schizophrana Oluşturma zamanı: Ocak 2, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 2, 2009 http://www.nuveforum.net/attachments/6713d1219702280t-pieerre_reverdy-jpg 3 Eylül 1889'da Narbonne'da doğan Reverdy gerçek-üstücü akımın en büyük hazırlayıcılarındandır. 1917'de yeni sanatın savunuculuğunu yapan Nord-Sud dergisini çıkardı. 1924'te Nouveau Monde ödülünü kazandı. Şiire hiç us payı tanımayan gerçeküstücülerden bir noktada ayrılarak «yalnız duygunun egemen olduğu yerde us silinir; oysa us payı olmadan sanatsal gerçek olmaz» der. Ona göre ozan «düşle gerçek arasındaki o bıçak sırtı» üstündedir hep. Bu yüzden şiiri biraz kapalıdır. Ama «bir şiir kapalıdır diye ille de karanlık demek değildir. Ona ışık veren yerden girmesini bilmek gerek». Onun için şiirlerinin sadeliğini, güzelliğini anlıyabilmek için ozanın ha-vasiyle bu şiire girmesi gerekir okuyucunun. Günün ozanlarından Soupault, Aragon ve Breton kendisini yaşayan ozanların en büyüğü olarak selâmlamışlardır. Şiirden başka özellikle denemeler de yazmıştır. 1960 yılında öldü. Yapıtları: La Lucarne Ovale, Les Ardoises du Toit, La Guitare Endormie, Coeur de Chene, Les Epaves du Ciel, Sources du Vent, Ferraille, Plupart du Temps. Main-d'oeuvre. Denemeleri: Self-Defense, le Gant de Crin, le Livre de mon bord. Yürek ki Paramparça Nasıl da uyarlıyor kendini Yatak çarşaflarından ödü kopuyor Çarşaflar çarşaflar gök mavisi Yastıklar desen sisten buluttan İnancını örtünmek istiyor olmuyor Kusur işlemeyim diye içi gidiyor Aynada budanmış ağaçtan korkuyor Kış için fazlaca zavallı Nasıl da korkuyor soğuktan Aynasının içinde nasıl saydam Öyle belirsiz ki yitip gidiyor Zaman akıp gidiyor dalgalarından Kanı tersine akıyor kimi zaman Gözyaşları çamaşırlarda leke Yeşil yeşil ağaçlar derliyor eli Ve yosun demetleri kumsallardan Dikenli bir çalılık inancıysa Elleri kanayıp duruyor yüreğinin üstünde Damla ışık kalmamış gözlerinde Küçük ahtapotların ölü kolları gibi Ayakları gitmem diyor denizde Yitip gitmiş işte evren içinde Çarpıp duruyor çatılara kentlere Bu arada kusurlarına da kendine de İşte bu yüzden onunçin dua edin ki Tanrı silsin belleğinden her şeyi Silsin kendi olma anısını bile Çev: Cemal Süreya Son Mevsim Hafifçe değip geçti bir Kırlangıç uçuşu gözkapağıma Eldivenli bir el bu Anıların arkasına giriyor kalan Bir bakış ya da bir yüz buruşturması Parladı güneş Aynada artık eskisi gibi değil Atla geçiyor bir bulut Rüzgar geçiyor onu koşarak Gözün üstündeki bir gölge canımı sıkıyor benim Kayıp gidiyorum bir kabusun içinde Bir gülümsemeyle belirmiş kara maske Ve bağırıyor beni sürükleyen kişi Daha iyi ya da kötü olabilirdi o ve ben gülüyorum Yalnızca ben varım avluda Soluk bir manto dalgalanıyor çatının üstünde Deliklerle dolu ve çağırıyor beni biri Hafifçe değip geçti bir kırlangıç uçuşu gözkapağıma Eldivenli bir el bu Anıların arkasına giriyor kalan Ama tutabilirdim ben burada olanı Eğer en hep arkana bakmasaydın Pierre Reverdy Vücut Yıkıntısı Al heybeni Ört yüzünü Ve git Gece altında Beyazlar yol Vakit geç Defol git Geçsin Zaman Unut bir gün yaşadığını Öl bu zamanda Ve başla yeniden Soyunan Evrenin son noktasına Doğru yürümeye Değiştir elbiseni Koru derini Böylece gizlenir doğru yanlışın altına Zor değil Gözyaşı faydasız Geri çekilir kalbin Ama daha güçlü Ve küçük İter hayat seni ölüme doğru Dev kule Gülünç insan Kopçaları çözülmüş bir iç çekişle Silinir bütün pişmanlıklar Ağlayan ve tüten Saatin tekeri Çok uzunca Kes ve durdur hareketini Açgözlü tutku Döner boşlukta Kaybolmuş rüzgâr altında Başka bir hedefe doğru Pierre Reverdy Çev: Bilinmiyor. ( Kaynak : antoloji.com ) Kaynak Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2009 YÜREK YÜREĞE Sonunda ayaktayım işte Şuradan geçmiştim ben Şimdi de bir başkası geçiyor o yerden Tıpkı benim gibi Nereye gittiğini bilmeden Titremiştim Odanın bir ucunda kapkaraydı duvar O da titremişti Nasıl aşmışım bu kapının eşiğini Bağır bağırabildiğince Duyan yok Ağla ağlayabildiğince Anlayan yok Karanlıkta gölgeni buldum Daha bir tatlıydı senden Boynu bükük bir köşede dururdu Eskiden Sana bu erinci ölüm getirdi Ama konuşuyorsun yine de baksana Bırakıp gidesim geliyor seni Birazcık birazcık hava gelse Birazcık ışık sızsa dışardan Boğulacak neredeyse kişi burada Tüm ağırlığıyla çöküp kafama itip duruyor tavan Nerede durayım peki nereye gideyim Ölmesine öleceğim ama ölecek yer yok Nereye gidiyor dersiniz şu benden uzaklaşan Şu ta uzaklarda duyduğum adımlar Gölgem ve ben yalnızız ikimiz de Pierre Reverdy Çev:Tahsin Saraç GİZ Çan bomboş Dil yok kuşlarda Her şeyin uyuduğu yuvada Saat dokuz Kıpırtı yok toprakta Göğüs geçiriyor sanki biri Gülümsüyor dersiniz ağaçlar Damlalar tiril tiril dal uçlarında Bir bulut delip geçiyor geceyi Adam türkü söylüyor kapı önünde Sessizce aralanıyor pencere Pierre Reverdy Çev: Tahsin Saraç Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
semuel Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 26, 2009 TANSIK Başını eğmiş Kıvırmış kirpiklerini Ağzı dilsiz Lambalar yanmış Bir işim var Unutulan Kapılar açılacak nerdeyse İçeri girmiyeceğim ben Her şey bu kapının ardında Konuşulur Ve ben diyebilirim Yazgım bitişik odadaki oyunda Çeviri: Abdullah Rıza ERGÜVEN KURU İSKELE Ağaç dalları arasında ağlayan maske Bitmiş bir karnaval gecesinde Yaşlar akıyordu kımıltısız gözkapaklarından gülmenin acının ve özlemin gözyaşları Gece yarısı yeniden boyanıyor her şey Yeni bir gün başlar Eve dönen bir sarhoş anlatır sokağın kapılarına kendi öyküsünü Acılı öykü Onunla birlikte sabahın ışıkları Yağmur yağar ve parıldar gözkapakların Hırıldayarak sular kaldırımları ağaçlar Ve bakarım burun deliklerinden yolculuğuna gecenin Bulut sürüsü koşar solgun gökyüzü üzerinde kendilerini sokak lambalarına asanlara Cana yakın olacak düş Ama yüzün acımasız Maske Gülüyor düşünerek iç karartıcı ertesi günü Geçerek yankılanan kaldırım taşlarını Gölgenin koyulaştığı sokak köşelerinde Yukarda parıldıyor bir ışık Rahat mı rahat Nerede seni çeken, seni bekleyen barınak Hiçbir şeyi korumuyor gece Ama gökyüzü Senin için bir boş konuttur belki. Çeviri: Özdemir İNCE Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.