Jump to content

Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna


Topal Kırkayak

Önerilen Mesajlar

Son şarkısını söyledikten sonra hızlı adımlarla orkestranın arkasında kayboldu, ışıklar tekrar yandı. Ben saadetimin neşesi içinde, hiçbir şey düşünmeden bir müddet durdum. Sonra, “Şimdi ne yapmalı?” diye kendime sordum. Hemen dışarı çıkıp kapının önünde onu beklemeli miydim?.. Ne maksatla?.. Onunla bir kelime bile konuşamadığım halde, yolunu bekleyip:

 

“Size evinize kadar refakat edebilir miyim?” desem hakkımda ne hüküm verirdi? Bana bir parça alaka göstermesine böyle en beylik bir zampara cümlesiyle mi mukabele edecektim?

 

En kibar hareketin, hemen çıkıp gitmek ve yarın akşam gene gelmek olduğuna hükmettim. Yavaş yavaş ahbaplığı ilerletirdim… Bir gece için bu kadarı çoktu bile… Zaten küçüklüğümden beri saadeti israf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim… Bu hal gerçi birçok fırsatları kaçırmama sebep olurdu, fakat fazlasını isteyerek talihimi ürkütmekten her zaman çekinirdim.

 

Garsonu çağırmak için etrafıma bakındım. Gözlerim orkestranın arasından geçerek salona doğru gelen kadına ilişti. Elinde kemanı yoktu. Hızlı hızlı yürüyordu. Benim bulunduğum tarafa yaklaştığını görünce etrafıma bakındım… Bana, benim masama geliyordu. Biraz evvelki gibi ahbapça gülüyordu. Önümde durdu ve elini uzatarak:

 

“Nasılsınız?” dedi.

Ancak bu anda şaşkınlığımdan bir parça kurtuldum ve ayağa kalkmayı akıl ettim.

“Teşekkür ederim… İyiyim!..”

Karşımdaki iskemleye oturdu. Yanaklarına dökülen saçlarını geri atmak için başını silkti, sonra gözlerini bana dikerek:

“Bana dargınsınız galiba?” dedi.

Büsbütün şaşırdım. Ne demek istediğini anlayamadığım için, aklıma bir sürü münasebetsiz ihtimaller geliyordu.

“Hayır” dedim. “Ne münasebetle!”

Sesi hiç yabancı değildi. Yüzünün her hattını ezbere bilişim, hatta onda, hakikatte mevcut olandan çok daha fazla manalar buluşum tabiiydi.

Resmini günlerce seyrederek kafama nakşetmiş, sonra bu tasviri, Madonna tablosuyla adamakıllı ikmal etmiştim. Fakat sesi… Bunu herhalde bir yerde duymuş olacaktım. Belki çok uzak zamanlarda, çocukluğumda… Bekli de sadece hayalimde.

Bunları düşünmekten kurtulmak için bir hareket yaptım. Mademki o karşımdaydı ve benimle konuşuyordu, artık başka şeylerle meşgul olmak lüzumsuz ve manasızdı.

Kadın tekrar sordu:

“ Demek dargın değilsiniz… Peki ama niçin bir daha hiç gelmediniz?”

Eyvah!... Beni hakikaten başka birine benzetmişti… “Beni nereden tanıyorsunuz?” diye sormak için dudaklarımı kımıldattım. Pekte dürüst olmayan bir düşünce ile bundan vazgeçtim. Ya bu sualim üzerine yanıldığını anlar, kısa bir itizar ile kalkıp giderse?

 

Bu harikulade güzel rüya ne kadar çok devam ederse o kadar iyiydi. Onu kesmeye, yarım bırakmaya, hakikat pahasına da olsa uyanmaya hakkım yoktu.

Kadın benim cevap vermediğimi görünce başka bir suale geçti:

“Annenizden mektup alıyor musunuz?”

Bir saniyeden daha az süren müthiş bir şaşkınlıktan sonra iskemleden fırladım. Onun ellerini yakalayarak:

“ Ah yarabbi, o sizdiniz ha?” diye bağırdım. Her şeyi anlamıştım. Bu sesi nereden tanıdığımı hatırlıyordum.

Kadın berrak bir kahkaha attı:

“Çok acayip bir çocuksunuz!” dedi.

Bu kahkahayı da hatırladım. Sergide o resmin karşısında dalgın dalgın otururken yanıma gelip bu resimde ne bulduğumu soran, “Anneme benziyor!” dediğim zaman, “Sizde annenizin resmi yok mu? Diyerek kahkahayla gülen kadın buydu. Onu o zaman nasıl olup da tanıyamadığımı bir türlü anlayamıyordum. Tablo, aslını görmek kudretini gözlerimden alacak kadar mı beni sarmıştı?

Fakat siz, o zaman hiç o resme benzemiyordunuz! Diye mırıldandım.

“Nereden biliyorsunuz?” dedi. “Yüzüme hiç bakmadınız ki!”

“Hayır zannetmem… Nasıl olur?”

“Evet, birkaç kere baktınız… Ama nasıl?.. Sanki görmemek için!..”

Sonra, hala avuçlarımın içinde duran ellerini çekerek:

“Arkadaşlarımın yanına döndüğüm zaman, beni tanımadığınızı söylemedim” dedi. “Yoksa size çok gülerlerdi!”

“Teşekkür ederim!”

Biraz düşündü; gözlerinden bir bulut geçti; birdenbire ciddileşerek:

“E, hala öyle bir anneniz olmasını istiyor musunuz?” dedi.

İlk anda hatırlamayarak durdum. Sonra süratle cevap verdim:

“Tabii… Tabii… Hem nasıl!”

“ O zaman da aynen böyle söylemiştiniz!”

“Belki…”

Tekrar güldü.

“Fakat ben sizin anneniz olabilir miyim?”

“O, hayır, hayır!”

“Belki ablanız!”

“Kaç yaşındasınız?”

“Böyle şey sorulur mu? Ama neyse, yirmi altı!... Siz?”

 

 

……………..

 

 

“Evet, çok… Sizi sergiye ilk geldiğiniz günden beri hatırlıyorum. Canınız sıkılmış gibi dolaşırken birdenbire benim portremin önünde durdunuz. Öyle garip bir dikkatle bakmaya başladınız ki, gelip geçenlerin bile tuhafına gitti. Bende ilk anda resmi bir tanıdığınıza benzettiğinizi zannetmiştim. Sonra her gün gelmeye başladınız. Kolayca anlayabileceğiniz bir meraka düştüm. Birkaç kere yanınıza sokularak tabloyu sizinle beraber, adeta baş başa seyrettim. Siz hiçbir şeyin farkında değildiniz, gözlerinizi ara sıra, rahatınızı bozan bu seyirciye çevirdiğiniz halde tanımıyordunuz. Bu dalgınlığınızda garip bir cazibe vardı. Söylediğim gibi merak ediyordum. Nihayet yanınıza sokulup konuşmaya karar verdim. Diğer ressam arkadaşlarda sizi merak ediyorlardı. Onlar da ısrar ettiler. Fakat keşke yapmasaydım… Sizi tamamen kaybettik… Bir daha sergiye gelmediniz!”

 

“Benimle eğleneceklerini zannetmiştim!” dedim. Fakat derhal pişman oldum. Bu sözümden alınabilirdi. Halbuki o:

“Evet hakkınız var!” diye cevap verdi.

Sonra, bir şey arıyormuş gibi gözlerini yüzümde gezdirerek:

“Berlin’de yalnızsınız değil mi?” dedi.

“Ne gibi?”

“Yani… Yalnız işte… Kimsesiz… Ruhen yalnız… Nasıl söyleyeyim… Öyle bir haliniz var ki…”

“Anlıyorum, anlıyorum… Tamamen yalnızım.. Ama Berlin’de değil… Bütün dünyada yalnızım… Küçükten beri!”

“Bende yalnızım…” dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: “Boğulacak kadar yalnızım…” diye devam etti, “hasta bir köpek kadar yalnız…”

 

 

Kürk Mantolu Madonna sf: 73-77 Yapı Kredi Yayınları

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...