Jump to content

İsmet Özel Hayatı ve Şiirleri


schizophrana

Önerilen Mesajlar

1944'de, Söke'li bir polis memurunun altıncı çocuğu olarak Kayseri’de dünyaya gelir. İlk ve orta öğrenimini Kastamonu, Çankırı ve Ankara’da tamamlar. Öncelikle Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde okuduysa da mezun olacağı okul Hacettepe Üniversitesi1963'de Yelken Dergisi'nde yayınlanır. Bu tarihle birlikte ; yazın, düşün ve sanat dünyasındaki serüvenine başlamıştır. İlk kitabı Geceleyin Bir Koşu'yu 1966 yılında, büyük yankılar uyandıran ikinci kitabı Evet, İsyan'ı ise 1969 yılında yayımlar. 1970'de yakın arkadaşı Ataol Behramoğlu ile birlikte Halkın Dostları dergisini çıkarır. 1974 yılına gelindiğinde ise , o zamana dek içerisinde bulunduğu ve savunduğu sosyalist düşünce çizgisini geride bırakarak fikri ve ruhi bir değişim yaşayacaktır. Bu tarihten sonra yazı ve sanat hayatına, İslami düşünce çerçevesinde devam eder. Bu düşünce yapısı aynı zamanda ona yeni sorumluluklar da yüklemiştir. Bu sorumluluk bilinci ile 1977'de Yeni Devir gazetesinde günlük fıkralar yazar, yine aynı gazetede Abdullah Çıdamlı müstear ismi ile çeviriler yapar, Pazar günlerine özel kültür sayfaları hazırlar. 1985 yılında Milli Gazete'de Cuma Mektupları'na, 1997 yılında Yeni Şafak Gazetesi'ndeki günlük fıkralarına başlar. Yazdığı deneme kitabı Taşları Yemek YasakTürkiye Yazarlar Birliği Deneme ve 2005'de üstün hizmet ödülünü kazanır. 1995'de Şilili Ozan Gabriela Mistral nişanı alır. Siyasi yazıları 2003 yılına dek kısmi aralıklarla çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmıştır. Halen İstiklâl Marşı Derneği'nin genel başkanlık görevini yerine getirmektedir. Fransız Dili ve Edebiyatı olacaktır. On sekiz yıl Devlet Konservatuarı'nda Fransızca okutmanlığı yapar, ilk şiiri ile

 

Evli ve dört çocuk babası, iki çocuk dedesi İsmet Özel, Çengelköy’deki evinde düşünce ve sanat hayatına devam etmektedir.

wikipedia

Yaşamak Geçti Başımdan

Gözümü külün acısı yaktı aksırayazdım

Asra döndürdü beni tasta kalan balın kalın ağrısı

Bendimi tefe koyduğum gün karnı aç icara muhtaç kulağım

Komadı çilekte çil bıçakta sırt sıyrılıp üstüne sürtüne han kapısı.

 

Harala gürele. Taktuk. Şıngırmınk.

Canına yandığımın imbiği tundra

Keyfimin şişko kâhyası

Karısı sanki kovucunun biri değil mi?

Dediğinden dönmez tamire gelmez

Yükte hafif pahada ağır

Kendisi değil midir bizzat çaldığı

Minareye kılıf?

Ahlâken zayıf

İlmen soytarılığı

İbretamiz

Camia muhasebecimiz

Bunu da kaldırır

Lep demeden saldırır

 

Bunlara denecekse yaşamak inanın benim de geldi başıma

Geldi geçti iz bırakmadan adak başında

-Deli olma çocuk dediler sonunda

-Çıldırdın mı ihtiyar beni hep

Müşteki kıldılar yaşımdan

Yaşamak geçti başımdan.

 

 

 

Karagöz Dergisi / Mayıs 2008

 

Mevsimlerin İnsana Yaptığı FenalıklarMevsimlerin bizim âşıklarımız olduğunu bilmezdim

Bizi duysunlar için doluyorlarmış meğer etrafımıza

Koynumuzdan her geçişinde kendine yol edermiş bir mevsim

Ve gelirmiş sargımız kalkıverince uyarak çağrımıza

 

Ruhu saran zevklerden söz açtı da nice yıldır nice insan

Kimseler anlatmadı sargıların kaldırıldığı zamanı

Söylenmedi çıplak kaldı mı ruh neydi hemen rengi koyultan

Neydi öperken akıtır öpülürken pıhtı kılardı kanı

 

 

Özlenen bir pişmanlık diye tarif ederler aşkı sorarsak

Ve her sevilen nobran biraz her mevsim severken birer zorba

Çözülür tirşeleşir çatık ten sonra tekrar toparlanacak

Fark ederiz üstümüzde bir çentik hangi mevsimden acaba

 

Bir yemini hatırlatsın diyedir belki de yazdansa bu iz

Uzayan gün bıktırıcı setreylemeyen karanlık müzevir

İnsan olmaktan kalan elemin zamkı gibi belli belirsiz

Depreşen o ilk yeminden başka yazın her şey alelâdedir

 

Her şey bir soruyu katederkenki hayatımız kadar ürkek

Taze şarap herbirimiz son korkusuna garkolmaya teşne

Köhneleşmekten kaçarken güç ararız kahverengi ve erkek

Böyle kalır bir güz lekesi yükü artan göklerden kinâye

 

Yani hata önceye ait önce öbür yüz öpülecekti

Öbür gölden içecektik kaplamasaydı çabuk sineyi kış

Üşüdük terkedilmekten utandık ruh kendini içe çekti

Aldırdık aldanmak için çentik dedik oysa sadece yanlış

 

Koyverin matemi tasvire çengiyle köçek çullanadursun

Her yanlışı yeşeren dal fışkıran otla kapatsak da n'olur

Ağlayış buldu eşin neydi adı ko bahar coşkusu olsun

Yüze vurmaz artık elem yapışır âdeme göğsünde solur

 

Kitâbe

 

Bende mevsim denilen üftâdelerin yardığı yer apaçık

Esebilsin sevgililer diyerek cân içre dünden hazırım

Korkarım kalmazsa sevişmekten bir yangılı yer ya da sıyrık

Ömrüm fenâlıklara kayıp ağulanmazsa ben ne yaparım.

 

PLUIE ENCORE APRÈS LA PLUIE

 

Babamın imzasını taklit edersem

Üçüncü muavini sersemletmem

Faydadan nasibime düşen

Demek midir?

 

Askılı kısa pantolonun derin cebi

Oradan eksik olur

Ne iç lastikten kesilmiş iki şeridin

Gön yuvayı tuttuğu çatal sapan

Ne de bir sarı cevap.

 

Eksik etmez bilyaları da cebinden

Beni ıslıkla sokağa çekip

Söğüt dalı yontmayı

Böğürtlen toplamayı

Çimmeyi tatlı çayda aklıma getiren.

 

Cevap kebap

Çıkarır cevabı cepten dönüş yolumuzda

Bende merak bu cepten çıkacak mı kebap

Sarıdır aslı cevabın solmaktan sarardı sanmayınız

Sorudur aslı cevabın sorar üflemez vefayı

Göbelleri bizi aşağı mahallenin çevirdiğinde

What do you mean by “we” white man?

 

Dönüş yolu düz ve kıvırcık saçlı kızlardan biraz erken

Geride bırakılışa tümsek tüm sek sek dudak büken

I- ıh hatalı kısmı gözden düşme korkusuyla söken

Bilerek hece yutan sayışmayı söylerken

Esmerim daha esmer her yaz sanki okullar

Açılınca gitgide açılacak rengim

Çocukluğuma verilecek A’dan Z’ye içerik

Kim bulacak nerede bir el bombası işte ben

Benim bulunacak bir ben bende var benden âlâ

Sadece pimiyim yani bombanın aynı zamanda

Cennetten payımı koparacağım

Yakasına yapışıp kimin.

Yılık Koşma

 

Koşan kaşık isminde kızılderili bir dostum

Eğersiz atına dürbünlü tüfekle bir zum

Bilirdi Türk olsaydı hangi takım ne koşum

Kıpkızıl derisiyle kentlerde lauft immer um.

 

Önce beyaz perdeden sonra camlı kutudan

Manitu’yu milletimiz Allah sanarak sevdi

Dşıng dşıng grav grav cıv cıv dan dan dan dan

Çapmak mastarı nanay ringe çıkmadan dövdü

 

Oldu bunlar devamı perşembeye gelecek

Sinamekiden gergef öksürükten pilâki

Prusya cazgırlığı cezasını görecek

Hamutuyla yutacak demokrasi illâ ki

 

Kaçta patlar kuş beyin tevekkülü sırtlandı

Zımnen everilen gül boşanırken ciritti

İnci Birol bahane kötü adam Sırtlandı

Bütçesiz akçe gümüş altınsız okka gitti

 

Yak be İsmet pazarda resmiyetin çırasın

Meşalenin isinden köhne tezgâh tekliyor

Beş benzemez maaşı damın ruanın asın

Som akıl bezginlikte intikam tan bekliyor.

 

 

merdivenşiir / sayı-12

 

 

 

KADIN ŞAİRLER AŞKTAN

BAHSETTİKLERİ ZAMAN

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Mangalın küle mahcubiyeti artar

Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar

Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman

 

Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi

Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere

Attığı yumruk tangır tungur

 

Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn

Nedir bu dersin ciyak ciyak

Sırası mıydı şu öğle vakti.

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar

Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

 

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez

Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz.

 

merdivenşiir dergisi / 12. sayıİsmet Özel

 

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...