Jump to content

Guy Davis’den Bir Başyapıt: The Marquis


mysteriouslady

Önerilen Mesajlar

http://i43.tinypic.com/21m96ki.jpg

 

 

 

Bazı eserler vardır ki pek adları duyulmaz. Sektörün büyük firmaları tarafından değil, daha ufak çaplı firmalar tarafından basılarak yayınlanmışlardır, bu yüzden internette süregelen büyük çaplı tanıtım reklamlarından nasiplerini alamazlar. Fakat o kadar iyilerdir ki yayınlanışlarının ardından kısa süre içinde kendilerine elit bir okur kitlesi oluşturmayı başarırlar.

 

Guy Davis tarafından yaratılan The Marquis işte bu tür eser. Fakat The Marquis’i tanıtmadan önce Guy Davis hakkında kısaca bilgi verelim:

 

1966 yılında doğmuş olan Guy Davis kendi yaratmış olduğu Baker Street serisi ile ilk defa adını duyurdu. Bu çalışması onun DC/Vertigo bünyesindeki Sandman: Mystery Theatre‘da Matt Wagner ve Steve Seagle ile çalışmasını sağladı. Dark Horse Comics için The Nevermen ve Les Humanoides Associes için The Zombies That Ate The World‘ün tasarım ve çizimlerini yaptı, bunların yanısıra White Wolf Games için çizimler yaptı. Davis’in diğer çizgi roman çalışmaları arasında The Realm; Grendel: Black, White and Red, Vertigo Visions: The Phantom Stranger, Brave Old World, House of Secrets, Hellblazer, Batman: Shadow of the Bat, Swamp Thing, Aliens: Survival, The Terminator, The Blair Witch Project, Batman/Nevermore, Deadline, Fantastic Four: Unstable Molecules, Catwoman, Metal Hurlant ve B.P.R.D. bulunmaktadır.

 

Tamamı Guy Davis tarafından yazılıp çizilen The Marquis ilk olarak 1997′de başladı. Les Preludes adlı tek sayılık kısa bir giriş hikayesi Caliber Press tarafından yayınlandı, fakat bir türlü devamı gelmedi. Nihayet 2000 yılında The Marquis’in Danse Macabre adlı beş sayılık ilk hikayesi Oni Press tarafından yayınlandı. Ardından gene Oni Press tarafından iki sayılık Hell’s Courtesan ve tek sayılık Sin of One hikayeleri yayınlandı. Tüm bu hikayeler Oni Press tarafından Danse Macabre adlı ilk cilt ve Intermezzo adlı ikinci ciltte toplandı.

 

 

http://i42.tinypic.com/29fw5g7.jpg

 

 

Davis’in eserinde olaylar 18. yüzyıl Fransa’sında geçmekte. Katolik Kilisesi Engizisyonu’nun hükmünün tüm ağırlığıyla devam etmekte olduğu Avrupa’da engizisyon baskısını en yoğun hisseden şehirlerden biri de Venisalle’dir. Vatikan tarafından atanmış Engizisyon Başrahibi Morsea şehrin yönetimini engizisyonun tüm sertliği ile sağlamaktadır. Herkesin günahkar olduğuna inanıldığından şehir halkı sokağa çıktığında günahkar yüzlerini gizlemek için maske takmak zorundadır. Fakat süregelen çarpık anlayışta düzenli olarak günah çıkarma ayinlerine katılmaya zorlanan halk ayinden çıkar çıkmaz eski günahkar yapısına geri dönmektedir.

 

Venisalle’in süregelen düzeni birdenbire beliriveren Marquis adlı bir seri katil tarafından sarsılır. Eski bir engizisyon rahibi olan Vol De Galle kendisinin Aziz de Massard tarafından kutsandığına inanmaktadır. De Galle’e kendisini kutsayan aziz tarafından bir çift tabanca, bir kılıç ve bir maske verilir. De Galle’in görevi günahkarlarla dolu şehrin sokaklarında dolaşan insan suretine bürünmüş iblisleri bulup yoketmektir. Kendisine verilen silahlar bu iblislerle savaşabilmesini sağlayacak ve maskeyi taktığında da herkese insan gibi görünen iblislerin gerçek yüzlerini görebilecektir. Vol De Galle kendisine bahşedilen Marquis suretiyle maskelerle dolu sokaklarda dikkat çekmeden de dolaşabilecektir.

 

Venisalle sokakları her gece yeni cesetlerle dolmaya başlayınca şehrin güvenliğinden sorumlu General Herzoge şehre dehşet salmaya başlayan seri katili en kısa sürede bulup yakalamayı amaçlar. Bulunan cesetlerdeki ortak noktalar hepsinin ölümünden Marquis adı verilen esrarengiz kişinin sorumlu olduğunu göstermektedir. Fakat Herzoge’nin işi kolay değildir, çünkü bir yandan Marquis’in izini sürmeye çalışırken bir yandan da Başrahip Morsea ile uğraşmak zorundadır. Morsea tüm bu cinayetlerden ancak şeytani bir yaratığın sorumlu olabileceğine inanmaktadır ve Herzoge’ye de bu yönde baskı yapmaktadır. Oysa Herzoge doğaüstü güçlere değil, gerçeklere inanan bir insandır ve katilin bir insan olduğuna, akılcı bir şekilde araştırırlarsa onu yakalayabileceklerine inanmaktadır. Fakat engizisyon yönetiminin ve dolayısıyla Morsea’nın şehir üstündeki gücü Herzoge’nin çoğu zaman elini kolunu bağlamaktadır.

 

Günler geçip de cesetlerin sayısı arttıkça Venisalle daha da karışır. Fakat geçen zamanla birlikte Vol De Galle’in kendine yönelik şüpheleri de artmaya başlar. Acaba kendisi gerçekten de kutsanmış bir inanç savaşçısı mıdır, yoksa kutsandığına inanarak akli dengesini yitirmeye başlamış bir seri katile mi dönüşmüştür? Avladıkları gerçekten de insan suretine bürünmüş iblisler midir, yoksa iblis olarak gördüğü sıradan insanları mı katletmektedir? Ne var ki ortaya çıkacak gerçek Vol De Galle’in tüm kaygılarından çok daha dehşet verici olacaktır.

 

Çizgi roman sektöründe hem yazıp hem de çizebilen kişilerin sayısı azdır. Hem çok iyi bir hikaye oluşturup hem de çok iyi çizimlerle bunu görsele dökebilen kişilerin sayısı ise daha da azdır. The Marquis ile Guy Davis her iki alanda da çok başarılı olabileceğini ortaya koymakta. Mantık, inanç ve günah üçgenini çok başarılı bir şekilde aktaran Davis hikayesinde okurları alışageldiklerinden çok farklı bir ortamda çok farklı bir hikayenin içine sürüklemekte. Muhteşem ve son derece detaylı işlenmiş siyah-beyaz çizimleriyle de her sayfayı bir sanat eseri kıvamına getirmekte. Fakat The Marquis’in başarısındaki en önemli unsur karakterlerin son derece etkileyici ve güçlü diyalogları. Davis okura tek bir konuşma balonunun bile boşa yazılmamış olduğunu hissettirmekte. Bu etkileyici diyaloglarla Davis aşırı uçtaki inanç ve bunun sürüklediği delilik arasındaki ince çizginin sınırlarını zorlamakta.

 

The Marquis’in başarısı Dark Horse Comics’in de dikkatinden kaçmadı ve yaratıcısı olarak tüm telif haklarına sahip olan Guy Davis ile anlaşarak çizgi romanın yayım haklarını devraldılar. Daha önce Oni Press tarafından basılan Danse Macabre ve Intermezzo adlı ilk iki cilt biraraya getirilerek çeşitli ekstra çizimlerle birlikte Dark Horse Comics tarafından 2009 yılında The Marquis: Inferno adıyla tek cillte yayınlanacak. Toplam beş cilt sürmesi planlanan The Marquis serisinin bir sonraki cildi ise 2010 yılında The Marquis and the Midwife adı ile yayınlanacak.

 

 

 

Kaynak

Yorum bağlantısı
Diğer sitelerde paylaş

Sohbete katıl

Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.

Misafir
Bu konuyu yanıtla...

×   Farklı formatta bir yazı yapıştırdınız.   Lütfen formatı silmek için buraya tıklayınız

  Only 75 emoji are allowed.

×   Bağlantınız otomatik olarak gömülü hale getirilmiştir..   Bunun yerine bağlantı şeklinde gösterilsin mi?

×   Önceki içeriğiniz geri yüklendi.   Düzenleyiciyi temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...