theangelofdeath Oluşturma zamanı: Ocak 15, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 15, 2009 Kuruluş Kızılderililerin toprakları üzerinde kurulmuş olan 13 ingiliz kolonisinin 4 Temmuz 1776' da Bağımsızlık Bildirgesini imzalamasıyla bugünkü ABD' nin temelleri atılmış oldu. Fakat bu bildirgenin geçerlilik kazanması için ingilizlere zorla kabul ettirilmesi gerekiyordu ve bu da ingilizlerle yapılan iki savaşla gerçekleşti. Amerika ilk kurulduğunda bu 13 eyaletin hepsi Atlantik kıyısındaydı ve yüzölçümü 835,687 kilometrekareydi. Oysa ABD; Fransa, ispanya, Rusya ve Meksika ile yaptığı antlaşmalarla ve savaşlarla bugünkü duruma yani 9,371,786 kilometrekareye çıkardı. Yani ABD; Avrupa'dan "yeni dünyaya" akın edenlerin, kendilerini belli bir süre sonra Avrupa' dan bağımsız ilan edip, bir yandan da toprakların gerçek sahipleri olan Kızılderilileri katletmesiyle kuruldu. Bir yandan da Avrupalı diğer sömürgeci devletlerle Amerika kıtası için rekabet yürütülüyordu. Birleşik Devletlerin kuruluş sürecinde Amerika, ilk önce ispanyolların elinde bulunan Florida' yı işgal ederek ispanya'yı burayı satmaya zorladı. ikinci adım Teksas' ın alınmasıydı; bunun içinse buraya müdahale için geçerli bir neden bulmak gerekiyordu ve bu da çok geçmeden bulundu. 1800' li yıllarda yapılan yeni icatlarla pamuk tarımı yaygınlaşmaya başlamıştı ve Amerika' nın pamuk ihracatı muazzam boyutlara ulaşmıştı. Artık yerel sanayinin durmadan artan gereksinmelerini karşılayamayan ABD batıdaki Meksika topraklarına göz dikmeye başladı. Ve batıya tekrar göç başladı; yine Kızılderililer yok edilerek toprakları gasp edildi. Fakat asıl düşman Meksika idi ve bu işgalin ne anlama geldiği sonradan anlaşıldı. Meksika ispanya' ya karşı bağımsızlığını ilan ettiğinde Teksas topraklarında; göçten dolayı Meksikalı' dan çok Kuzey Amerikalı vardı. Bu ise Teksas'ın ABD tarafından ele geçirilmesi fikrine zemin hazırlıyordu. Meksika hükümeti yeni bir anayasa çıkararak köleciliği yasakladı. Oysa Kuzey Amerikalı çiftçiler için kölelik büyük bir kazanç kaynağıydı. Hemen isyanlar ve ayaklanmalar başladı; çiftçiler ilk Teksas hükümetini oluşturdular ve hemen ABD hükümetinden askeri yardım istediler. Bu daha sonra da ABD' nin müdahalelerini meşrulaştırmak için kullanacağı etkin yöntemlerden biridir; yasadışı yollardan bir hükümet oluşturmak ve o hükümeti tanıyarak müdahalede bulunmak. Meksika, isyanı bastırmak istese de yenildi ve Teksas ABD' ye katıldı. Bir sonraki adım Kaliforniya' nın işgali idi. Bunun içinse daha sonra pek çok Üçüncü Dünya ülkesinde kullanılacak olan bir yöntem uygulandı. Meksika ve Teksas arasında her iki tarafın da sahiplendiği bir bölgede askeri birlikler konuşlandırılarak provokasyon düzenlendi. Amerika, uğradığı saldırıları da kendi topraklarında kabul ederek Meksika' ya savaş ilan etti. Meksikalıların tüm direnişlerine rağmen Amerikalıların ilerlemesi durdurulamadı ve bugün ABD' nin eyaletleri olarak sayılan Teksas, Arizona, Yeni Meksika, Kaliforniya, Nevada, Utah ve Wyoming Meksikalılardan zorla alındı. (2 Şubat 1848) ABD tarafından ilhak edilen bu topraklarda kalan Meksikalılar bütün 20. yüzyıl boyunca sürekli politik baskıya maruz kalmışlardır. Atalarının topraklarına sahip çıkmak isteyen Meksikalılar, Amerika' nın dünyaca meşhur "adaletiyle" tanışmışlar; ırkçılık olayları, haksız cezalar ve bastırma hareketleriyle susturulmuşlardır. Latin Amerika Daha kuruluşunda yerlileri katlederek topraklarını kendi sınırlarına dahil eden Amerika, kendi sınır birliğini sağladıktan sonra da gözlerini Latin Amerika' ya dikmiştir. Latin Amerika ülkeleri ispanyol egemenliğine karşı 19. yüzyılda bağımsızlıklarını kazandılar fakat Avrupa ülkelerinin de bu topraklarda hâlâ gözü vardı. Ve Amerika Latin Amerika' nın sömürülmesinde rakibi olan Avrupa' yı safdışı etmeye hazırlanırken bunun ideolojik kılıfını da hazırlamıştı: Monroe Doktrini. ABD Başkanı James Monroe 2 Aralık 1813' de Avrupa' ya bir uyarıda bulundu: "....bağımsızlıklarını ilan eden ya da elde eden ve bu bağımsızlıkları bizim tarafımızdan tanınan ülkeler için, onlara baskıyı ya da herhangi bir denetimi amaçlayan her eylemi, ABD' ye karşı düşmanca bir tutumun ifadesi olarak kabul etmek zorundayız." Latin Amerika ülkelerinin bağımsızlıklarını "kahramanca" savunan ABD, bir yandan da bu ülkelere müdahale etmeye hazırlanıyordu. ilk önce Avrupa'dan gelen ve yüzyıllardır biriktirdikleri zenginliklerini çalan, halklarını katleden Avrupalıların yerini bu sefer de Amerika alıyordu. Latin Amerika ülkelerinin yazgıları değişmemişti; 20 yy. onlar için yine baskı, sömürü ve kanla doluydu. Küba Küba için Amerikan politikası, ülkeyi ispanyol egemenliğinden kurtararak bağımsızlığı sağlamak ve köleliği kaldırmak olarak gösteriliyordu. Öyle ya, özgürlükler ülkesi Amerika sadece kendi halkının değil, tüm dünya halklarının özgürlüğünü savunuyor, koruyordu. Oysa her zaman olduğu gibi Amerikan şirketlerinin asıl amacı Küba' da ispanyolların yerine geçmekti. Bunun için kullanılacak olan yöntem yine çok dahice ve orijinaldi; Kübalı yurtseverler 1868' de ispanyol egemenliğine karşı ayaklandığında ABD onları tanımadı ve onlara bağımsız Latin Amerika ülkelerinden gelen yardımları engellemede ispanyollara yardım etti. Beklenen; Kübalı yurtseverlerle ispanyollar arasındaki savaşta iki tarafında kayıplar vererek zayıflamasıydı. Sonra da ispanyolların bir Amerikan gemisi batırdığını iddia ederek Amerika savaşa girdi ve ispanya' yı yenerek Küba' yı işgal etti. Bundan sonra Amerika tarafından Küba' ya yönetim biçimi olarak seçilen sistem diktatörlük oldu. Pek çok diktatör geldi gitti fakat Amerikan tekelleri her zaman için Küba' nın topraklarında yoksul insanları daha da yoksullaştırarak sömürmeye devam etti. 1956- 1959 yılları arasında halk hareketinin bastırılabilmesi için Batista rejimi Amerikan danışmanlarla birlikte, 60 bin kişinin hayatına mal olan operasyonlar yürüttü. Fidel Castro' nun önderlik ettiği Kübalı devrimciler 1959'da iktidara gelinceye dek bu katliamlar sürdü. ABD, Castro' nun yurtsever yönetimi iktidara geldikten sonra Küba' yı en büyük düşmanlarından biri ve terörist devlet olarak ilan etti. Çünkü Küba' nın bağımsızlığını elde etmesi ve kendi kalkınma yolunu emperyalizmden bağımsız çizmesi ezilen dünya halklarının gözünde bir simge ve cesaret kaynağıydı. Bu yüzden ABD, 1959' dan günümüze pekçok terör olayı ve saldırılarla, ekonomik ambargolarla devrimci Küba hükümetini düşürmeye çalışmıştır. Bu yüzlerce saldırıdan biri Havana Limanı' na silan taşıyan Fransız gemisinin 1960' da patlatılması olayıydı; 70 kişi öldü ve 200 kişi yaralandı. Bir diğeri ise paralı askerlere yaptırılan ve 150 Kübalı askerin öldüğü 1966 Domuzlar Körfezi çıkarmasıdır. Amerikan hükümetinin uyguladığı ekonomik ambargoyla yoksullaştırılmaya ve Castro' ya karşı ayaklandırılmaya çalışılan Küba halkı 1959' dan günümüze kadar tüm bu baskılara rağmen birlik olmuş ve ülkenin bağımsızlığını 2000' li yıllara taşıyabilmiştir. Filipinler 1898' de ispanyollara karşı savaşan Filipinliler ispanyolları yendikleri zaman ilerlemeleri Amerikalılar tarafından durduruldu. Filipinlilerin başında bulunan ulusal kahraman Emilio Aquinaldo Amerikalıların Filipinlere bağımsızlığını vererek ülkeyi kendi sömürgesine dönüştürmeye çalıştığını anlayarak silahlarını ABD' ye karşı çevirdi. 1901' de ABD bu 15 bin silahlı direnişçiyi yenemeyince bir tuzak kurarak anlaşmaya gitti ve bu anlaşma sırasında 15 bin Filipinli katledildi. Aynı katliam bir dahaki sefere 1906' da gerçekleştirildi. 1898- 1910 arasında Amerikan deniz piyadeleri 600.000 Filipinliyi katletti. Amerika' nın Filipinlerdeki çıkarı başta tarım ürünlerindeydi ve bunları kensi ülkesine akıtıyordu. Amerikalı çıkar çevrelerinin tarih anlayışına göre Amerika Filipinler' e 1946' da bağımsızlığını verdi. Oysa durum tam tersiydi. Amerika' nın Filipinler’deki askeri üsleri olduğu gibi duruyordu ve yenilerini de kurma hakkı vardı. Amerikan askerleri Filipin mahkemelerinde yargılanamıyordu ve Filipin ekonomisinin can damarları olan tüm sektörler Amerikan şirketlerinin ellerindeydi. Amerikalıların bağımsızlık anlayışları buydu. Daha sonraları Vietnam' ı bombalayacak olan B-52 Amerikan uçakları da Filipinler' deki Amerikan üslerinden kaldırıldı. Haiti Haiti adasının batı kısmında Haiti Devleti, doğu kısmında ise Dominik Cumhuriyeti bulunuyordu. Dünyanın beyazlara karşı verilen ilk başarılı zenci köle ayaklanmasıyla 1 Ocak 1804' te Haiti bağımsızlığını ilan etti. Ancak sömürgecilik ada halkını rahat bırakmadı. Savaş ve müdahalelerin arkası kesilmedi. Ülke, ekonomik olarak sürekli ABD, Fransa ve Almanya arasında gidip geldi; bazen bir ülke gümrüklerin denetimini alıyordu bazen de öbürü. Fakat 1915' te Amerika kendisini Yeni Dünya' nın dostu ve koruyucusu ilan etti! Büyük "koruyucu" Amerika, Haiti hükümetine gümrüklerinin denetimini kendisine bırakması için ısrar etti ve reddedilince de silahlı müdaheleyle tehdit etti. 1915' de ABD yanlısı başkan, politik tutukluları kurşuna dizince halk ayaklandı ve başkanı öldürdü. ABD için bu olay bulunmaz fırsattı; "düzeni" tekrar sağlamak amacıyla Amerikan askerleri adayı işgal etti. ilk iş gümrüklerin ele geçirilmesi ve yabancıların toprak almasını engelleyen anayasanın kaldırılmasıydı. Böylece Amerikan şirketleri latifundalarını burada da kurdular. Fakat Amerika o kadar ileri gitti ki, halkı angaryaya koşmaya zorladı. Ve halk ellerinde sadece sopalarla yankilere saldırdı. Amerikan askerleri "sadece" kendilerini korumak için ateş açtı ve 3500 kişiyi öldürdü. Bunların dışında ayaklananlarsa Amerikan plantasyonlarında kürek cezasına çarptırıldılar! 1934' de Amerikan askerleri Haiti' yi terketti fakat artık ekonomi tamamen Amerikan tekellerinin elindeydi. Hükümetler ise tamamen ordunun belirlemesiyle Amerikan yanlılarından oluşuyordu. 1963' de bir halk ayaklanması vahşice bastırıldı ve binlerce kişi öldürüldü. 1957' den, 1971' e kadar bağımsızlık için savaşan 26.000 Haitili, CIA' nın başrolünü oynadığını operasyonlarla ve katliamlarla öldürüldü. Panama Amerika Meksika' nın topraklarını işgal ettiğinde Pasifik Okyanusunun kıyılarına ulaşmıştı. 1870' li yılların başında ABD Dışişleri Bakanlığı, parlamentoya Panama' da bir kanal inşaatı projesiyle geldi fakat bu teklifi hükümet reddetti. Bunun üzerine bu kanal inşaatı projesinin Avrupalılara verilmesi tehlikesi başgösterdi ve Dışişleri Bakanlığı projeyi tekrar parlamentoya sundu ve onaylandı. Kanalın hangi ülkenin topraklarında yapılacağı sorunu neredeyse savaş çıkarıyordu ama sonunda sorun halledildi. Kanal çalışmaları 1879' da başladı ve 1914' de bitti. Bu dönem içerisinde 28.000 kişi kanal kazma çalışmalarında öldü! Panama devletinin kuruluşu bile Amerikan emperyalizmin komplo ve müdaheleleri sonucudur. ABD, Kolombiya sınırları içindeki Panama kanalının kontrolü için bölgede kukla bir ülke kurmaya karar verdi. Kolombiya senatosu kanalı yapma ve işletme yetkisini ABD' ye devreden antlaşmayı onaylamayı reddedince, ABD bölgedeki birliklerini Panama isyancıları adı altında isyan ettirdi ve kukla Panama hükümetini tanıdı. Böylelikle 1903' te Panama devleti kurulmuş oldu. Ancak bu, Panama üzerinde Amerikan baskısının biteceği anlamına gelmez. Kanalın işletilmesi ve tarafsızlığının denetlenmesi "özgürlüklerin koruyucusu" ABD' ye kaldı. 1964 yılında Panamalı öğrenciler Amerikan karşıtı bir ayaklanma örgütlediler ve Amerikan deniz piyadeleri tarafından katledildiler. Amerika; hakimiyetindeki Panama Kanalı' nda bulunan Fort Gulick' te, Latin Amerika ülkelerindeki iç direniş ve ulusal bağımsızlık hareketleriyle mücadele amacıyla kontrgerillaların eğitildiği bir CIA okulu açtı. Ve burada eğitilen paralı askerler 20 yy. boyunca Latin Amerika' da Amerika' nın çıkarları doğrultusunda katliamlarda kullanıldı. Bu kontrgerilla eğitim merkezi daha sonra pek çok Üçüncü Dünya ülkesi tarafından teşhir edilse de hâlâ faaliyetini yürütmektedir. alıntı... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Mrs_Echelon Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaşım için teşekkürler... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
theangelofdeath Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaşım için teşekkürler... ne demek efenim siz isteyin getirelim büyükşehir sizin için Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
attart Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Güzel paylaşım büyükşehir çalışıyor benden +1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
theangelofdeath Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Güzel paylaşım büyükşehir çalışıyor benden +1 bi kaç ülkeyi atlamış olabilirim kusura bakmayın zaten amerika tekrar geçirir dişlerini haberimiz olur Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
GuiltyDemon Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 16, 2009 Paylaşım için sağol arkadaş amerika ah amerika!! Dünyadaki insanlara felaket yağdıraran kalıcı bir illetsin.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.