayıp bir uygarlığın ya da kayıp bir kitabın gizeminin çözülmesi ile olusan aydınlanma şimdi bir erkegin ruhunda baslamisti. Şehvetliydik evet, üstelik özlemlerimiz boyumuzu aşıyordu artık. Belki bu yüzden acele ediyorduk. Acele edip dindirmeye calisigimiz açlığımızı, özlemlerimizibizi ele gecirecek ve hükmedecek kadar , bizi korkuyla besleyecek kadar büyütüyorduk. Acı olan; dolu dolu yasadigimizi sandigimiz anda, icimizde var oldugunu hissedip bir türlü anlamlandıramadıramadığımız bunca boslugun, eksikligin, gec kalmışlığın kökeninde butun bunlara sebap olan O` esas` olani yasayamıyorduk. O ` esas` bu kadinin iki cümlesinde olabilecek en Tanrisal etkiyle özetleniyordu. Yazinca bildigimiz, konusurken,okurken bildigimiz, hatta ögrenirken ve ögretirken bildigimiz bu basit bilgelik yasarken en cok unuttugumuz sey oluyordu. Belki korktugumuz icin, belki bunun emek istedigini bildigimiz icin ve biz artık para kazanırken, yasamaya calırken ve hatta sevisirken cok yoruldugumuz icin bunu bilmeye korkuyor,bu yasanmayan duygular, bu yasatilmayan duygular, bunca dolu dolu yasadigimizi sandigimiz yasam icinde bizi mutsuzlukla, ne aradigimizi bilmememizlikle karsi karsiya bırakıyordu. Daha önce hic tanımadığım, vücudundan, dişiliğinden, sevişmeye özleminden kendime zevkler cikartacagimi dusunerek sevistigim kadin, belki de o da söylerken bildigi ama yasarken unuttugu o büyülü bilgeliyi fısıldamış, ruhumu binlerce orgazmın en üst tepesine cıkartıp oturtmustu. Oysa her dost sohbetinde en cok konusulan, bir yazarin, bir şairin en cok isledigi; bir okurun; bir romanda,bir şiirde en cok asina oldugu ve üstelik varlığı en cok aranan olguydu bu. Sıradan konusmalar icinde gectiginde bu etkiyi asla yaratamayacak olan bu bilgelik yasanmışlığın tesiri reddedilmeyecek sahitligi ve mutlakiyetinde uyandirmıstı beni. Kadinin yuzunu coktan unutmustum. o, ışıl ışıll yanan gozlerini de. Simdi o gözlerin icinde bana bakan ve daha da cok yakan iki cumle duruyordu. Bana her bakisinda yasamin kucuk bir özeti sarmalıyordu usumu, ruhumu - `Bana sarıldığım icin tesekkür ederim` demisti kadin. - ` Neden?` diyebilmistim saskınlıkla.. - ` Sevgini ve sefkatini sevismelerimize kattığın icin. Sevismelerini degil, ama seni hic unutmayacagim.` demisti en son. Birbirimiz icin isimsiz birer kahramandık. İsimlerimizi sormak hic aklımıza gelmemisti......... Gassan Satar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Tengri Yanıtlama zamanı: Kasım 3, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 3, 2008 cok güzeldi Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
zebun Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2008 güzel bir öykü fakat türkçe karakterle yazım sorunu olmuş. çözerseniz daha büyük bir zevkle okuyacağım. sinir oluyorum karakteri türkçe olmayan sözde türkçe ile yazılan yazılara. sinir oluyorum evet! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Ashriel Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 4, 2008 Her zamanki gibi harika:) tesekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.