Jump to content

Mezopotamya’dan çıkan üç yönetmen


schizophrana

Önerilen Mesajlar

Hüseyin Karabey, Kazım Öz ve Özcan Alper. ‘Gitmek’, ‘Fırtına’ ve ‘Sonbahar’ın yönetmenleri. Mezopotamya Kültür Merkezi’nde yetişen üç yönetmen de genç kuşağın önemli yönetmenleri arasında yer alıyor.

 

http://www.ntvmsnbc.com/news/296043.jpg

--------------------

Yeni kuşağın üç önemli yönetmeni, Hüseyin Karabey, Kazım Öz ve Özcan Alper aynı yapının içinde Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) bünyesinde yetiştiler. Hüseyin Karabey ve Özcan Alper yollarına kendi kurdukları yapım şirketleri ile devam ederken, Kazım Öz, Mezopotamya Sinema Kolektifi bünyesinde filmlerini çekmeye devam ediyor.

Hüseyin Karabey

İktisat okuduktan sonra sinema yapmaya karar veren Hüseyin Karabey, Mezopotamya Kültür Merkezi’nde sinema bölümünü kurdu ve bir süre burada çalışmalarını sürdürdü. Karabey, 1999 yılında gözaltına alınan ve kaybedilen insanları anlattığı ‘Boran’ı çekti. 2001 yılında, cezaevlerindeki tecrit sisteminin sorunlarını canlı tanıkların anlatımı ve belge görüntülerle anlattığı ‘Sessiz Ölüm’ adlı belgeseliyle uluslararası birçok festivalden ödülle döndü.

http://www.ntvmsnbc.com/news/296049.jpg

 

 

Karabey’in son filmi ‘Gitmek: My Marlon and Brando’nun konusu ise gerçek bir aşk öyküsüne dayanıyor. Filmde başrolleri paylaşanlarsa gerçek yaşamdaki kendi rollerini oynuyorlar: İstanbul’da bir film setinde tanıştıktan sonra memleketine dönüp savaşın patlamasıyla Irak’ta kalan Hama Ali ve İstanbul’dan ona ulaşmaya çalışan, filmin ortak senaristlerinden Ayça.

 

Kazım Öz

1992’den 1996’ya kadar Teatra Jiyana Nû’da oyunculuk ve rejide çalışan Öz, 1996 yılından beri, kurucularından olduğu Yapım13’de çalışıyor.

 

İlk kısa filmi Ax (Toprak) ile ulusal ve uluslararası alanda tanınan Öz’ün ilk uzun metraj filmi ‘Fotograf’ 2002 yılında gösterime girdi ve bu filmle birçok ödül aldı.

 

Öz, 74 dakikalık uzun belgesel film çalışması ‘Dûr’(Uzak) ile Nürnberg Türkiye Almanya Film Festivali ve Ankara Film Festivali’nde ‘En İyi Belgesel’ ödüllerini aldı. IDFA Jan Vrijman Fonu desteği ile yapımı gerçekleşen ‘Dûr’, ARTE-Fransa tarafından da satın alındı.

 

http://www.ntvmsnbc.com/news/296050.jpg

 

Öz’ün son filmi ‘Fırtına’ bu ay gösterime girdi. Filmde üniversite gençliğinin 1990’lardaki siyasallaşmasını Cemal, Rojda ve Orhan üzerinden anlatıyor. Cemal, üniversite sınavını kazanarak, küçük taşra kasabasından İstanbul’a gelir. Büyük şehrin kalabalığı içindeki yalnızlığı, sistem karşıtı devrimci bir grup ile tanışmasıyla sonra erer. Grubun öncülerinden Helin ile yaşadığı çatışma, kimliğini keşfetmesi için de bir başlangıç olur. Benzer bir süreci yaşayan Rojda ve Orhan da zamanla değişip grubun aktif birer üyesi olurlar. Henüz on sekiz - on dokuz yaşlarında olan bu gençler, koca bir dünyayı değiştirmenin hayalleri ile yaşamaya başlarlar.

 

Özcan Alper

Sinema kariyerini kısa film ve belgesellerle, yönetmen asistanlığıyla sürdüren Özcan Alper’in ilk uzun metraj filmi ‘Sonbahar’ ilk kez Adana Altın Koza Film Festivali’nde izleyicilerin karşısına çıktı. ‘En İyi Film’ dahil birçok ödülün sahibi olarak festivale damgasını vuran Alper, Antalya Film Festivali’nde aldığı NETPAC ödülünden sonra filminde F tipi cezaevlerinde yaşananları anlattığını belirterek, “Ne yazık ki sokakta, dışarıda bizim kadar şanslı olmayan bir genç, karakolda ve cezaevinde dövülerek öldürüldü. Bu ödülü bizim kadar şanslı olmayan Engin Ceber’in annesine ithaf etmek istiyorum” dedi.

 

http://www.ntvmsnbc.com/news/296051.jpg

 

‘Sobahar’da Alper, geçirdiği ağır hastalık yüzünden cezaevinden serbest bırakılan ve köyüne dönen Yusuf’un hikayesini anlatıyor. Sadece yaşlıların kaldığı köyde Yusuf ve arkadaşı Mikhail’in konuşmaları hep yaşanmamış gençlikleri ve zamanla ilişkileri üzerinedir. Yusuf yıllarca hapishanede kalmanın verdiği alışkanlıkla insanlarla kolay ilişki kuramaz. Bir gece karşısına ilçedeki meyhanede konsomatris olarak çalışan Gürcü kızı Elka çıkar...

 

Mezopotamya Kültür Merkezi

Düşünsel ve sinematografik dil arayışları olan, özgürlükçü bir sinema anlayışı ile hareket etmeyi hedefleyen ve 1995 yılında, öğrenci bir topluluk olan MKM-Sinema Birimi; sinema eğitim atölyeleri, belgesel ve kısa film çalışmaları ile birlikte MKM’nin dışına taşıp, Mezopotamya Sinema Kolektifi’ne dönüştü.

 

2000’li yıllarda Yapım13 Film Prodüksiyon isimli bir şirket de kuran topluluk profesyonel çalışma düzeyine de ulaştı. ‘Güneşe Yolculuk’ filminde çalışan topluluk yönetmenliğini Kazım Öz’ün yaptığı ‘Ax’ isimli kısa film ile ilk ciddi üretimini gerçekleştirdi.

 

Yirmiden fazla kısa, belgesel ve uzun metraj sinema filmine imza atan, Diyarbakır ve İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde, çeşitli kurumlarla ortak eğitim atölyeleri açan Kolektif, Batman Yılmaz Güney Salonu, Viranşehir Sinema Salonu ve bölgede gerçekleştirilen kültür sanat festivallerinin çoğunun film programlarını da gerçekleştirmekte.

 

ntv/msnbc

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...