Jump to content

Reiki Hakkında Akla Takılanlar


hexagram

Önerilen Mesajlar

Soru ve yanıtlar

Burada Reiki hakkında sorulan birkaç soruya yer verdim. Yanıtlar, Reiki ile ilgili olarak duyduğunuz dedikoduları, abartılı efsaneleri, kocakarı masallarını zihninizden uzaklaştıracaktır.

 

Reiki bir tarikat ya da gizli bir dernek mi? Bir kez inisiye olursam, hayat boyu bağlı mı kalacağım?

Hayır. Reiki bir tarikat ya da gizli bir dernek değildir. Reiki’nin belirlemiş olduğu prensiplere göre yaşamayı deneyen, birbirine benzer düşüncelere sahip çok sayıda insan vardır. Bu prensipler birer kural değildir, hayatı daha dolu yaşamak ve mutlu deneyimler edinebilmek için ortaya konmuş birkaç öneriden ibarettir (bkz. Reiki Prensipleri). Bir kez inisiye olduktan sonra, bunu kullanıp kullanmama kararı ve ne için kullanacağınız size kalmıştır. Enerjiyi kullanmak istediğiniz anlarda, bunu yapabileceksiniz. Bu kararı siz verirsiniz. Reiki prensipleriyle yaşamayı istemenizi ve Reiki’yi yaşamınızın her alanını daha iyi hale getirmek için kullanmanızı umarız.

 

Reiki kötü amaçla kullanılırsa korkunç bir şey olur mu?

Kesinlikle hayır! Daha doğrusu, hiçbir şey olmaz, yani kötü amaçla kullanılması sözkonusu değildir. Ancak hangi kötü amaçla kullanıldığına bağlı olarak, bu kullanımın kendisine karşı bir tepki oluşabilir.

 

İnisiye olmamış biri Kutsal Sembolleri kullanmaya kalkarsa ne olur?

Yine hiçbir şey. Yalnızca sembolleri kullanmaya uyumlanmış olanlar bunları etkinleştirebilir. Başkaları ise, kendi düşüncelerinin gücü sayesinde bu sembolleri kullanabildiklerini sanırlar, ama yapabildikleri büyük ihtimalle Mickey Mouse’un resmine bakıp bunun bir Kutsal Sembol olduğuna inanmak gibi bir şeydir. Düşünce gücü çok kuvvetlidir ve çok belirgin sonuçlar ortaya koyabilir. Ama Reiki’nin Kutsal Sembollerinin arzu edildiği gibi kullanılabilmesi için, bunları kullanacak kişinin sembollerin titreşimlerine uyumlanmış olması gerekir.

 

Reiki tedavisinin ardından, Reiki alıcıları bazen şunları hisseder:

a) durumlarında kötüleşme,

b) eski bir hastalığın tekrar ortaya çıkması, ya da

c) başağrısı, burun akıntısı, daha sık tuvalete gitme ihtiyacı, ya da sadece yorgunluk hissinin baş göstermesi. Bunun nedeni nedir?

a Reiki, kişinin kendi iyileştirme sistemini harekete geçirir ve bu da sorunlu mücadele ederken genellikle kapasitesinden fazla çalışır. Bu nedenle, geçici bir aşırı yüklenme sonucu, rahatsızlık belirtileri bir süre için artabilir.

b Geçmiş bir hastalık, gerçekten ‘iyileşmemiş’ olduğu için, tekrar ortaya çıkabilir. Sözkonusu hastalık ya ilaçlarla, ya da şifa alıcısının kendisi tarafından baskılanmış olabilir. Böylece hasta, olabildiğince iyi bir yaşam sürmeye devam edebilir. Reiki sorunun kökenine iner ve iyileşme süreci buradan başlar. Yani önce belirtileri tekrar ortaya çıkarır, ardından da iyileşmelerine yardımcı olur. Bu tür rahatsızlıklar genellikler duygularla ilgilidir. Hastalığın ya da bununla ilgili duyguların iyileştirilmesi için nedeni bilmek her zaman gerekmez.

c Bunlar detoksifikasyon belirtileridir. Reiki etkisine yanıt olarak beden, bağırsaklar ve burun gibi doğal boşaltım yollarını kullanarak, içindeki ‘çerçöp’ü temizlemeye başlar. Başağrıları da detoksifikasyonun bir parçasıdır. Yorgunluk ise genellikle bedenin bu ‘detoks’ ve yenilenme sırasında mevcut enerjisinin tümünü kullanması yüzünden ortaya çıkar. Mümkünse biraz dinlenmek ve bu sürecin tamamlanmasını beklemek yerinde olur. Süreç tamamlanınca enerji düzeyleri de genellikle normale döner. Bazı kişiler de tedaviler sonrasında daha fazla enerjiyle dolarlar.

 

Neden bazı durumlarda Reiki klasik tıpla karşılaştırıldığında daha yavaş işliyor?

Reiki ile klasik tedavilerin işleyişi farklıdır. Reiki iyileştirmeye rahatsızlığın nedeninden başlar, oysa klasik tıp öncelikle hastalığın belirtilerinden kurtulmayı hedefler, hatta bazen bu kadarıyla yetinir. Reiki yumuşak adımlarla ilerler, rahatsızlıktan denge haline geçiş sırasında vücudu rahatlatır. Reiki bazen de şaşırtıcı bir süratle işler. İşte böyle durumlarda küçük bir mucizeyle karşı karşıya olduğumuzu sanırız.Hastalık belirtilerinin verdiği rahatsızlık hislerini hafifletmede yararı dokunur, ancak aynı zamanda hastalığın nedeni üzerinde de çalışır.

 

Reiki neden her zaman işe yaramıyor?

Reiki genellikle bir ölçüde düzelme sağlar. Yine de, üç nedenden ötürü hiçbir düzelmenin görülmediği durumlara da rastlanır.

Bunlardan nedenlerden biri, kişinin hastalıkla arasında bir bağ olması, yani hastalıktan kurtulmak için elinden geleni yapıyor gibi görünmekle beraber, aslında gerçekten iyileşmeyi istemeyişidir. Bunun bilinçli olarak gerçekleşmesi gerekmez. Bu konuyu biraz açayım. Sakar, asık suratlı, kaprisli, vb olmak için hiçbir nedeni olmayanlara kıyasla, hasta insanlara genellikle daha toleranslı davranılır ve bu kişiler isteklerini daha kolayca elde ederler. Bir şeyleri yapmak için yardıma ihtiyacınız varsa, başkalarının size zaman ayırıp arkadaşlık etmelerini sağlayabilirsiniz. Bazı kişiler normal koşullarda dikkate değer biri olmadıkları hissine kapılırlar ve hasta olmaları adeta bir boşluğu doldurur.

Bazılarıysa iyileşmeye hazır değildir. Hastalık ve rahatsızlık halleri büyük öğretmenlerdir. Bir nedenle ölüme çok yaklaştıktan ya da çok ciddi bir hastalık geçirdikten sonra hayata bakış açılarının tümüyle değiştiğini söyleyen kaç kişi tanıyorsunuz? Hastalık bize, başımıza gelinceye kadar hiç umursamadığımız konularda deneyimler ve dersler sunabilir.

Bazen kişinin hastalığı fiziksel düzeyde çok fazla ilerlemiştir. Ama, daha önce de söylediğim gibi, genellikle bir miktar fayda sağlanır.

 

Reiki insanları delirtebilir mi?

Hayır. Ancak zihinsel sorunları olan kişilerin, inisiye olmadan önce, bu sorunlarının üzerine gitmeleri yerinde olur. Çünkü denge sorunları yaşama halinden, inisiasyon sonrası sıklıkla karşılaşılan yükseliş haline geçişteki sarsıntı, kişinin kolayca anlayabileceği ya da rahatlıkla başa çıkabileceği bir durum olmayabilir.

Bazı kişilerin bir üst Dereceye geçmeden önce bir süre beklemesi de önerilir, çünkü bunları peşpeşe almak, enerjilerin vücutta yerleşmesi sırasında çeşitli sarsıntılara neden olabilir. Bir Derece bile kendinizi çok farklı hissettirecektir. Bu konular, kişiyi inisiye eden Üstat ile ayrıntılı olarak konuşulmalıdır.

 

Ölmekte olan insanlara Reiki verirseniz, onları öldürürsünüz. Bu doğru mu?

Birinin ne zaman öleceğini kim söyleyebilir? Artık sonu geldiği söylenen kişiler için bile bunu bilmek imkansızdır. O geceyi çıkaramayacağı düşünülen kişilere Reiki uygulamak üzere çağırıldığım oldu; ertesi gün ziyaretlerine gittiğimde onları oturmuş yemeklerini yer ve mutlulukla gülümserken buldum. Bu soruyu bana, birinin kendisinden ‘ölüm döşeğinde’ olan babasına Reiki göndermesini istediği biri sordu. Birinin ona, Reiki’nin adamı öldürebileceğini söylediğini tahmin ettim.

Eğer son anları acısız ve huzurluysa, hastalara onları üzecek şeyler yaşatmamanın daha iyi olduğunu düşünmeyi tercih ederim. Reiki’nin ölüm korkusunu yok etmeye yardım ettiğine; bireylerin, huzur içinde ve bilinçleri açık olarak, kendileri için doğru zamanda, diğer tarafa geçmelerine yardımcı olduğuna inanıyorum. Onları gitmeleri için zorlamıyor.

 

Reiki’ye ‘gerçek’ bir Üstat tarafından inisiye edilmeyenlerin belden aşağıları felç olur. Bu doğru mu?

Reiki kinci değildir. Reiki’ye kanal açılması sonrasında zarara uğramazsınız; o sevgi dolu ve yardımseverdir. Eğer uygulayan kişinin Reiki’ye kanal açma yeterliliği yoksa, büyük ihtimalle hiçbir şey olmayacaktır.

Eğer bir Üstat, Reiki’ye değil de, başka bir enerjiye kanal açtıysa, o zaman neler olabileceğini söyleyemem. (Herhangi bir eğitim almadan önce Üstat hakkında bilgi edinin. Bkz. Reiki Üstadı Kime Denir?) Eğer inisiye eden Üstat, başkalarını uyumlamak ve Reiki’yi kullanmaları için eğitmek üzere inisiye olmamışsa, o zaman inisiye edilen kişi, ‘uyumlamadan’ sonra Reiki’ye kanal olamaz. İşte bu nedenle, sizi inisiye etmek üzere seçtiğiniz Üstadın bu güveni hak ettiğine emin olmalısınız.

 

Bütün Reiki Üstatlarının aydınlanmış ve çok dengeli kişiler olmalarını bekleyebilir miyiz?

Hayır. Reiki Üstatları sadece insandır; kendi yollarında ilerler, insanoğlunun çektiği acıları çeker, aynı zayıflıkları gösterirler. Onların da kendilerini kötü hissettikleri günler vardır. Ancak Reiki’ye bağlanarak aydınlanma yolundaki gelişimleri açısından önemli bir adım atmışlardır. Beraberinde bazı sorumluluklar getirdiği için, Üstat olmak hafife alınmamalıdır. Geleneksel olarak, ‘Üstat’ sözcüğü bu kişilerin kendilerini kontrol edebildiklerini ve kendi kişisel gelişimleri üzerinde çok zaman harcadıklarını, ayrıca disiplini seçtiklerini gösterir. Yine de, günümüzde, bu kişilerin sadece Reiki’nin üçüncü Derecesine uyumlandıkları ve başkalarını nasıl inisiye edecekleri bilgisini aldıkları anlamına gelebiliyor. Kişinin geleneksel anlamda bir Üstat olmadan önce belli bir yol kat etmesi gerekir.

 

Reiki geldiği zaman daima sıcaklık mı hissedilir?

Hayır. Benim uyguladığım bazı tedavilerde sonuçlar çok parlaktı, ancak enerji buz gibi soğuktu. Yine de, enerjinin kavuracak kadar sıcak oluşuna daha sık rastlanır! Bir arkadaşıma hamileliği sırasında Reiki uygulamıştım. Hamile kalmadan önce verdiğim Reiki sıcak olurdu, ama hamile kaldıktan sonra, karnına uygulama yaparken buz gibi soğuk hale geldi. Doğum sonrasında ise yeniden sıcağa döndü.

 

Tedavi olurken ya da tedavi uygularken hiçbir şey hissetmiyorsak, bu, Reiki enerjisinin ortaya çıkmadığı anlamına mı gelir?

Hayır. Bazen hissettiklerimizi fark edebilecek kadar hassas olmayız. Bu hissizliğin nedeni ya yorgunluk, ya duygusal karışıklık gibi geçici bir şeydir, ya da vücut hastalıkla başa çıkmaya çalışırken savunma sistemleri harekete geçmiştir. Reiki ile sürekli olarak temas edilirse ‘hislerin tekrar kazanımı’ gerçekleşecektir. Reiki ile yeni tanışanların da enerjinin verdiği hissi algılayabilmek ve seçebilmek için bir alışma sürecine ihtiyaçları olabilir. Bu durumda, kendi kendine uygulama faydalı olur.

 

alıntıdır..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Oncelikle tesekkurler

 

Reiki geldiği zaman daima sıcaklık mı hissedilir?

Hayır. Benim uyguladığım bazı tedavilerde sonuçlar çok parlaktı, ancak enerji buz gibi soğuktu. Yine de, enerjinin kavuracak kadar sıcak oluşuna daha sık rastlanır! Bir arkadaşıma hamileliği sırasında Reiki uygulamıştım. Hamile kalmadan önce verdiğim Reiki sıcak olurdu, ama hamile kaldıktan sonra, karnına uygulama yaparken buz gibi soğuk hale geldi. Doğum sonrasında ise yeniden sıcağa döndü.

 

Reikimasterim bu soruya yanıt yazmak istedim reiki verirken karşıdaki kişinin o an psikolojisine bagli bir durumdur bu .bu demek degilki kisi agresifse sogukluk ıyımserse sıcaklık hıssedılır . sadece kısının o an ki durumuna baglıdır enerjı akımı ksıden kısıye degısır fazla enerjı sıcaklık normal ve altı ıse soguk hıssedılır . normalden az olsa dahı bır enerjı akımı ortaya cıkmıstır fakat mıktarı azdır bu gıbı durumlarda soguk akım hıssedılır

 

Genelde cok enerjık oldugum ıcın basım agrıdıgında ya da bılegım burkuldugunda vs kendıme reıkı verırken sıcak enerjı akımı olusuyor

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Reiki genellikle bir ölçüde düzelme sağlar. Yine de, üç nedenden ötürü hiçbir düzelmenin görülmediği durumlara da rastlanır.

Bunlardan nedenlerden biri, kişinin hastalıkla arasında bir bağ olması, yani hastalıktan kurtulmak için elinden geleni yapıyor gibi görünmekle beraber, aslında gerçekten iyileşmeyi istemeyişidir.

kesinlikle katılıyorum, bana zamanında çok yaptırtmışlardı ve olumsuz dönmüştü yani ben öyle inanmıştım sonrada kendi kendime hayıflanmıştım.. tüm yazı bir kenara hepsinden kısacası herşeyden önce tüm olay karşınızdaki insanın o enerjiyi isteyip istememesine bağlıdır..

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Soru: Çakralar inisiye ile bir kere açıldıktan sonra bir daha ömür boyu tıkanmaz diyorsunuz. Ama benim önceki Reiki öğretmenim kök çakranı tıkamışsın, çalış gibi ödevler veriyordu. Benim de kafam karıştı. Aydınlatabilir misiniz?

Cevap: İnisiye işleminin amacı zaten aura kanallarını açmak ve dolayısı ile tüm çakraları açıp dengeye kavuşturmaktır. Ve bir daha da çakraların tıkanması söz konusu değildir. Hatta kişi Reiki’yi hiç kullanmasa bile çakraları asla tıkanmaz. Ama çakralar kirlenebilir. Bunun nedeni de, negatif enerjiler, kişinin duygusal, fiziksel, ruhsal sorunları ilgili çakraların kirlenmesine neden olabilir.

 

Eğer kişiyi inisiye eden Master inisiye işlemini eksik yada uygulanması gereken tekniklerine tam riayet etmeden yapmışsa, o inisiye tam olarak gerçekleşmemiş dolayısı ile de çakraların hepsi açılmamış demektir. Kişi inisiye olduktan sonra herhangi bir çakrasında tıkanma gibi bir problem yaşıyorsa bu o çakranın inisiyeden sonra tıkandığından değil aslında hiç açılmamış olmasındandır.

 

Eğer bu tarz söylemlerde bulunan hatta tıkanık çakralarına çalış diyen Masterlar varsa, onların Reiki’yi, İnisiye işlemini bildiğinden ve gerçek bir Master Teacher olduğundan şüphe duymalısınız.

 

 

 

 

Soru: Gittiğimiz dernekte Masterlar kendi çakralarının da tıkanıyor olduğundan bahsetmişlerdi. Ve bizleri de sık sık çakralarımızın tıkanabileceği hakkında uyarmışlardı. Hatta benim özellikle kök çarka ve sakral çakram problemli, bunları açmak için Kundalini Reiki almamı, bunun bir çözüm olabileceğini bana önerdi. Ben de aldım ama eskisinden bile kendimi çok kötü hissediyorum, tüm düzenim bozuldu.

 

 

Cevap: Usui Reiki temel olan ve İlahi bir enerjidir. Bu enerjinin diğer sözde enerjilerle karıştırılması ve çerez halinde sunulması bir çare değildir. Eğer tıkanık bir çarka varsa buna çözüm olarak yeni bir enerji sistemi inisiye etmek yerine, o kişiye doğru düzgün bir Usui Reiki inisiyesi yapılmalıdır. Adı Reiki öğretmeni olan kişilerin Reiki bu şekilde anlamış olması ve bu şekilde uygulaması anlaşılacak gibi değildir.

 

 

Soru: Hocam ben Reiki 1 ‘i aldım ve daha sonra hocamın sitesindeki bilgilere baktığımda, Reiki 1 aşamasının içeriğinde , “öğrencinin ilk 3 çakrasının( tepe çakra, 3. göz çakra ve boğaz çakra) açılma işlemidir” yazıyordu. Yani benim sadece ilk 3 çakram açıldı. Bununla birlikte çevremdekilere Reiki’yi uygulayabiliyordum, onlar memnun kalıyordu fakat ben yaşamımda farklı sorunlar yaşamaya başladım ve tamamen kabuğuma çekilmiş, dünyevi ve maddi şeylerden ilgi ve alakamı çekmiş durumdayım. Bu da beni daha da asosyal yapıyor.

 

Cevap: Öncelikle çarka açma işlemi başladığında hepsinin açılması gerekir, bir kısmı açılıp bir kısmı bırakılmaz. Bu kişiyi tamamen denge kaybına sokar. Zen, Tasavvuf, Şamanizm vb felsefelerde de bu böyledir, çakra açma yöntemleri farklı olsa da en önemli kural, çakraların birinin açılmaya başlandıktan sonra tümünün de açılması gerektiğidir.

 

Bunun yanında Reiki 1 inisiyesi kişinin ilk 3 çakrasının açılmasıdır mantığıyla uygulama yapan kişilerin tek dayanağı, inisiye verdikleri kişilerin elle şifa yöntemini kullanabilir hale gelmeleridir. Bu nedenle de sonuca bakarak uyguladıklarının doğru olduğunu zannederek hareket etmeye devam etmektedirler. Oysa Reiki öğretmeni olmuş birinin tüm çakra sisteminden haberi olmalı ve çakraların açılmaya başlandıktan sonra tümünün açılması gerektiği bilgisine sahip olması gerekir.

 

Tepe çakra, 3. göz çakra ve boğaz çakra açıldıktan sonra enerji omuzlardan avuç içlerine kadar gider, dolayısı ile avuç içi çakraları da açılmış olur. Böylelikle enerji kişinin ellerine ulaşır ve kişi de başkalarına Reiki enerjisini verebilir. Bu kişiler de Reiki enerjisinin huzurunu ve yararını hissedebililer. Fakat Reiki kanalı olan kişinin tüm çakraları açık olmadığından boğaz çakradan enerji taşar ve böylece de kişi başında bir ağırlık ve yanma hisseder. Çünkü enerji diğer çakralara inmez ve bu da kişinin dengesini bozar.

 

Tepe çakra kişiyi maneviyata yönelten kişinin zihinsel olarak sezgisel bilgiler almasına olanak veren çarkadır. 3. göz çakra da tamamen zihinle ilgilidir. Yani enerjinin bu çakralarda yoğun olması ve taşması , bunun yanında da kök çakra, sakral çakra, solar plexus gibi bizi dünyaya bağlayan çakraların da hiç açılmamış olması durumunda kişi doğal olarak dünyadan kopar. Sizin yaşadığınız bu kabuğunuza çekilme ve asosyallik durumunuz da bundandır.

 

 

Soru: Denge kaybı nedir?

 

Cevap: Yaşadığımız evrende tüm canlıların aurası, aura kanalları dolayısı ile 7 ana enerji noktaları yani çakraları vardır. İnsan dışındaki canlılar sadece dünyanın enerjisi ile hemdem olup onunla yaşarlar. İnsan ise ayrı bir varlıktır ve yaratılmışların da en mükemmelidir; tek boyutlu değil, fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak gelişir. Reiki ise Allah katından gelen saf tertemiz bir Nur’dur. Reiki kanalı olmak da sadece mükemmel yaratık insanlara hediye olarak sunulmaktadır.

 

Çakraların da fiziksel, zihinsel ve ruhsal yönde etkileri vardır. Tepe çakra bizi ruhsal konularımızda etkilerken, kök çakra da fiziksel /dünyevi yönde etkiler. Tüm çakraların aynı anda açılması bu nedenle çok önemlidir. Tıkalı kalan bir çakra kalırsa kişi o çakranın ilgili olduğu yönde eksiklikler yaşar, negatif olarak etkilenir dolayısı ile de dengesi bozulmuş olur. Örneğin Master inisiye edeceği kişinin ayaklarına inip, ayak bileklerini tutarak oradaki yapması gereken işlemleri yapmadıkça kişinin kök çakrası açılmaz.

 

Soru: Reiki 1 inisiyesi neden 4 kere yapılmalıdır?

 

 

Cevap: Geleneksel aşama 3b Master’lar Reiki 1 inisiyesini arka arkaya günlerde düzenlenen 4 ayrı seansta yapmalıdırlar. Çünkü Reiki 1 aşaması çok önemlidir, kişi negatif bir varoluştan pozitif bir varoluşa geçmektedir. Kişinin aurası tamamen temizlenmedikçe, aura kanalları da açılmaz, dolayısıyla çakraları da dengeye kavuşamaz. Reiki 1’e inisiye olacak kişinin çakralarını açmak 3b aşamasında sahip olunan enerji ile 1 seansta mümkün olamaz. Bu nedenle 1, 2 ve 3. günlerde 45 ‘er dakikalık seanslarla kişinin tüm aurası tertemiz hale getirilmeli ve dördüncü gün ise Reiki 1 inisiyesi yapılmalıdır. Aksi taktirde Reiki 3b aşamasında olan Master Teacherlerin 5 dakika, 20 dakika gibi zaman içerisinde yaptıklarını iddia ettikleri inisiyelerin geçerliliği söz konusu değildir. Bu ihmalkarlık, inisiye olan kişinin gelecekteki yaşamını allak bullak edebilir. Çünkü tıkalı bir çakra fiziksel ve psikolojik olarak hemen bir belirti göstermez ama birkaç yıl içinde kişi kendisini birden çeşitli problemlerin içerisinde bulursa, bunun nedenin eksik inisiye sonucu tıkalı olan çakraları olduğunun farkında bile olmaz.

 

Reiki 1 inisiyesi 5ve 6. aşama olan Grandmaster’lık aşamasından sonra 1 seansta yapılabilinir, ama ben yine de iç huzurum açısından 12. Aşamaya gelene kadar Reiki 1 inisiyesini 4 seansta, Reiki 2 inisiyesini ise 2 seansta yapıyordum.

 

 

 

 

Soru: Reiki 1 inisiyesinin ertesi günü Reiki 2 inisiyemi aldım. Ve kendimi o gün bugündür ayaklarım yerden kesik gibi, yeryüzüne ait hissetmiyorum. Dünya ile ilgili hiçbir şeye, işime, aileme adapte olamıyorum. Bunun nedeni arka arkaya inisiye olmam mıdır?

 

Cevap: Öncelikle Reiki 1 inisiyesi 3b Master’ları tarafından 4 seansta ancak yapılabilinir. Reiki inisiyesi teknikleri olan bir işlemdir. Ben yaptım oldu, ben niyet ettim oldu mantığı asla kabul edilemez. Çünkü söz konusu olan kişinin mevcut ve gelecekteki yaşamıdır.

 

İkincisi ise Reiki 1 süreci en az 3 ay geçmedikten sonra Reiki 2 inisiyesi asla verilemez. Bu kesinlikle yanlıştır, Reiki 1 başlı başına bir arınma ve inisiye olan kişinin kendisini, evreni, Yaradan’ını keşfetme sürecidir. Bu gelişim sağlanmadan asla Reiki 2 inisiyesi verilemez. Verilip de o kişiye 3 sembolün ağırlığı yüklenemez.

 

Reiki somut bir kavram değildir. Reiki İnisiyesinin nasıl yapıldığı da son zamanlara kadar hep gizli tutulmuştur. Bu nedenle Reiki inisiyesi olacak kişinin önceden böyle bir bilgisi olmadığından onu inisiye eden Master’ı doğru mu, yanlış mı yapıyor diye sorgulama şansı da olamamıştır.

 

 

 

Soru: Benim önceki inisiyem, bireysel değil, toplu halde yapıldı. Toplu inisiye yapılabilinir mi?

 

Cevap: Tabi ki de yapılamaz. Daha önce de defalarca bahsettiğimiz gibi inisiyeler bire bir yapılmalıdır. İnisiye işlemi, teknikleri olan, özen ve hassasiyet isteyen, sorumluluk sahibi kişilerce yapılabilecek bir şeydir.

 

 

Soru: Astral seyehatin eğitimi verilebilir mi?

 

Cevap: Astral seyahat denilen olay zihinsel olarak yaşanır. Kişi tüm negatif enerjilerden ve korkularından arınmadıkça da bu olay asla gerçekleşmez. Kişi hazır olduğunda bu kendiliğinden oluşan, Allah’ın kişiye bir hediyesidir. Özel olarak yaşanır, sırdır ve paylaşılmaz.

 

Bunun yanında bu olayın gerçekleşmesi için her hangi bir aktivite, alıştırma yapılmaz. Yapılıyorsa da yanlıştır ve zararlıdır. Dolayısı ile Astral seyahatin de şöyle oturulmalı, şöyle konsantre olunmalı gibi bir eğitimi de yoktur.

 

Bazı kişilerin ben Astral yapıyorum gibi deyimleri sadece birer özlemden ibarettir. Gerçek Astral yapan kişiler bunu asla ifşa etmezler.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...