persephone Oluşturma zamanı: Aralık 13, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 13, 2008 özne,var olanla varolması gerekenin farkında olandır(insana ait,halehazırda varolanı bilmekve aslında olanla yetinmeyipinsana ait ölçüler içinde varolması gerekene yönelmektir bu..örneğin ahlak kuralları ve bu konuda yetkinlik ve idealin kaygısını taşımak gibi..)ama bunu yaparken de bu kişilerin dünyayı etkileyişleri pek de güçlüdeğil,ama bu muhalif kimlikten alıkoymuyor onları..sonsuz bir muhalefet..neye yönelik?halehazırda olana.çünkü olması gerekenin bu olmadığını biliyor.bilmek acıtır,kabullenmeyi zorlaştırır..ve herkesin ağustos böceği rolü oynadığı bir zeminde karıncanın rolünü kendine seçip sıkıntısını taşımak gibi bir süreç sanırım yaşanan..bu bedel gerçekten ağır aslında..düşününce,göğüs germeyi bilinçli bir yönelimle yapmak zor gibi..burda,ki bu tamamen kişisel fikrim,kişinin doğası,öznel şartları ..vs. işin içine giriyor ve doğuştan muhalif kimliği ile hazırdaki değerlere göre "loser"biçimleniyor sanırım..ama bir loser,asla kaybettiklerinin 'değerli' olduğuna inanmıyor..'boşvermişlik'ten farkı da burda biçimleniyor sanırım..çünkü 'kayıp'ı 'tanımlatan değerlerin doğruluğu' gibi bir önkabulü yok..(bk. beet kuşağı..ki sistem yine kendine yoğurdu bu süreci de,aynı zamanda içini boşaltarak yok etti..no future 'ın boşaltılması gibi..)bunu nasıl yaptı? salt görsellik ve yüzeyselliğe dayalı cımbızlamaları ile sanırım..hedef kitle de farkında olamadan,özne olabilme olasılık ve olanakları ellerinden alınan ağustos böcekleri idi..hala bu yapılıyor,gülümseten,mutluluk veren içeriksiz forma dayalı propagandalar sürekli olası öznelerin nesneleşmesine yol açıyor..huxley'in soması şimdiki reklam ve promosyon kampanyaları..slogan da ortada: "sen de olabilirsin"..olunacak olanın sınırları zaten ihtiyaç-güdü paralelinde sunumla ezberletildiği için o da 'olmak' istiyor ,istediğini sanıyor "yitikler" grubu var bir de. nesne olma yolunda neredeyse hevesle koşturan ama bir taraftan da diğer nesnelerle bir şekilde bütünleşemeyen,özneleşme sürecinde de zaaflarından dolayı eksiklikler yaşayan; modern psikiyatrinin, ilaç endüstrisinin can damarları..! yüce Nietzsche : ) 'trajik insanı' birilerinin yaşama geçireceğinden emin olarak mı yazdı acaba ?kimliği de var..B. Marx !!gördüğü-bildiği,olduğu ve olmak istediği arasında sıkışmış..kişisel ethik değerlerini her an toplumsal ahlakın sunularına ve yargılarına kurban edebilecek bir zaafiyet..sanırım ,onun acısı karıncanın sırtından akan terin misli ile fazlasıdır..(yüce Aristippos)çünkü ,maddiliğin ötesine geçmenin ne demek olduğunun bilincindedir o.bilmek acıtır ! safımız ne?özneleşenlerden misiniz özneleşemeyenlerden misiniz ? sudaki balık,suyun tanımını yapabilir mi ?öteye geçemeyen,'beri' de olmanın ne anlama geldiğini bilir mi?mavilerle devam eden ,kırmızı bölgeden maviliğin nasıl göründüğünü bilebilir mi ?..yanıtı verdiniz bence..tekrara gerek var mı ? 'uff..her konuda "bilir" olmak..eşeğin semerini koysam ortaya ,nasıl yapıldığını anlatacak kadar "bilir" midir bu insanlar ' demişti birisi.işte bu sorunun yanıtı: "farkındalık" yaşayan birey,sürekli çözümleyip değerlendirdiği için duyarlılığı artan bireydir.neredeyse her şey ilgi alanına girer..bilmek acıtır!ama aksi,nesneleşmektir,öznelik süreç işidir..durağanlığa kapalıdır.nokta,nesnenin başlangıcını müjdeler.kocaman bir yokoluş..varlığı yutan bir karadelik! noktalar evreninde tüm noktalar büyük noktanın içinde kayboluyor. enformasyon çağı,bildiklerimizi noktalarla sabitlerken,aslında hipnopedik bir tekrar yankılanıyor duymayan kulaklarımızda: dünyayı sorgulamayı bırak,kendin öğrenme..global efendiler,lokal efendilerinizin desteğiyle düşünüyor yerinize..siz saz çalmaya devam edin..EĞLENMEK GÜZELDİR..(kaç bilinçsiz tekrarınız var gün içinde buna dair ? )bilmek acıtır! acıdan haz duymak! oturduğun yerden nesneleşmenin,nesnenin ne olduğunun farkında olmak..sınırları çizilmiş,determine edilmiş evren kadar dış evrenin bireylerine de yakın olmak,nesneliğin neliğini bilmek..bilmek acıtır!..ama keyiflidir de,acının hazza dönüştüğü ender durumlardandır..bu tuhaf zevki, acının doğallığını ve ayrıcalığını keşfeden bilinç anlayabilir ancak.(bir nesne için bu paragrafın mazohizm sınırlarında dolaşıldığını düşündüreceğini bilecek kadar keyifliyim mesela.. ) farkında olarak da had aştım : ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.