Ariakas Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Burada ki sıkıntı başrahip ve başrahibe. Bu konuda istisna yapılamaz mı? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 30, 2012 Burada ki sıkıntı başrahip ve başrahibe. Bu konuda istisna yapılamaz mı? şimdi akıl var mantık var, evlenmek istiyorsan gidip nikah dairesinden gün alırsın ülkenin yasalarına göre evlenirsin =) Ardından da çok istiyorsan kendi pagan arkadaşların küçük bir seremoni düzenlersin. Eskiden devletin himayesinde bir evlilik töreni yoktu, o toplumda bunu yapabilecek en yüksek mevki baş rahipti... Sembolizmle iç içe de yaşadıkları için evlilik töreni ritüeller çerçevesinde yapılırdı. Peki modern paganlar napıyor? Modern paganlar ise önce normal nikahlarını kıydıktan sonra beltaine ya da uygun bir günde (tercihen beltaine çünkü iki kişinin birleşmesi için en uygun sabbattır ayrıca ilk cinsel ilişkinin beltaine günü olacak olması oldukça manidardır -tanrı ve tanrıçanın birleşmesini sembolize eder ki bu da ritüelistiktir) bu şekilde bir ritüel düzenleyebiliyorlar. Oradaki ritüel tamamen seremonik yani belli bir sembolizm var ritüelin içinde. İşte süpürgeden atlama, el bağlama (ki bunun modern yansıması nikah yüzüğüdür) ve çeşitli gelenekler var. Yani bu onların geleneklerinde yer alan ciddi bir evlenme seremonisidir... İslami bazı ekollerde ki mentalitenin tersine, el bağlama yapınca tanrıların katında evli sayılmıyorsunuz. veya bir anda ruhlarınız mistik bir şekilde bağlanmıyor, bunlar sadece iyi niyetler... Bu tür bir seremoniden sonra da doğal olarak bir çift ayrılabilir. (Genelde deneme süresi verildikten sonra evleneilirdi eski geleneklerde) Bizim kültürümüzde nasıl düğün, kırmızı kumaş bağlama, beyaz gelinlik adetlari varsa, onlarda da o dönemin şartlarına uygun gelenekler vardı, sadece sembolizmin ne olduğu biliniyordu. Ciddi ciddi evlendikten sonra dediğim gibi eşinizle çok istiyorsanız kendi aranızda bu tür bir seremoni düzenleyebilirsiniz. Ama bunlar "ben sevgilmi çok seviyorum hadi seremoni yapalım la la la" denecek ritüeller değillerdir, yasal bir evlilik sonucu pagan toplumlarda yapılan ek gelenektir, her pagan yapmak zorunda mı, Hayır yapmak zorunda da değil. Bu ritüelde amaç zaten "evlenmek" Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Crawley Yanıtlama zamanı: Eylül 12, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 12, 2012 hepsini okudum..Teşekkür ederim.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
curseofmedusa Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2012 Bu siteye üye olalı baya oldu. Wicca ve paganizmle ilgili gerekli bilgileride okudum. Okulda öğretmenimizin bize verdiği şaman adlı kitabı da hevesli bir şekilde okumuştum. Şimdi size aklımdaki soru işaretlerini paylaşacağım umarım yardımcı olabilirsiniz. Ve bazılarının cevabı sitede var,sadece daha kapsamlı bilgi edinmek istiyorum. Şimdiden teşekkürler. - İsteyen her kişi Wicca olabiliyor mu? Bunun için önceden bir işaret ve ya değişik bir yetenekle mi öğrenilmesi gerekiyor? - Gerçekten bu ayinler yapıldığında bir wicca olabiliyor musun? Olduğunu hissetmek ve ya olmadığını hissetmek mümkün mü? - Her insanın içinde bir veya birden fazla güç saklıymış. Telekinezi, biyokinezi, toprak hava yağışları kontrol gibi. Bu gücü anlayabiliyor muyuz? Peki bu güçlerden birine sahip olanlar, bunu nasıl farkettiklerini anlatabilirler mi? Sorularımın hepsinin "işaret var mı,önceden anlıyor muyuz, öğreniyor muyuz" gibi sorularla bittiğini biliyorum. Uzun zamandır bunlarla ilgileniyorum ve bir ara bunlardan uzaklaştım. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2012 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ekim 14, 2012 Öncelikle; http://www.gnoxis.com/cadilik-ve-wicca-arasindaki-farklar-46182.html Bu yüzden sorularını "wicca" üzerinden cevaplayacağım (Şamanizm ne alaka onu çözemedim. Şamanizmde bu soruların cevapları değişir) - İsteyen her kişi Wicca olabiliyor mu? Bunun için önceden bir işaret ve ya değişik bir yetenekle mi öğrenilmesi gerekiyor? Evet olabiliyor, wicca bir pagan dinidir. Eğer sana felsefesi uyarsa wiccan olabilirsin. Değişik bir işarete, bir yeteneğe, ultra süper güçlere gerek yok... - Gerçekten bu ayinler yapıldığında bir wicca olabiliyor musun? Olduğunu hissetmek ve ya olmadığını hissetmek mümkün mü? Tabi ki olabilirsin ama bu sana süper güçler veya muhteşem büyü gücü kazandırmaz. Bu sadece sembolizmi içerir, semboliktir... Aynı müslümanların kelime-i şahadeti veya hristiyanların vaftiz ayini gibi... haliyle mistik şeyler hissetmene gerek yok (hatta adanma yapıldığında insanların büyük bir çoğunluğu hiçbirşey hissetmez.) Bu, kendini bu yola adadığının sembolsel ritüelidir. Olup olmadığı gibi birşey yok, sen niyet edersin yani niyetini belli edersin, o kadar. Kimse gelip seni bir anda sihirli asayla wicca'ya çevirmez. Böyle bir şey yok. Gerçek bir wiccan olmak, onu yaşam felsefesi haline getirip hayatına yansıtmakla alakalıdır, adanmayla falan değil. - Her insanın içinde bir veya birden fazla güç saklıymış. Telekinezi, biyokinezi, toprak hava yağışları kontrol gibi. Bu gücü anlayabiliyor muyuz? Peki bu güçlerden birine sahip olanlar, bunu nasıl farkettiklerini anlatabilirler mi? Tamamen yanlış... Bunlar fanstik filmlerin çizgi filmlerinin etkisi, gerçekte böyle birşey söz konusu değil. Kinezi adı altında sunulan herşey (biyokinezi pirokinezi zartkinezi zurtkinezi...) parapsikolojide tek bir fenomen altında incelerni; telekinezi. Yani uzaktan düşüncenle "maddesel" etki edebildiğin herşey telekinezidir. Sadece bir nesneyi havalandırmak daha farklı görüldüğü için o "levitasyon" adı altında ayrı incelenir. EN ÖNEMLİSİ İSE BU FENOMENLERİN WİCCA İLE ALAKALARI YOKTUR. Wicca'da genelde dua ve tapınım ağırlıklıdır. bazı wiccanlar büyü pratiğide yapar, lakin büyü pratikleri sanıldığı gibi tüyü falan uçurma ya da fantastik unsurları içermez. Büyü, evrende ruhsal enerjiyle değişimler yaratma ve bunla birlikte evreni anlama sanatıdır. Sanırım siz charmed falan izlediniz... Diziler veya fantastik kitaplardan etkilenmeyi ,bu bilgileri gerçek kitaplardan edinin. İncelemenizi önerdiğim diğer başlıklar; http://www.gnoxis.com/modern-cadilik-wicca-39998.html http://www.gnoxis.com/cadilik-ile-ilgili-site-ici-yonlendirmeler-dizin-ve-teorik-pratik-bilgiler-47756.html http://www.gnoxis.com/cadilik-nedir-46128.html http://www.gnoxis.com/cadilik-kan-bagiyla-gecer-mi-47332.html Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
youngwarlock Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2014 Arkadaşlar bi yazıda okumuştum İslamın getirdiğini söylediği namaz oruç hac gibi ibadetler aslında arap paganizminde bulunan uygulamalarmış arap paganizmi hakkında bilgisi olan bi arkadaş yanıtlayabilir mi ? Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
cimejes Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 1, 2014 Arkadaşlar bi yazıda okumuştum İslamın getirdiğini söylediği namaz oruç hac gibi ibadetler aslında arap paganizminde bulunan uygulamalarmış arap paganizmi hakkında bilgisi olan bi arkadaş yanıtlayabilir mi ? namaz bir sürü dinde var. zerdüştlerde var ,hindularda var çoğunda var. arap paganizmi demeyelim .. ama paganizm tüm dinlerin temeli dersek , evet paganizm kaynaklı olabilir. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Agaric Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2014 Paylaş Yanıtlama zamanı: Temmuz 2, 2014 Arkadaşlar bi yazıda okumuştum İslamın getirdiğini söylediği namaz oruç hac gibi ibadetler aslında arap paganizminde bulunan uygulamalarmış arap paganizmi hakkında bilgisi olan bi arkadaş yanıtlayabilir mi ? Yazı alıntıdır. Faydalanmanız dileğiyle. "Namaz, güneş kültünün ritüellerinden biridir ve Hint kökenli bir ibadettir.İslam öncesi Araplar da namaz kılarlardı. Günümüzde Hindular da namaz ritüellerini devam ettirirler. Sansktitçe “Surya” güneş Namaskara” ise selamlama veya bağlantı demektir. Böylece “Surya Namaskara” ‘güneşle bağlantı’ anlamına gelmektedir. Surya Namaskara, bedende akan güneş enerjisinin canlandırma tekniğidir. Arap putperestlerinin namaz kıldığı Kur’an’da yazılıdır.Enfal-35. “Ve ma kane salatühüm ındel beyti illa mükaev ve tasdiyeh fe zukul azabe bi ma küntüm tekfürun.” Bilindiği üzere Arapça’da salat namaz demektir.” Onların Kabedeki namazları, ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. Küfrünüzden dolayı azabı tadın.” Namaz törenlerindeki ıslık ve alkışlar nedeniyle putperestlerin kıldığı namaz eleştiriliyor. Putperestler de günde 5 vakit namaz kılarlardı. Şaharit namazı – sabah namazı Musaf namazı – öğle namazı Minha namazı – ikindi namazı Neilat Şerarim namazı – akşamüstü namazı Maarib namazı – akşam namazı Kaynak; Hayrullah örs, Musa Ve Yahudilik, s.399-405; Doç.Dr. Ali Osman Ateş, Asr-ı Saadette İslam; Şaban Kuzgun, Hz. İbrahim Ve Hanifilik, s.117; Epstein, Judaism. Kuran’da geçen namaz vakit sayısı 3 olmasına rağmen 5 vakit kılınıyor olması zamanla putperest döneme dönüldüğü şüphesi taşımaktadır. Aynı şekilde abdest de putperestlerde vardı. Güneş kültüne sahip putperestlerin ibadetlerinden biri de oruçtur.Namaz vakitlerini güneş zamanlı ayarladıkları gibi oruçlarını da güneşin doğuş ve batışına göre ayarlarlardı. Orucun başlangıcı bile İslamiyet’teki gibi ay’a göre tespit ediliyordu. Tıpkı, bugünkü müslümanlar gibi, ay’ı görmek için gözetleme heyetleri bile kuruluyordu.(Hayrullah Örs, Musa Ve Yahudilik) İslamiyet öncesi arap paganlarının ilginç gelenekleri vardı. Bunlar Ramazan dedikleri ayda bir ay oruç tutarlar, Mekke’ye Hacca gidip Kabe’nin etrafında yedi kez dönerler, “Kara Taş” ı ( Hacerül Esved) kutsal sayar onu öper ve günde dört veya beş vakit namaz (salat) kılarlar, şeytan taşlarlardı. ( Is Allah the Same God as The God of Bible?, M. J. Afshari, p 6, 8-9, İslam, Beliefs And Observances, Caesar E. Farah) Aişe anlatıyor: “İslam öncesinde Kureyş, Aşure gününde oruç tutardı..(Buhari, e’s-Sahih, Kitabu’s Savm/1.) Sabiilik, yıldız kültüne sahip bilinen en eski pagan dinidir. İlginçtir ki Sabiiler de 3 vakit namaz kılar ve 1 ay oruç tutarlardı. Farz orucun dışında nafile oruçlara da sahiptiler. (İbn Nedim, El Fihrist, s. 442-445) Kuran’da önceki toplumlarda da orucun olduğu yazılıdır: Bakara-183. “Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.” Eski Çağ dinlerinde, özellikle, rahiplerin Tanrılara yakınlaşmaya hazır olmalarını sağlamaya yarayan bir yoldu. Helenistik Dönemin inançlarına göre, Tanrılar bir takım kutsal öğretileri ancak oruç tutan kişilere vahiy yoluyla gönderirlerdi. Bazı eski kültürlerde ise oruç, öfkelenen Tanrıları teskin etme gibi amaçlara yönelikti. Sibirya Tungu şamanları ise, ruhlarla ilişki kurabilmek için oruç tutarlardı. Bütün dinlerde, belirli zamanlarda oruç tutma geleneği vardır. Budha rahipleri, yine belirlenmiş günlerde oruç tutarak günahlarını itiraf ederek, arınacaklarına inanırlar. Hindistan’da Sadhular yine günahlarından arınmak için oruç tutarlar. Çin’de göksel Yang ilkesinin başlamasından önce belirli bir süre oruç tutulur. Hac ibadeti pek çok toplumda bulunmaktadır. Japonlar, ataları Güneş’in, bir gün, hâlen kendilerinin üzerinde ikamet ettikleri adaya inip çevrede dolaştıktan sonra tekrar göğe hareket etmiş olduğunu düşünürler. Atalarının kendilerine bahşetmiş olduğu bu şerefin hatırası olarak Japonlar, yaya olarak aynı güzergâhı izlerler ve bu onların haccı olmaktadır. Hindistan’ın Hinduları başka bir hac telakkisine sahiptirler. Tanrı görülmediğinden, ona tanzimde bulunmak için ilâhî yaratıcı gücün en büyük tezahürlerinin ortaya çıkmış olduğu yerleri, ziyaret etmek gerekir. Ganj, en önemli nehirdir. Himalayalardan Bengal Körfezi’ne kadar kıtayı sular ve hatta denize açıldığı bir kayadan çıkan Ganj’ın kaynağını ziyaret etmek için yolculuk yapmak Hinduların en önemli haccıdır. Ganj, Alfahabad yakınında, diğer bir büyük nehir olan Jumma ile birleşir ve bu birleşme yerinde bilhassa ay ve güneşin tutulmaları gibi özellikle önemli vakitlerde yıkanmak da, Hindu dininin en büyük haclarından biridir. Gotama Budha, kendi dinin vahyini bir yabani incir ağacı altında almış olmakla meşhurdur. Önce bu ağacı, sonra da bu kutsal ağacın eskiden varolduğu yeri ziyaret etmek Budistlere göre haccın konusunu oluşturmuştur ve oluşturmaya devam etmektedir. Bir dinin ermiş kurucusunun doğum yeri, onun defnedildiği yer, bir mucizenin meydana geldiği yer, çeşitli toplumlara göre yeryüzünün farklı bölgelerinde hac yapılmasının sebeplerini oluştururlar. İslam öncesi Araplar’ da Kabe putperestlerin en kutsal mabediydi ve bölge halklarının hac mekanıydı. Kabe eldeki kanıtlara göre İbrahim peygamber tarafından mö 800 lü yıllarda yapıldığı bilinmektedir. Ayrıca Kabe hiçbir zaman Yahudiler ve Hristiyanlar tarafından kutsal sayılmamıştır. Tevrat ve İncilde Kabe ile ilgili tek bir ayet dahi olmaması bunu kanıtlamaktadır. Kabe MÖ 800 lü yıllardan sonra putperestler tarafından Allahın evi olarak anılmaya başlanmıştır. (A Guide to the contents of Quran Faruq Sherif, Reading, 1995, pgs. 21-22., Muslim) Putperestler Kabe etrafında 7 kez tavaf yaparlardı. Kureyş dışından gelen Bedevi putperestler tavafı çıplak olarak yaparlardı. Putları ziyaret, Hacerül Esved taşına el sürme ve öpme, Safa ve Merve tepeleri arasında gidip gelme, şeytan taşlama hac ibadetinin en önemli ritüellerindendi. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
ilcedekisir Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 24, 2015 Öncelikle merhaba. Ruhsal satanist olan ben değilim. Bana yöneltilen soruyu cevaplayamadığım için buraya yazıyorum. Bende cadılar gibi birçok uygulama yapıyorum. Enerjiler ile çalışıyorum. Demonlar ile çalışıyorum. Ayetler Kitabı ve Gerçekler Kitabında da SATAN birden çok tanrı ve tanrıça olduğunu açıkladı. Satanistlerinde covenları ve döngüsel bayramları var. Ben Ruhsal satanist olmama rağmen diğer tanrı ve tanrıçalar ile çalışabilirmiyim? Evet soru aynen bu. Biraz anlaşılması güç fakat bu soruyu soran kişi yakın bir arkadaşım. Buradaki cevapları ona ileteceğim. Biraz karmaşık anlatmış. O nedenle sizinde sorularınızın olacağını düşünüyorum ve bunlarıda arkadaşıma ileticem. Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim... (Arkadaşım üç kitabın şeytanına tapmıyor.) Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
sirius Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Mayıs 27, 2015 Öncelikle merhaba. Ruhsal satanist olan ben değilim. Bana yöneltilen soruyu cevaplayamadığım için buraya yazıyorum. Bende cadılar gibi birçok uygulama yapıyorum. Enerjiler ile çalışıyorum. Demonlar ile çalışıyorum. Ayetler Kitabı ve Gerçekler Kitabında da SATAN birden çok tanrı ve tanrıça olduğunu açıkladı. Satanistlerinde covenları ve döngüsel bayramları var. Ben Ruhsal satanist olmama rağmen diğer tanrı ve tanrıçalar ile çalışabilirmiyim? Evet soru aynen bu. Biraz anlaşılması güç fakat bu soruyu soran kişi yakın bir arkadaşım. Buradaki cevapları ona ileteceğim. Biraz karmaşık anlatmış. O nedenle sizinde sorularınızın olacağını düşünüyorum ve bunlarıda arkadaşıma ileticem. Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim... (Arkadaşım üç kitabın şeytanına tapmıyor.) Ruhsal satanizmin bir çok farklı dalı var ama genel olarak paganizmin içinde kabul edilmez, o dal altında incelenmez. Ayrı bir ekol olarak kabul edilir. SATAN varlığı ve ibrahimi dinler üzerine kurulu terimlerin -isteyerek veya istemdışı- bolca var olması zaten paganizmden ayırıyor. Demonlarla çalışma, bazı ekollerde demonlara ibadet etme gibi temel farklılıklar var. Bakış açıları ve yaşam felsefelerinde ciddi ayırımlar söz konusu. O yüzden paganizmin içinde kabul etmiyoruz. Ama kendini paganizm içinde görmeye meğilli ruhsal satanizm ekolleri de mevcut. Elbette mevsim döngüleri, sabbathlar paganizmden alınmıştır ama ritüeller de çok ciddi farklılıklar var. Haliyle bir yolu tutturması ortaya karışık birşeyler yapmaması iyi olacaktır. Ya demonlarla çalışsın ya da adam akıllı paganizme girsin. Tanrılar ve Tanrıçalar, Mutlak Yaratıcı'nın altında var olan, evrenin bilgeliği, düzeni ve mutlak hayrı için çarkın dönmesini sağlayan arketipsel formlardır. Demonik ekollerden çok çok farklıdır. Haliyle iki yoldan birini seçmeli. Arafta kalanlar, genelde kayıp olanlardır... 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
adEda Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 Paylaş Yanıtlama zamanı: Eylül 7, 2015 alıntı da olsa güzel bi yazı bence. başlangıç için yeterince detaylı. eline sağlık. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.