schizophrana Oluşturma zamanı: Kasım 25, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Kasım 25, 2008 1960'ta İzmir'de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir'de tamamladı. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Kars'ta zorunlu hizmet görevi yaptı. Halen Edirne'de yaşamını sürdürmektedir.Tuğrul Asi Balkar, şiirle lise yıllarında tanıştı. Bir süre, Ankara'da yayımlanan Sanat Rehberi Dergisi'ni yönetti. Kendi saf, çocuksu iç dünyasını ve romantik duygularını yansıttığı şiirleriyle tanınan Tuğrul Asi Balkar'ın şiir ve yazıları Adam Sanat, Cumhuriyet Kitap, Kıyı, Nitelik, Önder, Parantez, Pencere, Promete, Su, Şiir-lik, Varlık, Yamaç, Yarın, Yaşam İçin Şiir, Yeni Biçem gibi dergi ve gazetelerde yayımlandı. VAZGEÇMELER USTASI Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki aşktan bir leke, Kazındıkça kendini temize çeken Gizlice. Sürtündükçe kıvılcımlar saçan Çakaralmaz renk cümbüşü işte. Ya sizinki? Ben vazgeçmeler ustasıyım. Reddedemem önerinizi, Paylaşalım elbette: Lekeniz sizde kalsın, Ben aşk'ı alırım sadece. Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki iki soluk arasında Gelip geçen zaman. Hangisi ölüm hangisi yaşam? Ya sizinki? Ben vazgeçmeler ustasıyım. Yaşadığınız bir ömür değil mi? Seçimi siz yapsanız, istediğiniz sahneyi seçseniz: İster ilkincisi olsun ister sonuncusu fark etmez ki, - Başarımızı arttıracaktır provalardaki performansınız - Artanıyla yetinirim zaten ben, ilk gösteri için siz önden buyrunuz lütfen! Dünya kirletilmişse, Üstünüze sıçramış Bir şey vardır mutlaka. Benimki korkusuz ve kuşkusuz bir aşk, Başdöndürücü ve anısız, Fısıldaşmaları dalgınlıklara takılı. Ya sizinki? Hala anlamadınız mı? Demiştim: Ben vazgeçmeler ustasıyım. Aşk'ı bana terk etmiştiniz zaten, Üstü...kalabilir sizde... GÖLGESİ hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim kimi mutluluktan derdi kimi umutsuzluktan bense bilirdim senin gibi, yıllar öncesi alnımda seken bir kurşunun parlamasından alnımda seken o kurşunun beni hayata bağışlamasından (durur izi sol üst köşesinde alnımın yaşama atılmış bir çentik gibi) hep bir gölgeyle saklandı yüzüm fark edilmedim güneş doğudan doğardı sırtımı ona verirdim güneş batıdan batardı sırtımı ona verirdim tepede yükselirdi güneş her öğle vakti bir saçak altı bulur beklerdim uzasın diye gölgem İ uzardı gölgem uzasın diye gölgem İ uzardı gölgem (gölgem uzundur günahlarım gibi gölgem uzundur günahlarım gibi) öyle de denir - ki doğrudur: gölgesi uzun olur hayata kısa gelenlerin gövdesi. istemekle, insanın başına gelmesi arasındaki fark! işte bu: hayata kısa kalan bir adamın uzun gölgesi. KALENDER BİR KARDELEN yaşamak şaşkınıyım, bağışla rüzgârımı sakladım dünyadan kırıldı yine kalbim artık ne sen konuşturabilirsin ne ben susturabilirim yaşamak şaşkınıyım, bağışla geçmişin karartma gecelerine inat kardan bir yorgan çektim üzerime kalender bir kardelen miyim şimdi ben lekesiz beyaz uykulara gömülü yaşamak şaşkınıyım, bağışla tüm tanıklar beni ele verdi hiçbiri söylemedi gerçeği keşke korkudan olsaydı, anlardım kuşkuya yenik düşmek olmasa yaşamak şaşkınıyım, bağışla siz bu denli mutsuz musunuz kalmadı mı kimseniz neden hep birbirine benziyor herkes yorulmuyor musunuz bir aynaya bakar gibi kendinizi görmekten yaşamak şaşkınıyım, bağışla kimsem kalmadı yalnızlığımdan başka KUŞATMALAR COĞRAFYASI'NDAN altı o bendim, beni unutma diyen sesinin çınlamasıyla şaşkın ellerimi tuttuğunda uslu bir çocuk gözlerini kapayınca karanlıkta kalan o bendim bir düşten uyanmışçasına sersem bir güle baktıkça solan bir serçe salıverince köle aklı hep o şarkıya takılı gider mi gider gitme desen de yedi o bendim, gökyüzüne bakarak yıldız kaymalarından kendine umut biçen her yıldızın bir ömrün bedeli olduğunu bilmeyen yanılan yıkılmış ve sürgün o bendim boşlukta dağılan ellerimle dalgın kirlenmiş düşlerimden soyunup bekleyen, seni bekleyen çoktandır yaşamayan birine arada gelen mektuplar için şiirler yazan, uçurumun kıyısında uyuyan ve uyanan gider mi gider gitme desen de FELLUCE: MAHŞER MENZİLİ Sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları Ölmek daha kolaydır sevmekten Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam Aragon sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğiniburası benim vatanım ölmek de yaşamak da benim hakkım ve en çok bundan dolayısana burasını cehennem bana yine cennet vatan yapacağım sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğiniyaşadığın her an mahşer menzilimdesinsoluk aldığın her an mahşer menzilimdesin sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini burası benim vatanım camiler kenti: felluceben bağımsız yaşarım ben anasız yaşarımben babasız yaşarım ben oğulsuz yaşarımben kızım olmadan yaşarım ama vatansız yaşayamam sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğiniunutma benim öldüğüm yer de vatanım ya senin ve sen petrolsüz yaşayamazsın yapamazsın yaşayamazsınöfken hayalet öfkem gerçek öfkem gerçek öfken hayaletölmek ve öldürmek benim için onur senin için utanç senin için yüz karası sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğinisen uyut dünya uyusunsen uyut insanlık uyusun ama ben uyanığım ama ben direneceğim işte kefenim bedenim sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini felluce içinde redif sesi var bakın yüreğine acep nesi var beni duymayana dostlar hepten âhım var sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini mahşer menzilindesin mahşer menzilindesin sana bir sır söyleyeceğim aç yüreğini bayram bağımsızlığımladır. T.Asi Balkar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 12, 2008 Görüntülenişler XIX. Tunçtan Bir Yalnızlık ilk o geldi rıhtıma demirlediği umutlarıyla durdu. artık yaşamaktan yoruldum diye yanıtladı oğlunu ufku izledikçe sonsuzluğun çizgileri yerleşirken alnına uykusuzluk, soluğunu kesen öksürük nöbetleri ve kan sığ sularında tekneler yüzdürdüğü kasaba: bodrum, her insan bir bodrum burada bir yalnızlık kalesi ve poyraz poyraz olmalıydı uykularımın son limanı de oğul kimin ağına takıldı ki mutluluk, kimin çekilirken deniz ağlardan. tunçtan bir yalnızlık kalesi babam gözleri çakır. T. Asi Balkar Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 1, 2009 Kanıt yalnız çığlığım var elimde yokoluşu kanıtlamak için dengede tutmak için aşkın ve kurtuluşun cesaretini unutulmaz ki senin şakaların terazisinde hep acının kefesinde dara olduğun aşkı tadışın rakıyı yudumlayışın susmayı küsüşün sesi ünleyişin anımsanır her eflatun düşüne yalancı ama yeni bir aşkı yakıştırdığın behçetim don değiştirmiş hezarfenim çıkarmış yüreğinin kanatlarını madımak'ta uçmaklığa kavuşur söyledikçe sır tutmaz aynalar ele veriyor kimliğini koşuyor kış tozuyor bahar bitiyor güz kavuruyor yaz yakıyor kırılıyor boynu kuğuların pervanelerin hasretlerin metinlerin asafların gösterdikçe gizi yitiyor görüntülerde kirletilen insanlığın behçetim don değiştirmiş hezarfenim çıkarmış yüreğinin kanatlarını madımak'ta uçmaklığa biliyorum gülüşün deprem biliyorum haykırışın boran susturur. ama ya acıyı biliyorum soluğu cana can verir, olsun!dur nasıl da yakışıklıdır gözleri: giritli, göçmen dudakları çarpışırken dilinin erdemine dişleri şahmeran kalesinin temel taşları düşleri, ne de olsa askeri bir tıbbiyeli, eyy! behçetim don değiştirmiş hezarfenim çıkarmış yüreğinin kanatlarını madımak'ta sen ki görkemli voltanı atarken tutulur kapıları insanlığın ve umarsızlığın belki bir unutkanlıktır kalır: kardeşlik pasaportunun ritsos'la paylaşılması biliyorsun yaşam yaşatmaktır kanın dolaştığı her yerde ve insanlığı kimin gücü yeter 'yangında ilk kurtarılacaktır' demeye behçetim don değiştirmiş hezarfenim çıkarmış yüreğinin kanatlarını (çıkarınız yüreğinizi bu ülkenin sahibi kim: bilmiyorum ben acılarelininkini: biliyorum) behçetim ağabeyim kendi çığlığımdır ancak ses veren çığlığıma Tuğrul Asi BALKAR Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.