Jump to content

H.G. Wells - Körlerin Hikayesi


Topal Kırkayak

Önerilen Mesajlar

KÖRLERİN HİKAYESİ

 

Büyük dostum Prof.Sadun Aren H. G. Wells'in bir hikayesini anlattı. Dere tepe dağ ova dolaşmasını seven tek gözlü bir adam varmış. Yürür yürür gidermiş gider gider yürürmüş.

 

Bir gün uzaklarda renkleri karmakarışık bir köy görmüş; alacalı bulacalı garip bir köy. Yaklaşmış köye doğru. Yolları bir tuhaf evleri bir tuhaf insanları bir tuhafmış köyün...

 

Girince köyün içine anlamış meseleyi. Körler köyüymüş burası. Kadınların erkeklerin çocukların velhasıl herkesin sımsıkı kapalıymış gözleri...

 

Gezginci adam karar vermiş burada yaşamaya:

 

Hiç değilse benim bir gözüm var diyormuş.

 

Körler ülkesinde şaşılar kral olur derler. Ben de bunların başına geçer yaşarım.

...

Körlerin gözleri yokmuş ama elleri kulakları burunları çok hassasmış. Kendilerine göre kurdukları bir düzen içinde yuvarlanıp gidiyorlarmış.

 

Adam şaşkın hallerine bakıyormuş onların. Yürümeleri konuşmaları doğrusu başka türlüymüş.

...

Bir gün körlerden biri öteki körün malını aşırmış. Sadece tek gözlü adam görmüş bunu. Bağırarak ilan etmiş:

 

- Filanca malını çaldı falancanın.

 

Körler:

 

- Nereden biliyorsun o kadar uzaktan duyulmaz ki demişler.

 

- Ben duymadım gördüm. Gözüm var benim. Görüyorum.

 

Körler göz diye görmek diye bir şey bilmiyorlarmış. Uzun yıllar içinde çoktan unutmuşlar bu hissi.

 

- Ne demek görmek demişler nasıl görüyorsun yani duyulmayacak mesafeden anlıyor musun ne olup bittiğini?

 

- Anlıyorum tabii...

 

- inanmayız imtihan edeceğiz seni...

...

Adamı almışlar uzakça bir yere dikmişler. Tecrübeleriyle biliyorlarmış o uzaklıktan hiçbir şeyin işitilmeyeceğini.

 

- Anlat bakalım şimdi biz ne yapıyoruz demişler.

 

Adam anlatmış:

 

- Oturuyorsunuz konuşuyorsunuz Şu ayağa kalktı bu elini oynattı beriki bacağını sallıyor vs...

 

Derken körler bir evin içine girmişler bağırmışlar:

 

- Anlatsana...

 

- İçeri girdiniz göremiyorum ki...

 

Körler bilmedikleri için içeri girmenin ne olduğunu:

 

- Ne olmuş yani içeri girmişsek. Elli santim fark etti anlat anlat demişler.

 

- Arada duvar var görmüyorum.

 

Körler :

 

- Sen atıyorsun demişler. Demincek tesadüf etti.

 

Bak şimdi bilemiyorsun.

 

- Çıkın dışarı söyleyeyim.

 

- Bu kadar uzaktan duyunca ha içersi ha dışarısı ne çıkar yani...

 

- Ben duymuyorum ben görüyorum diyormuş adam.

 

- Öyle şey olmaz demiler. Sende bir bozukluk var. Saçmalıyorsun acayip şeyler söylüyorsun. Hekime muayene ettireceğiz seni...

...

Adamı yaka paça köyün hekimine götürmüşler. Hekim de kör tabii... Elleriyle yoklamaya başlamış adamı. Yoklamış ve parmaklarını adamın yüzünde gezdirirken:

 

- Buldum demiş. Bozukluk burada...

 

Adamın açık olan gözünü kastediyormuş hekim ve:

 

- Saçmalaması bundan dolayı diyormuş. Ben şimdi hallederim düzeltirim onu...

 

Körler ülkesine kral olmaya kalkan gezginci zor bela kurtarmış kendini oradan.

 

Körler görenleri anlayamazlar. Saçmalıyor sanırlar ve onu da düzeltip kendilerine benzetmek için gözlerini çıkarmaya uğraşırlar.

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...