Sally Oluşturma zamanı: Ocak 30, 2009 Paylaş Oluşturma zamanı: Ocak 30, 2009 2-3 yıl önce bu şiirin bir bölümünün yazılı olduğu bir kartpostal elime geçmişti sonra yazarın birkaç kitabını buldum evde.Şiiri paylaşmak istedim benim hoşuma gitmişti o yıllarda. Mutluluğum kendimde, sizde değil. Yalnızca gelgeç olduğunuz için değil olmadığım gibi olmamı istediğiniz için de. Mutlu olamam değişirsem, sırf sizin bencilliğinizi doyurmak için. Hoşnut da olamam eleştirdiğinizde beni, sizin gibi düşünmediğim, ya da görmediğim için. Uyumsuz diyorsunuz bana. Oysa inançlarınıza her karşı çıkışımda siz de benimkilere karşı çıkıyorsunuz. Aklınızı biçimlendirmeye çalışmıyorum, biliyorum kendinizi bulma savaşı veriyorsunuz. Bana akıl vermenizi de kabul edemem, çünkü kendimi bulma çabasındayım ben de. Saydam olduğumu söylüyorsunuz, ve kolayca unutulacağımı. Öyleyse, kim olduğunuzu kanıtlamak için, yaşamımı kullanmaya kalkmanız niye? 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Jessica Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 bu adamın kitaplarıyla erken yaşta tanışmasaydım, sanırım şu an çok çok çok kötü biri olabilirdim. tşkler paylaşım için.. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Sally Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Yazar Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Rica ederim wampirrella:) RİSK Gülmek; "SAF" denme riskini göze almaktır. Ağlamak ise; "DUYGUSAL" görünme riskini... Birine yakınlaşmak; "KENDİNİ KAPTIRMA" riskini, Duygularını açmak; "KENDİNİ ORTAYA KOYMA" riskini, Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise; "ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA" riskini göze almaktır. Sevmek; "KARŞILIK GÖREMEME" riskini... Yaşamak ise; "ÖLME" riskini göze almaktır. Umutlanmak; "HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA" riskini Çabalamak ise; "BAŞARISIZ OLMA" riskini göze almaktır... Ama riskler yaşanmalıdır, çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır. Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez. Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken, bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder. Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür. ---------- YAŞAMAK, SEVMEK ve ÖĞRENMEK Aşıklar sadece daha iyiyi umut etmeyi değil, onu yapmak için çaba göstermeyi de öğrenirler. Aşkı sıradan şeylerin tutsağı yapmak, onun tutkusunu almak ve onu sonsuza kadar yitirmek demektir. Gerçek sevgi, kimin daha kârlı çıkacağını düşünmeden bir insana vermeyi düşünmektir. Engellere üzerinden aşılacak fırsatlar olarak bakarsak sadece çözüm bulmakla kalmayız, kendimizin genel sorun çözme yeteneklerimizi de artırırız. Sevgi yetişmek için en verimli toprağı sunar bize. Sevgi, eski yaraları açmak değildir, onları kapatmaktır. Ayağa kalkıp yaşamaya devam etmek demektir. Kalp; tutkularımızın yaşadığı yerdir. Çok narindir, kolayca kırılır ama inanılmaz derecede esnektir. Kalbi aldatmaya çalışmanın anlamı yoktur. Onun yaşaması bizim dürüstlüğümüze bağlıdır. Yaşam; sevgiyle de korkuyla da yürütülse her zaman bir serüvendir. Korku; yaşamın sınırlandırılmasıdır, hayırdır. Sevgi; yaşamın özgürlüğe kavuşturulmasıdır. "Evet" deyin. Derdin ne kadar oturmuş, görünüşün ne kadar umutsuz, yanlışın ne kadar büyük olduğu hiç fark etmez. Sevgiyi yeteri derecede anlamak hepsini yok edecektir. Olgun insan, pek çok yol, pek çok çözüm ve pek çok sonuç olduğunu bilir. Sevgi kusursuzlukta ısrar etmez. Ama kim olduğumuz ve nasıl davrandığımız arasındaki önemli ilişkiyi fark etmemizi gerektirir. Ne kadar akıllı ya da duyarlı olursa olsun herkesin yanlışlık yaptığını ve herhalde de yapmaya devam edeceğini görüp bilmek rahatlatıcı bir şeydir. O yüzden; neden kusurlarımızı kabul edip, insan soyuna katılmıyor ve rahatınıza bakmıyorsunuz? Kendilerine inananlar ve yaşadıkları an'a güvenenler yaşamı en keyifli bulanlardır. Bunlar, geçmişin pişmanlıklar değil, anıları depolayacak bir yer olduğunu, geleceğin korku değil, umutla dolu olması gerektiğini öğrenmişlerdir. Ve bizim sadece günümüze ihtiyacımız vardır. Sevmekle geçen bir yaşam; asla sıkısı olmayacaktır. “SENİ SEVİYORUM" demekten asla bıkmayın ve sakınmayın. Sadece kalp için hasat zamanı yoktur. Sevgi tohumu sonsuza dek yeniden ekilmelidir. 1 Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Kermm Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Kişilik isimli kitabı var elimin altında. Başlayamadım bir türlü. Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
fotonkedi Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 o zamanlar 13-15 yaşlarındayız ben bukowski okurken arkadaşım leo okurdu ... poliyana gibi gelmişti okumamıştım da gerçi... şimdi gördüğüm ise 2sinin de bir farkı olmadığı... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
schizophrana Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 Paylaş Yanıtlama zamanı: Ocak 31, 2009 KENDİ OLMAK İSTEYENLER İÇİN Mutlu olamam değişirsem Salt sizin bencilliğinizi doyurmak için Hoşnutta olamam eleştirdiğinizde beni Sizin gibi düşünmediğim Ya da görmediğim için..... Uyumsuz diyorlar bana Oysa inançlarınıza her karşı çıktığımda Siz de benimkilere karşı çıkıyorsunuz.... Aklınızı biçimlendirmeye çalışmıyorum Biliyorum kendinizi bulma savaşı veriyorsunuz Bana akıl vermenizi de kabul edemem Çünki kendimi bulma çabasındayım ben de.... "Siz ne derseniz deyin, benim gizli bir bildiğim var..." Buscaglia'nın bu satırları bana hep Turgut Uyar'ın Tel Cambazının Tel üstündeki Durumunu Anlatır şiirini hatırlatır. Teşekkürler.... Alıntı Yorum bağlantısı Diğer sitelerde paylaş More sharing options...
Önerilen Mesajlar
Sohbete katıl
Şimdi mesaj yollayabilir ve daha sonra kayıt olabilirsiniz. Hesabınız varsa, şimdi giriş yaparak hesabınızla gönderebilirsiniz.