mysteriouslady Oluşturma zamanı: Aralık 13, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 13, 2008 http://i38.tinypic.com/aajbj6.jpg Akineton (Akhenaton). Bu ismi bir yerden hatırlıyorsunuz değil mi? Hemen hafızanızı tazeleyeyim: Akineton, şizofreni, ajitasyon, delirium, anksiyete ve bazı psikotik hastalıkların tedavisininde kullanılan ilaçtır. Aynı işi yapan pek çok ilaç vardır ama akinetonun yeri başkadır. Benim size bahsedeceğim Akineton, M.Ö. 14.yy. da yaşamış olan ve yaptıklarıyla kendini diğer firavunlardan ayıran Akineton. Akineton Akineton’un (nam-ı diğer Akhenaton, Amenhotep IV, Amenofis) annesi Kraliçe Tiye ve babası Firavun III. Amenhotep’tir. Kaderinde yazılı olan firavunluk biraz da şans eseri, zamansız ölen abisi Thutmosis yüzünden babasından hemen sonra tahtı devraldı (yaklaşık M.Ö.1352-1334). 17-18 yıl kadar firavunluk yaptı. Tam olarak firavunluk sayılmaz çünkü Akineton bir sabah uyandı ve tarihi değiştirdi. Akineton tahta çıktıktan bir süre sonra diğer tanrıların varlığını yok sayarak, tek bir tanrı olduğunu, o tanrının yeri-göğü yarattığını (ve geri kalan her şeyi tabi) ve bu tanrının Aton (Aten) olduğunu ilan etti. Aton haricindeki tanrılara tapınmayı yasadışı kılarak ibadet edenleri, evinde tanrılara ait totem (put) bulunanları ölümle cezalandırdı. Bu, halk üzerinde büyük bir şok etkisi yarattı ama halk gizli gizli tapınmaya devam etti. http://i36.tinypic.com/2u8kxtz.jpg Aton ve Akineton Akineton bununla da kalmayıp ismini “Aten'in hizmetkarı” anlamına gelen “Akhaneten” olarak değiştirdi. Bin yıllık başkent Teb’i taşıyarak hem tanıpak hem sığınak hem de saray olarak kullanacağı El-Amarna’yı inşa ettirdi. İnşaat dört yıl sürdü. Yeni başkent Amarna’nın bir özelliği de tarihteki bilinen ilk planlı yerleşimlerinden olmasıdır. 1500-2000 yıllık karmaşık, gelenek haline gelmiş ve yer yer değişik özellikler gösteren çok tanrılı (politeist) dinden, tek tanrılı (monoteist) dine geçiş kolay olmayacaktı. Akineton’un takipçileri fazla gibi gözükse de aslında onun zulmünden korktukları için peşinden gidiyorlardı. Bu yüzdendir ki günümüzde, Akineton kaynaklı bu dönüşüm tam bir monoteizm sayılmaz. Ruhban kesiminden ve rahiplerden gelen çok büyük bir baskı vardı. Bu baskı sonunda cinayete dönüştü ve Akineton öldürüldü. En büyük destekçisi ve dönemin en güçlü kadını Nefertiti tahta geçti. Kısa bir süreliğine de olsa Mısır’ı yönetti. Salgın hastalık yüzünden öldü. Yerine sekiz yaşındaki oğlu Tutankhamon geçti ve Aton'un tapınakları yıkıldı, her şey eski haline geri döndü. Gerçekten tek bir tanrıya inanıyor muydu? Sadece bütün gücü kendisinde toplamak mı istiyordu? Yoksa bütün bunları yaparken "doğudan gelen güzelliğin" (Nefertiti) etkisinde mi kalmıştı? Binlerce insanın kanı üzerine bir şehir inşa etti, peki akıl sağlığı ne düzeydeydi? İki Akineton arasındaki benzerlik ne kadar ironik değil mi? Akineton pek çok açıdan tarihin parlak bir figürüdür. Gerek eşi Nefertiti gerek de Prenses Kia’dan olan oğlu Tutankhamon hakkında önemli araştırmalar yapılmıştır ve yapılıyor. En azından Tutankhamon’un laneti bile pek çok şeyi hatırlatır size. Kaynak 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Termevsimi Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 13, 2008 paylaşım için teşekkürler ama bence biraz abartılıyor bu konular Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
killercook Yanıtlama zamanı: Aralık 15, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 15, 2008 Bir gazete makalesinde Akineton'un Kur'an da da adı geçen Hz. İsmail olabileceği yazıyordu ama fazla araştırılmadı zannedersem bu konu. Eline sağlık güzel olmuş. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2009 Kadim Mısırda Tutmose IV tahta çıkar çıkmaz adını Akhenaton olarak değiştirdi. Yönetimi MÖ.. 1379 ile 1362 yılları arasında sadece 17 yıl sürmüştür. Fakat bu kısa süre içinde Mısır dininde büyük reformlar yapmıştır http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/kadim/images/m67.jpg Akhenaton-Evrensel Yönetici Ata Tahta çıkar çıkmaz çok tanrılı dini yasaklayıp tek tanrı dinini savundu ve güneş olarak görüntülenen tek tanrıya “Aton” adını verdi. ATON sözünün Ön-Türk kökenli olduğunu ve Ata-On olup Evrensel Ata anlamını taşıdığını söyledim. Şu halde Akhenaton adındaki sessiz harflerden hareketle KHN-Aton olarak okuyabiliriz. Çünkü, Ön-Türk dilinde yazı damgalardan oluşmakta idi ve her damga tek hece içeriyordu. KHN sessiz harfleri KHAN şeklinde okunabileceğini bir önceki yazımda belirttim. Böylece, Akhenaton adı KHAN-ATA-ON adı /Evrensel yönetici ata/ şeklinde anlam kazanır. Dikkat ederseniz sessiz harflerin yerini değiştirmeden sadece aralara farklı sesli harfler ekleyerek okudum. Bu okunuşun doğruluğu konusu halen tartışılabilir. Çünkü, kadim Mısır yazısında sesli harflerin yeri yoktu. http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/kadim/images/m68.jpg Akhenaton ve Nefertiti Resim de görülen kabartma Akhenaton dönemine aittir ve önde Akhenaton, arkada karısı kraliçe Nefertiti görülmektedir. Bu ismin de doğru okunduğu hakkında şüphelerim var. NFRTT pekala ANA-FROTUT olabilir ki bu isimden Yunan tanrıçası Afrodit ismi türemiş olabilir. /Frotut/ sözünü FRO-TUT olarak ayırırsak FRO => Firavun ve TUT (koruyan, destekleyen) anlamları bulunduğundan ANA-FRO-TUT => Firavunu destekleyen ana/eş, olarak açıklanabilir. Keza bir diğer firavun adı olan Tutankamun sözünün açılımı TUTAN-OK-ANA-ON => /Evrensel OK ananın koruduğu/ şeklinde olabilir. Üstteki resim de ellerinde tuttukları kadehleri güneşe doğru yükselten Akhenaton ve eşi Nefertiti görülüyor. Güneşten inen ışınlar ise onları kutsarken sadece iki ışın, biri firavuna diğeri ise eşine birer Ankh (ON-OKH) indiriyor. Evrensel yönetici simgesi yolluyor. Ankh simgesi aynen bugün kullanılan madalya gibidir. Kabartmadan çıkan anlam şudur: Yönetici kral ve eşi tek tanrı olan güneşe saygı işareti olarak yemin ederek kadeh kaldırıyorlar. TENGRİ ON ise onları kutsuyor ve onlara birer ON-OKH indiriyor. Böylece yönetici ve eşi tanrısal özellikler kazanarak Evrensel Yönetici sıfatı ile ödüllendirilmiş oluyorlar. Akhenaton yeni olan tek tanrı dinini geliştirmek için Akhetaton, şehrini kurdu.Bu şehir daha sonraları tümüyle yerle bir edilip taşları dağıtılmıştır. Bugün sadece adı kalmış durumdadır. Nedeni ise o dönemde hala çok tanrılı din hüküm sürüyordu ve kadim Ön-Türk inancı olan “tek tanrılar tanrısı” ATON fikrini yaymak peşinde idi. Bu şehri kurduktan iki yıl sonra baş şehir olarak ilan etti ve ailesi ile birlikte oraya taşındı. Güneş dini tapınmaları Akhetaton’da açık havada ve güneş altında yapılmaya başlandı. Tanrı ATON veya ATA-ON öğretisinde bütün canlılara saygı ve doğa sevgisi öncelik taşıdı. Resimler ve kabartmalar daha yumuşak ve sevecen görüntüler yansıtmaya başladılar. Fakat, Akhenaton’dan sonra gelen firavunlar tekrar eski inanca, çok tanrılı dine geri döndüler. Böylece tek tanrı inancı kadim Mısır kültüründe sadece 17 yıl sürdü ve Akhetaton şehri yerle bir edildi. http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/kadim/images/m69.jpgSudan Çıkan Afrodit Akhenatonun eşi Nefertiti bir Nubia (Kuş) prensesi idi. Babasının adı AY idi. Bu isim de bir Ön-Türk kök sözcüğü olup, o dönemde bile dünyanın uydusu olan ay anlamını taşıyordu. Nefertiti bir KUŞ prensesi olarak güneş kültünü ve Ön-Türk simgelerini zaten aileden biliyordu ve yeni ATON tanrının doğuşunda eşi ile aynı yetkileri paylaşıyordu. Bu bakımdan Tanrıça Afrodit olarak adının devam etmiş olması doğaldır. Ayrıca, Afrodit sudan veya bir deniz kabuğundan çıkan genç bir kadın olarak resmedilir. Bunun nedeni de Mısır ile Yunan ülkesi arasında Akdeniz'in bulunuşu ve Afroditin deniz aşırı bir seyahat yapıp gelmiş olduğudur. Ayrıca Afrodit adını Afro-diti şeklinde ayırırsak Afrika kökenli bir tanrıça olduğu ortaya çıkar. http://www.astroset.com/bireysel_gelisim/kadim/images/m66.jpg Türk geleneğinde Tolu Yönetici olabilmek için kadeh kaldırarak yemin etmenin bir Türk geleneği olduğunu biliyoruz. Resim de görülen Türk heykellerinin bel hizasında tuttukları kadehin adı /tolu/ dur. Bu da yemin ediş şekli olarak nesilden nesile aktarılmış, günümüzde bile dostluk ifadesi olarak kadeh kaldırmak geleneği sürmektedir. Tolu sözü günümüz Türkçe'sinde /dolu/ şekline dönüşmüştür. Resmin sol üst köşesinde bir Truva duvarındaki kabartma yüz görülüyor. Bu yüzün tümüyle Hakkari'de yakın tarihte bulunmuş kabartma yüzlere ne derece benzediği açıktır. Bunun anlamı, Truva kültürünün de Ön-Türk kökenli oluşudur. Resmin alt kısmında tolu tutan kişiler kadın oldukları göğüslerinden belli oluyor. Demek ki anaerkil Türk toplumlarında yönetici kadınlar vardı ve onlar da tolu tutarak yemin ederlerdi. Doç. Dr. Haluk BERKMEN Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Hush Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2009 Akhenaton, arkada karısı kraliçe Nefertiti görülmektedir. Bu ismin de doğru okunduğu hakkında şüphelerim var. NFRTT pekala ANA-FROTUT olabilir ki bu isimden Yunan tanrıçası Afrodit ismi türemiş olabilir. /Frotut/ sözünü FRO-TUT olarak ayırırsak FRO => Firavun ve TUT (koruyan, destekleyen) anlamları bulunduğundan ANA-FRO-TUT => Firavunu destekleyen ana/eş, olarak açıklanabilir oldukça mantıklı,hoşuma gitti:) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
nevermore Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2009 aslında onu öntürk dili ve mısır dili arasındaki benzerlik.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.