raskolnikov Oluşturma zamanı: Aralık 16, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 16, 2008 öldür... ayağına dolanan seni yok etmek için ne gerekiyorsa yapan, herşeyi öldür... hiç acıma duygusu gütme, hiç gözyaşı dökme... öldür... kendi ruhundaki aptallıklardan başla, sana başkaldıran hücrelerini öldür... zapetmeyi öğren ruhunu, bütün yanlışlıkları topla önce, biriktir çetelesini tut hatalarının, sebeplerini... sonra tek tek, zamanı geldiğinde öldür hepsini.. ne zamanından önce, ne sonra... herşeyi zamanında yap... bırak ağlamayı... izin verme canının yanmasına... kalbindeki bütün güdülerini yok et... acıma hiç kimseye, hiçbir şey için taviz verme... demokrasi, hoşgörü bir yalandan ibaret... eşitlik, iktidarsız erkeklerin uydurduğu bir söylence... kimse eşit değil, hiçbir vakit aynı tadı almıyorsun kapı komşunla... bırak kendini kandırmayı, kalk uyan artık.... ne matrix gerçek ne de senin pembe hayallerin... bu s.çtığımın dünyasında s.kilmiş bir eşek kadar bile değerin yok.... sıradan birisin sen!... özel değilsin... özel olmayacaksın... kendini özel hissetme, kendine özel davranma... kimseye değer verme... kendine değer verme... kandırma kendini, s.kme beynini, kendinin bile inanmadığı yalanlarla... çık sokağa, bak yoldan geçenlere... herkese... kadın erkek fark etmez... önünden geçenleri izle... ne sen onlardan farklısın ne de onlar senden üstün.... bu yaşadığımız foseptik çukurunda, hepimiz, hepiniz aynı b.kun parçalarıyız... in o çıktığın fildişi kulelerden... yık, ruhuna inşa ettiğin, yüksek güvenlikli koruma alanını... düşün... sevgilin, seninle değil de oradakilerden biriyle çıksa ne fark eder? işyerinde sen değilde, başkası çalışsa ne fark eder? sakın, "ama benim sevgilim" deme... "ben çalışıyorum şu an ama" deme!... tesadüf!... senin çalşman, sevgilinin olması... sadece tesadüf!... hayat; şanslardan değil tesadüflerden ibarettir... sen ne kadar çalışırsan çalış, ne kadar çaba harcarsan harca, fark etmez... ...................... devam edecek... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Depressive Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2008 sıradan birisin sen!... özel değilsin... özel olmayacaksın... kendini özel hissetme, kendine özel davranma... kimseye değer verme... kendine değer verme... kendini bir b... sanma bu hayatta... ne me lazım tanıdığını sandığın insanlara değer verme.. bırak onlar seni dinlemeden seni yargılasınlar suçlu etsinler.... sen kendine kal.... Benim için yeni bir insanla tanışmak ne kadar normalse artık sevdiğim insanları kaybetmekte o kadar normal... üzülmüyorum hiçbirinize.... acıyorum sadece... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
emirhancan Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2008 kendini hiç bir zaman beğenme! Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 17, 2008 II silkelen!... at üzerindeki fazlalıkları... kendine aitmiş gibi hissettiğin, kendinin hissettiğin herşeyi yok et... sana ait hiçbir şey yok bu dünya da... senin olan hiçbir şey yok... senli hiçbir şey yok!... düşün!.. sen olmayınca ne olacak? şimdi sen " ben yoksam işler yürümez" diye düşünüyorsun.. " ben olmayınca o arkadaşların tadı olmaz" diye düşünüyorsun... "benim yokluğum hemen hissedilir" diye düşünüyorsun... hiçbiri olmayacak... sen olsan da olmasan da fark eden olmayacak... sen olmayınca hiçbir şey değişmeyecek... sen yokken işler aksamayacak, arkadaşların eski hayatlarına devam edecek... hatırla ve unutma şairin dizelerini; "en fazla bir yıl sürer yirminci yüzyılda ölüm acısı..." ama dikkat et, yirminci yüzyıl bitti... artık o kadar da sürmüyor yok olmanın acısı... sen yokken, bir ömür yas tutmayacak sevgilin, arkadaşların ilk ay senden konuşacaklar, sevgilin, bir süre sonra sadece ölüm gününü anımsayacak... sonra onu da unutacak.. seni de unutacak... hiçbir şey sana ait değil, hiçbir şey seninle değil!... öğren!... umursamamayı... herşeyi kafana takmamayı öğren!... yaşa!... gördün, anlattım... ölümünün bir faydası olmayacak sana, kimse hatırlamayacak seni, kimsenin umrunda değilsin... yaşa o yüzden kimseyi umursama, kendini çok özel sanma... ama yaşamaktan nefret etme!.. nefret edilecek tek kişi sensin!... bu b.ktan hayatını önemseyerek başladın işe "alın yazısı" dedin, "kader" dedin, "emeklerimin sonucu" dedin.. jargon, üslup fark etmez!... unutma!... fakir ama gururlu olunmuyor hiçbir vakit, "paran mı var derdi var" "gururluyuz ama biz" sözleri, hayatlarında s.kişmek diyince sadece koca denilen kişilerin altında beş dakika geçirmekten bahseden beyinsiz kadınların uydurmasıdır... unutma!... ya bu sisteme uyarsın ya da; alternatifini geliştirirsin... gücün yoksa, güvenin yoksa, hayal gücün yoksa bulaşma... otur k.çının üstüne... alternatif geliştiren onu yaşayanlar sadece serüvencilerdir... sen değilsin!... en bir korkaktan, alçaktan başka birşey değilsin.. sen bu sistemden kopamazsın... sana verdiklerini silip atamazsın... adına düşüncelerim dediğin, tecavüz ede ede, posasını çıkardığın bir kaç kelimeden ötesi yok çünkü senin için... "ama bunlar benim düşüncelerim" deme!... böyle savunma kendini... yapma!... sığınmayı bırak artık bu sözcüklerin arkasına... hiçbir b.k bildiğin yo söylediklerinin, para karşılığı orgazm takliti yapan, fahişe ya da jigolaların çıkardığı seslerden farkı yok!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
liremka Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 insan kendine değer vermezse kim insana değer verir? insan kendini sevmesze onu kim sevebilir? insan kendini mutlu etmezse neyden mutlu olabilir? sevgisiz ve güvensiz bir insan nasıl yaşayabilir? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 18, 2008 s.ktir et herkesi... herşeyi hayatını, alışkanlıklarını, sevgilini, arkadaşlarını... işte sana bir fırsat!... bu ırzına geçtiğimin hayatından kurtulmak için, her sabah b.ktan alışkanlıklarından kurtulman için bir fırsat... bütün bağlarını kopar, kendi yalnızlığına dön!.. sakladığın kendini bul!... çıkar onu soktuğun deliklerden... hayat sana hiçbir şey vermedi, hiçbir anlamı yok yaşadıklarının!... evet!... sil diyorum sana, sil bütün hayatını... yok et geçmişini... bırak cesaretin varsa!.. gücün yetiyorsa bırak!.. sana hiçbir şey için söz vermiyorum ama olacakları söylemiyorum, kaza sigortası hazırlamıyorum... geri dönebilirsin istersen, istediğin yerden... ama unutma!... girişte yıkıcaksın bütün körüleri... sana öğreteceğim tek şey; hiçbir şey bilmediğin olacaktır... hadi bakalım!.. kendini hazırla artık herşeye, öyle beylik sözler de bekleme benden!... cesaretin var mı? inatçı mısın? ya da; kendini dahi tatmin etmekten korkan biri misin?... hemen, ilk zorlukta kaçar mısın? dinle; sen, hibir şey için zorlanmayacaksın, hiçbir şey için sana baskı yapılmayacak... biliyorum çünkü; alçağın teksiin sen, kaçmayı seviyorsun, korkaklığı seviyorsun, zoru değil.... kolay olanı seviyorsun... hayarında hiçbir şeyi hak etmedin, hiçbir şeyi gerekten kazanmadın... hep verdiler sana, hep al dediler... korkuyorsun, oları bırakmaktan, sahip olduğunu sandıklarından vazgeçmekten korkuyorsun... unutma ama; sen gittiğinde, yok olduğunda, başkalarının olacak onlar, başkalarına ait olacak... zaten hiçbiri senin olmadı... köle olmak hoşuna gidiyor!.. birilerini biat etmek... birilerinin k.çını yalamak... hep seni düzsün istiyorsun birileri, iki kıytırık hediye versin, seni kendinden geçene kadar becersin!... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 dip not: bırak konuşsun herkes, bilmelerine, düşünmelerine gerek yok... bırak söylesinler... görmüyorsun ki kimseyi sen... yüzlerini, yaşantılarını saklayıp maskeler ardına, atıp tutmayı sevsinler bırak.. ne cevap ver onlara ne de bak... onların sesleri, düzüldüklerini bilmediklerinden çıkıyor... o bağırmalarını, bilgi sanıyorlar ama bilmiyorlar ki, oturdukları kucakalrın haddi hesabı yok... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 ayağa kalk!... al eline bıçağı, önüne gelen, aklı fikri kasıklarından yukarı çıkmayan, herkesin kasıklarını kes... ama ölmelerine izin verme.... sakın öldürme kimseyi... ama kendine yaptıklarını, kendin üzerinden denediğin herşeyi onların üzerinde de dene... dene ki anlasınlar, söylediklerinin, düşündüklerinin saçmalığını... bu s.ktiğimin hayatında, bu içine ettiğimin dünyasında, ne varsa, kafasında egosunu büyüten, kendini bi b.k sanan kim varsa... acıma hiçbirine.... acıma kimsenin gözyaşlarına.... umursama kimseyi... bırak aksın kanları... bırak boğulsunlar pisliklerinde... b.k çukurlarına koy onları.... burunlarına kadar girsinler içlerine, dolsun mideleri çıkarttıkları ile... umursama... düşünme... gerekli olan odur onlara..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
theangelofdeath Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 26, 2008 sana başkaldıran hücrelerini öldür... zapetmeyi öğren ruhunu, bütün yanlışlıkları topla önce, biriktir çetelesini tut hatalarının, sebeplerini... sonra tek tek, zamanı geldiğinde öldür hepsini.. hayatta kalış ölümden tasarruftur // k. iskender Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
karkanya Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2008 bu s.ktiğimin hayatında, bu içine ettiğimin dünyasında, ne varsa, kafasında egosunu büyüten, kendini bi b.k sanan kim varsa... acıma hiçbirine.... acımam:thumbsup: Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArtemisLykaon Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 27, 2008 Part I. Çelişkili. Hem diyorsun ki canının yanmasına izin verme hem de diyorsun ki kendine değer verme. Kendinin değersiz olduğunu hissetmen canının acımasına yol açar. Edebi açıdan güzel, atmosfer güzel. Ama pek de uygulanası değil. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 18, 2009 sus!... s.ktiğimin hayatında hiçbir şey düşünme... hiçbir şey anlama... umrunda bile olmasın... kimsenin umrunda değilsin... kimsenin seni düşündüğü yok... bu s.ktiğimin yerinde, bir çöp parçası kadar değerin yok... nesin sen?.. söyle nesin?.. düşün!... a..na k.duğumun hayatında nelerden ibaretsin.. seni oluşturan şeyler ne?!... duygu zırvalıklarını sayma bana.. duygu; hayatları boyunca g.tten s.kilmiş olan, or.spuluklarına entel tanımlar getiren, ağızlarında sigara niyetine erkeklerin cinsel organını alan, azdıklarında deliklerine herşeyi sokan kültür or.spularının uydurmasıdır... yine soruyorum; nesin sen?.. hala bulamadın mı cevabını!.. hala çözemedin mi!... sen bir hiçsin.. değerin yok senin... hiçbir b.ku bilmiyorsun... bildiklerin i.nece şeyler... yaşadıkların or.spuların orgazmına benziyor... yoksun sen!... hiç olmadın!.. kimsenin umrunda değil, sokağa çıkman, hava alman... kimse dikkate almıyor seni.. seni ayakta tutan ne?... a..na k.duğumun dünyasında, seni yaşatan ne?... düşün!... iyice düşün... fazla acele etme ama... fazla zamana da yayma... kaç kişi iyiliğini istiyor senin?... kaç kişi seninle mutlu oluyor?.... şimdi ayaktasın, sevgilin var, işin var, ailen yanında!... mutlu musun?... daha istediklerin var mı?... ............... ............... sana söylüyorum... susma!... bari bugün susma!... ................ ................ bak yoldan geçen adama!... izle onu... adamın içip yere attığı sigara kadar değerin yok senin... orada seni öldürseler, sigara gibi üstüne basıp geçecek o adam.. bu hayat seni sevmiyor!... sen, bu hayatı seviyor musun?... bu hayat seni istemiyor!... sen, bu hayatı istiyor musun?... bu hayat seni s.ktir ediyor... İnatçı mısın?.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
raskolnikov Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 20, 2009 dip not: aşk... bütün duyguların en iğrenci... duyguların katili... inanma sakın aşka... aşkın yüceliğine... söylenenlere... safsatalara..... aşk; sevişmeyi bilmeyen fahişelerin uydurduğu en b.ktan yalandır.... yoksa kimse inanmaz, duygularla yaşamanın güzelliğine... söyle; kimi inandırabilirsin, kim inanır, iki gönül bir olunca seyran olan samanlığa... kim inanır söyle; duygular aynı olunca güzel olan yaşama..... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
liremka Yanıtlama zamanı: Ocak 21, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 21, 2009 ah yapmayın arkadaşlar insan bi amacı olmadan yaşayamaz ölür ve asıl amaç sevmek ve sevilmektir. her ne kadar insanlardan nefret etsem ve çok darbe yesem de yine de insan hayatta sevmeye değer bişey bulaniliyor. kendine değer vermeyen kimseye değer vermez zaten o insan çok yaşamaz. herkes yeri gelince hayatı için savaşır ve kimseyi sevmiyorum diyen yalan söylüyordur. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.