GuiltyDemon Oluşturma zamanı: Aralık 18, 2008 Paylaş Oluşturma zamanı: Aralık 18, 2008 İsa'dan 1500 yıl önce yaşayan Mısırlı Prenses Amen-Ra öldükten sonra dönemin geleneklerine uygun olarak mumyalanmış ve tahta bi tabuta konmuş. 1890 yılında 4 zengin İngiliz genci, prensesin mumyasını bi "tarihi eser" kaçakçısından satın almış. Ve felaketler zinciri de böylelikle başlamış. Mumyayı alan gençlerden birini en son alış-verişten bi’kaç saat sonra çöle doğru yürürken görmüşler. Bir daha da İngilizi gören olmamış. Dörtlü grubun bir başka üyesi ertesi gün Mısırlı hizmetkarlarından biri tarafından kazayla vurulmuş. Hizmetkar, elini o an kontrol edemediğini ve hiç istemediği halde silahı alıp "sahibi" vurduğunu iddia etmiş. Kalan iki genç mumyayı alıp memleketlerine dönmüş. Üçüncü adam İngiltere’ye döndükten sonra bütün parasını yatırdığı bankanın battığını öğrenmiş. Son adam da iflah olmaz bir hastalığa yakalanmış, servetini hastanelerde harcayıp sokaklarda kibrit satmaya başlamış. Bu arada mumya bi işadamının eline geçmiş bu felaketler sırasında. O da British Museum’a hediye etmiş lanet(li) prensesi. Müze mumyayı Mısır bölümüne koymuş. Ama prenses boş durmamış taabi. Gece bekçileri, tabuttan hıçkırığa benzer sesler duyduklarını iddia ediyolarmış. Bekçilerden biri, bir sabah ölü bulunmuş. Temizlikçiler mumyanın etrafını temizlemeyi reddediyolarmış. Bir gazeteci tabutun dıştan fotoğrafını çekmiş. Fotoğrafı tab ettiğinde kartta sadece korkunç bir suratın olduğunu görmüş. Gazeteci koşa koşa evine gitmiş, yatak odasına girip kapıyı kilitlemiş ve kendini vurmuş. Müze sonunda mumyayı özel bi koleksiyoncuya satmış. Ondan sonra da bir sürü felaket olmuş. Vakit kaybetmeyelim. En son Amerikalı bir arkeolog satın almış prensesi. 1912 Nisan’ında da mumya Amerika’ya götürülmek üzere Titanik gemisine yüklenmiş ve asıl olan da böylelikle olmuş zaten. Amen-Ra son volesinde 1500 yolcunun kendi yanına gelmelerini sağlamış. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Claudia Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Hey gidi prenseeess.. sağolasın arkadaşım Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
liremka Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 ya bu gerçek mi? aynı senaryoyu bi elmas için de okumuştum çünkü.. ayrıca lanet bile olsa bu kadar uzun bi süre etkisi olmaz diye düşünüyorum Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
woodoo Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 gercek olabılır Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GuiltyDemon Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Evet gerçek bu daha detaylı araştırırsanız gerçek olduğunu görürsünüz artık bu kadarda yaşanmışlık tesadüf olamaz galaba Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Turin Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Nibelungen destanı nasıl ustalıkla birleştirildiyse bu da birleştirilmiş olabilir. Ama tabi gerçekte olabilir. Karışık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GuiltyDemon Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Şimdi farkettim yukarıda türkçeyi katletmişim yanlışlıkla oldu mazur görün Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ArtemisLykaon Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Paylaş Yanıtlama zamanı: Aralık 19, 2008 Hasta bu kadın. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
masal perisi Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 Paylaş Yanıtlama zamanı: Kasım 5, 2010 yani şuan denizin derinliklerindemi...?ilgi çekiciciymiş epey ) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.