Fizik Kanunları Olmadan

sen masaya baktığında ordan gelen ışık gözüne sonra elektrik sinyallerine çevrilip ordanda beyne iletilir.neyinde arka lobda KARANLIK BÖLGEDE inşa edilir.o zaman sen masanın gerçek olduğunu nasıl anlarsın.yani sonuçta o görüntüyü sana beynin iletiyo.masanın gerçekliğini sadece yüce tanrı bilir.

sen rüyanda koşup eğleniyosun ne bilim heyecanlanıyosun korkuyorsun gülüyorsun.ama uyandığında bu bir rüya diyorsun.peki hiç uyanmasaydın o zaman gerçek dünya ile düş dünyasını nasıl ayırt edersin.sonuçta rüyada da hayattaki şeyleri yapıyorsun.şimdi diceksin rüya bir süre sonra bitiyor.ya bu hayatta da bitiş süresi ölümse??

sen yalan bir dünyada fizik kanunlarına göre yaşıyorsun.bu biraz saçma değil mi?

hiç uçmayı denedin mi?ama korkarak değil.korkmayarak düşmek nedir bilmeden.sanki yürürmüşcesine.buna saçma diyebilirsiniz.şöyle söyliyim.hiç katı bir cisme hükmetmeyi dendin mi?sitede bunu yapan bir sürü kişi var.sizce bunları özel olduğu için yoksa insan olmadığı için mi yapıyorlar?hayır bunları beyinle başlatıp beyinle bitiryorlar.herşey beyinde.eğer sende olmicak ön yargısını beyninden atar olucak diyip bütün gücünle bütün vücudunlar herşeyinle yapmayı denersen olur.gerçekliği değil gerçekliğin ötesini kabül et...

ben bunlara ve daha bir çok şeye inandığın için bunları sizle paylaşmak istedim.sizde bazı şeylerin gerçekliğine varın.

=) benm çok kafa yorduğum bi konuyu açmışsın hayatta her şey olabilir belki yaşamıosun bile belki yürümüyorsun belki matrix tesin belki belki die çoğaltabilirm istersen ama inancın sna kalmış bir şey ama şnu bil hepsini ölünce anlıcaksın.

eşek arısının earo dinamiği uçmaya uygun değilmiş..bilim adamları arının nasıl olup da uçtuğunu tartışırken birisi bu arı aerodinamik yasalara göre uçamamalı ama uçuyor bu nasıl olur diye sorunca,aralarından aklı evvel birisi arının aerodinamik yasalardan haberi yok,bunun için uçuyor demiş.sınırlarımızı programladıkları beyinlerimize birileri koyuyor..sonra biz de başka türlü düşünemediğimiz için ve hatta başka bir tür düşünme biçimi olabileceğini pek de kurcalamadan ,komutlara uyuyoruz..sosyalizasyona son! )

gerçekten ikinizinde örnekleri gerçek ve olağanüstü.teşekkürler..

Ufak bir hikaye:

"Eskiden Osmanlı zamanında bir adam demiş ki: Ben yokum, sen yoksun, biz aslında yaşamıyoruz herşey bir rüya, bir sanıltı." Bu adamı bir medreseye götürmüşler, durumu ordaki alime anlatmışlar.

Alim kişi bu adamı karşısına almış biraz sohbet etmiş, bakmış ki adam aynen, "herşey bir sanı, hiçbirşey gerçek değil" diyormuş.

Alim kişi bir tokmakla adamın kafasına vurmuş,

ve demiş: "Bu da mı gerçek değil?"

Adam demiş ki," bu tokmak da gerçek, bu kafa da"

bu darknessgod arkaşıma ithafen

komikmiş ama ciddi yaklaşırsak o tokmağı gerçek yapan beynimizdir.bize bazı önyargılar koyar ve biz bunlar doğrultusunda yaşarız. bize sunulan dünyanın gerçekliğini kabülleniriz yalan olsa bile...

yunus ne güzel söylemiş:

"mal da yalan, mülk de yalan, var biraz da sen oyalan"

paradigmalar her zaman değişir, nesneye hangi cepheden baktığın önemli.