Nakarat

kendimi ne kadar tekrar edebilirim diye düşünüyorum.

kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

kendimi ne kadar çok tekrar edebileceğimi deniyorum şimdi.

kendimi ne kadar çok tekrar edebileceğimi deniyorum şimdi.

kendimi ne kadar çok tekrar edebileceğimi deniyorum hala ve uyarıyorum sıkılacaksınız.

kendimi ne kadar çok tekrar edebileceğimi deniyorum.kendimi ne kadar çok tekrar edebileceğimi deniyorum şimdi. kendimi ne kadar çok tekrar edebileceğimi deniyorum hala ve uyarıyorum sıkılacaksınız.

acaba kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

şimdiden çift haneli sayılara ulaştım ve soruyorum kendime:kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

fark ettiğiniz gibi kendimi tekrar edebiliyorum hala.

tekrar.tekrar.tekrar.tekrar....

sıkılıp okumayı bırakanlar şanslılar çünkü bu yazının sonunda hiçbirşey olmayacak.

kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?kendimi ne kadar çok tekrar edebilirim?

kendimi tekrar etmeyi kaç saat sürdürebilirim?

kendimi tekrar etmeyi kaç saat sürdürebilirim?

kendimi tekrar etmeyi kaç saat sürdürebilirim?

buraya kadar inat edip okuyanlara bir sır veriyim:kendimi tekrar etmek umrumda değil.

bilmek istediğim sizin tekrarları ne kadar okuyabileceğiniz.ve dediğim gibi kendimi tekrar etmek umrumda değil.bir papağandan daha akıllı olduğuma göre bunu uzun süre yapabilirim.bana inanın.

ve teknoloji hayatın her saniyesinde olduğu gibi kendinizi tekrar etmenizde size yardım eder. kopyala-yapıştır.kopyala-yapıştır.kopyala-yapıştır.kopyala-yapıştır.

evet şimdi usanmadan bunu yapacağım ve artık siz bunun bir deney olduğunu biliyorsunuz.bunu bildiğiniz için inat edip bunları da okuyacaksınız.evet şimdi usanmadan bunu yapacağım ve siz bunun bir deney olduğunu bildiğiniz için inat edip bunları da okuyacaksınız. evet şimdi usanmadan bunu yapacağım ve bunun bir deney olduğunu bildiğiniz için inat edip bunları da okuyacaksınız.

şu anda bu kelimeyi(işte tam bunu)okuyorsanız haklı çıktım demektir.ve tebrik ederim ilk aşamayı geçtiniz.şu anda sizi güdülüyorum.fakat güdülenen insanın başarıya ulaşması için güdülendiğini bilmemesi gerekirdi.evet bazı şeyleri hiç bilmemek ondan olumlu bir şekilde faydalanmanın tek yoluydu eskiden...

başa saralım.ama şimdiden uyarıyorum bunu önceden kurgulamıştım ve yazmak beni hiç de yormayacak.kopyala-yapıştır.kopyala-yapıştır.kopyala-yapıştır.

kendimi ne kadar tekrar edebilirim?

kendimi ne kadar tekrar edebilirim?

durun bir dakika.hayır hayır yanlış alarm.sinirlerinizi bozmaya kararlıyım.kendimi ne kadar tekrar edebilirim?kendimi ne kadar tekrar edebilirim?kendimi ne kadar tekrar edebilirim?kendimi ne kadar tekrar edebilirim?kendimi ne kadar tekrar edebilirim?

demek hala burdasınız.acının bilgeliğine inanıyorsanız burası kendinizi denemeniz için yanlış yer.gidip meme ucunuza bir çift mandal takın ve uyuyun.eminim güne daha kazançlı başlayacaksınız.

nerede kalmıştık?

kopyala-yapıştır.kopyala-yapıştır.kendimi ne kadar tekrar edebilirim?kendimi ne kadar tekrar edebilirim?

hala bıkmadıysanız bir sır daha vereyim:bilmek istediğim kendinizi ne kadar tekrar edebileceğiniz de değil. bana ne? zaten kimin nereye kadar okuduğunu nasıl anlayabilirim ki? uyarmama rağmen hala okuyorsanız yaptığınız şey sizin kendinizi ne kadar tekrar edebileceğinizi merak etmenizdir. artık olay daha büyüdü. kendinizle karşı karşıyasınız. ben sadece sizin kendinizi sınamanız için burdayım. hatta doğruyu söylemek gerekirse bu işten sıkıldım.

kendinizi ne kadar tekrar edebilirsiniz? kendinizi ne kadar tekrar edebilirsiniz? kendinizi ne kadar tekrar edebilirsiniz? kendinizi ne kadar tekrar edebilirsiniz?

buraya kadar geldiyseniz artık kendinizi yendiniz demektir. meme ucunuzda mandal takıp acıya alışarak uyumanızdan daha büyük erdemlerle kalkabilirsiniz ekranın başından. size bir sır daha veriyim. eğer devrim niteliğinde bir buluş yapmam için bana gerekli olanaklar sağlansaydı tedavisi bulunmayan bir hastalığı çözmeye falan uğraşmazdım. hidrojen bombasından daha büyük hasarlar veren bir kitle imha silahı yapardım. ve teknoloji bu konuda da bana yardım ederdi....

merak ettiğiniz şey kendinizi ne kadar tekrar edeceğiniz olabilir ama benim merak ettiğim size ne kadar zarar verebilirim. ölümünüzü ne kadar yaklaştırabilirim. şimdi bilinen bir gerçeği söylememe izin verin: CRT monitörler görüntüyü oluşturan elektron tabancası ile kullanılan yüksek voltajlar nedeni ile bir takım zararlı ışınlar yayarlar. bazı güvenlik kuralları ile bu zararlı ışınların yayılımı engellese de yine bir miktar salınım her zaman olmaktadır. ayrıca ekrandaki görüntü belirli tazeleme hızları altında göz sağlığı içinde tehdit edici olabilir. bilgisayar başında uzun süre geçiren birinin sağlığında olumsuz gelişmeler başlayabilir.demek hala burdasınız.demek hala bıkmadınız.güzel....

CRT monitörler görüntüyü oluşturan elektron tabancası ile kullanılan yüksek voltajlar nedeni ile bir takım zararlı ışınlar yayarlar. bazı güvenlik kuralları ile bu zararlı ışınların yayılımı engellese de yine bir miktar salınım her zaman olmaktadır. ayrıca ekrandaki görüntü belirli tazeleme hızları altında göz sağlığı içinde tehdit edici olabilir. yavaşta olsa ölüyorsunuz. sizin kaplumbağa hızındaki küçük sevimsiz katilinizim ben...

CRT monitörler görüntüyü oluşturan elektron tabancası ile kullanılan yüksek voltajlar nedeni ile bir takım zararlı ışınlar yayarlar. bazı güvenlik kuralları ile bu zararlı ışınların yayılımı engellese de yine bir miktar salınım her zaman olmaktadır. ayrıca ekrandaki görüntü belirli tazeleme hızları altında göz sağlığı içinde tehdit edici olabilir.ölüyorsunuz....

Alıntıdır...

Yazan: geppetto

nasıl olsa hepimiz ölmücekmiyiz.....

okurken bir yandan sıkılıp bir yandan da sonunu merak ettiğim bir yazıydı..bu adam güzel yazıyor...

çok güzeldi...Öldüğümüzü hatırlattığın için tşkler..