minerval_ Oluşturma zamanı: Aralık 7, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 7, 2008 http://www.malatyahaber.com/haberler/articlefiles/19486-%C4%B1ss%C4%B1zadam.jpg Yönetmen: Çağan Irmak Senaryo: Çağan Irmak Müzik: Aria Görüntü Yönetmeni: Gökhan Tiryaki Oyuncular: Cemal Hünal, Melis Birkan, Yıldız Kültür, Şerif Bozkurt, Gözde Kansu, aslı Aybars, Goncagül Sunar Konusu Alper 30'lu yaşlarda, gurme sayılacak düzeyde yemek kültürü olan kendi restoranının sahibi iyi bir aşçıdır. Lüks yaşamayı seven, işinde başarılı ama özel yaşantısını her gün farklı kadınlarla birlikte olarak düzene koyamamış, hayatını; yaptığı yemekler, günübirlik ilişkiler, paralı kadınlar üçgeninde yaşayan birisi iken… Hayatının akışı, bir gün Beyoğlu'nun arka sokaklarında, aradığı eski plak için bir kitapçıya girmesiyle değişir. ADA 20'li yaşlarının sonlarında, güzel, çocuk kostümleri tasarlayıp diken, Alper'in modern yaşamının aksine çok mütevazı, hayatta fazla inişleri çıkışları olmayan genç bir kadındır. Bir gün eski bir kitabi bulabilmek için Beyoğlu'nda dolaşırken Alper ile ayni kitapçıya girer. Çapkın bir adam olan Alper, Ada'nın güzelliğinden etkilenir ve Ada'yı takip etmeye başlar. Ada'nın aradığı kitabi bulmuştur. Ada'nın işyerine kadar devam eden takip, Alper'in tanışma bahanesiyle aldığı kitabı Ada'ya vermesiyle son bulur. Ada ve Alper'in yaşamlarında ilk defa karşılaştıkları tutkulu aşkın ilk sinyalleri bu kitapla başlar. Alper kopamadığı özgür hayatinin içersinde Ada'ya yer açmaya çalıştıkça, yaşamının daraldığını fark eder. Aşkı ve özgürlüğü arasında kalan Alper'in sessiz çığlıklarını duyamayan Ada, kendini aşkın rüzgârına kaptırmıştır bir kere… Ve yaşam bir kere daha aşk oyununun perdelerini Ada ve Alper için açacaktır sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım ve sen büyüdün ISSIZ ADAM, modern hayatın yalnızlaştırdığı insanları anlatan, yemekler, anneler, eski şarkılar ve aşk üzerine bir film. izlemenizi tavsiye ederim.... 2 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Filmden Kareler ve bugünkü Hürriyet'in Pazar ekinde filmle ilgili çıkan bir haber. http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages%5CG%C3%BCzelim%5CF%C4%B0LMDEN%20KARELER%20%28ISSIZ%20ADAM%29%5C01.jpg http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages%5CG%C3%BCzelim%5CF%C4%B0LMDEN%20KARELER%20%28ISSIZ%20ADAM%29%5C02.jpg http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages%5CG%C3%BCzelim%5CF%C4%B0LMDEN%20KARELER%20%28ISSIZ%20ADAM%29%5C04.jpg http://kelebekgaleri.hurriyet.com.tr/LiveImages%5CG%C3%BCzelim%5CF%C4%B0LMDEN%20KARELER%20%28ISSIZ%20ADAM%29%5C09.jpg Mustafa Hakkında Her Şey'den sonra çektiği Babam ve Oğlum ile milyonları gözyaşlarına boğan Çağan Irmak, bu sezon vizyona giren Issız Adam'da da, 1970'lerde gençliğini yaşayanlar için çok anlam ifade eden eski şarkılar ve anlattığı kırık bir aşk öyküsüyle yine Türk halkının 'bam teline' bastı. Irmak, salonları dolduran sinemaseverleri tam da bekledikleri gibi gözyaşlarına boğdu. İşte Issız Adam'la ilgili tartışmalar da bundan sonra başladı. Özellikle de internet ortamında birçok sinemasever Issız Adam'ı tartışıyor. Yani "seyircisine adanan "Issız Adam” beyaz perde tutkunlarını tam anlamıyla ikiye bölmüş durumda. Kimi 'Çağan yine yaptı yapacağını yine bizi dağıttı' derken, kimi filmdeki birçok sahnenin yabancı filmlerden esinlediğini iddia ediyor. İnternetteki çok sayıda blogda ve ekşi sözlükte film hakkında sert eleştiriler yapılıyor. Filmin satır aralarını okuyup yorumlamaya çalışan seyirci, Çağan ırmak'ın "iyi film formülünü" eleştirmeye başladı. Onlara göre biraz eski şarkılar, eski kitaplar gibi geçmişe yönelik göndermeler, biraz da büyük şehre uyum sağlayıp sınıf atlayan Anadolu insanının geçmişiyle hesaplaşması gibi unsurlara Irmak'ın seyircinin 'bam teline basıp' göş yaşı bombardımanı başlatmaktaki ustalığıyla birleşince bu formül de tamamlanıyor. İşte Issız Adam'da beklediğini bulamayan seyircinin eleştirdiği ilk nokta bu 'formül'. İkincisi de bir çok filmin bir çok sahnesini çağrıştıran hatta sanki birebir yeniden çekilmiş gibi duran sahneleri. Şimdi bu iddiaları sıralayalım: Bir mutfak gurusu olan Alper'in işyerindeki tavırları ve replikleri bir dönem ülkemizde de gösterilen Kitchen Confidantal (Mutfak Sırları) adlı dizinin kendileri de aşçı olan kahramanlarına benzetiliyor. Ada'nın Alper'e gerçekten hissederek sevişmeyi öğrettiği sahne ise başrollerini Keanu Reeves ile Charlize Theron'un paylaştığı; başkalarına hatta kendisine bile soğuk hayattan bezmiş, herkese karşı mesafeli bir erkekle onun tam tersi bir karaktere sahip bir kadının bir aylık ilişkisini anlatan Sweet November (Kasımda Aşk Başkadır) adlı filme benzetiliyor. Filmin en kilit noktalarından birini içeren sahne de bazı sinemaseverlere başka bir filmi anımsatıyor. Alper'in Ada'ya aniden ayrılmak istediğini söylemesinden sonra genç kızın hayal kırıklığı içinde sarfettiği "Karda uyuduğunu sanıyorsun ama öldüğünün farkında değilsin" repliği Paris J'etaime (Paris Seni Seviyorum) adlı filmden birebir alıntı olduğu iddia ediliyor. Issız Adam'ın bir tür klişeler kolajından ibaret olduğunu iddia eden sinemaseverler kumsaldaki sahnenin Le Temps Qui Reste (Veda Vakti) filminden, Alper’in karakterinin About A Boy (Bir Erkek Hakkında) filmindekmi Will'i çağrıştırdığı, Ada’nın, sevgilisinin yatağına uzandığı sahnenin de Los Amantes del Circulo Polar (Kutup Çizgisi Aşıkları), adlı filmlerden esinlendiğini iddia ediyor. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ensiferum13 Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 izleyen arkadaşlarım pek beğenmedi.izlemeden kendi yorumumu yapmayacağım.konusu benim gayet ilgimi çekti çünkü. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Lorelei Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 bence çok güzeldi.. ben beğendim:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doja Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 7, 2008 Fazla abartılmış bir film, sanki çok duygusal çok büyük aşk filmi gibi, Çağan Irmak ağlatmada oldukça başarılı ( Babam ve Oğlum örneğin ) ama yüzeysel olmuş film. Çok bilindik yerler, bilindik ve güzel şarkılar var o kadar. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 bu okuyacağınız yazı, ıssız adam genel anlamıyla çağan ırmak sinemasına ilgnç bir bakış açısı getiriyor. .............................................................. Benim anladığım, Çağan Irmak her zaman için yapmak istediği filmle yaptığı film arasında kalmış bir sinemacı. Sanki “Mustafa Hakkında Her Şey” bir gey erkeğin bir taksiciye olan aşkını anlatması gerekirken özünden saptırılmış, bambaşka bir öykü olarak sunulmuş. Büyüyünce gey sinemacı olacak bir çocuğun hikâyesi olabilse sırıtmayacak “Babam ve Oğlum” ise 12 Eylül ve taşra melodramı arasında gizlenmiş kalmış. Oray Eğin Bu açıdan dürüst bir sinemacı olduğunu da söyleyemem Çağan Irmak’ın. Filmleri alt metin okumalarına fazlasıyla açık, bir sürü gönderme var ama hiç altı doldurulmuyor. Öte yandan, hakkını da vermek gerek: Adam nasıl film çekileceğini, nasıl konuşturacağını ve izlettireceğini biliyor. Bu yüzden de bugüne kadar çektiği en sahtekâr film olmasına rağmen “Issız Adam”ın bu yönünü de takdir ediyorum: Mekânlar çok güzel, ışık çok iyi, film akıyor, müzikler iyi yerleştirilmiş... Ama filmde bir yönetmenin düpedüz benim zekâma hakaret ettiğini gördüm, izleyicisini bu kadar bariz kandırma niyeti yüzünden öfke doldum. Pek çok kişi de kandı zaten. Ama unutmayalım ki Türk izleyici her zaman için görmek ve inanmak istediğine gerçeğe kıyasla daha yatkın olmuştur: Zeki Müren’in “1000 kadınla yattım” dediği kayıtlarda. Aslında “Issız Adam” çok cesur bir açılışa sahip: Bir gün bir adam İnternet’te grup seks pazarlığı yapıyor. Ama bu cesaret bu sahnede kalıyor. Sonra Ada diye bir genç kız çıkıyor, neden ve nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde bu kıza kapılıyor Alper. Fazlasıyla zorlama geldi: Filmin bir yerinde köyden anne geliyor, şehirde tek başına yaşayan oğlu ilk kez onu bu kızla tanıştırıyor. Adeta köydekilere “Oğlum eşcinsel değil” mesajı vermek için piyon olarak kullanılıyor Ada; anne gider gitmez de bırakılıyor zaten. Gerçi Alper karakteri asla ve hiçbir şekilde eşcinsel olarak gösterilmiyor. Zaten “altta yatmam” diye şartlarını da belli ediyor dürüstlüğe en çok yaklaşılan o ilk sahnede. Ama dikkatli bir alt metin okuması her şeyi ele veriyor: Adam, kadınla en romantik sohbetlerinde bile yemeklerden bahsetmeye öncelik veriyor, düşünün. Hem evinin minimalizmi, mutfaktaki ‘juicy salif’ adlı limon sıkacağı gibi detaylar birer gösterge değildir de nedir? Yönetmen de Cemal Hünal’ı bir arzu nesnesi olarak sunmaktan çekinmemiş; yücelttikçe yüceltmiş. Kasıklarını izleyicinin gözünün içine sokan dar iç çamaşırıyla evde gezdiği, uzun uzun duş aldığı sahneler fazlasıyla homoerotik estetikten nasibini almış. Her şey bir yana, kadınlarla her birlikteliği adeta bu cinsten intikam almak üzerine kurulu gibi bu karakterin. Belli ki kadınları sevmiyor bu arkadaş. Bir ara, aralarında platonik bir bağ olduğuna inandığım garsonla Alper’i ortalarında bir çocukla sinemaya giderken gösterdiğinde yönetmen “Hah şimdi herkes kendini buldu, San Francisco’dan bir modern çift” diye içimden geçirdim. Sonrası, yine klişeler. Peki şuna ne demeli: Eski 45’liklerden bu kadar heyecanlanan kaç tane heteroseksüel erkek tanıyorsunuz? “Issız Adam”dan çıktıktan sonra evde tesadüfen Ferzan Özpetek’in vasat işlerinden “Bir Ömür Yetmez”i izledim televizyonda. ‘Sanatsal dürüstlük’ açısından iyi bir kıyaslama fırsatı oldu benim için. Radikal’den Fatih Özgüven’le aynı hisleri paylaşıyorum: “Çağan Irmak’ın son filmine layık bir seyirci olamadım, korkarım. Olamadığım gibi sineması hakkındaki merak defterini de kapattım. Üç film yeter.” Benim için de bu sondur, bir daha beni kandırmasına izin vermeyeceğim Kaynak: Akşam, 25 Kasım 2008 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
doja Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Kendinde var herhalde böyle bir durum ki en anlamsız şekilde sadece eşcinselliğe yönelmiş. Her aşçı ve müzisyen eşcinsel oluyor buna göre o zaman, erkek dediğin eski ve belki romantik denebilecek müzik dinlemez, yemek ancak önüne gelir de yer hatta genelde et olsun ne olursa olsun diye yer... Film kötü çünkü basit, yüzeysel de gitsin be adam farklı olmaya kasma Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
dark death Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Ne bu kadar yerilmesi ne de çok göklere çıkartılması gereken bir filmdi. güzeldi,hikaye tanıdıktı,Çağan Irmak yine mükemmeldi,oyuncular, şarkılar,mekanlar iyi seçilmişti.sonuç olarak ağlattı mı-ağlattı paylaşımlar için teşekkürler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Manje_Loa Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Oray Eğin'in yazısını okudum ve "Mübalağa sanatı böyle birşey herhalde" dedim. Yok artık daha neler Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
skylark Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 8, 2008 eger fılme butun olarak bakarsak güzeldii..ama ayrıntılarda cok eksıler vardı bence..mekanlar muzıkler harıkaydı,sevısme sahnelerı ancak bukadar ıgrenc olabılırdı (ama sanırım bu oyuncuların yuzunden bırazda) ama ask guzeldı bıldık bıseydı yanı gerceklıkten bıraz uzaklassada ara ara )) ne olursa olsun muzıkler kurtarmıs fılmı encok..bırdeee her guzel,buyuk ask ayrılıkla bıtmek zorundamı sankı Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 16, 2008 Bugün nihayet izledim Issız Adam'ı. Kabuslar Evi serisi için çektiği bir kaç diziyi saymazsak Mustafa Hakkında Herşey dışında bu izlediğim ikinci Irmak filmi. Babam ve Oğlum'u izlemedim o sebeple ağlatma konusunda genel bir başarısı olduğu konusunda bir şey söyleyemem. Ama bu film aslında çok basit bir hikayeyi ; bağlanmaktan korkan bir erkekle onun korkularını körükleyecek şekilde davranışlar sergileyen ve yollarının sonunda ayrıdığı bir kadını anlatıyor. Ama bu sıradan hikayeyi anlatıeken içini boşaltmıyor aksine herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği hale getiriyor. Ben beğendim sıcak ve samimi buldumç "-Karların üstündesin.Donmak üzeresin ve uyumak tatlı geliyor. Öldüğünün farkında değilsin" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2009 çok iyi değil... yani öyle anlatıldığı gibi izlenmezse olmaz denilecek bir film değil. zamanınız varsa izleyebileceğiniz bir film sadece. gerçi popüler kültür çok iyi pazarlamasını yaptı ama film boyunca hiçbir sahnede ağlamadım, hibçir sahne içime işlemedi, hiçbir şekilde kendime ait bir şey bulamadım... hatta bazı sahneleri önceden tahmin ettim ki bu zaten bir yönetmen açısından en kötüsüdür. izleyicinin sahneleri önceden tahmin etmesi.... önceki filmleriyle kıyaslarsak hiç iyi değildi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
echohermes Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2009 benim hiç hoşuma gitmedi , hani normal günlerde tvde çıkan filmlerden hiç farkı yok hatta zack ve miri nin pornosu filmi bundan çok daha sadakat ve romantizm doluydu . kimseye tavsiye etmiyorum . Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
blueboy Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 18, 2009 Bana hiç de duygusal gelmedi.Tekrar izler misin deseler cevabım : Hayır. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tataryoldas Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 filmi ailece izledik annem kırk defa gözümükapatıyo:rofl: sırf ağlarım diye kız arkadaşımla gitmedim ama keşke onunla gitseydim ya filmi izleyemedim:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
BlackNun Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Şubat 23, 2009 Filmin ilk sahneleri porno, sonraki sahneler aile film, en sonunda aşk filmi oldu.. Yalnız şu sevişme sahnelerinde bu kadar mimik yapmasalardı ya çok abartmışlar. sonunda gözlerim doldu ama yalan soylemiycem, ilginç bitti film :D ---------------------------- Bu arada havuçlu tarçınlı kekin tarifini buldum;) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
tataryoldas Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2009 adam bi kekle tavladı kızı ya kendim ettim kendim buldum vakası bu film Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
TaiNTeD_LoVe Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mart 9, 2009 ya bişey sorucam filmle ilgili o doğan çocuk Alper'denmiydi :S ben onu çözemedim Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Rauhassa Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Bir tek sonu güzeldi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Tıpkı sonbahar gibi ..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
abaddon Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 başı ve ortası ayrıntılar kötüydü.. ama sonu güzel bir filmdi... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
theangelofdeath Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 bu adam ıssız ise biz neyiz diye sordum kendime filmi izlerken 2. sınıf fransız filmleri atmosferi vardı sanki, hani çok fazla 2. sınıf fransız filmi izledim mi hayır! ama o kokuyu aldım... konu gerçektende basitti oğlan kızı sever, kız oğlanı sever buluşamazlar aşk olur ... filmin son sahnesi hariç başka bi yerde duygulanacak aman nerde benim kenarları dantelli halay başı mendilim bi ağlayım sümküre sümküre diyesim gelmedi... son sahnede de niye böyle bir duygu sinsilesi içine girdim heralde alıştık mutlu sonla biten filmlere insan böyle son görünce sulu göz sakızı çiğnemiş gibi oluyor... çağan ırmak birazda tribünlere oynamış diyebiliriz ulen öyle bi film yapıcam ki sonu herkesi ağlatacak zaten bizim millet filmin başını unutur sonunda voleyi çaktık mı gol olur demiş... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Nisan 28, 2009 son müzikli klibi en harika olanıydı. genel olarak vasat bir film. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
eemmree Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2009 iyi bi filmdi bnce. kesinlikle kendmden bişiler buldm ve kesinlkle tekrar izlicem. Filmi kötü bulan arkadaşlar sanırım kendilerinden bişeler bulamadkları için olsa gerek. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
thalese Yanıtlama zamanı: Mayıs 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 26, 2009 son sahnesi, klip gibi olmuştu, walla tek beğendim sahnesiydi. vasat bir filmdi bence. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.