Jump to content

7-14-21


boogee

Önerilen Mesajlar

00:21 uyumak için yattın yatağa. yorgundun. üç dakika boyunca tavana baktın. tavandaki iki izden birini italya'ya benzettin. diğeri mutasyona uğramış bir hayvana benziyordu keçi tavşan karışımı bir yaratığa. keçşan...saat 00:24'tü saçmaladığını farkettin kapadın gözlerini.

 

ancak 4 dakika kapalı tutabildin gözlerini. o dört dakika boyunca yedi trilyonun olsa nerelere harcayacağını düşündün. rahatlatırdı bu seni. uyuturdu. uyutulduğunun farkına varmamanı sağlardı ama bu defa olmadı. olurda birgün bir yerlerden sana yedi trilyon çıksa hiçbir hayır kurumuna ya da ihtiyacı olana vermeden o parayı birgünde bitirebilecek planların hazırdı.

 

uykunun bu gece kollarına kolay düşmeyeceği belliydi. içeri gidip televizyon izleyecektin. yataktan kalkıp odadan çıktın. televizyon açıktı. kanapede biri uzanmış televizyon izliyordu. keş ev arkadaşın olduğunu zannettin. üstünü örterken önce ağzından akan salyayı gördün sonra ağzı. senin ağzındı bu. uyuyan sendin!!

 

saat 00:28. uyuyordun ve rüya görüyordun. böyle düşünmek istedin. böyle düşünmeliydin. çişin vardı ama yapmamalıydın. çocukken ne zaman rüyanda tuvalete işesen sabaha yatağın ıslak kalkardın uykundan. sidik kesen sonuna kadar dolmuştu. zaten gerçekte sonuna kadar dolu olan tek kesen sidik kesendi. düşündükçe iyice geldi çişin. başka şeyler düşünmeliydin. yedi trilyon değilde dokuz tirilyonun olsa ne kadar zamanda harcardın? fazla olan iki tirilyonu bir çırpıda harcadın. hayır yine birileri için yardım yapmadın. bencildin. bencilliğin yaşayan yüzüydün. dokuz değil ondokuz trilyonun olsa ülkedeki her şehre kendi taştan heykelini diktirirdin. ondokuz değil yüzdokuz trilyonun olsa ülkedeki her şehre kendi gümüşten heykelini diktirirdin.

heykellerini düşünürken yabancı filmlerdeki bahçede gördüğün işeyen melek heykeli geldi aklına. gidip çişini yapmalıydın. kaçışı yoktu.

tuvalete girdin orda da kendini gördün. sifonun tekrar dolma sesinden anladın ki çoktan işemişsin. aynanın karşısına geçip kendini tokatlıyorsun. tuvaletten çıktın yanından geçip odana yatmaya gittin. sen değilde öteki sen geçip gitti. tuvalete girdin aynanın karşısına dikildin. yansımanı görmesen herşey hallolacaktı. gördün...

kendini tokatladın ve hissettin. kendinden hep gerideydin.

 

en iyi arkadaşını arayıp olanları anlatacaktın. delirmene ramak kalmıştı. kendi kendini delirtiyordun. kendini deli ediyordun. telefonu eline aldın ve aradın. aradığın kişiye şu anda ulaşılamıyordu. sen de evini aradın. telefon çaldı ve arkadaşın telefonu açtı.

-olum telefonun kapalıydı evden aramak zorunda kaldım. kusura bakma ama burda ilginç olaylar dönüyor.

-abi telefonu sen arama diye kapattım zaten. gecenin bu saatinde arayıp abi kendimden bir tane daha görüyorum diyorsun yedi dakika sonra arayıp sanki hiç konuşmamışız gibi kendimden bir tane daha gördüm diyorsun. sonra yine arıyorsun. tekrar arıyacağını bildiğim için kapattım telefonu. manyak mısın? şimdi sana ne içtin diye soracağım ve sende telefonu kapatacaksın bundan önceki üç seferde olduğu gibi.

korkudan hemen kapattın telefonu.

altına karbon kağıdı konmuş kendinin, altına karbon kağıdı konmuş kendinden kopyalanmış, altına karbon kağıdı konmuş kendiydin.

uyuyan senden yedi, tuvaletteki senden ondört, telefon eden senden yirmibir dakika fark yemiştin. tam yirmibir!!

peki ya yirmibir katrilyonun olsa kaç günde harcayabilirdin? bunu yedi, ondört, ve yirmibir dakika önce de düşündüğünü düşündüğün için bu defa yapmadın.

bu garipliklere son verecek birşeyler olmalıydı. mutfağa girip büyük keskin bir bıçak alıp öteki kendilerini öldürmen gerektiğini düşündün ve rahatladın. bunu da daha önce düşündüğün için çoktan yapmış olmalıydın.

gidip televizyonun karşısında uzanan kendine baktın. kana bulanmış bir şekilde uzanıyor. ölü. iyi.

odandaki yatakta yatan kendine baktın. yedi yerinden bıçaklanmış ve bıçak kalbinin üstünde saplı kalmış. ölü. iyi.

evinin bir mezarlığa döndüğünü düşündün. cinnet geçiren kendini öldüreni öldüren katil.

yirmibir dakika önde olan kendini aradın evin içinde. bulamadın.

kendi cesetlerini nereye gömeceğini planlamak için yarım saat sonra mutfağa gidip kendi ellerini bağlayıp orada oturman gerektiğini düşündün.

dokuz dakika sonra, senden yirmibir dakika önde olan kendini mutfakta elleri bağlı bir biçimde savunmasızca bulabileceğini bilmek biraz da olsa rahatlattı içini.

dokuz dakika beklemek için oturduğun sandalyenin üstünde geçirdiğin dördüncü dakikada uykuya daldın.

saat 07:14...uyandığında ne yatakta ne de televizyonun karşısında bir cesetle karşılaştın.

meğer hepsi birbirine girmiş farklı rüyalarmış.

bütün bunları yazmak için bilgisayarın başına geçtin.

biri yirmibir dakika önce herşeyi yazıp yolladığı için yapamadın.

Alıntıdır..

yazan : geppetto

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...